Arama

Federico Fellini

Güncelleme: 12 Temmuz 2011 Gösterim: 7.103 Cevap: 3
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
6 Kasım 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Federico Fellini 20 Ocak 1920'de Rimini'de doğdu; 31 Ekim 1993 Roma'da öldü; İtalyan yönetmen.

Sponsorlu Bağlantılar
İlkokulda eğitimini, Rimini'de San Vicenzo Rahibeleri'nden aldı. On yaşındayken evden kaçıp bir sirke girdi. 1938'de üniversiteye kaydını yaptırdı fakat derslere devam etmek yerine, mizah dergisi "420 ve resimli roman dergisi "Avventuroso" için çalışmaya başladı. 1939'da Roma'ya gitti ve karikatür sanatçısı olarak çalıştı. 1939-1940 yılları arasında radyo oyunları ve filmler için espriler yazdı. 1943'de oyuncu Giulietta Masina ile evlendi. Bir çok filmde birlikte çalıştılar. 1944'de Roberto Rosselini ile birlikte "Roma, Città Apperta (Roma Açık Şehir)" filminin senaryosu üzerine çalıştı. 1946-1952 yılları arasında senaryo yazarı ve yönetmen yardımcısı olarak Rosselini, Alberto Lattuada ve Pietro Germi ile çalıştı. 1950'de ilk filmini Lattuada ile birlikte yönetti. Başarılı sinema kariyeri boyunca dört kez En iyi Yabancı Film Oscar'ını aldı. 1993'de meslek yaşamında gösterdiği başarı için özel bir Oscar'la onurlandırıldı. Ekim 1993'de Roma'da kalp krizinden öldü.

Filmleri
  • * 1952 - Lo sceicco bianco
  • * 1953 - I vitelloni
  • * 1954 - La Strada (Oscar)
  • * 1955 - Il bidone
  • * 1957 - Le notti de Cabiria (Oscar)
  • * 1959 - La dolce vita (Tatlı Hayat) (Oscar)
  • * 1962 - Boccacio 70
  • * 1963 - 8½ (2 Oscar)
  • * 1965 - Giulietta degli spiriti
  • * 1969 - Satyricon
  • * 1970 - I clowns
  • * 1972 - Roma
  • * 1973 - Amarcord (Oscar)
  • * 1976 - Il casanova di Federico Fellini
  • * 1978 - Prova d'orchestra
  • * 1980 - La città delle donne
  • * 1984 - E la nave va
  • * 1986 - Ginger e Fred
  • * 1987 - Intervista
  • * 1990 - La voce della luna

