Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı
İnsanoğlu, uzun zamandan beri, hava ve iklimin sağlıklarını etkilendiğinin farkındadır. Yaklaşık ikibinbeşyüz yıl önce, Hipokrat, iklimde varolan bölgesel farklılıklar ve bunların sağlık durumları ile olan ilişkileri üzerinde kitaplar yazmıştır. Mevsimsel değişimler ve hava olaylarının insan sağlığı üzerindeki etkisi konusunda her yörede belli inanç ve kanılar geleneksel olarak vardır. “Ateş” olarak tanımlanan, genelde malarya (sıtma) olarak isimlendirilen enfeksiyon asırlar boyu değişim göstermiş, huy, değişik psikolojik rahatsızlıklar, kışın gözlenen ağrı ve sızılar veya sıcak dalgaları çok genç veya çok yaşlı insanlarda ölümlere neden olmuştur.
İklim, yaşamın gereklerinin yerine getiren bir kaynaktır. Yıllar boyunca bu kaynağa, barınak yaparak, yiyecek üreterek, enerji elde ederek çevre koşullarıyla birlikte uyum sağlamaya çalışmıştır. Bizim gereksinim ve üretimlerimiz doğrudan iklim ve mevsimlere bağlıdır.
Gezegen üzerinde yaşayan tüm canlılar, çevrenin bir parçası olarak biyolojik olarak iklime uyum sağlarlar. Bu insanoğlu içinde geçerlidir. İnsanoğlunun diğer canlılardan farkı ise görülür şekilde çevresini kendine uydurabilmesi, şekillendirebilmesidir. Davranışlarımız, inşaat/bina şekilleri ve toplumlar yerel iklime uygun şekilde gelişir.
Yakın geçmişte, düzenli olarak oluşan hava olayları ve iklim değişikliklerinin dünya genel iklimini etkilediği yönünde bir düşünce ortaya çıkmıştır. 1997-98 El Nino olayı küresel boyutta en etkili hava olayı olarak kayıtlara geçmiştir. El Nino kuraklık, sel, yağmur ve hesapta olmayan sağlık sorunlarına neden olmuştur.
Tartışmasız, insanoğlunun küresel iklim ve doğal denge üzerindeki etkisi büyüktür. Gelecek yüzyıl ve daha ileri yıllardaki belirgin iklim değişmeleri şimdiden tahmin edilmeye başlanmış ve olası sonuçları hakkında senaryolar üretilmiştir. Bu bağlamda bu değişimlerin yani hava ve iklimin sağlık sorunları üzerindeki etkileri de dikkate diğer konular arasında yer almaya başlamıştır. Hala, hangi canlı türünün iklim değişmelerine nasıl gösterdiği konusunda belirginsizlikler sürmektedir.
HAVA VE İKLİMİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Sık kullanılan bir deyimle, hava gün be gün ne yaşadığımızdır. İklimin anlamı ise hava olaylarının ortalamasıdır ki ay, mevsim, yıl veya yıllar olarak uzun dönemde değişebilirliğe sahiptir.
Genelde biz hava olaylarının ya çok soğuk, ya çok sıcak veya çok nemli ya da çok kuru olduğu zamanda farkına varırız. Bu durumlar uç değerlerdir ve insan sağlığı üzerindeki etkileri diğer zamanlardan fazladır. Her yıl, fırtınalar, tropik siklonlar ve seller binlerce insanın ölümüne neden olur. Fazla kuvvetli olmayan hava olaylarının insan sağlığı üzerindeki etkisi ise çok belirgin değildir. Örneğin; hava koşulları nedeniyle bir yerde hava kirliliği artabilir veya yağış sıtma sivrisineklerinin yerel sayısını bir anda artmasına neden olabilir.
Hava durumu ve hastalıklar arasındaki bağ, birçok hastalığın mevsimsel olarak ortaya çıkmasıyla kolayca anlaşılabilinir. Bu yüzyılın başlarına kadar, Avrupa’da çocuk ishali çocuk ölümlerinde temel nedendi. Şimdi ise, mikrobik ishalden ölümler yalnız fakir ülkelerde kalmıştır. Tropik bölgelerdeki bazı toplumların tarımı, üretimi, gıda elde etmesi tamamen mevsimlere ve mevsimsel yağışlara bağlıdır. Yağışlı mevsim “aç mevsim”dir çünkü hasat yapılamaz. Yağışlı mevsim aynı zamanda “hastalık mevsimi”dir çünkü eksik veya zayıf beslenme başta tropikal hastalıklar olmak üzere birçok hastalığa davetiye demektir.
Günümüzde epidemiyolojik araştırmalar –toplumlarda hastalıkların oluşum ve dağılım çalışmaları- hava ve iklim ile hastalıkların nasıl ilişkili olduğunla ilgilenen temel disiplindir. Halbuki, bu ilişkinin varlığı yıllar öncesinden kanıtlanmıştır. Roma döneminde, Vitruvius Pollio, mimar olarak, yeni yerleşim yerlerinin seçimi, hayvanların nerede yerleştirileceği konusunda hava durumu referans almıştır. Bir başka ölçüde, eğer o yörede yaşayan hayvanların ciğerleri yeşilimsi sarı ise o yöre yerleşime uygundur, ölçeği kullanılmıştır. Günümüzde bu tür ölçülere yer verilmemektedir.