Arama

İskender Bey / George Kastrioti

Güncelleme: 31 Temmuz 2012 Gösterim: 2.882 Cevap: 1
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
27 Temmuz 2012       Mesaj #1
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
İskender Bey (1404, ?-1468 Alessio), Osmanlılara karşı Arnavutluk'un bağımsızlığı için savaşan Arnavutluk ulusal kahramanı (Arnavutça adı Gergi Kastriyota).
Arnavutluk'un önemli ailelerinden olan Kastriyotalardandır. Babası İvan 1385'te Osmanlı Devleti'ne bağlandı ve oğlunu II. Murat zamanında Osmanlı sarayına rehin olarak gönderdi. Gergi Kastriyota'ya Osmanlı sarayında Türk-İslâm eğitimi ve İskender adı verildi. Yine II. Murat zamanında Arnavutluk'a tımar beyi olarak atandı. II. Murat'ın 1443 Aralık ayında Haçlılara karşı yaptığı İzladi Savaşı'na katıldı ve bu savaş sırasında ordudan kaçarak Osmanlılara karşı ayaklandı. Akçe-Hisar'ı (Kruya) aldı ve yeniden Hristiyanlığa döndü. Daha önceden Osmanlılara isyan etmiş olan Arnavutluk beylerinin başına geçti. Osmanlı ordularıyla yaptığı savaşları kazandı. Bu başarıları üzerine Napoli Kralı V. Alfons ile bir anlaşma yaparak onun yardımını elde etti. 1459'da V. Alfons ölünce İskender Bey yardım göremediğinden yeni padişah II. Mehmet ile anlaşmak zorunda kaldı. Ancak bu anlaşmaya uyulmadı, 1462'de savaşlar yeniden başladı. Fatih Sultan Mehmet 1466'da bizzat Arnavutluk seferine çıktı. İskender Bey'in merkezi Kruya Kalesi kuşatıldı, fakat kale ele geçirilemedi. 1468'de Fatih Sultan Mehmet ikinci Arnavutluk seferine çıktı, İskender Bey, Venedik'in elindeki Alessio (Leş) şehrine sığındı ve savaşlar devam ederken orada öldü.
Sponsorlu Bağlantılar

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Biyografi Konusu: İskender Bey / George Kastrioti nereli hayatı kimdir.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
31 Temmuz 2012       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İskender Bey (George Kastrioti Skanderbeg)
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Floransa'daki Uffizi Galerisinde Skanderbeg portresi
Ad:  Gjergj_Kastrioti.jpg
Gösterim: 542
Boyut:  26.8 KB
  • Hüküm süresi: 1443-1468
  • Önce gelen: Gjon Kastrioti
  • Doğum: 6 Mayıs 1405, Sinë
  • Ölüm: 17 Ocak 1468, Lezhë
İskender Bey (Arnavutça: Gjergj Kastrioti-Skënderbeu, Skanderbeg; d. 6 Mayıs 1405 - ö. 17 Ocak 1468, Lezha), Arnavutların ulusal kahramanıdır. Osmanlı ordusunda yer almış devşirme bir komutanken ayaklanmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Ününü Arnavutluk'un Osmanlılara karşı savunulması ile elde etmiştir.


İsmi
İskender Bey çok sayıda Latin ve Bizans kaynağında Georgius Castriotus Scanderbegh olarak anılmaktadır. Soyadı ise Kastrioti, Castriota, Castriottis veya Castriot olarak değişmektedir. Bu isim kuzey Arnavutluk'un Debre bölgesindeki Kastriot kentinden gelmektedir. Osmanlı döneminde kendisine verilen İskender Bey ismi çeşitli dillerde dönüşerek farklı şekillerde söylenmiştir.


