
Habeş Necaşi nin Yemen valisi ve kumandanı Eryat'ı öldürerek yerine gecen Ebrehetülesrem Hıristiyan’dır. Halkın, Hac mevsiminde hacca gitmeye hazırlandıklarını görünce: "Halk, nereye gidiyorlar?" diye sordu. "Mekke'deki Beyt-i Harami Hac etmeğe gidiyorlar!" dediler. Ebrehe "O Beyt, neden yapılmıştır?" diye sordu.
"Taştan yapılmıştır" dediler. Ebrehe "Onun üzerine ne örtülmüştür?" diye sordu."Bu ülkeden giden Vasail'den (çizgili ince Yemen kumaşından) örtülmüştür." dediler. Ebrehe "Mesih üzerine yemin ederim ki: Ben, size ondan daha iyisini yapacağım!” dedi. Kayser'e yazarak San'a'da bir kilise yapmak istediğini bildirdi ve bu hususta kendisine yardım edilmesini istedi. Kayser, Ebrehe'ye sanatkârlarla mermer ve mozaik gönderdi. Ebrehe, meşhur Me'rib Kraliçesi Belkıs’ın metruk sarayından da, işe yarayan taş, mermer gibi ne varsa, hepsini San'a'ya taşıttırdı.
Kilisenin inşasını, çok sıkı tuttu. İsçilerden herhangi birisi, güneş dogmadan işinin başında bulunmayacak olursa, Ebrehe'ye götürülür, o da, ceza olarak o işçinin elini keserdi!
EBREHE'NİN KÂBE’Yİ YIKMAĞA KALKIŞMASI
Nitekim işçilerden birisi, işinin başına erkence gelmekte gecikmiş güneş doğmuştu. Cezadan bağışlanmasını, Ebrehe'den rica etsin diye ihtiyar annesini de, yanında getirmişti. Kadıncağız, oğlunun mazeretini arz edip bağışlanmasını dilemişse de, Ebrehe "Ben, kendimi yalancı çıkaramam!" diyerek isçinin elinin kesilmesini emir etti. Bunun üzerine, ihtiyar kadın. Demir baltanla vur (elleri, kolları kes) bakalım. Bu gün, hâkimiyet senin amma, her zaman, senin değildir. Yarın senden başkasının olacaktır!' dedi .”
Ebrehe "Onu, yanıma getiriniz!" dedi. Getirilince, kadına "Bu Krallık, benden başkasına da geçecek midir?" diye sordu. Kadın, hiç çekinmeden “Evet !” dedi. Ebrehe, Kuleys kilisesinin, üzerine çıkınca, Aden denizini göre bilecek derecede yükseltmek niyetinde idi. Fakat "Bu günümden sonra, taş üstüne taş koymayacağım!" diyerek kadının oğlunun elini kesmekten vazgeçti. Halkı da, çalışmaktan af etti Yapılan Kilisenin dışından yüksekliği, alt mis zira' idi. İçten, on zira' doldurulmuştu. Kiliseye, mermer merdivenle çıkılmakta idi. Kilise, hisarla çevrilmişti Kilise ile hisar arasındaki açıklık, her tarafından iki yüz zira' idi. Kilisenin duvarları, Yemenlilerin Cerup dedikleri süslü taslarla örülmüştü. Taşların aralarına burçları andıran ve birbiri içine girmiş müselles şeklinde, yeşil, kırmızı, beyaz, sarı ve kara taşlar konmuştu. Kilisenin bütün duvarları, yuvarlak biçiminde kara aban us ağaçları ile bölünmüştü. Ağaçlar, bir adamın kucaklayabileceği kalınlıkta idi. Örülen mermerlerin yüksekliği bir zira' idi. Mermerlerin Üzerine, San'a dağının parlak kara taşlarından, onların üzerine, parlak sarı taşlarından, onların üzerine de, parlak ak taşlarından örülmüştü. Kuleys kilisesinin duvarlarının kalınlığı altı zira' kapısının yüksekliği on zira', genişliği dört zira' idi.
EBREHE’ NİN KÂBE’Yİ YIKMAĞA KALKIŞI
Ebrehe, kilisenin kapısının üzerini altın levhalarla kaplattı. Altın çivileri, birbirlerinden, mücevherlerle ayırdı. Kapıya, kırmızı büyük bir yakut yerleştirdi. Kulleys kilisesinin kapısından girilince 40x80 zira' genişliğinde nakışla sac ağacından gümüş, altın çivilerle tavanlanmış bir ev vardı. Buradan da, sağ ve sol taraflardan uzunluğu 40 zira' kadar olan bir sofaya girilmekte idi. Sofanın direkleri cini ile kaplanmıştı. Sofadan, 30X30zira'genisliginde bir kubbeye girilirdi. Kubbenin duvarları, cini ile kaplanmış olup içinde altın gümüş ile süslenmiş çelik levhalar bulunmakta idi. Kubbede günesin doğduğu tarafta 1O X 1O zira genişliğinde alaca renkte ara mermer konulmuş olup güneş vurduğu zaman, içeriden kubbeye bakanların gözlerini almakta ve güneşin, ayın ışığını kubbenin içine aks ettirmekte idi.
HALKIN KULLEYS KİLİSESİNİ TAVAF VE ZİYARETE ÇAĞIRILIŞI
Ebrehe, Kulleys kilisesini yaptırdıktan sonra, ona kapıcılar, bakıcılar da tayin etti. Kulleys'in içinde buhur yakılmağa başlandı Kısa zamanda isten, misk bulaşığından duvarlar kararıp mücevherler görünmez oldu. Ebrehe emretti. Halk, Kulleys'i, tavaf ve ziyarete başladılar Ebrehe, ayni zamanda bütün Yemen ülkesinde bulunanlara, Kulleys'i hac ve ziyaret etmeleri gerektiğini ilan etti. Bu, Arapların çok ağrına gitti. Kulleys kilisesine ve onu yaptıran Ebrehe’ye kin bağladılar Hatta bir bedevi Arap Kulleys kilisesinin içerisine pisledi. Bazı Arap kabilelerinden Arabîler Kulleys kilisesinde çalışan hademeleri sarhoş ederek kilise içerisine kokmuş leşler, pislikler attılar. Bunu duyan Ebrehe kızarak bunu muhakkak Araplar yapmıştır diyerek öfkelendi ve Kâbe’yi yıkmak için Necaşiden yardım istedi. Necaşi yardım maksadıyla elinde bulunan o günün en iri Fili olan Mahmud’u ve askerlerini gönderdi. Ve Ebrehe, Kâbe’yi yıkmak için yola çıktı.