Arama

Cenevre Sözleşmeleri (Cenevre Konvansiyonları)

Güncelleme: 14 Nisan 2009 Gösterim: 6.969 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Cenevre Sözleşmeleri

Sponsorlu Bağlantılar
Cenevre sözleşmeleri ya da Cenevre Konvansiyonları İsviçre'nin Cenevre şehrinde yapılmış dört muahededir. Uluslararası hukukta insan hakları üzerine yapılmış önemli sözleşmelerdendir ve birçok yerde standartları belirler. 1859 yılında Solferino Savaşı'nda yaşanan vahşete şahit olarak etkilenen Jean Henry Dunant'ın çabaları sonucunda oluşmuştur.
Sözleşmeler ve konuları şu şekildedir:
  • Birinci Cenevre Sözleşmesi, harp halindeki silahlı kuvvetlerin hasta ve yaralılarının vaziyetlerinin ıslahına ilişkin sözleşme.
  • İkinci Cenevre Sözleşmesi, silahlı kuvvetlerin denizdeki hasta, yaralı ve kazazedelerinin vaziyetlerinin ıslahına ilişkin sözleşme.
  • Üçüncü Cenevre Sözleşmesi, harp esirlerine yapılacak muameleye ilişkin sözleşme.
  • Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, harp zamanında sivillerin korunmasına ilişkin sözleşme.
1864'ten 1949'a Cenevre Sözleşmelerinin gelişimi

800pxcenevresozlesmeler

Savaşın asker ve siviller üzerindeki yıkımını hafifletmek gâyesiyle, 1864-1949 arasında İsviçre’nin Cenevre şehrinde imzâlanan bir dizi milletlerarası sözleşmedir. Milletlerarası kızılhaç komitesinin çabası ve bu teşkilâtın kurucusu Henri Dunant’ın önayak olması sonucu ilk Cenevre Sözleşmesi 22 Ağustos 1864’te imzâlandı. Bu sözleşmeyle, yaralı ve hasta askerleri tedâvî eden bütün kuruluşların personelleriyle birlikte dokunulmazlığı sağlanarak saldırıya uğramaları önleniyor, taraf tutmaksızın bütün askerlerin bu kurumlara kabûlü ve tedâvisi öngörülüyor, yaralılara yardım eden siviller korunuyor ve sözleşme çerçevesine giren kişilerle, araç ve donanımın kızılhaç işâretini taşıması kararlaştırılıyordu.
Üç yıl içinde irili-ufaklı birçok devlet tarafından onaylanan bu sözleşme, 1906’da İkinci Cenevre Sözleşmesiyle değiştirilip genişletildi. Sözleşme hükümleri 1899 ve 1907 Lahey Sözleşmeleriyle deniz savaşlarında uygulandı. 1929’da imzâlanan Üçüncü Cenevre sözleşmesiyle savaşan devletlerin esirlere insanca davranması, haklarında bilgi vermesi ve tarafsız ülke temsilcilerinin esir kamplarını ziyâret etmelerine imkân tanıması kararlaştırıldı.
İkinci Dünyâ Savaşı sırasında bâzı devletlerin sözleşme hükümlerine uymamaları üzerine 23-30 Ağustos 1948’de Stockholm’de toplanan Milletlerarası Kızılhaç Teşkilâtı Konferansında bu hükümlere ekler yapılması ve bunların maddeler hâlinde toplanması kararlaştırıldı. Konferans sonunda hazırlanan, savaş durumundaki silahlı kuvvetlerin yaralı ve hastalarının durumunun iyileştirilmesi için sözleşme, silahlı kuvvetlerin denizdeki yaralı, hasta ve kazazedelerinin durumunun iyileştirilmesi için sözleşme, savaş esirlerine yapılacak muamele konusunda sözleşme ve savaş zamânında sivillerin korunması konusunda sözleşme, 12 Ağustos 1949’da Cenevre’de kabul edildi. Dünyâ üzerindeki ülkelerin çoğunluğu Cenevre Sözleşmelerinin bir bölümünü veya tamâmını onaylamıştır. Türkiye Cumhûriyeti de 1953’te çıkarılan bir kânunla 10 Ağustos 1954’te sözleşmelere taraf oldu.


- Derlemedir -

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

25 Nisan 2011 / Misafir Turizm