Yaşamı
Kastrioti ailesinin simgesi
Ad:  150px-Coa_Kastrioti_Family.svg.png
Gösterim: 472
Boyut:  11.7 KB
1405 yılında büyükbabasının mülkiyetindeki iki köyden birisi olan Sinë'de dünyaya geldi. Babası Arnavutluk topraklarında derebeyi olan Gjon Kastrioti idi. Hakim olduğu bölgeler arasında Mat, Mirditë ve Debre bölgeleri bulunmaktadır. Annesi bugün Makedonya Cumhuriyeti toprakları içinde bulunan Polog bölgesinden gelme bir prensestir. Dokuz kardeşin en küçüğü olan İskender'in ağabeyleri Stanisha, Reposh ve Kostandin, ablaları ise Mara, Jelena, Angjelina, Vlajka ve Mamica'dır.

- Gençliği
Arnavutluk topraklarındaki Kruja bölgesini denetimi altında tutan Gjon Kastrioti 1421 yılında Osmanlı padişahı II. Murat'a yenildikten sonra Osmanlı egemenliğini kabul eder. Bu dönemde Kastrioti ailesinin bağlılığını sağlayabilmek için ailenin oğulları rehine olarak Osmanlı Sarayı'na verilir. İskender Bey en az üç yıl Osmanlı Sarayı'nda rehine olarak bulunmuştur. Arnavutluk topraklarındaki varlığına dair ilk yazılı bilgi 1426 yılına aittir.

- Osmanlı ordusunda
1430 yılında Gjon Kastrioti Osmanlı boyundurğuna baş kaldırsa da Evrenesoğlu İshak Bey komutasındaki Osmanlı birliklerine yenilir ve toprakları iyice küçülür. 1431 yılında ise İskender Bey II. Murat komutasındaki seferlere sipahi olarak katılmaya başlar. 1437 yılında Subaşı rütbesiyle Kruje zeametinin yöneticisi olur. Bu dönemde dokuz köyük bir tımar sahibidir. İskender Bey savaş alanında gösterdiği başarı sayesinde yükselecek ve vali olacaktır. Bu sıralarda 5 bin kişilik bir süvari birliğine sahiptir. Arnavutluk topraklarında Osmanlı valisi olarak bulunduğu zamanda babasının eskiden hakim olduğu toprakla temasını koparmayacak ve Arnavut asilleriyle ilişkisini sürdürecektir. İskender Bey, kardeşi Repoş (1431) ve babası Gjon'un (1437) ölümünün ardından hayatta kalan kardeşi Stanişa ile birlikte Kastrioti bölgesindeki toprakları miras yoluyla devralır. İtalya'daki Denizci cumhuriyetler Ragusa ve Venedik ile iyi ilişkiler kurmaya çalışır. 1432-36 yıllarında bölgedeki diğer Arnavut asillerinin Osmanlı egemenliğine karşı düzenlediği ayaklanmaya katılmayarak padişaha bağlı kalır. 1443 yılına kadar özellikle János Hunyadi'ye karşı Osmanlı Avrupa seferlerine katılır. Bu dönemde Debre'ye Sancak Beyi atanır.


Arnavutluk direnişçisi

- İlk dönem
1443 yılında İskender Bey II. Murat egemenliğine Niş Muharebesi sırasında baş kaldırmayı uygun görmüştür. İçinde bulunduğu Osmanlı Ordusunun János Hunyadi komutasındaki Macar Ordusu'na yenildiğini gören İskender Bey beraberindeki 300 kişilik Arnavut birliğiyle savaş meydanından ayrılır. Doğrudan Kruje'ye gider. 28 Kasım 1443 tarihinde Sultandan Kruje valisine gönderilen bir mektupta tahrifat yaparak şehrin denetimini ele alır. Civar bölgeleri de topraklarına katmak için Đurađ Branković ve Stefan Crnojević'in hakimiyetindeki topraklara saldırır. Bölgede hatrı sayılır sayıda kale ve genişlikte toprak sahibi olduktan İskender Bey İslamiyeti reddettiğini ve ailesi ile ülkesinin intikamını almak için başkaldırdığını ilan eder. Ayaklanmanın sembolü olarak da üzerinde çift başlı kartal olan kızıl bayrağı seçer.

