Çağrışır bülbüller gelmiyor bağban Hoyrat dost bağından gül aldı gitti Yüz bin mihnet çektim bir bağ bezettim Yari ben besledim el aldı gitti Nazlı yardan kem haberler geliyor Dostlarım ağlıyor düşmanlar gülüyor Dediler ki sefil Emrah ölüyor Kimi kazma kürek bel aldı gitti
Ne aşıklar çıkuptur Erzurum'dan lik Emrah'ı Bu esnada hakikat bezminin üstadı ben çıktım.
Hubb-ı dehr-i (Emrahi) müşkül maceradır galiba Geçti sinin elliyi bu maceradan geçmedin
Kelamın fehm eylesinler bu müseddesten Bu feyz-i almışım Emrah bir şeh-i mukaddesten
Bir zaman bu bezmden çok Alişanlar var idi Çok şecaat sahibi sahip-kıranlar var idi Böyle virane değildi gördüğüm gülzarlar Bunda tezyin-haneler aıı mekanlar var idi Kanda kalmış bilmezem bu gülşenin ranalan Nice servi kad1iler nevres ci vanlar var idi
Bize gam yutturdu sahha-yı hicran Bilmem bu ayrılık gider mi böyle Ben mi tedbirimde eyledim noksan Yoksa tecella-yı kader mi böyle
Ahsenullah şemme-i hayrül-vera Rahm-ı aşkta eylemiş canın feda Fakr-ı fahriden giyinmiş hırkayı Hem muhibb-i zümre-i Al-i aba Levha-i kalbinde hikmet çeşmesi Meb'edip dil teşneler eyler seka AIem-i gayb'el-guyubun nağmesin Ruh-i akdesten okur Davut-eda Şair-i Rum idi gerçi ol edip Şark ile garba okudu essela Gel tavaf et Hıfzı ruh-i Kabe'yi İşte kabr-i hazret-i (Emrah baba)
Ey gelen bu aşık-ı dildade kabristanına Oku birkaç fatiha, bahşet o zatın canına beyti ile başlayan vefat tarihini bildiren son beyt : Ben de cevher kilk ile Emrah'ı (Sabri) tarihin Ruhu şad olsun deyü yazdım felek divanına
Keşfoldu bahar-ı çimenistan-ı nezaket Gösterdi yine gülşene gül bu-yi letafet Baştan başa dünyayı sürur aldı temamet Erdikte cihan bağına ezhar-beşaret Aldı dil-i bülbülleri bir nale-i hasret Bilmem ne alamettir eya serv-i kaamet
Gördükde o serv-i kaddi nevreste nihali Can bülbülünün kalmadı cisminde mecali Keşfoldu sühan bağı. cihan bağı misali Var olsun dilde hemen aşk-ı kemali İnci ile mücevher gibi bu tarih-i sali (Nuri) ne güzel söylemiş üstadına rahmet (1277 m.1860)