Versailles antlaşması Almanya ile Müttefik ve ortak devletler arasındaki Birinci Dünya savaşı'na son veren barış antlaşması. 18 ocak 1871 'de Almanya imparatorluğu’nun ilan edildiği Aynalar galerisi'nde 28 haziran 1919'da imzalandı.
Almanya ile barışı sağlamak için 27 galip Müttefik ya da ortak devlet (Kanada,Avustralya, Güney Afrika, Yeni-Zelanda ve Hindistan’ın sözcüsü Birleşik Krallık olduğu için aslında 32 devlet) Paris'te barış konferansında bir araya geldi (18 ocak 1919-10 ağustos 1920). Yapılan çalışma, kararlarını önce Fransa'nın, İtalya'nın, Japonya'nın, Birleşik Krallık'ın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin beş devlet ya da hükümet başkanıyla onların Dışişleri bakanlarından oluşan Onlar konseyi'ne (12 ocak - 24 mart), arkasından Japonya'nın çekilmesinden sonra, 25 marttan 6 mayıs 1919'a kadar toplanan, yalnızca Fransa'nın (Clemenceau). İtalya'nın (Orlando), Birleşik Krallık’ın (Lloyd George) ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (VVilson) Devlet ya da Flükümet başkanlarını bir araya getiren Dörtler konseyi’ne sunan 52 uzman komitesi tarafından hazırlandı (145 oturum).
Görüşmeler üç dönemde tamamlandı.
1. 12 ocaktan 14 şubat 1919'a kadar diplomatlar, uzmanların görüşmelerine kişisel olarak katılan ve paktın, barış antlaşmasının giriş bölümünde yer alması kararını verdirten Wilson’un istemine uyarak SDN paktı'nın hazırlık çalışmalarına giriştiler.
2. 15 şubattan 25 marta kadar, Wilson, ABD’ye dönmek zorunda kaldığından çalışma yavaşladı.
3. Onun dönüşüyle görüşmeler kesin evresine girdi (24 mart - 6 mayıs 1919). Üçlü bir anlaşmazlık ortaya çıkmıştı: Wilson, Fransa'nın Ren'in sol yakasını sürekli işgalini ve Saarland'ı topraklarına katmasını reddetti; Japonya' yı Almanya’nın Şandong'daki haklarını almaktan caydırmak için boşuna çalıştı; İtalya'nın Dalmaçya kıyısını ilhakını reddetti; bunun sonucu olarak Orlando bir ara görüşmelere katılmadı (nisan-mayıs).
Girişinde SDN paktı’nın yer aldığı (1' den 26'ya kadar mad.) ve alman heyetinin onayına sunulan antlaşma metni (7 mayıs) heyetin şiddetli muhalefetiyle karşılaştı (29 mayıs karşı önerileri); Almanya'ya kabul ettirilmek istenen koşulların yumuşatılmasından yana olan Lloyd George ile bunu kabul etmeyen Clemenceau’yu karşı karşıya getiren yeni tartışmalardan sonra, daha 28 haziranda imzalananWeimar meclisi'nin kabul etmek zorunda kaldığı 22 haziran antlaşma metni Almanya'ya verildi (16 haziran 1919).
Toprakla ilgili hükümler;
Alsace-Lorraine'in Fransa’ya verilmesini (51. mad.), Eupen, Mal mâdy (34. mad.) ve Moresnet (32. ve 33. mad.) kazalarının Belçika'ya, Poznart ve Torurt ile Batı Prusya'nın bir bölümünün Polonya'ya (bu devletin denize ulaşmasını “Dantzig" denilen koridor sağlıyordu) [mad. 27'den 87’ye kadar] verilmesini öngörüyordu. Saarland toprakları on beş yıl boyunca SDN tarafından yönetilecek ve bu süre içinde kömür yataklarının mülkiyetini elinde bulunduracak olan Fransa' ya dönüp dönmeyeceğine bir halkoylamasıyla karar verilecekti (mad. 45'ten 50’ye kadar). 1866'da Bismarck'ın çıkarttığı bir maddeyi koymak için Slesvig'de bir halkoylaması yapılacaktı (109. mad.). Yukarı Silezya ve Doğu Prusya'da da Marienwerder ve Allenstein kazaları için (94. mad.) iki ayrı halkoylaması yapılacaktı. Almanya, bu toprakların doğusundaki Memen (99. mad.) ve halkının alman olmasından dolayı Polonya’ya bırakılmayan, ama SDN'nin gözetiminde uluslararası yönetime verilen (mad. 100'den 108'e kadar) batıdaki Dantzıg kentini kaybediyordu. Son olarak, Almanya müttefik devletler lehine bütün sömürgelerinden vazgeçiyor (119. mad.) ve son bunların mandasını aralarından bazılarına vermeyi üstüne alıyordu (22. mad.). Bu devletler, Fransa, Birleşik Krallık ve Dominyonları, Belçika ve Japonya’ydı.