— Lezha Birliği
2 Mart 1444 tarihinde İskender Bey bölgedeki tüm Arnavutluk prenslerini bir araya getirerek Lezha Birliğini kurmayı başarır. Arnavutlar arasında bu dayanışma sayesinde İskender Bey hem bölgedeki egemenliğini artıracak hem de görece büyük bir ordu meydana getirip kaleler inşa edebilecektir. İskender Bey Osmanlılara karşı gerilla taktikleriyle saldırarak dağlık bölgeyi kendisi için bir avantaja çevirir. Hakimiyetinin ilk yıllarında yaklaşık 10 ila 15 bin askere komuta etse de tüm Arnavut topraklarında sarsılmaz bir denetimi bulunmaktadır.
29 Haziran 1444 Debre bölgesinde yaşanan Torvioll Muharebesinde İskender Bey komutasındaki Lezha Birliği Ordusu 25 bin kişilik Osmanlı Ordusuyla karşı karşıya gelir. İskender Bey bu muharebede kazandığı zaferle hem bölgedeki varlığını sağlamlaştıracak hem de Osmanlı tehdidiyle karşı karşıya olan Avrupa devletlerine kendisini tanıtmış oldu. İzleyen iki yıl boyunca Lezha Birliği orduları 1445 yılında Prizren yakınlarında savaşılan Mokra Muharebesinde ve 1446 yılında savaşılan Otonetë Muharebesinde Osmanlı Ordularını yenecektir.

— Venedik ile ilişkiler
Arnavutluk ayaklanması sırasında Venedik Cumhuriyeti İskender Bey'i desteklemiştir. Venediklilerin desteğinin ardındaki sebep Arnavutluk bölgesinin Osmanlılarla aralarında tampo bölge olması ve Venedik topraklarına saldırıları engellemektir. Lezha Birliğinin kurulduğu topraklar eskiden Venedik denetiminde olmasına rağmen birliğin varlığı Venedik tarafından onay görmüştür. Ancak İskender Bey'in giderek güçlenmesi ve Venedik topraklarını tehdit etmesi iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirecektir. Danjë Kalesinin mülkiyeti üzerine çıkan çatışma 1447-1448 Arnavutluk-Venedik Savaşının patlak vermesine yol açacaktır. Venedikliler İskender Bey'i tahttan düşürmeye veya öldürmeye çalışsalar da başarılı olamazlar. Aynı anda iki cephede hem Venedik hem de Osmanlılarla savaşmak zorunda kalan İskender Bey yenilmeyecektir. Venedik barış önermek durumunda kalacaktır.
4 Ekim 1448 tarihinde imzalanan antlaşma sonrasında Danjë Kalesi Venediklilerde kalsa da Drin Nehri çevresindeki bölgeler Arnavutluk topraklarına katılır. Ayrıca antlaşmaya göre Venedik, İskender Bey'e 1400 düka altın vergi verecektir. Bu dönemin ardından İskender Bey Kosova bölgesindeki János Hunyadi birliklerine destek vermek üzere yola çıkar. Venedik ile mücadelesi sırasında İskender Bey, kendisi gibi Venedik düşmanı olan Aragon kralı V. Alfonso ile yakın ilişkiler kurar.

— Osmanlılara karşı
İskender Bey 1448 yılındaki II. Kosova Muharebesine katılmamıştır. Bu dönemde II. Murat ile müttefik olan Đurađ Branković tarafından engellenmiştir. Kaybedilen muharebenin ardından İskender Bey kuvvetleri Osmanlı tarafında yeralan Branković'in topraklarını yağmalamıştır.

