Arama

Satuk Buğra Han

Güncelleme: 27 Ağustos 2012 Gösterim: 4.398 Cevap: 1
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
27 Ağustos 2012       Mesaj #1
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Satuk Buğra Han (?-955 Artuç/Kaşgar)
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Karahanlı hükümdarı. İkinci Karahanlı Hükümdarı Bazır'ın oğludur. 926 yılında tahta çıktı. Müslüman oldu ve ve Abdülkerim adını aldı. Sünnî mezhebini benimseyen Satuk Buğra Han, Şiîlere karşı savaşta Samanoğulları Hükümdarı II. Nasr bin Ahmet'e yardım etti. Müslümanlığı kabul etmeyen Doğu Karahanlılar ile savaştı. Satuk Buğra Han'ın yaşamını konu alan "Teskire-i Buğra Han" adlı bir destan vardır.

Satuk Buğra Han , (Arapça: صَتُق بُغهرَ خهَن; Sátuq Bughra Khán) Hicrî 309 (Milâdi 922) yılında doğmuştur. Satuk altı yaşına gelince, babası, Tengri Kadir Buğra Han Buhara'ya karşı yaptığı bir seferde vefat eder. Dul kalan annesi, Satuk ile birlikte amcası ve babasının yerine ardıl olan Harun Buğra Han'ın himayesine girerler.

Hayatı

Müslüman oluşu
Karahanlıların 920-958 yılları arasında ki hükümdarı. 932 yılında İslam'ı kabul ederek, tarihteki ilk müslüman Türk Hakanı Türk topluluğunun toplu halde İslama geçmesine yol açmıştır. Bu yüzden Türk tarihi için önemlidir ve hakkında Satuk Buğra Han destanı anlatılır. Babası Karahanlı hükümdar ailesinden Bezir Han idi. Babasının ölümü üzerine amcası ve üvey babası Oğulcak Kadır Han'ın himayesinde büyüdü. Satuk Buğra on iki yaşlarında iken Maveraünnehir ve Horasan bölgesine hakim olan Müslüman Samani Devleti şehzadeleri arasında anlaşmazlık çıktı. Bunlardan Nasır bin Ahmed, Oğulcak Kadır Han'ın ülkesine sığındı. Ona iyi muamele edip Artuç nahiyesinin idaresini verdi. Artuç Nasır bin Ahmed'in gayretleri ve gelip giden Müslüman tüccarlar sayesinde bir ticaret merkezi oldu. Satuk Buğra da Artuç'un ziyaretçileri arasındaydı. Nasır bin Ahmed'le tanışıp ondan İslamiyeti öğrenerek Türkistan'da İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah'ın ölümünden 333 yıl sonra Satuk 12 yaşında iken Müslüman oldu. Müslüman olduktan sonra Abdülkerim ismini almıştır ve tam ismi Abdülkerim Satuk Buğra Han olmuştur.
10. yüzyılda yaşayan Arap gezginci ve bilgin İbn Fadlan Milâdi 960 yılında yaklaşık 200,000 çadırlı Türkler (Karahanlılar) İslâm dinini benimsemiştir diye aktarmıştır.

Yirmibeş yaşında

Yirmi beş yaşına gelince Müslüman olduğunu açıklayıp, amcası ile mücadeleye başladı. Onunla Fergana Savaşını yaptı. İlk olarak Atbaşı kalesini zaptetti. Daha sonra üç bin kişilik bir orduyla Kaşgar üzerine yürüyüp fethetti. Amcası Oğulcak Kadır Hanı öldürdü. Ülkede hakimiyeti sağlayıp birliği temin etti. Türk ülkelerinde İslamiyeti hızla yaydı. Ebü'l-Hasan Muhammed gibi İslam alimleri, Satuk Buğra Hana yol gösterip teşvik ettiler.
Abdülkerim Satuk Buğra Han, daha sonra yaptığı savaşlarda; Yağma, Çiğil, Oğuz boylarının yerleşmiş bulunduğu Türkistan şehirlerini birer birer ele geçirdi. Bu sırada Karahanlılar Devletinin doğu kısmına hakim olan Büyük Kağan Bazır Arslan Han Çinlilerden yardım alarak 924 yılında Abdülkerim Satuk Buğra Hana karşı savaş açtı. Satuk Buğra Han Müslümanların yardım ve desteğiyle, onunla Balasagun Savaşını yaptı ve galip geldi.

