Sabra ve Şatilla katliamı
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi &Vikipedi, özgür ansiklopedi
İsrail ile işbirliği yapan Hristiyan Falanjistlerin Lübnan'da gerçekleştirdiği soykırımı (16-18 Eylül 1982). Lübnan'ın bir bölümünü işgal eden İsrail birlikleri, Filistinli gerillaların Batı Beyrut'u terk etmelerinden sonra bölgeye egemen oldular. 16 Eylül günü, İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron'un emriyle Beyrut'un çevresindeki savunmasız Filistin göçmen kamplarına giren Falanjistler, 18 Eylül akşamına dek, sayıları kesin olarak saptanamayan yüzlerce çocuk, kadın ve yaşlı Filistinli'yi öldürdüler. İsrail askerleri, göçmen kampını geceleri havaî fişeklerle aydınlatarak Falanjistlere yardımcı oldular. Soykırımın ortaya çıkmasından sonra İsrail yetkilileri, bu olaydan haberleri bulunmadığını öne sürdüler. Ancak dünya kamuoyunun ve bu cinayetlere ortak olmak istemeyen İsraillilerin büyük tepkisi karşısında, en yakın müttefikleri ABD'nin de istemesi üzerine, olayı soruşturmakla görevli bir komisyon kurmayı kabul etmek zorunda kaldılar. Kurulan özel komisyon, Başbakan Begin'i "ilgisiz", Savunma Bakanı Şaron'u "suçlu" buldu ve Şaron istifa etti.
16 Eylül 1982 tarihinde İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dahil binlerce (700 ile 3500 arasındadır) kişiyi katletmesi olayıdır. Katliamda sonradan İsrail'in eski Başbakanlarından olan Ariel Şaron'un rolü olduğu bilinmektedir. BBC'ye göre İsrail Meclis Araştırma Komisyonu Sharon'u katliamdan dolayı dolaylı olarak sorumlu bulmuş, Sharon bunun üzerine Savunma Bakanlığı görevinden istifa etmiştir.
Katliam
Beyrut’ta iki hafta (15-29 Eylül) süren İsrail işgalinin ikinci gününde (16 Eylül), Şaron'un, 2000 Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyesinin Sabra ve Şatilla kamplarında olduğunu ikinci kez duyurması üzerine İsrail tankları "uluslararası koruma altına alınmış" Beyrut'a doğru ilerlemeye başladı. Bu, Beyrut'ta kamplarda kalan FKÖ üyeleri meselesi daha sonraları Robert Fisk tarafından, alaylı bir ifadeyle "efsane" olarak nitelenecektir. İsrail askerlerinin bu manevrasını fotoğraflamak isteyen bir Fransız Birleşmiş Milletler yetkilisi meçhul bir sniper ateşiyle öldürüldü.
Olayın öncesinde Hıristiyan Falanj Milislerinin lideri Beşir Cemayel'in bir bombalı saldırı sonucu öldürülmesiyle Falanjistler, intikam fırsatı aramaya başladılar. Dönemin Savunma Bakanı Ariel Şaron’un emrindeki İsrail ordusunun açtığı yoldan ilerleyen Elie Hobeika komutasındaki Hıristiyan Falanjist milisler, Sabra-Şatila’da bulunan, ezici çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan kamp sakinlerine saldırdılar. Kampta bulunan Filistinli mültecilerle Lübnanlı yoksullar silahsız ve savunmasız durumdaydılar. Falanjistlerin yanı sıra İsrail ajanı Said Haddad da saldırganlar arasındaydı. İsrail, katliamı durdurmak için hiçbir eylemde bulunmadı. Katliamlardaki rolü dolayısıyla Ariel Şaron Beyrut kasabı diye anılır.[2]
Belçika'daki soruşturma
1982 Sabra ve Şatila mülteci kampındaki katliamdan kurtulmuş 23 kişi 18 Haziran 2001'de yaptıkları şikayet başvurusu ile, dönemin Savunma Bakanı (sonradan İsrail Başbakanı olan) Ariel Şaron´un ve dönemin İsrail Silahlı Kuvvetleri komutanı Tuğgeneral Amos Yaron ve diğer İsrail askeri görevlileri ve Falanjistlerin bu öldürmelerle bağlantılı olduklarını iddia etmişlerdir.
Belçika sorgu hakimi (juge d´instruction) Patrick Collignon, Sabra ve Şatilla katliamı ile ilgili cezai soruşturma başlattı. 15 Mayıs 2002'de, Falanj'ın bu katliamlar sonrası İsrail kuvvetlerinin denetiminde geniş çaplı operasyon yaptığı iddialarıyla ilgili olarak Belçika Temyiz Mahkemesi İddia Makamı, Belçikalı bir savcının Falanjistlerin gerçekleştirdiği bu eylemle ilgili cezai soruşturmayı yürütemeyeceği kararını verdi ve duruşmanın ardından, soruşturmanın Belçikalı savcılarca yürütülmesini durdurdu.