— Napoli Krallığı
1448 yılında V. Alfonso hakimiyeti altındaki Napoli Krallığında çıkan ayaklanmayı bastırmak için güvenilir birliklere ihtiyaç duyar. Bunun üzerine yardım için İskender Bey'e başvurur. İskender Bey, Demetrios Reres komutasında bir Arnavut birliğini bölgeye gönderir. Ayaklanmayı kolayca bastıran Arnavut kuvvetleri İtalya'ya yerleşecektir. Reres ise kral Alfonso tarafından Calabria bölgesine vali olarak atanır. Bir yıl sonra 1449 yılında ise başka bir Arnavut birliği adanın işgal edilmesine karşı Sicilya'ya gönderilir.

— Yakıp yıkma taktiği
1448 yılında Osmanlı padişahı II. Murat ve oğlu II. Mehmed komutasındaki ordu Svetigrad Kalesini kuşatır. Kaledeki Arnavut garnizonu Osmanlı saldırılarına dayanırken, İskender Bey komutasındaki diğer birlikler de kuşatmayı sürdüren birlikleri rahatsız etmeye çalışır. Uzun süren kuşatma ve düşman topraklarındaki Osmanlılara karşı başarıyla uygulanan yakıp yıkma taktiği sonucu savaşan taraflar yenişemez. Sonuçta yapılan antlaşmaya göre kale Osmanlılara terk edilecek ancak kaledeki birliklerin Arnavut topraklarına geçmesine izin verilecektir. Svetigrad'ın alınmasından iki yıl sonra 1450 yılı Temmuz ayında II. Murat yine oğlu II. Mehmed ile birlikte bölgeye gelerek 100 bin kişilik bir orduyla Krujë'yi kuşatır. İskender Bey yine yakıp yıkma taktiğiyle Osmanlıları erzaksız bırakır ve levazım birliklerine saldırır. Kuşatma altındaki Arnavut kalesi başarıyla Osmanlı saldırılarını püskürtür ve büyük kayıp verilmesine sebep olur. Kuşatma sırasında Osmanlı Ordusuna yiyecek ve iaşe sağlayan Venedikli tacirlere yapılan Arnavut saldırısı iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerecektir. Venediklilerden iaşe sağlayamayan Osmanlılar Eylül ayına gelindiğinde hala kaleyi ele geçirememiş durumdadır. Kaleyi düşürümeyeceğini anlayan II. Murat Ekim ayında kuşatmayı kaldırarak Edirne'ye döner. Bir kaç ay sonra Şubat 1451'de ölecek ve yerine 1481 yılına kadar tahtta kalacak olan II. Mehmed geçecektir.
Krujë'deki İskender Bey Müzesi
Ad:  Kruja.jpg
Gösterim: 624
Boyut:  61.5 KB

- Egemen
İskender Bey, Osmanlı hükümdarı II. Murat'ın saldırılarını püskürtmüş olsa da yakıp yıkma taktiği ve hasatın verimsiz olmasından dolayı Arnavut topraklarında açlık baş göstermekteydi. İskender Bey bu durum karşısında V. Alfonso'dan yardım talep edecek ve iki taraf arasında 26 Mart 1451 tarihli Gaeta Antlaşması imzalanır. Antlaşmaya göre Osmanlı tehlikesine karşı Alfonso'nun desteğini alan İskender Bey Aragon hanedanının bir vâsalı olur. İskender Bey Arnavutluk toprakları üzerinde ailesinden gelen ayrıcalıklarını koruyacak ve Alfonso'dan yıllık 1500 düka altın almaya devam edecektir.
İskender Bey 21 Nisan 1451 günü Ortodoks Ardenica Manastırı'nda Donika Kastrioti ile evlenir. Donika, önemli Arnavut asillerinden Gjergj Arianiti'nin kızıdır.
1450 yılındaki Krujë kuşatmasını izleyen beş yıl boyunca Arnavutluk toprakları sakindir. Yeni Osmanlı padişahı II. Mehmed Bizans İmparatorluğunun geriye kalan kısımlarını ele geçirmekle meşguldür. Ancak buna rağmen 1452 yılında bir çarpışma yaşanmış ve Arnavut topraklarına gönderilen Osmanlı Ordusu İskender Bey tarafından püskürtülmüştür. İskender Bey ile Dukagjin ailesi arasında süregelen çatışmalar ise Papa V. Nicholas tarafından sonlandırılır, iki taraf uzlaştırılır.