Ardılları

Sultan Satuk Buğra Han'ın dört oğlu, Buğra Hasan Han, Hüseyin Buğra Han, Yusuf Kadir Han, dördüncü oğlunun ismi belli değildir, ve üç kızı, bunlar Nasab Türkan, Hadya Türkan ve Ala Nur isimlerinde toplam yedi çocuğu olur. En son olan Álá Núr, güzel, dindar, namuslu olan kızının hayatı kısa ve Meryem'e hatırlatır (benzer). Álá Núr, ergenlik çağına geldiğinde, bir gece Allaha dua ederken, Melek Cebrâîl ona gelir ve ağzına bir damla ışık ( nur) akıtır. İçinde güzel bir rahatlık hissi yarattır, ve bir süre sonra bu his kayıb olur, daha sonra bir gece, kapıdan dışarı çıkar ve bir kaplanın hayalini karşısında görünce düşüp bayılır.
Birkaç ay sonra Muharrem ayının onuncu Cuma günü, "Cuma namazı" vakti, Álá Núr Kháním, kırmızı tenli, ceylan gözlü ve tatlı sesli bir erkek çocuğu dünyaya getirir. Han bu duruma çok kızar ve öfkelenir, ve öbür insanlarda hayretle sorarlar: "Bu ne biçim olay böyle?". Han bu gizemin araştırılması için emir verir ve kehanette bulunanlar, hekimler, imamlar, kadılar ve zamanın ileri gelen beyleri toplanıp iffetsizlikle suçlanan Álá Núr Kháním'i muayene ederler ve suçsuz ve iffetli olduğuna karar verirler. Erkek çocuğuna bu gizem üzerine Seyyid Ali Arslan ismi verilir. Yedi yaşına geldiğinde annesi onu Toc Bùbù ile nişanlar. Sonra Seyyid Ali Arslan Toc Bùbù’dan üç oğlu olur ve birkaç tane kızı olur. Oğullarının isimleri Muhammad Arslán, Yúsuf Arslán , Kızıl Arslán'dır. Kızlarından birisi birisi Seyyid Bahattin’nin oğlu Seyyid Celaleddin ile evlenir.

Saltanatının sonunda

Bundan sonra 31 yıl hüküm süren Satuk Buğra Han, güzel ve adil idaresi ile binlerce kimsenin Müslüman olmasına vesile olmuştur. Saltanatının sonuna doğru, Satuk Buğra Han, Xıtay (契丹; Qìdān) (Liao Hanedanlığına karşı) sınırına bir sefer yapar ve Turfan'a kadar bütün ülkenin tamamında İslâm genişlemiştir. Burada hasta olur ve Kaşgar'a geri getirilir, bütün bir yıl hasta yatar ve sonra vefat eder. Satuk Buğra Han, son saatlarında arkadaşlarını, çocuklarını, Abú Nasrın oğlunu Abbúl Fattáh yanına çağırır ve onlara nasihatta bulunur. Onun yaşamını bitirdiği son gün, Hicrî 344 Milâdi 955'tir.
Kaşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk'te " اَرتُج artuç" "Ardıç. Kaşgar'da bu isme sahip iki köy vardır." diye bahsettiği, "birisinin adı altın Artuç (Artux), ikincisi üst Artuç'dır." Altın Artuç (aşağı Artuç)'ta mezarlığa gömülür, ve cenaze törenine iki vali, yedi bin alim ("din adamları"), yirmiiki bin gazi ve halktan onbeş bin kişi katıldı. Satuk Buğra Han'ın ölümünden üç yıl sonra Abbúl Fattáh ta ölür, böylece bütün görevleri Satuk ailesine geçer.
Hasan Buğra Sultan Han, "Padişah Gazi" ünvanını alıp Kaşgar'da babasının yerine geçmiştir, yönetimi sırasında Khutan'ı (başka ismi Chinshahr, Çinşehir) alır.
Abdülkerim Satuk Buğra Handan sonra, oğulları devrinde de ülkesine pekçok İslam alimi gelip, İslamiyeti doğru olarak anlattılar ve yayılmasına çalıştılar. Kendisinden sonra Musa Tunga adında bir oğlu yerine geçti. Bundan sonra da bunun oğlu Baytaş Süleyman Arslan hükümdarlık yaptı. Başka oğulları ve kızları olduğu da rivayet edilmiştir.
10. yüzyılda Artuç'da inşa edilen türbesi tekrar 1995 yılında Mimar Abuduryim Ashan tarafından tamir edilmiştir
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Satuk Buğra Han nereli hayatı kimdir.
Sen sadece aynasin...
mhmmdcngz - avatarı
mhmmdcngz
Ziyaretçi
27 Ağustos 2012       Mesaj #2
mhmmdcngz - avatarı
Ziyaretçi
Satuk Buğra Han Destanı

