Yaklaşık olarak 100 yıl önceki dönemde, toryumun ateş ile ısıtıldığında güçlü bir ışık verdiği bilinmekteydi. Bu da onun evleri aydınlatma amacı ile kullanılmasına neden olmuştur. Eğer katı maddeyi ısıtırsak, örneğin demiri, onun 1000 0C ki ışımasının kırmızı renkte ışıma olduğu gözlenir. Bu genelde katılar için geçerlidir. Ama ateşin üzerindeki gazın ışıması ise, onun türüne bağlı olarak çok daha parlak olabilir ve beyaz (ak) ışığa yakın ışıma verebilir. Bu durum, ısınan gazın atomlarının (veya moleküllerinin) hangi enerji seviyelerinin uyarıldığına (ışık soğurması değil) ve hangi geçişlerin daha büyük olasılıkla gerçekleştiğine bağlıdır. Toryumun ak ışığa yakın dalga boylarında güçlü ışıma vermesi, onun yüzey kısmındaki atomlarının, bu şekilde olan enerji geçişlerinin çok daha fazla olarak gerçekleştiğini göstermektedir. Unutmayalım ki, gazlar seyrekse ve gazı oluşturan moleküllerin (veya atomların) hızları küçükse, ışımasının spektrumu (tayfı) çizgisel olur. Ama katıların yoğunluğu çok büyük olduğundan, katıyı oluşturan atomlar birbirleriyle devamlı etkileşirler ve titreşim hareketi yaparlar. Bu nedenle de onların enerji seviye sayısı çok fazladır ve ışımaları da sürekli olur. Günümüzde bilim adamları, Toryumu diğer metallerle karıştırarak, ısıya ve kırılmalara dayanabilen alışımlar elde ediyorlar.