Berat Kuşatması
1455 yılında yaşanan Berat Kuşatması yeni Osmanlı sultanıyla İskender Bey arasındaki ilk karşılaşma olarak değerlendirilebilir. Kuşatma Lezha Birliği için mağlubiyetle sonuçlanacaktır. İskender Bey Berat Kalesini aylarca kuşatmış ve Osmanlı garnizon komutanıyla teslim şartları üzerinde anlaşmıştır. Bundan sonra İskender Bey kuşatmayı gevşetecek ve bölgeden ayrılacaktır. Osmanlılar kuşatmanın zayıflatıldığını görünce İshak Bey komutasında bir destek süvari birliği gönderecektir. Bu taktik hata sonrasında Arnavut kuşatmacıların neredeyse tamamı öldürülecektir.
Berat başarısızlığı bazı Arnavut asillerinin Lezha Birliğine dair olumsuz tutum almalarına yol açmıştır. Bunlardan Moisi Arianit Golemi Osmanlı tarafına geçmiştir. 1456 yılında 15 bin kişilik bir Osmanlı Ordusunun başında Arnavutluk'a dönse de Oranik Muharebesinde mağlup olur. İskender Bey'den af dileyen Moisi Arianit Golemi yeniden Arnavutluk saflarına geçer.

Albulena Muharebesi
1457 yılında diğer bir Arnavut asili ve İskender Bey'in yakın akrabası olan Hamza Kastrioti Osmanlı saflarına geçer. Aynı yıl 70 bin Osmanlı Ordusu Arnavutluk ayaklanmasına tamamen son verme umuduyla harekete geçer. İshak Bey komutasındaki Osmanlı Ordusunda Hamza Kastrioti de bulunmaktadır. Osmanlı Ordusu günümüzde Kurbin ilçesinde bulunan Laç kenti yakınlarında kamp kurar. Sürekli geri çekilen ve düşmanın Arnavut topraklarını yağmalamasına izin veren İskender Bey Osmanlı kampına 2 Eylül günü baskınla saldırır. Osmanlılara ağır zaiyat verdiren bu saldırı sonucunda yaklaşık beş yıl boyunca sürecek barış dönemine girilir. Hamza Kastrioti esir edilerek Napoli'ye gönderilir.

Avrupa sahnesinde
İskender Bey'in İtalya seferi
Ad:  586px-Skanderbeg_expedition_in_Italy_1460-1462.svg.png
Gösterim: 591
Boyut:  74.1 KB

Albulena Muharebesi'ndeki zaferden sonra İskender Bey ile Papa III. Callistus arasındaki ilişkiler yakınlaşır. Osmanlılara karşı verilen mücadelede Kutsal Makam komutanı ilan edilir. Ayrıca Athleta Christi payesine layık görülür. 27 Haziran 1458 tarihinde V. Alfonso ölünce yerine tahta geçen oğlu I. Ferdinand'a bağlılığını bildirir. Ancak kraldan destek almaktan çok onun iktidarda kalmasına yardım edecektir. Sürekli ayaklanmalarla boğuşan kral Ferdinand 1460 yılında İskender Bey'den yardım talebinde bulunur. İskender Bey, kendisini krala karşı kendi saflarına çekmek isteyen Otranto Prensi Giovanni Antonio Orsini'nin teklifini geri çevirir ve Aragon ailesine sadakat yemini ettiğini vurgular. 1461 yılı Ağustos ayında 1000 süvari ve 2000 piyade ile Puglia'ya çıkartma yapar. Barletta ve Trani kentlerinde Giovanni Antonio Orsini birliklerini mağlup olur. Bu sayede kral Ferdinand'ın tahtını güvenceye aldıktan sonra Arnavutluk'a döner. Kral Ferdinand, İskender Bey'e bu dönemdeki başarılarından sonra Trani Kalesini ve Monte Sant'Angelo ile San Giovanni Rotondo kentlerinde toprak verir.

