Arama

Jozef Pilsudski

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 5 Aralık 2015 Gösterim: 2.182 Cevap: 2
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
12 Mayıs 2010       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Jozef Pilsudski
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar
Jozef Klemens Pilsudski, İkinci Polonya Cumhuriyeti'nin ilk devlet başkanıdır (1918-1922).
  • Doğum: 5 Aralık 1867; Zułów, Polonya, Rusya İmparatorluğu
  • Ölüm: 12 Mayıs 1935; Varşova, Polonya
İki Dünya Savaşı arası dönemde (1918-1939) Polonya ve Avrupa siyaset sahnesindeki en önemli figürlerden biri olmuştur. Polonya'nın, 1795'ten 1918'e kadar devam etmiş Avusturya, Rusya ve Prusya arasındaki paylaşımına son vererek ülkenin tekrar bağımsızlığını kazanmasını sağlayan en büyük kişiliklerden biri olarak kabul edilir.

İlk Yılları

Yoksul düşmüş bir Polonya soylusunun oğluydu. Harkov'da tıp öğrenimini sürdürürken siyasal nedenlerle okuldan uzaklaştırıldı (1886). Bunun üzerine Vilna'ya (bugün Vilnius) dönerek genç sosyalistlerle ilişki kurdu. Mart 1887'de, Çar III. Aleksandr'a yapılan suikasta karışmakla suçlandı ve Doğu Sibirya'da beş yıl sürgün cezasına çarptırıldı. 1892'de cezasını tamamlayıp geri döndükten sonra Polonya Sosyalist Partisi'ne (PPS) girdi ve çok geçmeden partinin önderi durumuna geldi. Aynı dönemde Vilna'da, el altından dağıtılan Robotnik (İşçi) adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. Temmuz 1899'da Maria Juszkiewicz ile evlenerek Łódź'a yerleşti ve orada gazetesini çıkarmayı sürdürdü. Şubat 1900'de Ruslar tarafından tutuklanarak hapsedildi. Mayıs 1901'de hapisten kaçmayı başararak Avusturya Polonyası'ndaki Kraków'a yerleşti. 1902'de Rus Polonyası'na dönerek parti çalışmalarını sürdürdü. 1904'te Rus-Japon Savaşı (1904-1905) çıkınca Tokyo'ya giderek Polonya'da bir ayaklanma başlatmak için Japonlardan yardım istediyse de bu girişiminden bir sonuç alamadı. Yine bu dönemde Polonya'daki terörcü eylemi yönetti. 1908'de Sosyalist Parti'nin Polonya'nın bağımsızlığı amacına yönelik devrimci fraksiyonunu kurdu ve Silahlı Eylem Birliği adıyla bağımsızlık yanlısı bir gönüllüler örgütü oluşturdu. 1910'da Avusturya askeri yetkililerinin de desteğiyle örgütü yasallaştırarak Polonyalı subaylar için bir eğitim merkezi durumuna getirdi. I. Dünya Savaşı'nda bu gönüllüler, merkezi imparatorlukların saflarında savaşan Polonya lejyonlarını meydana getirdiler.

