BİLİNMEYEN TARİH
Yazarları Hakkında Bilgi
MURAT KUTLU
1978 yılında İstanbul'da dünyaya geldi- ilk, orta ve lise tahsilini İstanbul'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden 2000 yılında mezun oldu. Çeşitli kurumlarda öğretmenlik yaptı. Halen dersene öğretmenliğine devam etmektedir.
VOLKAN DİNÇER
1977 yılında İstanbul’da dünyaya geldi, ilk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden 2000 yılında mezun oldu. Halen Yıldız Üniversitesi'nde Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kürsüsünde yüksek lisans yapmakta olup Milli Eğitim Bakanlığı'nda Tarih Öğretmenliğine devam etmektedir.
önsöz
"Bilinmeyen Tarih" adını verdiğimiz bu kitap, bildiğimizi düşündüğümüz birçok tarihsel ayrıntının aslında çok farklı bir içeriğe sahip olduğunu ortaya koymak amacıyla yazılmıştır. Öğrenim hayatımız boyunca bizlere anlatılan tarihî kavramların bir kısmının ya anlatıldığı gibi olmadığını ya da eksik veya çelişkili olduğunu fark etmemiz bizi bu çalışmayı hazırlamaya yönlendirdi.
Örneğin; Patrona, Baltacı, Öküz, Kavanoz, Sokullu, Mezo-morta, Yedi Sekiz, Elmas, Damat, Köprülü, Düzmece, Demirbaş ve Börklüce gibi birçok lakabın önemli tarihî şahsiyetlere neden verildiğine dair bilgilerin az olduğunu fark ettik. Bunun yanında, bazı önemli yer ve eser adlarının -Bozdoğan Kemeri, El Hamra, Mescid-i Aksa, Dolmabahçe, Çtrağan, Kayunhisnc, Akabe, Galata, Mekke, İnebahtı ve İstanbul gibi- kökeninin va da veriliş nede¬ninin de çok fazla bilinmediğini gördük. İşte bu nedenle tarihsel süreçte anlatılan olaylar, şahıs ve yer adları, unvanlar, lakaplar ya da tarihî terimlerin etimolojik kökenlerini ve anlamlarını şimdiye kadar hiç bilmediğimiz vönleriyle tamamlayıcı bir şekilde vere¬bilmek amacıyla bu çalışmayı hazırlamaya karar verdik.
-A-
Abaza Mehmet Paşa (...-1634)
Abaza Mehmet Paşa, Osmanlı Devleti'nde silahtarlık yapmış; Halep, Maraş ve Erzurum valiliği ile Bosna beylerbeyliği gibi görevlerde bulunmuş bir devlet adamıdır.
Abhazya Türklerinden olan Mehmet Paşa, bu nedenle Abaza sıfatını kullanmıştır. (Abhazya, bugün Gürcistan'ın kuzeybatı kesiminde özerk bir cumhuriyettir.)
Acem
Arapların, Arap kavminden olmayanlara ve İranlılara verdikle¬ri isim olan Acem, Arapça kökenli bir kelime olup "ucme"den türemiştir. Ucme, "dili bozuk olmak, dil kurallarına uymamak" anlamlarına gelmektedir.
Afanasyevo
Altay bölgesinde bir yer adı olan Afanasyevo, Orta Asya'daki Tunç Çağı kültür çevrelerinden biridir.
Türkologlar, Altaylarda gelişmiş bu kültürün Orhun Nehri ve çevresini de etkisi altına alarak Orta Asya medeniyetinin temelini oluşturduğu fikrini benimsemişlerdir. Afanasyevo Kültürü de denen bu kültürü yaratan insanlar avcı ve savaşçı bir topluluktan gelip at, deve gibi hayvanları evcilleştirmişlerdir.
Ahuramazda
Eski Farsçada "bilginin efendisi" anlamına gelir. Zerdüşt dininin en yüce tanrısıdır. Ahuramazda bu dine göre iyiyi ve doğruyu temsil eden varlıktır. İslami kaynaklarda "Hürmüz" olarak ge¬çer. Bu inanışın kapsadığı dine Zerdüştlük veya Mazdaizm de denilmektedir.
Ben-i Ahmer (1232-1492)
Endülüs Emevi Devleti'nin yıkılmasından sonra merkezi Gırnata olmak üzere kurulan devlettir, Bu devletin kurucusu Muhammed bin Ahmer'dir. Ben-i Ahmer'in kelime anlamı "Ahmer oğullan" demektir.
Berid
Farsçadan Arapçaya geçen kelime, "haberci, ulak, postacı" an¬lamlarına gelmektedir.
Besarabya
Prut ve Dinyester ırmaklarının arasında yer alan ve bugünkü Moldova'yı oluşturan bölgedir. Besarabya adı 7. yüzyılda bu bölgeyi ele geçirmiş Bessoi (Bess) adlı bir Trak kavminden gelir. Üç yüzyıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Besarabva, Bükreş Ant¬laşması (1812) ile Rusya'ya bırakılmıştır.
Beşliler
Osmanlı Devleti her beş haneden bir kişi alarak birlikler oluşturur ve bu birliklere de Beşliler adı verilirdi. Bu gruplar, sınırlardaki kalelerin korunmasında görevlendirilirdi.
Birun
Farsça bir kelime olan birun, "dışarı, haricî" anlamlarına gel¬mektedir.
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında ka¬lan Sancak-ı Şerifin bulunduğu Akağalar Kapısı'na kadar olan ve geniş bahçesi bulunan kısma verilen addır. Dış .saray olarak da bilinmektedir.
Dürzi
Dürzilik, Fatımi halifesi Hâkim Biemrillah'ı Tanrı'nın insan su¬retindeki şekli olarak kabul eden inançtır. Bu fırkanın kurucusu Fatımi veziri İran asıllı Hamza b. Ali'dir. Dürzî (dürzü) adı, bu inancın yoğun bir şekilde propagandasını yapan Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail Anuştegin ed-Derezi'den gelmektedir. Dürziler daha çok Suriye'de ve Lübnan bölgesinde yaşamışlar¬dır. Etnik kökenleri hakkında kesin bir bilgi olmamasına rağmen Dürziler kendilerini Arap saymaktadırlar.
Ecnadeyn
Ecnadeyn, Filistin'de Kudüs'ün batısında Remle ile Beyt-i Cibrin arasında bir bölgedir.
Hz. Ebubekir döneminde İslam orduları 634 yılında Bizans or¬dusunu mağlup etmiş, böylece Suriye ve Filistin'in kapıları Müs¬lümanlara açılmıştır. İki yıl sonra yapılan Yermük Savaşı'yla da bu bölge tamamıyla fethedilmiştir (636).
Yezit (646-683)
Asıl adı Yezid bin Muaviye'dir. Kerbela'da Hz. Hüseyin'in öldü¬rülmesinden sorumlu tutulan Emevi halifesidir. Bu nedenle İslam dünyasında zulmün ve kötülüğün sembolü olarak anılmıştır.
Zağarcılar
Zağar bir cins av köpeğinin adıdır. Yirmiden fazla çeşidi vardır. Kuş avından çok köstebek, porsuk, gelincik gibi hayvanların avlarında kullanılır. Osmanlı Devleti'nde padişahlar tarafından avda kullanılan zağarları yetiştirdikleri için bu adla anılmışlar¬dır. Bu hizmet sınıfının başındaki görevliye de zağarcıbaşı adı verilmektedir.