Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ali sonrası siyasi analizi....


Ali, Osman’a karşı yapılan ihtilal hareketindeki grup başkanlarının önemli dayanağını oluşturan Iraklıları yanında tutmayı başarmış. Yönetim merkezini Küfe’ye taşıyarak, dönek rakipleriyle kanlı bir çekişmeden (Talha, Zübeyr, Ayşe ve Camel savaşı kastediliyor. İ.K.) sonra da olsa Basra'yı kendi tarafına kazanmıştı. Muaviye’nin arkasında, uzun zamandan beri yönetmekte bulunduğu Suriye duruyordu. Onunla Ali arasındaki mücadele bir Suriye-Irak savaşına dönüştü. Bu mücadele Ali’nin öldürülmesiyle Iraklıların aleyhine sonuçlandı. Ancak bunlar Muaviye’nin kurduğu devlet içindeki birliğe zorla ve görünüşte katıldılar. Ali, ölümünden sonra Suriye boyunduruğuna karşı muhaliflerinin bayrağı oldu. Iraklılar, Küfe’nin İslamın merkezi olduğu ve devletin merkez hazinesinin sahip bulunduğu kısa devreyi, idealleri olarak anılarında korudular. Böylece Irak’a yerleşen Şia önceleri parti değil, bütün eyaletin siyasi düşüncesinin ifadesiydi. Hemen hemen bütün Iraklılar ve özellikle Küfeliler, tek tek değil bağlı bulundukları kabile başkanlarıyla birlikte Şii’ydiler. Aralarında derece farkı olmakla birlikte Ali bunlar için, yurtlarının kaybedilmiş ihtişamı, yitirilmiş büyüklüğü anlamına geliyordu. Yaşadığı yıllarda sahip olmadığı, şahsına ve ailesine karşı büyük hürmet ve itibar, işte bu düşünceden doğmuştur. Ancak, Ali’nin adına bağlı gerçek kült, karanlık bir tarikatın kucağında çok daha önceden faaliyet göstermekteydi. Muaviye, Irak’ı itaatı altına alır almaz, Mugira b. Şube’yi Küfe’ye vali olarak atadı. Ondan her Cuma namazında mimberden Ali’ye lanet okumasını, küfretmesini istedi…” (J. Wellhausen: agy., s. 90 vd.)
Quo vadis?