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen KisukE UraharA; 1 Mart 2009 17:26
Biyografi Konusu: Federico Fellini nereli hayatı kimdir.
Gerçekçi ol imkansızı iste...
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
8 Haziran 2007       Mesaj #2
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
FEDERİCO FELLİNİ
Dünyanın en iyi film yönetmenlerinden ilk beş kişisi kimdir?
Sponsorlu Bağlantılar
Ben bu soruya cevap verirken F.Fellini’nin adını tereddüt etmeden söyleyebilirim.
İtalyan sanatçı 1920 yılında Rimini kasabasında doğdu.
Çocukluğunu ve gençliğinin bir kısmını burada yaşadı.
Rimini o yıllarda deniz kenarında olan diğerleri gibi tipik bir İtalyan kasabasıydı.
2.Dünya savaşına kadar günler sessiz ve sakin olarak geçiyordu.
Ama bu tekdüzeliğe ilave olan özel bir durum vardı:Faşizm
Sonraki yıllarda rejim çökerken kasaba da savaşın bombardımanlarından harabeye döndü.
Öyle ki birçok filmin çekiminde mekan olarak kullanıldı.
Fellini doğduğu yeri hiç unutmadı.Eğitim hayatı başarılı olmamıştı.Liseyi yıllar sonra bitirdi.
Çocukluğunda ilgi duyduğu konular,ileriki yıllarda onun sanat yaşamını etkilemiştir.
Resim ve sirklere olan aşırı tutkusu sanat görüşünün ilk unsurlarıydı.
Gençlik yıllarındaki çalışma hayatı, savaş yıllarının ekonomik durumu gibi zorluklarla doluydu.
Bir işten öbür işe geçmek zorunda kaldı.Bu işlerin birbirleri ile ilişkisi de yoktu.
Polislik,gazetecilik,çizgi roman ressamlığı yaptıktan sonra birkaç işe daha girip çıktı.
Savaştan yenik çıkan ülkelerin çekmek zorunda kaldığı sıkıntılı günlerdi.
Sonraları sinema ile ilgili çalışmalara yöneldi.Bir taraftan da skeçler yazıyor,karikatürler çiziyordu.
Onu sanat dünyasında tanınan kişi haline getiren ,bir film afişi oldu.
Sonra sinema ile ilgili bir şirkette senaryolar yazmaya başladı.
1944 yılında İtalya yenildi ve Mussolini öldürüldü.
Fellini Roma’da bir dükkan açıp çizimlerini satışa çıkardı.
Bu arada evlendi ve sinema çalışmalarını devam ettirdi.
Artık Marcello Mastroianni,Alberto Sordi ve Anita Ekberg gibi sanatçılarla birlikteydi.
1950 yılında ilk filmi ‘Luci Del Varieta’yı başka bir yönetmenle birlikte yönetti.
Senaryoyu kendisi yazmıştı.
1952 yılında tek başına ‘Lo Sceicco Bianco’ yu çekti.
Fellini kendine özgü tarzını oluşturmaya başlamıştı.
Bu filmin başrolünde Alberto Sordi oynamıştır.
Senaryoyu Michelangelo Antonioni ile birlikte yazmıştı.
Filmin çekimleri sürerken müzik yapımcısı Nino Rota ile tanıştı.
Sonraki filmlerinin müziklerini Rota yapmıştır.
Filmlerini peşpeşe çekmeye devam etti:
La Strada(1954),Il Bidone(1955),Le Notti Di Cabiria(1957)
Nihayet 1960 yılında bütün dünyada yankı uyandıran filmini çekti:La Dolce Vita.
Başrolleri Marcello Mastroianni ve Anita Ekberg’e vermişti.
Filmde genç bir gazetecinin sosyete ile ilişkisi ele alınıyordu.
Üst sınıfın sosyal yapısını irdelemiş,kültür alanındaki aydın kişileri eleştirmişti.
4 dalda Oscar’a aday gösterildi,ancak tek ödül alabildi.
Fellini artık sinema dünyasındaki yerini bulmuş,kendi tarzını iyice belirlemişti.
1963 yılında çektiği ‘Sekizbuçuk’ filmi ile sinema dünyasını ele aldı.
Bir yönetmenin ruhsal yapısı ile çevresi arasındaki ilişkiyi sergiledi.
Bu ilişkiyi sinemanın her türlü alanı ile sentezleyerek inceledi.
1969 yapımı ‘Satyricon’,onun için cesur bir deneme oldu.
Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü oldukça değişik bir görüşle yorumladı.
1972 yılında filme aldığı ‘Roma’ tamamen değişik bir özellik taşır.
Bu film ,alışılagelmiş olanlar gibi belli bir konu içermez.
Belgesel değildir ama öyle bir özellik gösterir.
Roma şehrini hem kentsel hem de sosyal yapısı ile göz önüne sermiştir.
Kendine özgü sokak yemeklerindeki alt ve orta sınıf insanlar…
Onların kavga ediyor havası veren konuşmaları…
Şarkı söyleyen, dram oynayan basit sanatçıları salonlarda izleyen seyirciler…
Şakalaşan,kavga eden ve toplumdaki yerlerini olduğundan yüksek görenler..
Kısacası İtalyan halkının tüm sosyal sınıflarını ustaca filme aktarmıştır.
Nihayet 1973 yılı ve ‘Amarcord’.
1930’lu yıllarının olaylarını,aslında kendisi olan bir çocuk gözü ile anlatır.
Akdeniz insanlarının sıcak ve cana yakın her türlü karakterine yer vermiştir.
Faşizme çarpıcı şekilde eleştiri vardır.
İlk gençliğinin hayalleri ve anıları kasaba yaşantısındaki olaylar içinde belirginleşir.
Düşler dünyasından yaşamın gerçeklerine geçiş somut şekilde ortaya konmuştur.
Bu filminde sinema sanatındaki kendi tarzınına ait unsurların tümünü kullanmıştı.
Fellini eserlerinde abartı özelliğini sıkça işler.
Örneğin iri göğüslü kadın tipleri vazgeçemediği kişilerdir.
Detaylardaki abartı unsurları seyirciye itici gelmez.
Sinema ile ilgili düşüncelerinde bütünlük üzerinde durur.
