Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sharon Marie Tate (d. 24 Ocak 1943 - ö. 9 Ağustos 1969), ABD'li aktris. 1960'larda televizyon rolleri ile başladığı aktristlik hayatına Hollywood filmlerinde devam etmişti. 1968'de ünlü yönetmen Roman Polanski'yle evlendi. 8,5 aylık hamileyken Charles Manson'ın dört müridi tarafından evinde katledildi.
Hayatı ve Kariyeri
Çocukluk
Sharon Tate, Amerikan ordusundan Paul Tate ve karısı Doris Tate'in üç kızından ilk olarak Teksas'da dünyaya geldi. Daha 1 yaşını doldumamış, 6 aylıkken bir bebek güzellik yarışmasında ilk ödülünü aldı ancak Tates ailesinin şov dünyasına bir ilgisi yoktu. Babasının mesleği dolayı 16 yaşına kadar Sharon altı farklı şehirde yaşadı. Bu yüzden pek arkadaş edinemedi. Aile tarafından utangaç, kendine güveni olmayan biri olarak tanımlandı ve bu özellikleri yıldız olduğunda da dikkat çekecekti. Büyüdükçe iltifatlar almaya başlaması onu güzellik yarışmalarına itti. 1959'da Miss Richland, 1960'da Miss Washington seçildi. Ancak babası İtalya'ya taşınınca bu yarışmalara ara vermek zorunda kaldı.
Verona'daki günlerinde Sharon "Stars and Stripes" adlı ordu dergisine kapak olunca küçük çaplı bir ün kazandı. Yakında çekilen "Adventures of a Young Man filmi setine sık sık uğrayan Sharon Tate Richard Beymer tarafından farkedildi ve film sektörüne yönlendirildi. İlk işini 1961'de şarkıcı Pat Boone ile bir reklamda oynarak aldı. İtalya'da "Barabbas" adlı filmde küçük bir rol aldıktan sonra Amerika'ya hem derslerine devam etmek hem de filmlerde oynamak amaçlı geri döndü. Ancak annesi kızının yalnız güvenlikte olmayacağını söyleyince Sharon İtalya'ya geri döndü. Aile 1962'de Amerika'ya dönünce Sharon, Harold Gefsky ile görüştü. 1963'te bazı dizilerde deneyim kazanması için küçük rollerde oynamaya başladı. Bu sıralarda Tate, Fransız aktör Philippe Forque ile çıkmaya başladı. Nişanlanan çift, sert kavgalar yaşamaya başladı. Bir kavga Sharon'ın hastaneye kaldırılmasıyla sonuçlanınca Sharon ondan ayrıldı. 1964'te Hollywood'un ünlü kuaförlerinden Jay Sebring ile çıkmaya başladı ancak onun evlilik teklifini sinemaya odaklanmak için reddetti.
Film kariyeri
1964'te "The Cincinnati Kid" filminde Steve McQueen'le oynamak için elemeleri katıldı ancak deneyimsizliği yüzünden kabul edilmedi. Bu yüzden küçük televizyon dizilerinde oynamaya devam etti. En sonunda "Eye of the Devil" filminde oynadı. Promosyon amaçlı olarak aynı zamanlarda "All Eyes on Sharon Tate" adlı belgeseli yayınlandı. Bu filmle beraber şansı açılan Kate film sonrası Londra'da moda dünyası ve gece klüpleriyle ilgilenmeye başladı. Bu klüplerden birinde Roman Polanski ile tanıştı. Polanski o dönemde The Fearless Vampire Killers filmini çekmek için kadın oyuncu arıyordu. Yönetmen Martin Ransohoff Sharon Tate'i önerdi. Polanski Tate'in kızıl peruk giymesi şartıyla onu kabul etti. Filmde de Tate'in rolündeki kıza aşık bir genci canlandıran Polanski önceleri Tate'ten etkilenmese de film çekimleri sonunda ona aşık olmuştu. Film çekimi sonrası Sharon Tate Polanski'nin Londra'daki evine taşındı. Bu dönemde eski sevgilisi Jay Sebring Londra'da Polanski'yle buluşup konuştu ve Tate'in en iyi dostlarından biri olmaya devam etti.