Sponsorlu Bağlantılar
Büyük Türk İmparatorluğunu, 840 yılından itibaren devralmağa başlayan
Karahanlıların 1212 (1240) yıllarına kadar devam eden hanedanlığı esnasında en
önemli ve muhakkak ki dünya tarihinin seyrini değiştiren büyük hadise Türklerin
İslam dinini kabul etmiş olmasıdır.
940 yılı civarında Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han zamanında vuku bulan bbu
dünya çapındaki hadise, dünya üzerindeki büyük tesiri dercesinde Karahanlılar
arasında da destani bir havaya bürünmüş ve Satuk Buğra Han etrafına gelişen bir
destan meydana gelmiştir.
Türklerin İslam Dinini kabul edişleri ilahi bir ilhama bağlamaya çalışan Satuk
Buğra Han Destanının çok kısa bir zamanda geliştiği, islamiyetten önceki Türk
Destanlarından da aldığı ana motiflerle daha da zenginleşerek tesbit edilen
yazılı şekle geldiği söylenebilir.
Aynı zamanda bu gün bile Kaşgar yakınlarındaki Artuç kasabasında bulunan mezarı
bir ziyaretgah mahalli olan Satuk Buğra hayatını, destani bir hava içinde
anlatan Satuk Buğra Han Destanı Tezkire-i Buğra Han adlı bir eserde kayıtlıdır.
Bu eserin muhtelif el yazmaları vardır.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed, Miraç esnasında, diğer bütün peygamberleri de
görür. Aralarından birini tanıyamanz ve Cebrail Aleyhisselelama o zatın kim
olduğunu sorar. Cebrail de:
-Bu zat Peygamber değildir, der. Bu zat, sizin ruhunuzu Ulu Tanrıya emanet
ettiğiniz günden üç yıl sonra yer yüzüne inecek ve sizin dininizi Türkistan da
yayacaktır.
Cebrail Aleyhisselamın bu cevabı üzerine hazreti Muhammed çok sevinmiş, Miraçtan
sonra, gece gündüz bu mübarek ruh için dua etmeğe başlamıştı. Tabi bu arada, bu
mübarek zattan sahabelerine de bahsetmiş ve sahabelerinin bu zatın ruhunu
görmeği istemeleri üzerine Hazreti Muhammed de dua ederek Miraç esnasında
gördüğü zatın ruhunun görünmesini arzulamıştı.
Hazreti Muhammed' in duası üzerine birden karşılarında kırk silahlı atlı
belirdi. Selam verip yaklaştılar. Bu atlılar, başlarında Satuk Buğra Han' ın
bulunduğu kırk arkadaşının ruhu idi.
Yıllar geçtikten sonra, Kaşgar Hükümdarının bir oğlu dünyaya geldi. Adını Buğra
Han koydular. Buğra Han' ın doğduğu gün büyük zelzeler oldu. Su kaynakları
kurudu. Buğra Han' ın büyüdüğü zaman müslüman olacağını falcılar anladılar.
Bunun üzerine de onun öldürülmesini sağlık verdiler. Fakat annesi oğluna kol
kanat gerdi; falcıların yalan söylediğini iddia etti. Şayet bir gün gelir
falcıların dediği çıkar ve Buğra Han büyüdüğü zaman müslüman olursa, onun o gün