- Son yılları
İskender Bey Arnavutluk’a döndüğünde topraklarına doğru üç Osmanlı Ordusunun yaklaşmakta olduğunu öğrenir. Sinan Paşa komutasındaki ilk orduyu Mokra’da, Hüseyin Bey komutasındaki ikinci orduyu Ohër’de ve üçüncü orduyu da Üsküp yakınlarında yener. Bu durumda İskender Bey Lezha Birliği üyelerinin de baskısıyla II. Mehmed ile 10 yıllık bir barış antlaşması Üsküp’de 1463 yılı Nisan ayında imzalanır.
Bu dönemde 1463-1479 Osmanlı-Venedik Savaşı başladığından dolayı Venedik’in İskender Bey’e bakışı ve tutumu tamamen değişir. İskender Bey’i çok değerli bir müttefik olarak gören Venedikliler 20 Ağustos 1463 tarihinde iki ülke arasında barış antlaşması imzalarlar. Antlaşmaya göre Arnavutluk karasularında Venedik donanmasının bulunmasına izin verilirlen, Venediklilerin Osmanlılarla yapacakları herhangi bir antlaşmada Arnavutluk bağımsızlığının garanti edileceği karar altına alınır.
Osmanlılara karşı yeni bir haçlı seferi girişiminde bulunan Papa II. Pius 1464 yılı Ağustos ayında ölünce Ohri’de Osmanlılara saldırmış olan İskender Bey yalnız kalır. 1465 yılı Nisan ayındaki Vaikal Muharebesinde İskender Bey Balaban Paşa’ya karşı pirus zaferi olarak tanımlanabilecek bir galibiyet alır. Savaşta yenilen Osmanlılar çok önemli Arnavut asillerini ele geçirmeyi başarır. Esir edilen asiller arasında Moisi Arianit Golemi, Vladan Gjurica başta olmak üzere 19 asil subay bulunur. Bu kişiler derhal İstanbul’a gönderilir. İskender Bey’in II. Mehmed’e yaptığı rehine değişimi veya fidye önerileri geri çevrilir, asiller işkencelerle öldürülür.
Aynı yıl iki yeni Osmanlı Ordusu Arnavutluk topraklarına saldırır. İskender Bey İkinci Vaikal Muharebesinde Balaban Paşa’yı sonra da Yakup Bey komutasındaki diğer destek birliğini de Tiran aykınlarında yener. Arnavutluk asillerine yapılan işkencenin de etkisiyle tüm Osmanlı savaş esirleri öldürülecektir. 1466 yılında II. Mehmed bizzat 30 bin kişilik ordusunun başında Arnavutluk’a gelir, babası II. Murat’ın 16 yıl önce tamamlayamadığı Krujë kuşatmasını yeniden başlatır. Kenti koruyan 4400 kişilik garnizonun başında Arnvut Prensi Tanush Thopia bulunmaktadır. Aylarca süren zorlu kuşatmanın ardından II. Mehmed kentin alınamayacağına karar vererek İstanbul’a döner. Ancak kuşatmayı devam etmesi için Balaban Paşa’yı orada bırakır. Sonraki kuşatmalara destek amacıyla İl-basan adında bir kale inşa ettirir. Kuşatma sürmekteyken İskender Bey mali destek sağlamak için İtalya’ya gider. Döndüğünde 1467 yılı Nisan ayında Lekë Dukagjini ile birlikte önce bölgedeki Osmanlı birliklerine sonra da Krujë kuşatmasını sürdüren Balaban Paşa’ya saldırır. Kuşatma kırılacak ve muharebe sırasında Balaban Paşa da Gjergj Aleksi adındaki bir arkebüzcünün ateşi sonucu öldürülecektir. Duruma hakim olan İskender Bey, Osmanlılar tarafından inşa edilen Elbasan kalesini kuşatır. Yine sefere çıkmak durumunda kalan II. Mehmed Elbasan kuşatmasının iptal edilmesini sağlasa da üçüncü kez kuşattığı Krujë’yi yine ele geçiremez.
Her yıl yenilenen Osmanlı saldırıları sonucu Arnavut halkı çok büyük kayıplar vermektedir. Ülkenin ekonomisi ise çökmüş durumdadır. Bu sorunların yanısıra asillerin topluca öldürülmeleri İskender Bey’in Arnavut asilleri arasında yeni bir toplantı çağrısı yapmasına yol açar. Lezha Birliğinin yeni stratejisinin belirleneceği bu dönemde İskender Bey sıtmaya yakalanacak ve 17 Ocak 1468 günü ölecektir.