"Don't Make Waves" filmi için Amerika'ya dönen Tate, uzun süre bikini giymek zorunda kaldığı filmden hiç hoşnut kalmadı. Film Sharon Tate'in gerçek boyutlarında bikinili resimlerinden kartonlarla promosyon yapsa da film hiç tutmadı. Polanski de bu ara yeni filmi Rosemary'nin Bebeği için Amerika'ya döndü. Kendisinin teklif etmesi uygunsuz kaçacağı için birilerinin Sharon Tate'i önermesini beklese de olmadı. Mia Farrow başrol oynasa da Tate filmin önemli sahneleri için Polanski'ye yardım etti. Filmin bir sahnesinde de göründü. 1967'de Playboy dergisi "Sharon Tate'in yılı" deyimini kullanıyordu. "Valley of the Dolls" filmide baş rollerden birini oynamak için anlaşmıştı. Bazı eleştirmenler Tate'i bu filmdeki diğer rol arkadaşlarıyla karşılaştırıp başarısız bulsa da film ekibi iyi arkadaşlıklar kurmuşlardı. Ancak film, yayınlanınca herkes tarafından çok kötü bulundu.
Evlilik
1967'nin ortalarında Londra'ya dönen Tate ve Polanski gazete ve dergilerin odak noktasıydılar. Tate, önceleri çiftlerin evlenmeden de beraber yaşayabileceğini belirtse de 20 Ocak 1968'de Londra'da evlendiler. Sharon Tate daha geleneksel bir evlilik istese de Polanski daha çapkın karakterli birisiydi. Sharon Tate, Polanski'yi böyle kabul ettiğini söylüyordu. Bu dönemde Polanski, Tate'in Ransohoff'la iş ortaklığını bitirmesini istedi. Tate de film hayatına daha az önem vermeye başladı. Çiftin aktörler, aktrisler, müzisyenlerden oluşan büyük bir arkadaş çevresi vardı. Evleri çoğu zaman yabancı insanlarla doluydu. Sharon Tate bunun dönemin tarzı olduğunu savunuyordu. 1969'da "The Wrecking Crew" adlı komedi filminde oynadı. Aksiyon sahnelerini kendisi oynayıp, Bruce Lee'den ders aldı. Film çok güzel eleştiriler toplamıştı. Ayrıca "Valley of the Dolls" filmiyle Altın Küre ödüllerinde "Yılın Yeni Yıldızı" dalında aday gösterilmişti. 1968'in sonunda hamile kalan Tate, 1969 Şubat'ında kocasıyla yeni evlerine taşındılar. Komedideki başarısından dolayı yeni filmi "The Thirteen Chairs" filminde oynamaya karar verdi ve İtalya'ya çekimlere gitti. 20 Temmuz 1969'da Tate tek başına Los Angeles'a döndü. Polanski 12 Ağustos'ta doğum için gelecekti. O gelene kadar arkadaşları Frykowski ve Folger'a Tate ile kalmalarını rica etti.
Ölümü
8 Ağustos 1969'da Tate'in doğumuna iki hafta vardı. Evde akşam yemeği için arkadaşları aktris Joanna Pettet ve Barbara Lewis ile beraberdi. Onlara Polanski'nin eve dönüşünün gecikmesinden duyduğu sıkıntıyı anlatıyordu. Öğlen Polanski'yle telefonda konuştu. Kardeşi Debra, öteki kardeşi Patti ile Sharon'la kalmak istediğini söyledi ama Tate gerek olmadığını belirtti. Saat 10:30'da arkadaşı Sebring ve Polanski'nin dostları Frykowski ve Folger ile akşam yemeği yedikten sonra eve döndü. Gece Charles Manson'ın "ailesi"nden üyeler tarafından hepsi öldürüldü ve sabah Tate'in kahyası tarafından bulundular. Tate boynunda uzun bir ip ve 5'i ölümcül olmak üzere 16 kere bıçaklanmış olarak bulundu. 13 Ağustos'ta Kaliforniya'da Sharon Tate ve kollarında oğlu Paul Richard Polanski (ölümünden sonra aileleri tarafından ismi konulmuştu) defnedildi. Ölümünden sonra filmleri tekrar yayınlandı ve başarı kazandı. Kocası Roman Polanski de katiller yakalanana dek paranoya hastalığı geçirdi. Hollywood starları da yer değiştirmeye ya da güvenlik sistemlerini arttırmaya başladı.
