GENEL BİLGİLER
Yılın yarısında karlarla kaplı yüce dağları, topraklarının üçte birini kaplayan ormanları, kamp, karavan, yaya ve atlı yürüyüş, bisiklet, fotoğrafçılık ve avcılık gibi pek çok turizm çeşidine elverişli yaylaları, zengin termal kaynakları ve içmeleri, yüzyıllardır yaşatılan kültürel değerleri, sevecen insanları ve geleneksel konukseverliği ile doğayla baş başa kalmak ve şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için idealdir.
İLÇELER:
Çankırı ilinin ilçeleri; Atkaracalar, Bayramören, Çerkeş, Eldivan, Eskipazar, Ilgaz, Kızılırmak, Korgun, Kurşunlu, Orta, Ovacık, Şabanözü ve Yapraklı’dır.
Cami ve Türbeler
Çankırı’da buluna türbeler Emir Karatekin Bey Türbesi ve Hacı Murad-ı Veli Türbesidir.
Taş Mescit: (Cemaleddin Ferruh Darülhadisi) Çankırı’da Selçuklu Dönemi’nden kalma en önemli yapıdır. İki ayrı yapıdan oluşan eserin şifahane kısmı, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrevoğlu I. Alaadin Keykubat zamanında Çankırı Atabeyi Cemaleddin Ferruh tarafından Miladi 1235 yılında yaptırılmıştır. Şifahaneye 1242 yılında bir de darulhadis kısmı ilave edilmiştir.
Yapının plastik sanatlar bakımından önemi ise, üzerinde yer alan iki adet figürlü parçadan meydana gelmektedir. Bunlardan biri sürekli yayınlara konu olmuş ve üzerinde durulmuştur. 100×25 cm ebatlarındaki bu kabartmanın özelliği, gövdeleri birbirine dolanan iki ejder (yılan) motifidir. Ejderlerin başları birbirine karşılıklı gelecek şekilde biçimlendirilmiştir. Günümüzde “Tıp Sembolü” olarak kullanılan kabartmanın orjinali kaybolmuş olup aslına uygun olarak yaptırılan yenisi yerine konulmuştur.
Halk arasında su içen yılan olarak da isimlendirilen ikinci parça diğerinin aksine alçak kabartma şeklinde olmayıp başlı başına bir heykel görünümündedir. Darulhadis’te kullanılan gözenekli taştan yapılmış olan parça kupa şeklinde olup gövdesine bir yılan sarılmakta ve üst kısmında uzantı yaparak sonuçlanmaktadır. Bu motif ise günümüzde “Eczacılık Sembolü” olarak kullanılmakta ve halen Çankırı Müzesi’nde sergilenmektedir.
Büyük Camii: (Ulu-Sultan Süleyman Camisi) Mimar Sinan Dönemi eserlerinden olan cami, Büyük Osmanlı Hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Sadık Kalfa tarafından inşa edilmiştir,
Medreseler
Osmanlı Döneminde, ülkenin her tarafında olduğu gibi Çankırı’da da okumaya ve ilme büyük önem verilmiş ve birçok medrese kurulmuştur. Bugün Büyük Camii’nin doğusunda bulunan Çivitçioğlu Medresesi ile Buğday Pazarı Camii bahçesindeki Buğday Pazarı Medresesi XVII. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan eserlerdendir
Mağaralar
Çankırı’nın yaklaşık 20 km doğusunda yeralan Tuz Mağarası, kayatuzu yataklarının işletilmesi maksadıyla açılmış olup bugün nispeten dar girişinin devamında modern karayolu tünellerini andıran birçok galeriden meydana gelmiş ilginç ve büyük bir mağaradır.
Müzeler
Çankırı Müzesi: Çankırı Müzesi’nde Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Firig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerinin sergilenmesi ve tanıtımı yapılmaktadır.
Müzenin teşhir salonunda arkeolojik ve etnolojik eserler birlikte sergilenmektedir. Arkeoloji bölümünde Eski Tunç, Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler bulunmaktadır. Etnografya bölümünde ise Çankırı ve çevresine ait çeşitli dokumalar, el işlemeleri, hat sanatı örnekleri, baskı kalıpları, kıyafetleri, silahlar, süs eşyaları ile günlük hayatta kullanılmış olan çeşitli eserler teşhir edilmektedir.
Müze Tel : (+90-376)213 02 04
Adres : Atatürk Bulvarı 100. Yıl Kültür Merkezi Kat: 2
Örenyerleri
Cendere (Salman) Höyük: Ilgaz ilçesinin güneydoğusunda, Çankırı-Kastamonu karayolunun kenarında bulunan Cendere Köyü’ndedir. Bölgedeki anıtsal yapılar, Devrez Çayının güneyinde kayalık, yüksekçe bir tepenin doğuya bakan yamaçlarındadır. Burada çok sayıda insan eliyle oyulmuş mağaralar, kaya mezarları, kaya kilisesi olabileceği tahmin edilen tapınak ve amacı tam olarak bilinmeyen oyuklar bulunmaktadır. Burasının, dini törenlerin yapıldığı ve muhtemelen Höyükle bağlantılı, kutsal kabul edilen alanlardan olduğu tahmin edilmektedir. Kaya tapınakları, ulaşım yollarının geçtiği sarp ve dar geçitlere, kervanların, talancı eşkıyadan korunması amacıyla ibadet ve dua etmek için yapılmıştır.
Sakaeli Kaya Mezarları: Genel olarak Roma ve Bizans Dönemlerine ait olduğu tahmin edilen bu mezarlar, Çankırı’ya 69 km mesafedeki Orta ilçesinin 8 km kuzeydoğusunda yer alan Sakaeli Köyü’ndedir.
Çankırı Kalesi: Şehrin kuzeyinde küçük bir tepe üzerine kurulmuştur. Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde sağlamlığıyla ünlü yapıdan günümüze, birkaç sur kalıntısından başka bir şey kalmamıştır.
NE YENİR?
Çankırı’nın yöresel yemekleri etli hamur(mantı), tarhana çorbası, gözleme, cızlama, güveç, pıhtı, harmandaşı, fit fit aşı, cevizli hamur, çeç böreği, mıhlama, keşkek, çalma, çekme helvası, baklava olarak sayılabilir.