Sonrası
İskender Bey’in ölümünden sonra Venedik Krujë ve diğer kalelerin korunması için yardım talebinde bulunmuş ve talep Lezha Birliği tarafından kabul edilmiştir. Krujë 1477 yılında dördüncü kez Gedik Ahmed Paşa tarafından kuşatılmıştır. 16 Haziran 1478 tarihine kadar süren bu son kuşatmaya II. Mehmed de katılmış, şehir teslim alınmıştır. 1479 yılında İşkodra’nın da Osmanlıların eline düşmesiyle beraber Venedik’in Arnavutluk’daki etkisi çok sınırlandırılmıştır.
İskender Bey sayesinde Napoli Kralı olarak kalabilen Ferdinand İskender Bey’in ölümünü ardından ailesine koruma sağlamış ve Arnavut asillerine İtalyan topraklarında barınma imkanı vermiştir. Osmanlılardan kaçan Arnavutlar bugün İtalya’daki Arbereş toplumunun kaynağı olarak gösterilmektedir.
Osmanlılara eline geçen son Arnavut kalesi bir yıllık kuşatmanın ardından 25 Nisan 1479 tarihinde düşen İşkodra olur. Osmanlı egemenliğine karşı direniş İskender Bey’in oğlu Gjon Kastrioti II tarafından sürdürülse de başarısız olur. 1492 yılında Labëria’daki ayaklanma yeni Osmanlı padişahı II. Bayezid tarafından bizzat bastırılır. 1501 yılında İskender Bey’in torunu Gjergj Kastrioti II ile Progon Dukagjini yaklaşık 200 silahlı askerle Lezhë’de bir ayaklanma başlatmaya çalışsalar da başarısız olurlar.


Ailesi
Castrioti Scanderbeg olarak adlandırılan İskender Bey’in ailesi Arnavut toprakları Osmanlılar tarafından işgal edilince Napoli Krallığı topraklarına göç eder. Burada vasal olan aileye Lecce bölgesinde Galatina ve Soleto toprakları verilir. İskender Bey’in oğlu Gjon Kastrioti II, Sırp despotu of Lazar Branković’in kızı Irene Brankovic Palaiologina ile evlenir. Bu aile aynı zamanda Bizanslı Palaiologos Hanedanının da son temsilcilerindendir.
Güney İtalya’da bulunan İskender Bey ailesinin iki kolu günümüze kadar gelmiştir. Bu kollar İskender Bey’in torununun çocukları Pardo Castriota Scanderbeg ve Achille Castriota Scanderbeg’den gelir. Aile İtalyan asilleri arasında kabul edilir ve Hospitalier Şövalyeleri Nişanı'na sahiptir. Kökenlerini bu aileye dayandıranlar arasında Arnavut lider İsmail Kemal Vlora bulunmaktadır.
Roma'daki Skanderbeg Sarayı
Ad:  800px-Skanderbeg_Pallace.jpg
Gösterim: 659
Boyut:  78.6 KB