Tutuklamalar
1969 Kasım'ında hapishanede yatan Susan Atkins Sharon Tate cinayetiyle ilgili olduğunu açıkladı ve suç ortaklarının da ismini verdi. 1970'te liderleri Charles Manson ve dört kişinın yargılaması başladı. Linda Kasabian'ın itiraflarına göre Charles Manson The Beatles hayranı ve onların dünyanın sonunun geldiğini haber verdiğine inanmış biriydi. Seçtiği "ailesi" bu kıyametten kurtulacaktı. Bir müzisyen olan Manson, müzik endüstrisinde başarısız olunca zengin insanları kurban etme kararı almıştı ve dört üyesine adresi verip oradaki herkesi öldürmelerini emretmişti.
Grup çitleri tırmanırken arabasını parkeden Steven Parent'le karşılaşmıştı. Parent hiçbir şey söylemeyeceğini söyleyip yalvarsa da Charles Watson onu dört el ateşle öldürüp bıçaklamıştı. Kasabian gözcülük yaparken Atkins, Watson ve Patricia Krenwinkel içeri girmişti. Evdeki dört kişinin yatmalarını isteyince Jay Sebring Tate'in hamile olduğunu söyleyerek zarar vermemelerini istemiştir. Watson hemen Sebring'i öldürmüştür. Wojciech Frykowski ve Abigail Folger kaçıp ön kapıya doğru farklı yerlerden koşsalar da yakalanıp öldürülmüştü. Sharon Tate oğullarını doğurtup öyle ölmek için rica etse de Atkins ve Watson onu öldüresiye bıçaklamış ve kanıyla giriş kapısına "Domuz" yazmışlardı. 29 Mart 1971'de hepsi suçlu bulunup, ölümle cezalandırıldılar. Ancak yeni kanuna göre 1972'den önceki idam cezaları gerçekleştirilmeyeceği için bugün itibariyle 3 katil ve Charles Manson hapishanede yaşamlarını sürdürmektedirler. Susan Atkins hapishanede yakalandığı beyin kanseri sebebiyle 24 Eylül 2009 tarihinde ölmüştür.
Ölümünden sonra
Tate ailesi yıllar boyunca Manson katillerinin dışarı çıkmaması için imza toplamaktadırlar. Annesi Doris Tate "Cinayet Kurbanları Derneği"ni kurarak bir yardımlaşma organizasyonu ortaya çıkarmıştır. Sharon'ın kardeşi Patti Tate de 1993'te Guns N' Roses, The Spaghetti Incident? albümüne Charles Manson'dan bir beste koyma isteğine idolleştirilmemesi için karşı çıkmıştır. Patti'nin ölümünden sonra öteki kardeş Debra, Sharon Tate'in "Hollywood Hall of Fame"e girmesi çalışmalarını yapmış ama başarılı olamamıştır. Roman Polanski Sharon Tate'li yıllarını hayatının en güzel yılları olarak tanımlayıp, 1979 tarihli Sharon'ın son Londra ziyaretinde okuyup Polanski'ye bıraktığı romandan uyarlanan "Tess" filmini Sharon'a adamıştır. 1984 tarihli biyografisinde Tate'in ölümü ile hiçbir dini inancının kalmadığını da belirtmiştir.
Filmografi
Filmler
Sharon Marie Tate (d. 24 Ocak 1943 - ö. 9 Ağustos 1969), ABD'li aktris. 1960'larda televizyon rolleri ile başladığı aktristlik hayatına Hollywood filmlerinde devam etmişti. 1968'de ünlü yönetmen Roman Polanski'yle evlendi. 8,5 aylık hamileyken Charles Manson'ın dört müridi tarafından evinde katledildi.
