Alıntı
1500’lerde İngiltere’de insanların çoğu Haziran ayında evleniyordu, çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, bu sebeple Haziranda hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya çözüm için gelinler, vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyorlardı.
Banyolar, içi sıcak suyla doldurulma büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak da bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki "Banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın!" (Don a throw the baby out with the bath water!) deyimi buradan gelmektedir.