Geleneği

İskender Bey tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun batıya doğru genişlemesini geciktiren en büyük engellerden birisi olmuştur. Bu sayede yaklaşan Osmanlı ordularına karşı Batı Avrupa devletleri önlem alabilmiştir. İskender Bey’in ayırt edici özelliği çok sınırlı bir ekonomik ve toplumsal kaynakla çok uzun bir süre (yaklaşık 25 yıl) 15. yüzyılın en büyük askeri gücüne direnmesindedir. Askeri alanın yanısıra siyasi, diplomatik alanlarda da başarılı olmuştur. İskender Bey’in Osmanlı boyunduruğuna karşı mücadelesi 19. ve 20. yüzyıldaki Arnavut milliyetçiliğinin gelişmesinde ve ulusal bağımsızlık arayışında simge bir isim olmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyasının işgali altında kalan ülkede destek arayışında olan Almanlar İskender Bey’in adı verilen 21. SS Waffen Dağcı Tümeni "Skanderbeg" Waffen-SS tümeni kurulmuştur. Günümüzde onun adını taşıyan bir çok anıt, müze ve yerleşim yeri bulunmaktadır.
Tiran'daki İskender Bey Meydanı ve heykeli
Ad:  800px-Tirana_Skanderbeg_Square.jpg
Gösterim: 488
Boyut:  67.7 KB

Lezhe'deki İskender Bey mozolesi
Ad:  800px-Lezhe.jpg
Gösterim: 622
Boyut:  69.6 KB


Popüler kültüre etkileri
İskender Bey özellikle 17.yüzyılın sonlarına doğru Osmanlıların ilerleyişi II. Viyana Kuşatması döneminde yaşamsal bir tehdit haline gelince Hristiyan direnişinin simgesi haline gelmiştir.
Bu çerçevede kaleme alınan bazı eserler şunlardır:
  • Bir Yeniçerinin Anıları, Konstantin Mihailović (Osmanlı ordusunda savaşmış devşirme bir Sırp asker), yazım tarihi: 1490-1497
  • Historia de vita et gestis Scanderbegi, Epirotarum Principis, Marin Barleti, Roma 1508
  • Georgius Castriotus, Epirensis vulgo Scanderbegh, Epirotarum Princeps Fortissimus, Franciscus Blancus, 1636
Ayrıca çok sayıda ünlü yazar İskender Bey hakkında yorumda bulunmuştur. Voltaire başarılarını olumlu olarak değerlendirecek, Sir William Temple ise onu taç giymemiş en önemli 7 liderden birisi olarak değerlendirecektir. Sanat alanında kendisiyle ilgili çok sayıda eser verilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
  • Antonio Vivaldi’nin Scanderbeg operası (İlk kez 1718 yılında sahnelenmiştir.)
  • Antonio Salvi’nin Scanderberg librettosu (İlk kez 1763 yılında sahnelenmiştir.)
  • William Havard’ın 1733 tarihli Scanderberg eseri
  • George Lillo’nun 1735 tarihli The Christian Hero eseri
  • Thomas Whincop'un 1747 tarihli Scanderbeg, Or, Love and Liberty eseri
  • Giammaria Biemmi'nin 1742 tarihli Istoria di Giorgio Castrioto Scanderbeg-Begh eseri
  • Büyük Savaşçı Skanderbeg 1953 yapımı Arnavutluk-Sovyetler Birliği ortak yapımı film, 1954 Cannes Film Festivali ödüllüdür.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

29 Eylül 2016 / virtuecat Siyaset ww
20 Temmuz 2007 / NihLe Edebiyat tr
21 Aralık 2009 / Daisy-BT Müzik tr
8 Şubat 2016 / Jumong Siyaset ww
6 Eylül 2015 / Safi Spor tr