Sponsorlu Bağlantılar
Hayatı ve Kariyeri
Çocukluk
Sharon Tate, Amerikan ordusundan Paul Tate ve karısı Doris Tate'in üç kızından ilk olarak Teksas'da dünyaya geldi. Daha 1 yaşını doldumamış, 6 aylıkken bir bebek güzellik yarışmasında ilk ödülünü aldı ancak Tates ailesinin şov dünyasına bir ilgisi yoktu. Babasının mesleği dolayı 16 yaşına kadar Sharon altı farklı şehirde yaşadı. Bu yüzden pek arkadaş edinemedi. Aile tarafından utangaç, kendine güveni olmayan biri olarak tanımlandı ve bu özellikleri yıldız olduğunda da dikkat çekecekti. Büyüdükçe iltifatlar almaya başlaması onu güzellik yarışmalarına itti. 1959'da Miss Richland, 1960'da Miss Washington seçildi. Ancak babası İtalya'ya taşınınca bu yarışmalara ara vermek zorunda kaldı.
Verona'daki günlerinde Sharon "Stars and Stripes" adlı ordu dergisine kapak olunca küçük çaplı bir ün kazandı. Yakında çekilen "Adventures of a Young Man filmi setine sık sık uğrayan Sharon Tate Richard Beymer tarafından farkedildi ve film sektörüne yönlendirildi. İlk işini 1961'de şarkıcı Pat Boone ile bir reklamda oynarak aldı. İtalya'da "Barabbas" adlı filmde küçük bir rol aldıktan sonra Amerika'ya hem derslerine devam etmek hem de filmlerde oynamak amaçlı geri döndü. Ancak annesi kızının yalnız güvenlikte olmayacağını söyleyince Sharon İtalya'ya geri döndü. Aile 1962'de Amerika'ya dönünce Sharon, Harold Gefsky ile görüştü. 1963'te bazı dizilerde deneyim kazanması için küçük rollerde oynamaya başladı. Bu sıralarda Tate, Fransız aktör Philippe Forque ile çıkmaya başladı. Nişanlanan çift, sert kavgalar yaşamaya başladı. Bir kavga Sharon'ın hastaneye kaldırılmasıyla sonuçlanınca Sharon ondan ayrıldı. 1964'te Hollywood'un ünlü kuaförlerinden Jay Sebring ile çıkmaya başladı ancak onun evlilik teklifini sinemaya odaklanmak için reddetti.
Film kariyeri
1964'te "The Cincinnati Kid" filminde Steve McQueen'le oynamak için elemeleri katıldı ancak deneyimsizliği yüzünden kabul edilmedi. Bu yüzden küçük televizyon dizilerinde oynamaya devam etti. En sonunda "Eye of the Devil" filminde oynadı. Promosyon amaçlı olarak aynı zamanlarda "All Eyes on Sharon Tate" adlı belgeseli yayınlandı. Bu filmle beraber şansı açılan Kate film sonrası Londra'da moda dünyası ve gece klüpleriyle ilgilenmeye başladı. Bu klüplerden birinde Roman Polanski ile tanıştı. Polanski o dönemde The Fearless Vampire Killers filmini çekmek için kadın oyuncu arıyordu. Yönetmen Martin Ransohoff Sharon Tate'i önerdi. Polanski Tate'in kızıl peruk giymesi şartıyla onu kabul etti. Filmde de Tate'in rolündeki kıza aşık bir genci canlandıran Polanski önceleri Tate'ten etkilenmese de film çekimleri sonunda ona aşık olmuştu. Film çekimi sonrası Sharon Tate Polanski'nin Londra'daki evine taşındı. Bu dönemde eski sevgilisi Jay Sebring Londra'da Polanski'yle buluşup konuştu ve Tate'in en iyi dostlarından biri olmaya devam etti.
