Ahlâk Değerleri
“...Millî mevcudiyetin temelini, millî şuurda ve millî birlikte görmekteyiz” diyen Atatürk, millî ahlâk üzerinde de dikkatle durmuştur. Ahlâk değerlerimize değinmiştir. Ahlâk anlayışını ve ahlâk değerlerini millet yararına geliştirmek istemiştir. Her türlü millî görevin yerine getirilmesini de millî ahlâka bağlamıştır. Onun içindir ki, konuşmalarının birinde: “Gerçekten de, ahlâkiyet özel fertlerden ayrı ve bunların üstünde, ancak toplumsal, millî olabilir. Milletin toplumsal düzen ve sükûnu, hâl ve gelecekte refahı, mutluluğu, selameti ve dokunulmazlığı, uygarlıkta ilerlemesi, yükselmesi için insanlardan her konuda bilgi, gayret, nefsin feragatini, gerektiği zaman seve seve nefsin fedasını talep eden millî ahlâktır. Mükemmel bir millette millî ahlakın gerekleri, o millet fertleri tarafından, adeta muhakeme edilmeksizin, vicdanî, duygusal bir nedenle yapılır. En büyük millî duygu, millî heyecan işte budur.
“Millet analarının, millet babalarının, millet öğretmenlerinin ve millet büyüklerinin; evde, mektepte, orduda, fabrikada, her yerde ve her işte millet çocuklarına, milletin her ferdine bıkmaksızın ve mütemadiyen verecekleri millî terbiyenin amacı, işte bu yüksek millî duyguyu sağlamlaştırmak olmalıdır.
“Ahlâkın millî, toplumsal olduğunu söylemek ve maşeri vicdanın bir ifadesidir demek, aynı zamanda ahlâkın kutsal sıfatını da tanımaktır.”
“Atatürkçülüğü “modernleştirici milliyetçilik” veya “millî bir çağdaşlaşma ideolojisi” olarak özetliyen bilim adamlarımızın önemli bir gerçeğe parmak bastıklarını belirtmek isteriz” diyenlere katılmamak mümkün değildir.