I. Dünya Savaşı

Polska Organizacja Wojskowa adlı askerî örgütün yüksek komutanlığıyla (1917)
Piłsudski Polonya'nın bağımsızlığının, çıkmasına kesin gözüyle baktığı savaşın sonunda Rusya'nın yenilgiye uğramasıyla elde edileceğini düşünüyordu. I. Dünya Savaşı Piłsudski'nin bu öngörülerini haklı çıkardı. Asker sıkıntısı çeken Avusturya-Macaristan ve Almanya, Doğu Cephesi'nden batıya kaydırılmak istenen Alman askerlerinin yerini Polonya birlikleriyle doldurma umudundaydılar. Ancak Piłsudski'nin savaşta siyasi imtiyazlar verilmeden Polonya güçlerinin kullanılmasına kararlılıkla karşı çıkışı, Almanya ve Avusturya'nın 5 Kasım 1916'da yayınladıkları bildiriyle Polonya'nın bağımsızlığını ilan etmeleriyle sonuçlandı. Bu bildiride bu iki ülkenin müstakil bir Polonya Krallığı'nın kurulmasından yana oldukları belirtilmekle beraber, kurulacak bu krallığın imparatorluklarla sıkı sıkıya bağımlı olması öngörülüyordu. Avusturyalılar ve Almanlar tarafından kurulan kukla bir yönetim olan Polonya Devlet Konseyi'nin askeri bölümünün başına getirilen Piłsudski'nin konumu Rusya'daki Sovyet Devrimi ile umulmadık biçimde güçlendi.Rusya'da Çarlık rejiminin çökmesinden sonra kurulan Geçici Hükümet'in, Polonyalıların yaşadığı bölgelerde bir Polonya devleti kurulucağını açıklaması Polonyalıların umutlarını canlı tutmasını sağladı. Piłsudski Alman hükümetinin, Polonya birliklerinin Almanya ve Avusturya ordularına bağlılık yemini etmeleri yolundaki isteğini uluslararası durumun öngörülerine uygun şekilde değiştiğini görüp reddetti. Bu kararı üzerine Temmuz 1917'de tutuklandı ve Magdeburg'daki bir hapishaneye gönderildi. Almanya'nın yenilmesinden sonra serbest bırakıldı ve 10 Kasım 1918'de ulusal kahraman olarak Varşova'ya döndü. Dört gün sonra da oybirliği ile devlet başkanlığına ve Polonya ordusu genelkurmay başkanlığına seçildi.

Devlet Başkanlığı

1910 - 1920 yılları arasında çekilmiş bir portre
Göreve başladıktan kısa bir süre sonra Almanya'ya girmek için Polonya sınırına kadar ilerleyen Kızıl Ordu'ya karşı bir saldırı başlattı. 1920'de mareşal olarak, Sovyet-Polonya Savaşı'ndaki askeri harekatı yönetti; Polonya'nın doğuda, 18. yüzyıldaki paylaşımından önce sahip olduğu toprakların büyük bölümünü ele geçirdi, ancak Kiev'i işgal harekatının başarısızlığa uğramasından sonra Sovyet birliklerinin mayıs 1920'de başlattıkları karşı saldırı Polonyalıların neredeyse Varşova'nın banliyölerine kadar çekilmelerine yol açtı. Piłsudski, general Weygand başkanlığındaki Fransız-Britanya askeri misyonunun yardımıyla kendi yönettiği bir saldırıyla Kızıl Ordu'yu Ağustos 1920'de kesin bir yenilgiye uğrattı. Piłsudski, demokratik bir anayasanın kabul edilmesi ve genel seçimlerin yapılmasından sonra, yetkilerini 14 Aralık 1922'de devlet başkanlığına seçilmiş olan dostu Gabriel Narutowicz'e bıraktı. Ama Narutowicz iki gün sonra öldürülünce seçimler yinelendi ve devlet başkanlığına gene Piłsudski'nin eski bir dostu olan Stanisław Wojciechowski seçildi. Piłsudski de genelkurmay başkanlığına getirildi. Ama, 29 Mayıs 1923'te partinin sağ kanadının oluşturduğu bir hükümet işbaşına gelince görevinden istifa etti ve ikinci karısı Aleksandra Szczerbińska ve iki kızıyla birlikte Varşova yakınlarındaki Sulejówek'e yerleşti.

Darbe ve Diktatörülük



*
Soldan sağa: Almanya'nın Varşova Büyükelçisi Hans-Adolf von Moltke, Polonya Genelkurmay Başkanı Mareşal Piłsudski, Almanya'nın Propaganda Bakanı Joseph Goebbels ve Polonya Dışişleri Bakanı Albay Józef Beck, 26 Ocak 1934 tarihli Almanya-Polonya Saldırmazlık Antlaşması'nın imzalanmasından yaklaşık beş ay sonra Varşova'da görüşürken (15 Haziran 1934).