Ona göre yaptığı her film,zamanın birliğindeki parçalardan birisidir.
Bunlar birleştirilince kendisinin fikir ve yaşantısı oluşuyordu.
Sinema eleştirmenleri onu Yeni Gerçekçilik Akımı içine dahil eder.
Ancak fanteziye sık sık yer vermesi bu görüşle çelişmektedir.
Filmlerinde detayları aşırı derecede önemsemiştir.
Semboller sık sık başvurduğu sanat unsurlarıdır.
Özellikle ‘E la Nave Va’ ‘Ve Gemi Gidiyor’ filmi bu yönüyle dikkati çeker.
Sembolleri kullanması çeşitli şekillerdedir.
Örneğin faşizmin görüntülerini sosyal kurumları ile olduğu gibi sahneye taşır.
Veya palyaço gibi kişisel tiplerde gösterir.
Senaryolarının her aşamasını bizzat kendisi titizlikle ele almıştı.
1993 yılında Oscar Onur Ödülü aldı.31 ekim 1993 yılında kalp krizi sonucunda öldü.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
16 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
FELLINI, Federico (doğumu 1920). Federico Fellini İtalyan sinemasının en yetenekli yö­netmenlerinden biridir. Gezgin bir satıcının oğlu olan Fellini, İtalya'da bir tatil kenti olan Rimini'de doğdu. Gönderildiği din okulların­da başarılı olamadı. Asıl sevdiği sirkler ve çadır tiyatrolarıydı. Resimde çok başarılıydı. 1938'de gittiği Floransa'da haftalık bir mizah dergisinde çizgi roman ressamı olarak çalışan Fellini daha sonra polis oldu; öykü yazarlığı ve gazetecilik yaptı. Aldo Fabrizi ile tanışma­sı, onu sahne sanatlarıyla ilgilenmeye yönelt­ti. Sinemayla ilgilenmesini ise, yönetmen Roberto Rossellini ile olan dostluğu sağladı. 1943'te, sonradan yönettiği filmlerdeki oyun­culuğuyla uluslararası üne kavuşacak olan, Giulietta Masina ile evlendi. Rossellini'nin çektiği ve İtalyan Yeni Gerçekçilik Akımı'nın ünlü filmlerinden biri olan Roma Açık Şehir' in (Roma citta apperta; 1945) senaryo çalış­malarına katılan Fellini, 1950'de yönetmen Alberto Lattuada'yla çektikleri Varyete Işıkları (Luci del Varietâ) ile yönetmenliğe geçti. Fellini'nin yönetmen olarak çektiği ilk film Beyaz Şeyh'tir (Lo sceicco bianco; 1952). Başıboş gençlik yıllarından esinlenerek, Yeni Gerçekçilik'e özgü belgeci bir tutum ve seve­cen bir bakışla anlattığı Aylaklar (I vitelloni; 1953) bazı eleştirmenlerce Fellini'nin başya­pıtı olarak nitelendirilir. 1954'te ona uluslar­arası ün ve ilk Oscar Ödülü'nü kazandıracak olan Sonsuz Sokakların (La Strada) çekimine başladı. Sonsuz Sokaklar'da üç kişilik gezici bir cambaz topluluğunun dokunaklı öyküsü, mizah ile hüznün, gerçek ile gerçeküstünün birbirine karıştığı bir dille anlatılır. Fellini 1955-60 döneminde çektiği filmlerde Yeni Ger-çekçilik'in başanlı örneklerini verdi. 1955'te çektiği Kalpazanlar Çetesi (II bidone) ise top­lumsal bir yergidir. Giulietta Masina'nın başro­lünü oynadığı Cabiria Geceleri (Le notti di Ca-biria; 1957) ile En İyi Yabancı Film Oskar'ını aldı.
Yönetmen olarak en büyük başarısını Tatlı Hayat (La dölce vita; 1960) filmiyle kazanan Fellini filmde, gazeteci Marcello'nun (Mar-cello Mastroianni) aristokratlar, film yıldızla­rı, eski dostlar ve terk edilmiş sevgililer arasında geçirdiği çılgın bir gecenin öyküsünü anlatır. Bu yıpranmış ilişkilerden bıkmış olan gazeteci her şeyin aldatıcı olduğunu düşün­mekte, yeniden tazeliği ve saflığı aramakta­dır. Tatlı Hayat başı sonu olmayan ama alışılmış kalıplan kıran bir öyküdür.
Fellini toplumun bunalımlannı, aksaklıkla-nnı, ideallerin çöküşünü bundan sonraki film­lerine de damgasını vuracak, özgün bir sine­ma diliyle anlatır. Filmlerinde çocukluk ve gençlik yıllarının anılan, annesi, teyzesi gibi yakından tanıyıp sevdiği kişiler sıkça yer alır. Sekiz Buçuk (Otto e mezzo; 1963), Ruhların Giulietta'sı (Guilietta degli spiriti; 1965), Sati-rikon (Fellini Satyricon; 1969), Roma (Roma; 1972), Soytarılar (I clowns; 1975), Amarcord (1974), Kazanova (Casanova; 1976), Orkestra Provası (Prova d'orchestra; 1979), Kadınlar Kenti (La citta delle donne; 1980) hep, Felli­ni'nin kendine özgü dünyasını yansıtan film­lerdir. 1983'te çektiği Ve Gemi Gidiyor (E la nava vd) I. Dünya Savaşı öncesinde lüks bir yolcu gemisinde geçer. Filmde toplumun çe­şitli kesimlerinden insanlar abartılı ve alaylı bir dille anlatılır. 1986'da gerçekleştirdiği Ginger ve Fred'de (Ginger and Fred), yaşlı iki sanatçının bir televizyon gösterisi için yıllar sonra yeniden bir araya gelişleri yoğun bir duyarlılıkla işlenir.
Son filmi Invervista'da (1987; "Röportaj") sinema dünyasını röportajlarla anlatan Felli­ni, 30 yıllık sinema yaşamında, senaryolannı da kendinin yazdığı pek çok filmle sinemaya anlatım açısından büyük yenilikler getirmiş, çağdaş toplumun pek çok sorununa eleştiriyi elden bırakmayan bir duyarlılıkla yaklaş­mıştır.