"Don't Make Waves" filmi için Amerika'ya dönen Tate, uzun süre bikini giymek zorunda kaldığı filmden hiç hoşnut kalmadı. Film Sharon Tate'in gerçek boyutlarında bikinili resimlerinden kartonlarla promosyon yapsa da film hiç tutmadı. Polanski de bu ara yeni filmi Rosemary'nin Bebeği için Amerika'ya döndü. Kendisinin teklif etmesi uygunsuz kaçacağı için birilerinin Sharon Tate'i önermesini beklese de olmadı. Mia Farrow başrol oynasa da Tate filmin önemli sahneleri için Polanski'ye yardım etti. Filmin bir sahnesinde de göründü. 1967'de Playboy dergisi "Sharon Tate'in yılı" deyimini kullanıyordu. "Valley of the Dolls" filmide baş rollerden birini oynamak için anlaşmıştı. Bazı eleştirmenler Tate'i bu filmdeki diğer rol arkadaşlarıyla karşılaştırıp başarısız bulsa da film ekibi iyi arkadaşlıklar kurmuşlardı. Ancak film, yayınlanınca herkes tarafından çok kötü bulundu.
Evlilik
1967'nin ortalarında Londra'ya dönen Tate ve Polanski gazete ve dergilerin odak noktasıydılar. Tate, önceleri çiftlerin evlenmeden de beraber yaşayabileceğini belirtse de 20 Ocak 1968'de Londra'da evlendiler. Sharon Tate daha geleneksel bir evlilik istese de Polanski daha çapkın karakterli birisiydi. Sharon Tate, Polanski'yi böyle kabul ettiğini söylüyordu. Bu dönemde Polanski, Tate'in Ransohoff'la iş ortaklığını bitirmesini istedi. Tate de film hayatına daha az önem vermeye başladı. Çiftin aktörler, aktrisler, müzisyenlerden oluşan büyük bir arkadaş çevresi vardı. Evleri çoğu zaman yabancı insanlarla doluydu. Sharon Tate bunun dönemin tarzı olduğunu savunuyordu. 1969'da "The Wrecking Crew" adlı komedi filminde oynadı. Aksiyon sahnelerini kendisi oynayıp, Bruce Lee'den ders aldı. Film çok güzel eleştiriler toplamıştı. Ayrıca "Valley of the Dolls" filmiyle Altın Küre ödüllerinde "Yılın Yeni Yıldızı" dalında aday gösterilmişti. 1968'in sonunda hamile kalan Tate, 1969 Şubat'ında kocasıyla yeni evlerine taşındılar. Komedideki başarısından dolayı yeni filmi "The Thirteen Chairs" filminde oynamaya karar verdi ve İtalya'ya çekimlere gitti. 20 Temmuz 1969'da Tate tek başına Los Angeles'a döndü. Polanski 12 Ağustos'ta doğum için gelecekti. O gelene kadar arkadaşları Frykowski ve Folger'a Tate ile kalmalarını rica etti.
Ölümü
8 Ağustos 1969'da Tate'in doğumuna iki hafta vardı. Evde akşam yemeği için arkadaşları aktris Joanna Pettet ve Barbara Lewis ile beraberdi. Onlara Polanski'nin eve dönüşünün gecikmesinden duyduğu sıkıntıyı anlatıyordu. Öğlen Polanski'yle telefonda konuştu. Kardeşi Debra, öteki kardeşi Patti ile Sharon'la kalmak istediğini söyledi ama Tate gerek olmadığını belirtti. Saat 10:30'da arkadaşı Sebring ve Polanski'nin dostları Frykowski ve Folger ile akşam yemeği yedikten sonra eve döndü. Gece Charles Manson'ın "ailesi"nden üyeler tarafından hepsi öldürüldü ve sabah Tate'in kahyası tarafından bulundular. Tate boynunda uzun bir ip ve 5'i ölümcül olmak üzere 16 kere bıçaklanmış olarak bulundu. 13 Ağustos'ta Kaliforniya'da Sharon Tate ve kollarında oğlu Paul Richard Polanski (ölümünden sonra aileleri tarafından ismi konulmuştu) defnedildi. Ölümünden sonra filmleri tekrar yayınlandı ve başarı kazandı. Kocası Roman Polanski de katiller yakalanana dek paranoya hastalığı geçirdi. Hollywood starları da yer değiştirmeye ya da güvenlik sistemlerini arttırmaya başladı.
