Arama

Bitki Anatomisi - Yaprak - Tek Mesaj #7

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Nisan 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Damarlanma Sistemi
Gövdeden yaprak sapına gelen ve lamina içine giren iletim demetleri bazen bir familyaya bazen bir sınıfa özgü olacak biçimde bir dallanma, bir dağılma gösterir, yani bir sistem meydana getirir. Özellikle ince yapraklarda iletim demetlerinin geçtiği yollar, lamina yüzeyinde çıkıntılar yani damarlar meydana getirir ki buna d amarlanma sistemi adı verilir. Damarlar, büyük bir çoğunlukla yaprağın alt yüzünde daha belirgin çıkıntılar meydana getirdiğinden, damarlanmanın yaprağın bu yüzünden incelenmesi daha uygun ve kolaydır.
Basit bir yaprakta, lamina içinde genellikle, sapın devamı gibi ilerleyen belirgin ve kuvvetli bir damar göze çarpar. Buna ortadamar adı verilir ve yaprağı iki parçaya, çoğu kez eşit olarak böler. Bazı yapraklar tek damarlıdır (Buxus Şek.7-20a); bazıları çok damarlı olabilir; çoğu kez damarsız yapraklar da vardır (örn. etli yapraklı bitkiler). Çok damarlı yapraklarda görülen

damarlanma çeşitleri şunlardır
Ad:  yaprak7.JPG
Gösterim: 8619
Boyut:  32.0 KB
Şekil 10. Damarlanma tipleri (palmat damarlanma). (29a) L. orientalis', (29b) F.carica\ (29c) M.silvestri

pennat( ) damarlanma: Laminada bir orta damar vardır vectwdallanmıştır. Orta damardan ayrılanlara yan damarlar veya sekonder damarlar denir; yaprakların çoğu bu damarlanmayı gösterir (Mentha, Melissa, Populus, - Eucalyplus v.b., Şek. 6-11,16).
29) palmat damarlanma : Saptan gelen iletim demetleri fazla sayıda ve hemen hemen eşit kuvvettedir, lamina içinde bir'elin parmakları gibi yayılmıştır (Liquidambar orientalis-ğünlük ağacı.; Ficus carica-incir; Malva silvestris-ebegümeci Şek. 10-29a, b,c).

Ad:  yaprak8.JPG
Gösterim: 8484
Boyut:  54.2 KB
Şekil 11. Damarlanma tipleri (devam). (30) H.orierıtalis', (31)R.communis; (32a) P.majör, (32b) S.aspera ; (33) D.ferruginea

(30) pedat damarlanma: Lamina tabanında orta damardan ayrılan iki yan damar, orta damardan daha iyi gelişmiş ve daha uzundur, hep sapa doğru dallanma gösterir Helleborus orientalis - çöpleme Şek. 11-30).
(31) peltat damarlanma : Yaprak sapı laminamn ortasına ya da ortaya yakın bir bölgesine bağlanmıştır, saptan gelen iletme demetleri laminada ışınsal olarak dağılır (Ricinus communis -hintyağı bitkisi Şek. 11-31).
dikotomik damarlanma ( ): Damarlar saptan başlayarak hep ikiye çatallanarak lamina içinde dağılır (Ginkgo Şek.6-15; Adiantum, Şek.7-22)
(32) paralel damarlanma : Laminası şeritsi olan yapraklarda damarlar birbirine az veya çok, paraleldir (Gramine ve Monokotil bitkilerin yapraklan). Lamina eliptik veya kordat ise damarlar lamina kenanna uyum sağlayarak yay şeklini alır (Plantago majör, Smilax aspera Şek. 11- 32a,b). Bazı yapraklarda damarlar paralel gibi görünürse de aslında pennattır: Digitalis ferruginea (11-33).
(33) retikulat damarlarıma, ağsı damarlarıma: Orta damardan çıkan yan damarların arasındaki damar sistemi ağ görünümündedir (D.purpurea Şek. 6-13).
Lamina kenarları az ya da çok derin girintili ise böyle yapraklara loblu yaprak; loblar laminanın ortasına kadar giderek birer küçük yaprakçık haline kadar bölünmüşse parçalı yaprak, yaprakçıklarına da foliol adı verilir. Yaprak kenarında tek, bazen birkaç girinti bulunur (Hyoscyamus Şek 8-28). (34) pandurat yaprağın iki kenarında birer körfez, yayvan girinti bulunur (Ficus pandurata .Şek. 12-34.)
(34) pandurat yaprağın iki kenarında birer körfez, yayvan girinti bulunur (Ficus pandurata Şek. 12-34.)

Lamina Yüzeyi
Bir yaprağın en geniş kısmı olan laminanın yüzeyi de karakteristik özellik gösterebilir; bazı yapraklar çıplaktır, yani tüy taşımaz. Yaprak eğer tüylü ise tüylerin özelliğine ince veya kalın, yumuşak veya sert, kısa veya uzun, düz veya kırışık oluşuna ve sık veya seyrek dağılışına, dik veya yatık durumuna göre değişik tüy tiplerine rastlanabilir. Büyüteç ile bakıldığında tüyün basit, pulsu veya dallanmış ya da yıldız şeklinde olduğu da ayırt edilebilir. Bitkilerde bulunan tüyler sadece örtü tüyleri değildir; yapraklarda salgı tüyleri de bulunabilir; bunlar da saplı veya sapsız; sık veya seyrek olabilmektedir.
Tüyler yaprağın ya yalnız bir yüzünde (çoğunlukla alt yüzde) veya her iki yüzünde görülür; bazen bütün yüzeye dağılmıştır, bazen yalnızca damarlar üzerinde veya damarların kesiştiği bölgede toplanmıştır.
Yaprak yüzeyini tanımlamada kullanılan terimlerin bazıları
  • glaber : tüysüz, çıplak
  • glaucus : çok irree-donuk ve mumlu bir tabaka ile kaplı
  • papillosus : büyüklükleri farklı-minik-nasır gibi çıkıntılarla kaplı
  • pilosus : ince-zayıf-kısa tüylerle kaplı
  • pubescens : çok kısa-ince-zayıf-şık tüylerle kaplı lrirtus,
  • villosus : uzun-zayıf pösteki gibi kabarık tüylü
  • tomentosus : sık-oldukça sert-kısa tüylerle kaplı; keçe gibi tüylü
  • velutinus : kadife gibi tüylü, tomentosdan daha sık
  • lanatus : yünlü; uzun-sık ve keçeleşmiş, kıvrılmış tüylerle kaplı
  • hispidus : uzun-sert kıllarla kaplı (domuz kılı gibi)
  • glandulosus : ucunda gland (bir baş) taşıyan tüylerle kaplı barbatus
  • sakallı; uzun-yumuşak tüylerle kaplı (tüyler yer yer demetler oluşturabilir) ciliatus
  • kirpikli; tüyler kirpik gibi ve yalnız kenarda


kaynak: A.Ü. Farmasötik botanik
SİLENTİUM EST AURUM