MsxLabs & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Temmuz 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Federico Fellini

Ad:  federico+fellini.jpg
Gösterim: 281
Boyut:  21.3 KB

Federico Fellini
Doğum: 20 Ocak 1920, Rimini
Ölüm: 31 Ekim 1993, Roma
İtalyan sinema yönetmeni.

Gençlik yıllarında, 1938'de gittiği Floransa'da, haftalık bir mizah dergisinde ve bilimkurgu çizgi romanlarında çalıştı. Gazeteci olmak amacıyla gittiği Roma'da çizdiği karikatürleri satarak geçimini sağladı. Yönetmen Roberto Rosselini'yle dostluk kuran Fellini 1945'te onun yönetmenliğini yaptığı "Roma Açık Şehir" filminde çalışmaya başlayarak sinema ile tanıştı. Zavattini, Rosselini, Germi ve Lattuada'nın yanında senaryo yazarı ve yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. Fellini önceleri Yeni Gerçekçilik akımının içinde yer almış, daha sonra imge ve fantezi dolu bir anlatım biçimine yönelmiştir. Filmlerinin hemen hepsinde, doğduğu yer olan Rimini'de geçen çocukluk ve gençlik dönemine ilişkin etkiler görülür. İlk iki filminin ticarî açıdan başarısızlığına karşın üçüncü filmi "I Vitelloni" (Aylaklar, 1953) Venedik Film Şenliği'nde ödül kazandı. Giderek daha kişisel ve kendine özgü bir sinemaya kayan Fellini, özellikle dini ve papazları eleştirdi, İtalyan toplumunun çeşitli dönemlerini izledi.

Başlıca yapıtları:
  • "Sonsuz Sokaklar" (1954; ABD'de 1956'nın En İyi Yabancı Film Oscarı ve New York Film Eleştirmenleri Ödülü),
  • "Il bidone" (Kalpazanlar Çetesi, 1955),
  • "Le notti di Cabiria" (Cabiria Geceleri 1956; 1957, En İyi Yabancı Film Oscarı),
  • "La Dolce Vita" (Tatlı Hayat 1960; 1961 Cannes Film Şenliği Altın Palmiye Ödülü), "Otto e Mezzo" (Sekiz Buçuk, 1963; aynı yılın En İyi Yabancı Film Oscarı),
  • "Guilietta Degli Spiriti" (Ruhların Jülyet'i, 1965),
  • "Fellini Satyricon" (1969),
  • "Roma" (1972),
  • "Amarcord" (1973; 1974 En İyi Yabancı Film Oscarı),
  • "Casanova" (1976),
  • "La Citta di Donna" (Kadınlar Kenti, 1980),
  • "Ginger e Fred (Ginger ve Fred, 1986),
  • "Intervista" (1987, Röportaj, Moskova Film Şenliği'nde Büyük Ödül).

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

26 Kasım 2015 / estudiantes Spor ww
26 Kasım 2015 / KisukE UraharA Spor ww
1 Aralık 2015 / TiglonBoYs Spor ww
22 Ekim 2009 / KisukE UraharA Sinema ww
7 Haziran 2015 / Safi Sanat ww