Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Kasım 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.

Hukukî açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir." Bu tanımdaki unsurlar şunlardır:

•İnsan unsuru: Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir.
•Egemenlik unsuru: Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, Devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir.
•Ülke unsuru: Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır.
Yukarıdaki cümleler birebir wikipedia kütüphanesinden alıntıdır.

Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin görevleri nelerdir dersek hemen Anayasanın 5. maddesine bakıyoruz.

Anayasa`nın 5. Maddesi :
"Devletin Temel Amaç ve Görevleri Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."

Yukarıdaki maddeyi okuyunca imrenerek baktım doğrusu, Anayasa'daki Devlet tanımı ile mevcut Devlet sistemi arasında dağlar kadar fark vardı.

Bu alıntıları yapmamın nedeni hep birlikte devletin anayasanın zorunlu kıldığı görevlerini ne denli yerine getirdiğini sorgulayabileceğimiz bir konu olmasıydı.

Yukarıda uzun uzun tanımları var ancak ben devlet için daha kısa bir tanım yapacağım, bu sayede kolaya da kaçmamış oluruz.
Devlet; bireysel olarak yapamadığımız işleri ( ör: yargı, alt yapı çalışmaları, sağlık hizmetleri, eğitim, vs.) verdiğimiz paralarla bizim adımıza yapan, maaşlı çalışanımızdır.
Kendi başımıza bir hastahane açmamız pek olası değil, ülkedeki eğitimi yürütmemizde olası değil bu nedenle devlet isminde bir kurumlar topluluğu kurup, personelini maaşla çalıştırıp görev ve yetkilerini kanunlarla belirleyip bizim için işleri yürütmesini isteriz. O'da bizim için çalışır.

Ancak bu eksenden öylesine sapılıyor ki; halk veya insan devletin kölesiymiş gibi muamele edilebiliyor, devlet insan için değil de insanlar devlet için varmış gibi bir izlenim yaratılabiliyor, hatta buna o kadar alıştırıyorlar ki bizi, biz bile inanıyoruz sonunda..
Neler oluyor mesela?
-Devlet sırrı adında kavramlar oluşturuluyor. Devletin halktan ne saklısı olabilir?
-Kapalı ödeneğimiz var misal. Devlet nereye para verdiğini benden ne hakla gizler? O benim param o'nun değil ki.
-Daha kötüsü de oluyor devlete para veriyoruz, bize telefon hizmeti sağlaması için, hal böyle ya tek başımıza telefon hizmeti sağlayamayız, herkes devlete para versin o yapsın diyoruz. Devlet yapıyor güzel, sonra da diyor ki, senin paranla yaptığım bu hizmeti ben satarım, sattığım araplar senin paranla kurulmuş firma ile senden para kazanırlar. Ve artık ne o firma senindir ne de para vermeden arap'a telefonla konuşabilirsin.
-Var var daha kötüleri de var, devlete para veriyoruz bize elektrik sağlaması için, gidip elektrik santrali kuruyor, sonra benim paramla kurduğu bu santralle benden kâr elde etmeye kalkıyor, ediyorda.
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2018 16:06