1922'den sonra kurulan koalisyon hükümetlerinin ekonomik sorunların üstesinden gelmeyi başaramaması ve bunun halk arasında yarattığı huzursuzluklar üzerine Piłsudski 12 Mayıs 1926'da askeri bir darbeyle yönetimi ele geçirdi. Parlamento 31 Mayıs'ta kendisini devlet başkanı seçtiyse de, bu görevi kabul etmedi ve yerine gene eski arkadaşlarından Ignacy Mościcki seçildi. Piłsudski yeni kurulan hükümette savunma bakanlığını üstlendi ve bu görevi yaşamının sonuna değin sürdürdü. 1930 yazında eski sosyalist dostlarının kendisine karşı orta-sol bir koalisyon oluşturup “diktatörlük” yönetimini yıkmak için bir kampanya başlatmaları üzerine, partinin ileri gelenlerinden 18'ini tutuklattı. 30 Ocak 1933'te Adolf Hitler'in başa geçmesinden sonra Almanya Versailles Antlaşması'nın (1919) hükümlerini hiçe sayarak silahlanmaya başlayınca, Almanya'ya karşı bir ittifak oluşturmak için Fransa'ya elçi gönderdi. Fransa bu öneriyi kabul etmeyince Hitler'in 10 yıllık bir saldırmazlık antlaşması önerisini kabul etti (24 Ocak 1934). Bununla birlikte Polonya'nın niyetleri konusunda kuşkuya yer vermemek için şubatta Dışişleri Bakanı Józef Beck'i Moskova'ya göndererek Polonya-Sovyet Saldırmazlık Paktı'nı 31 Aralık 1945 tarihine kadar uzattı. Sonradan Hitler SSCB'ye karşı bir Almanya-Polonya ittifakı oluşturulmasını ısrarla önerdiyse de Piłsudski bu öneriyi dikkate almadı ve Hitler'le buluşmaktan kaçındı. Kısa süre sonra karaciğer kanserinden öldü.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2015 19:19 Sebep: Sayfa düzeni
Biyografi Konusu: Jozef Pilsudski nereli hayatı kimdir.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
17 Haziran 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Jozef Pilsudski (1867 Zulowo-1935 Varşova)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Polonyalı asker ve siyaset adamı. Harkov'da tıp öğrenimi görürken, Polonya'nın bağımsızlık hareketini desteklediği gerekçesiyle çarlık yönetimince Sibirya'ya sürgüne gönderildi (1877) ve orada beş yıl kaldı. Dönüşünde Polonya Sosyalist Partisi'nin lideri oldu. 1894 yılında da illegal yayın organı İşçi gazetesini çıkarmaya başladı. Çalışmaları dolayısıyla tutuklanarak Petersburg'a gönderildiyse de kaçarak Krakow'a sığındı. Daha sonra 1914'ten 1917'ye kadar Avusturyalıların yanında savaşacak olan Polonya lejyonlarını kurdu. 1916'da Avusturya ve Almanya tarafından kurulan Polonya peyk devletinde askerî daire şefi oldu. 1917'de Almanlar tarafından hapse atıldı. 1918'de tekrar Varşova'ya döndü. Naiplik Konseyi kendisine diktatör yetkisi verdi. 1919'da da Polonya Diyet Meclisi tarafından devlet başkanı ve başkumandan olarak tanındı. 1920'de mareşal olduktan sonra Bolşeviklere karşı açılan savaşta harekâtı yönetti. 1922'de politikadan uzaklaştı. 1926'da bir hükümet darbesiyle yönetimi yeniden ele geçirdi. Bu tarihten ölümüne kadar hükümet başkanı ve savaş bakanı olarak ordunun da desteğiyle ülkeyi diktatörce yönetti.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Jozef Pilsudski

Ad:  Jozef Pilsudski.jpg
Gösterim: 1489
Boyut:  58.6 KB

Benzer Konular

14 Eylül 2015 / Safi Bilim ww
7 Temmuz 2015 / Safi Sanat ww
27 Eylül 2015 / Safi Spor ww
17 Ağustos 2015 / Safi Siyaset ww