Otomasyon
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İnsan emeği yerine makinelerin geçirilmesi. Zaman zaman "mekanizasyon" (makineleştirme) ile eşanlamlı olarak kullanılmakla birlikte, otomasyon gerçekte, insan emeğinin bütünüyle süreç dışı bırakılmasıdır. Örneğin daktilo makinesi, mekanizasyona bir örnektir. Bu makine bir daktilografa gerek duymadan kendi kendine yazı yazar hâle getirildiğinde otomasyon söz konusu olur. Gerçekte otomatik olarak çalışan aygıtlar yabancımız değildir. Örneğin buzdolaplarının çalışmasını, "termostat" adı verilen bir parça denetler. Buzdolabında sıcaklık belli bir değere ulaşınca termostat, buzdolabı motorunun çalışmasını sağlar ve gerekli soğutma sonucunda motoru durdurur. Böylece buzdolabı, daha önceden saptanmış bir düzene uygun biçimde (otomatik) olarak çalışır. Bütün otomatik süreçler buna benzer: Belli bir duyum, bir merkeze iletilir ve bu merkez yine denetimli bir eylem başlatır. Gelişmiş ülkelerde binlerce kilometrelik demiryolu ağlarında sayısız yolcu ve yük treninin düzenli biçimde seyretmeleri, gökdelenlerde asansörlerin o anda taşıdıkları ağırlığa göre katlara uğramaları ve verilen program uyarınca kendiliklerinden bilgileri değerlendiren bilgisayarlar, otomasyona birer örnektir.
Ancak otomasyon denince daha çok üretim sürecindeki otomasyon anlaşılır. Makinelerin verimliliği artırması ve işyerinde toplumsal sorunlara yol açmaması gibi bir dizi ekonomik ve toplumsal neden otomasyonu hızlandırmıştır. Gelişen teknoloji bunun için gerekli temeli giderek büyütmektedir. Onarımı ve bakımı dışında insan eli değmeden üretim yapan fabrikalar gerçekleştirilmişse de bunlar yaygın değildir. Buna karşılık birçok sürecin otomatikleştirildiği fabrikalar yaygındır. Karar yetenekleri geliştirilen bilgisayarlarla donatılmış robotlar insan emeğini (günlük yaşam da dahil) birçok süreçten uzaklaştırmaktadır. Ancak otomasyonun insanlara "boş zaman" olanağı sağlamasının yanı sıra "işsizlik" gibi önemli bir toplumsal sonucu da vardır. Bu nedenle iktisatçılar için olduğu kadar toplumbilimciler ve siyasî bilimciler için de "ilginç" bir konudur. Toplumsal üretimin bütününün "tam otomasyon"a uğratılabileceğini ileri süren toplumbilimciler olmuşsa da buna karşı güçlü bir düşünce akımı vardır.