Askeri hükümler
alman ordusunun on iki yıl süreyle askere alınanlardan oluşan ağır silahsız, uçaksız ve seferber edici bir organı olmayan 100 000 askere indirilmesini (159,'dan 180. mad.'ye kadar) ve deniz gücünün 15 000 kişiye, denizaltılar yasaklandığından, birkaç deniz üstü gemiye indirgenmesini (mad. 181'den 197'ye kadar) öngörüyordu. Öte yandan, araç gereç fazlası ve istihkâmlar, Tazminatlar komisyonu'nun denetiminde imha edilecekti; son olarak, yeni savaş malzemelerinin üretimi yasaklanıyordu.
mali hükümler
Almanya tarafından bir savaş tazminatı değil (Wilson'un muhalefeti), ama savaş zarar ziyanını karşılayacak ve Müttefiklerin savaş kurbanları için oluşturdukları ödencelerin tutarına eşit olacak bir tazminat ödenmesi koşulunu getiriyordu. Tazminat komisyonu, bunun miktarını en geç 1 mayıs 1921'e kadar saptamak zorundaydı (233. mad.). Bu arada Almanya, 20 milyar altın mark ödeyecek (235. mad.) ve istila ettiği topraklarda elkoyduğu bütün malları sahiplerine geri verecekti (238. mad.).
Son olarak, Elbe, Öder, Nyemen, Ulm’den başlayarak Tuna ve Kiel kanalı uluslararası statüye giriyordu (331. mad.).
Bu hükümlerin uygulanmasını güvence altına almak için, Ren'in sol yakasıyla nehrin sağ yakasındaki üç köprü başı, Müttefiklerde en çok on beş yıl süreyle işgal edilecekti (beş yıl Köln'de, on yıl Koblenz'de, on beş yıl Mainz'de) ve daha sonra Rheinland, nehrin doğusunda 50 km'ye kadar askerden arındırılacaktı (428. -432. mad.). Son olarak, Helgoland ve Düne (Kuzey denizi) adalarının istihkâmları, müttefik devletlerin denetiminde yıkılacaktı (115. mad.),
Bu askeri güvenceler, Almanya Anschluss’u asla gerçekleştirmemeye söz verdiğinden (80, mad.), politik güvencelerle yine Almanya, Müttefikler ve onların ortaklarıyla yaptığı savaşın yol açtığı zarar ziyandaki sorumluluğu kabul etmek zorunda kaldığından (231. mad.) ahlakı güvencelerle tamamlanıyordu. Üstelik galip devletler, hem Wilhelm H’nin (227. mad.), hem onun savaş suçlusu adamlarının uluslararası özel bir mahkemeye sanık olarak çıkarılmasına karar veriyorlardı (228. mad.).
Versailles antlaşması, bunu 1939'a kadar bir Diktat olarak kabul eden ve doğusunda çizilen sınırı ve Polonya Dantzig koridorunun kurulmasını kabul etmeyi hep reddeden Almanya tarafından hiçbir zaman benimsenmedi. Mali konudaysa antlaşma, Almanya'yı, tam miktarını ancak iki yıl sonra kabul etmek zorunda kalacağı bir tazminat’ı kabul etmeye zorlamak hatasına düştü. Ayrıca Almanlar, Tazminat komisyonu’nu kendilerini sefalet içinde tutmakla görevli bir kuruluş olarak gördüler. Son olarak, alman vatandaşları kendilerini toptan savaşın suçlusu olarak kabul etmeyi reddettiği için, Versailles antlaşması'nın alman milliyetçiliğinin uyanmasına katkısı oldu.
Almanya'da hoşnutsuzluk yaratan antlaşma bir saldırıya uğraması durumunda askeri bakımdan Müttefikler olarak müdahale etmeye söz veren Amerika Birleşik Devletleri'nin ve Birleşik Krallık’ın güvence paktı (28 haziran 1919) karşılığında, Foch'un ısrarla istediği Ren'in sol yakasını topraklarına katmaktan vazgeçmeyi kabul etmiş olan Fransa'yı da pek memnun etmedi. Üstelik İngiliz güvencesi Amerika Birleşik Devletleri'nin güvencesine bağlı olduğundan, Versailles antlaşmasının Amerikan senatosu'nca reddedilmesi (20 kasım 1919), Clemenceau'nun istediği bu paktı etkisiz kıldı. Bununla birlikte, Almanya tarafından kesin olarak onaylanan antlaşma, 10 ocak 1920'de yürürlüğe girdi.