Arama

Diyarbakır - Tek Mesaj #26

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Mayıs 2007       Mesaj #26
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DOĞU’NUN PARİS’İ DİYARBAKIR

GAP turunun ilk ayağı olan Diyarbakır sadece bir surlar kenti değil. Kentte aynı zamanda görülmeye değer yüzlerce yıllık tarihe sahip kiliseler, camiler, kervansaraylar ve hamamlar da var.
Dicle ırmağının kıyısında bulunan Diyarbakır; Asurlulardan Hititlere, Makedonyalılardan Bizanslılara, Selçuklulardan Abbasilere kadar birçok medeniyete evsahipliği yapmış.



Diyarbakır’ın Asurlular döneminde Amidi olan ismi daha sonra Amit olur. Kent Arap akınlarıyla birlikte Bekir Bin Vail ve kabilesinin bölgeye yerleştirilmesinden sonra Diyarbekir adını alır. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılındaki bir konuşmasında kentin ismini Diyarbakır diye telaffuz etmesinden sonra, aynı yıl bakanlar kurulu kararıyla kentin adı resmen Diyarbakır olarak değiştirilir. Diyarbakır surları iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Surların iç kısmı eski Diyarbakır’ı oluşturuyor. Eski Diyarbakır’ın en görkemli yapılarının başında kuşkusuz Ulu Cami geliyor. Kilise olarak inşa edilen yapı Selçuklular döneminde camiye dönüştürülmüş. Eski adı ise Martoma Kliisesi. Meryemana Kilisesi de görülmesi gereken tarihi binalar arasında bulunuyor.

Diyarbakır’ın üzerine kurulduğu bölgenin tarih boyunca en büyük sıkıntılarından biri de sıcak ve kurak iklimi olmuş. Bu nedenle, bir dönem kenti daha da sıcak yaptığı gerekçesiyle surların yıkılması bile düşünülmüş. İklim Diyarbakır’dan göçlere de neden olmuş.

EVLER BAZALT TAŞINDAN
Yazları çok sıcak geçen Diyarbakır’ın kışları ise bir hayli soğuk. Geleneksel Diyarbakır evleri de iklimin bu özelliği düşünülerek inşa edilmiş. Binalarda Karacadağ’dan çıkarılan bazalt taşları kullanılmış. Bu taşlar yazın serin kışın ise sıcak kalmayı sağlıyor.


Cahit Sıtkı Tarancı’nın evi

Geleneksel Diyarbakır mimarisinin en güzel örneklerden biri çağdaş Türk edebiyatının önemli isimlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın yaşadığı ev. 35 yaş şiiriyle üne kavuşan edebiyatçının yaşadığı ev, müze olarak sergileniyor. Müzede, el yazıları, fotoğraflar, kişisel eşyalar ve hakkında yazılmış kitaplar bulunuyor.
Abdülhamid’e karşı gizli örgüt çalışmalarına katıldığı için hapsedilerek, Diyarbakır’a sürgüne gönderilen Ziya Gökalp’in yaşadığı ev de müze olarak sergileniyor.
Kentin Mardin kapısında ise tarihi Dicle köprüsünün diğer adıyla 10 Gözlü köprünün görülebileceği Gazi Köşkü bulunuyor. Mustafa Kemal’in kente gelişinde kaldığı ve Hatay sorunun tartışıldığı köşk de müze haline getirilmiş, bahçesi de şimdilerde mesire yeri olarak kullanılıyor. Doğu’nun Paris’i bir dönem yaşanan terör olayları nedeniyle kaybettiği hareketi son yıllarda yeniden kazanmaya başladı.



Kentte, Doğu mutfağının geleneksel lezzetlerini de tatmak mümkün. Özellikle kaburga dolması ve patlıcanlı meftunesi meşhur. Diyarbakır karpuzlarıyla da iddialı. Kent devasa boyutlardaki lezzetli karpuzlarıyla Temmuz ayında bir de festivale ev sahipliği yapıyor.