öldürülmesini istedi. Böylece de oğlunun öldürülmesini önlemiş oldu.
Satuk Buğra Han, on iki yaşına gelince kırk arkadaşı ile birlikte ava çıktı. Bir
tavşanı kovalamağa başladı. tavşanı kovalamağa o kadar dalmıştı ki
arkadaşalarından ayrıldığını farketmedi.
Tavşanı bir müddet kovalayan Satuk Buğra Han, bir müddet sonra hayvanın şekil
değiştirdiğini hayretle gördü. Gerçekten de kovaladığı tavşan bir ihtiyar adam
kılığına girmişti. Satuk Buğra Han bu zatın Hızır Aleyhisselam olduğunu anladı
ve onun verdiği dini nasihatları ve öğütleri can kulağı ile dinledi.
Bundan bir müddet sonra, zamanı gelince Satuk Buğra Han' ın babası öldü. O
zamanki Türk adetlerine göre annesi de, Satuk Buğra Han' ın amcası ile evlendi.
Fakat bir gece Buğra Han amcasını İslam dinine davet etti. Amcası kabul etmedi.
Bunun üzerine yer yarıldı ve yarılan yere Buğra Han' ın amcası gömülüp kayboldu.
Amcasının bu şekilde ölmesi Satuk Buğra Han' ın hükümdar olması demekti çünkü
tahta geçecek başka bir kimsesi yoktu. Ve Satuk Buğra Han hükümdar oldu.
Hükümdar olur olmaz da Türk Ülkesinde İslamiyeti yaymağa başladı. Bütün
savaşları kazanıyordu. Savaşlarda ağzından çıkan ateşler bütün kafirleri
yakıyordu. Kılıcını düşmana çevirince kılıcı kırk adım birden uzuyordu. Bu
yüzden bu kılıcın korkusu dört bir yanı doldurmuş, düşmanlarını sindirmişti.
Öyleki, Satuk Buğra Han doksan yaşına geldiği zaman ülkedeki bütün Türkler
müslüman olmuştu. Amuderya kıyılarından güneyde Kış Kezek taraflarına ve kuzeyde
Karakum' a kadar yayılan olanlarda herkes islam dinine girmişti. Bu da
yetmeyince Çin ile savaşıp İslamiyeti oraya kadar yaydı.
Ondan sonra Satuk Buğra Han ilahi bir emir aldı. Bu emre uyarak Kaşgara döndü ve
orada öldü. Dört kızı vardı. Bunlardan ikincisinin adı Alanur idi. Alanur bir
gün evinin önünde gördüğü bir arslandan korkarak bayıldı. Ayıldığı zaman bir
çocuğu olduğunu anladı. Doğan çocuğa Ali adını verdiler Hazreti Ali gibi Allah'
ın Arslanı olduğundan bu adı verdiler.
Satuk Buğra Han destanının, Buğra Han' ın kızı Alanur' un gebe kalması, değişik
bir, el yazmasına göre de: Cebrail' in getirdiği bir ışığın Alanur' un ağzına
akması sonucudur. Bu bir damla ışıktan doğan Alanur' un oğlu, Hazreti Ali gibi
bir Allah' ın Arslanı olduğundan, Seyyid Ali Arslan Han adını almıştır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

21 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
7 Haziran 2012 / Mira Mitoloji
3 Haziran 2013 / AndThe_BlackSky Mitoloji
7 Haziran 2012 / Mira Mitoloji
6 Temmuz 2015 / Jumong Mitoloji