Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
14:10, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 18 Aralık 2025 - 14:10
Arama
MaviKaranlık Forum
Reyhâne
-
Tek Mesaj #1
_Yağmur_
VIP
VIP Üye
14 Temmuz 2011
Mesaj
#1
VIP
VIP Üye
HZ. REYHÂNE
Peygamber efendimizin cariyesi iken müslüman olan muhterem hanımlarından. Medînede bulunan Yahudilerin Beni’Kureyza kabilesindendir. Nesebi (silsilesi), Reyhâne binti Şem’ûn İbn-i Yezid veya Reyhâne binti Zeyd İbn-i Amr İbn-i Hanefe bin Şem’ûn bin Yezid’tir. Doğum tarihi kesin olarak belli değildir. Peygamberimiz’den (s.a.v.) önce 10. (m. 631) Medine’de vefât etti. Bakî kabristanlığına defn edilmiştir.
Peygamber efendimiz Hendek Savaşı’ndan sonra 5 (m. 626) senesinde Medine’nin dışında bulunan ve bir kaleye sığınan Beni Kureyza Yahudilerinin üzerine yürüdü. Çünkü bunlar orada devamlı huzursuzluk kaynağı oluyorlardı. Beni Kureyza Yahudilerinin bulunduğu kale; muhasara ve kuşatmadan sonra Müslümanların eline geçti. İçinde bulunan Yahudiler malları, mülkleri, çocukları ve kadınları ile birlikte ganimet olarak alındılar.
Benî Kureyzâdan alınan savaş ganimetleri ve esirleri müslümanlar arasında İslâm dinine uygun bir şekilde taksim edildi. Reyhâne (r.anhâ) da savaş esirleri arasında bulunuyordu. Ganimetler taksim edilip, sıra esirlere gelmişti. Reyhâne (r.anhâ) da Peygamber efendimizin hissesine düşmüştü. O zaman Yahûdilik dinine inanan Reyhâne’yi (r.anhâ) dilerse kendi dininde kalmak, dilerse müslüman olmak hususunda serbest bırakmışlardı. Reyhâne (r.anhâ) de: “Ben kendi dinimde kalmak istiyorum diye Peygamberimize (s.a.v.) arz etmişti. Peygamberimiz bu hareket ve davranışıyla İslâm dinine girmek için zorlamak yoktur hükmünü bizzat kendileri tatbik etmişlerdir.
Peygamberimiz (s.a.v.) daha sonra Reyhâne (r.anhâ)’ya şöyle buyurdular:
“Sen Allahü teâlânın ve O’nun Resûlünün yolunu tutmak ister misin. Ben böyle münasip (uygun) görüyorum.”
Reyhâne (r.anhâ) da, “Evet,” dedi. Peygamber efendimiz bu davranışından sonra Reyhâne’yi (r.anhâ) âzâd (hür serbest) ettiler. Kendilerini, bizzat Mehir vererek, nikâhına aldılar. Ayrı bir ev açarak hanımları arasına koydular.
Peygamber efendimiz, evlenmelerinin hepsini Hz. Âişe’yi Allahü teâlânın emri ile nikâhladıktan sonra yaptı. Bunlar dînî, siyâsî veya merhamet ve ihsan ederek yapılan evlenmelerdir. (Bkz. Muhammed aleyhisselâm) Nitekim Reyhâne (r.anhâ) ile de olan evlenme böyledir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Bütün zevcelerimle evliliklerim ve tuzlarımı evlendirmem, hepsi Cebrâil’in (a.s.) Allahü teâlâdan getirdiği izinle olmuştur.”
Reyhâne (r.anha) sakin, temiz karaktere sahip, yumuşak huylu bir hanımefendi idi. Peygamber efendimizden önce vefât ettiği için naklettiği hadîs-i şerîf yoktur.
kaynak
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
2
üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Cevapla
Kapat
Saat: 14:10
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...