İlgili filmler
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi &Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
İsrail ile işbirliği yapan Hristiyan Falanjistlerin Lübnan'da gerçekleştirdiği soykırımı (16-18 Eylül 1982). Lübnan'ın bir bölümünü işgal eden İsrail birlikleri, Filistinli gerillaların Batı Beyrut'u terk etmelerinden sonra bölgeye egemen oldular. 16 Eylül günü, İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron'un emriyle Beyrut'un çevresindeki savunmasız Filistin göçmen kamplarına giren Falanjistler, 18 Eylül akşamına dek, sayıları kesin olarak saptanamayan yüzlerce çocuk, kadın ve yaşlı Filistinli'yi öldürdüler. İsrail askerleri, göçmen kampını geceleri havaî fişeklerle aydınlatarak Falanjistlere yardımcı oldular. Soykırımın ortaya çıkmasından sonra İsrail yetkilileri, bu olaydan haberleri bulunmadığını öne sürdüler. Ancak dünya kamuoyunun ve bu cinayetlere ortak olmak istemeyen İsraillilerin büyük tepkisi karşısında, en yakın müttefikleri ABD'nin de istemesi üzerine, olayı soruşturmakla görevli bir komisyon kurmayı kabul etmek zorunda kaldılar. Kurulan özel komisyon, Başbakan Begin'i "ilgisiz", Savunma Bakanı Şaron'u "suçlu" buldu ve Şaron istifa etti.
16 Eylül 1982 tarihinde İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin Batı Beyrut'ta Sabra ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basarak çocuklar dahil binlerce (700 ile 3500 arasındadır) kişiyi katletmesi olayıdır. Katliamda sonradan İsrail'in eski Başbakanlarından olan Ariel Şaron'un rolü olduğu bilinmektedir. BBC'ye göre İsrail Meclis Araştırma Komisyonu Sharon'u katliamdan dolayı dolaylı olarak sorumlu bulmuş, Sharon bunun üzerine Savunma Bakanlığı görevinden istifa etmiştir.
Katliam
Beyrut’ta iki hafta (15-29 Eylül) süren İsrail işgalinin ikinci gününde (16 Eylül), Şaron'un, 2000 Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyesinin Sabra ve Şatilla kamplarında olduğunu ikinci kez duyurması üzerine İsrail tankları "uluslararası koruma altına alınmış" Beyrut'a doğru ilerlemeye başladı. Bu, Beyrut'ta kamplarda kalan FKÖ üyeleri meselesi daha sonraları Robert Fisk tarafından, alaylı bir ifadeyle "efsane" olarak nitelenecektir. İsrail askerlerinin bu manevrasını fotoğraflamak isteyen bir Fransız Birleşmiş Milletler yetkilisi meçhul bir sniper ateşiyle öldürüldü.
Olayın öncesinde Hıristiyan Falanj Milislerinin lideri Beşir Cemayel'in bir bombalı saldırı sonucu öldürülmesiyle Falanjistler, intikam fırsatı aramaya başladılar. Dönemin Savunma Bakanı Ariel Şaron’un emrindeki İsrail ordusunun açtığı yoldan ilerleyen Elie Hobeika komutasındaki Hıristiyan Falanjist milisler, Sabra-Şatila’da bulunan, ezici çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan kamp sakinlerine saldırdılar. Kampta bulunan Filistinli mültecilerle Lübnanlı yoksullar silahsız ve savunmasız durumdaydılar. Falanjistlerin yanı sıra İsrail ajanı Said Haddad da saldırganlar arasındaydı. İsrail, katliamı durdurmak için hiçbir eylemde bulunmadı. Katliamlardaki rolü dolayısıyla Ariel Şaron Beyrut kasabı diye anılır.[2]
Belçika'daki soruşturma
1982 Sabra ve Şatila mülteci kampındaki katliamdan kurtulmuş 23 kişi 18 Haziran 2001'de yaptıkları şikayet başvurusu ile, dönemin Savunma Bakanı (sonradan İsrail Başbakanı olan) Ariel Şaron´un ve dönemin İsrail Silahlı Kuvvetleri komutanı Tuğgeneral Amos Yaron ve diğer İsrail askeri görevlileri ve Falanjistlerin bu öldürmelerle bağlantılı olduklarını iddia etmişlerdir.
Belçika sorgu hakimi (juge d´instruction) Patrick Collignon, Sabra ve Şatilla katliamı ile ilgili cezai soruşturma başlattı. 15 Mayıs 2002'de, Falanj'ın bu katliamlar sonrası İsrail kuvvetlerinin denetiminde geniş çaplı operasyon yaptığı iddialarıyla ilgili olarak Belçika Temyiz Mahkemesi İddia Makamı, Belçikalı bir savcının Falanjistlerin gerçekleştirdiği bu eylemle ilgili cezai soruşturmayı yürütemeyeceği kararını verdi ve duruşmanın ardından, soruşturmanın Belçikalı savcılarca yürütülmesini durdurdu.
İlgili filmler
- Wals Im Bashir
Sen sadece aynasin...