BİLGİ
1. Okuma, araştırma, gözlem ve deney sonucunda edinilen ya da öğrenilenlerin bütünü; malumat: Bilgisini derinleştirmek. Her konuda geniş bilgisi var. Bu iş, bir bilgi birikimi ister.
2. Düşünme, yargılama, akıl yürütme gibi işlemler sonucunda elde edilen düşünsel ürün: Bilinenlerden yeni bilgiler üretmek. Öncekilerden farklı ve taze bilgiler ortaya koymak. Bilgi yanlışları yapmak.
3. Belirli bir alanda öğrenilmiş olanların tümü: Edebiyat bilgisi. Resim bilgisi. Fizik, matematik bilgisi.
4. Bir şey ya da kimse hakkında edinilen bilgi ya da yapılan açıklama: Kazanın nedeni hakkında bir bilgi edinemedik. Yetkililerin verdiği bilgiye göre hastalık kesinlikle önlenmiş.
—Bilkur. Bilgi mantığı, Kari R. Popper’a göre, deneysel olguları inceleyen bilgi ruhbiliminin tersine, yalnızca mantıksal bağıntılarla ilgilenen çözümleme yöntemi.
—Bilş. Saklamak, işlemek ya da iletmek için uzlaşmalı gösterime elverişli tanıma öğesi. ll
Bilgi merkezi, belli bir alana ait bilgiyi toplama, yönetme ve kullanıcının hizmetine sunma görevini üstlenen kuruluş.
—Eğit. Öğrenilenlerin tümü; belli bir alanla ilgili kavramlar ve kültür birikimi: Bilgisini derinleştirmek. Zengin tarih bilgisine sahip olmak. Bilimsel bilgi. ll
Bilgi edinme, bilinenlerle bilgilerin programlanması ve işlevsel açıdan yapılaştırılması istencini göz önünde tutan bilgi özümseme koşulları. (Bilgi edinme, belli bir amaca yönelik pedagojilerin temel uğraş konusudur.)
—Fels.
Bilgi kuramı, düşünce ile nesneler, insan ile dünya arasındaki ilişkileri açıklama sistemi. Birçok felsefe, bu tür bir açıklama sistemi üzerinde temellenir.
—Ruhbil.
Normalleştirilmiş bilgi sınaması, özel bir eğitim programı izleyen kişilerin, verilen bilgilerde eriştikleri düzeyi değerlendirmek için düzenlenen sınama.
—Siber. ve Bilş. Bir olası iletiler kümesindeki seçimlerin çeşitlilik ölçüsü.
—Teknol.
Bilgi plakası, bir tezgâh ya da aygıt üzerine takılan ve anma düzenini gösteren plaka.
—Topbil.
Bilgi toplumbilimi, bireyin sahip olduğu bilginin içeriği, anlatımı, edinimi ve işleviyle bu bireyin bağlı olduğu toplumsal çevreler arasındaki ilişkilerin incelenmesi.
—Verg. huk.
Bilgi verme, mali durumunun ortaya koyduğu aykırılıkları açıklayabilmek amacıyla, vergi dairesinin, vergi yükümlüsünden istemeye yetkili olduğu aydınlatıcı bilgi.
—ANSİKL. Bilkur.
Bilgi mantığı. Kari R. Popper’a göre, yalnızca mantıksal bağıntılarla ilgilenen bilgi mantığı ile, deneysel olguları inceleyen bilgi ruhbilimi arasında ayrım yaparken, ruhbilimsel sorunları, bilimkuramsal sorunlarla karıştırmaktan kaçınmak gerekir. Popper şöyle yazar: “Yeni bir düşüncenin insan zihninde nasıl doğabildiğim bilme sorunu ister bir müzik teması, ister dramatik bir çatışma, isfer bilimsel bir kuram sözkonusu olsun, deneyci ruhbilim bakımından büyük önem taşıyabilir, ama bilimsel bilginin mantıksal çözümlenmesi alanına girmez" (The Logic of Scientific Discovery [Bilimsel buluş mantığı]).