Tutuklamalar
1969 Kasım'ında hapishanede yatan Susan Atkins Sharon Tate cinayetiyle ilgili olduğunu açıkladı ve suç ortaklarının da ismini verdi. 1970'te liderleri Charles Manson ve dört kişinın yargılaması başladı. Linda Kasabian'ın itiraflarına göre Charles Manson The Beatles hayranı ve onların dünyanın sonunun geldiğini haber verdiğine inanmış biriydi. Seçtiği "ailesi" bu kıyametten kurtulacaktı. Bir müzisyen olan Manson, müzik endüstrisinde başarısız olunca zengin insanları kurban etme kararı almıştı ve dört üyesine adresi verip oradaki herkesi öldürmelerini emretmişti.
Grup çitleri tırmanırken arabasını parkeden Steven Parent'le karşılaşmıştı. Parent hiçbir şey söylemeyeceğini söyleyip yalvarsa da Charles Watson onu dört el ateşle öldürüp bıçaklamıştı. Kasabian gözcülük yaparken Atkins, Watson ve Patricia Krenwinkel içeri girmişti. Evdeki dört kişinin yatmalarını isteyince Jay Sebring Tate'in hamile olduğunu söyleyerek zarar vermemelerini istemiştir. Watson hemen Sebring'i öldürmüştür. Wojciech Frykowski ve Abigail Folger kaçıp ön kapıya doğru farklı yerlerden koşsalar da yakalanıp öldürülmüştü. Sharon Tate oğullarını doğurtup öyle ölmek için rica etse de Atkins ve Watson onu öldüresiye bıçaklamış ve kanıyla giriş kapısına "Domuz" yazmışlardı. 29 Mart 1971'de hepsi suçlu bulunup, ölümle cezalandırıldılar. Ancak yeni kanuna göre 1972'den önceki idam cezaları gerçekleştirilmeyeceği için bugün itibariyle 3 katil ve Charles Manson hapishanede yaşamlarını sürdürmektedirler. Susan Atkins hapishanede yakalandığı beyin kanseri sebebiyle 24 Eylül 2009 tarihinde ölmüştür.
Ölümünden sonra
Tate ailesi yıllar boyunca Manson katillerinin dışarı çıkmaması için imza toplamaktadırlar. Annesi Doris Tate "Cinayet Kurbanları Derneği"ni kurarak bir yardımlaşma organizasyonu ortaya çıkarmıştır. Sharon'ın kardeşi Patti Tate de 1993'te Guns N' Roses, The Spaghetti Incident? albümüne Charles Manson'dan bir beste koyma isteğine idolleştirilmemesi için karşı çıkmıştır. Patti'nin ölümünden sonra öteki kardeş Debra, Sharon Tate'in "Hollywood Hall of Fame"e girmesi çalışmalarını yapmış ama başarılı olamamıştır. Roman Polanski Sharon Tate'li yıllarını hayatının en güzel yılları olarak tanımlayıp, 1979 tarihli Sharon'ın son Londra ziyaretinde okuyup Polanski'ye bıraktığı romandan uyarlanan "Tess" filmini Sharon'a adamıştır. 1984 tarihli biyografisinde Tate'in ölümü ile hiçbir dini inancının kalmadığını da belirtmiştir.
Filmografi
Filmler
- The Thirteen Chairs (1969)
- The Wrecking Crew (1969)
- Valley of the Dolls (1967)
- Don't Make Waves (1967)
- The Fearless Vampire Killers (1967)
- Eye of the Devil (1966)
- "The Beverly Hillbillies" (1963-1965)
- "The Man from U.N.C.L.E." (1965)
- "Mister Ed" (1963)
- Rosemary's Baby (1968)
- The Americanization of Emily (1964)
- Hemingway's Adventures of a Young Man (1962)
- Barabba (1961)
Son düzenleyen Safi; 22 Kasım 2015 23:59
Biyografi Konusu: Sharon Tate nereli hayatı kimdir.
🌘 🚀