Emevîler ve Abbasîler döneminde muhasaralarda mancınıkdan başka arrade, debbâbe, kebş adını taşıyan ağır silahlar kullanılmaya başlanılmıştır17. Abbasîler döneminde yanar petrol atan(ateş kıtaları, naffâtûn) birlikleri ile takviye edilen orduda; mancınık ve kale kapılarını kırmada kullanılan şahmerdan vs.nin de içinde bulunduğu kuşatma alet ve edavâtının çalışmasından sorumlu mühendisler de vardı18.
Muhasara usullerinin gelişmesinde Haçlı seferlerinin önemli bir yeri vardır19. Haçlı seferleri, şehir ve kale kuşatmaları ile ilgili bir takım teknik ve usullerin gelişip kemâle ermesine yataklık etmiş bir olaylar zinciridir. Bu gelişmeler, daha çok düşman siperlerine ve müdafaa hatlarına yer altından yaklaşabilmek için "sıçan yolları" kazmak ve "lağm"lar (yer altı tünelleri) açmak, mancınık ve şahmerdan kullanmak, çeşitli yanar-tutuşur ecza ve maddeler ile patlayıcı maddeler tatbik etmek gibi kuşatma taktikleri ile ilgili yeniliklerdir20.
Selçuklular zamanında mancınık yapımında ve kullanımında önemli gelişmeler olduğunu görüyoruz. Malazgirt kalesi muhasarasında (1040-1063) kullanılan bir mancınık 60 libre21 taş fırlatabiliyor ve dörtyüz kişi ile hareket ettirilebiliyordu. Bundan başka Selçuklular arrade, çarh (ağır ok fırlatan alet) ve neft atan cihazlar da kullanmışlardır22.
Eyyubîler döneminde yukarıda sayılan silahlarda önemli gelişmeler olmuş; neftçilikte el bombaları kullanılmaya başlanmıştır. Eyyubîler bilhassa neft ve lağımcılık sayesinde önemli başarılar elde etmişlerdir23. Barutun muhasarada kullanılmaya başlaması en önemli gelişmelerden biridir. Lağımlarla surların altına yerleştirilen barutun patlaması, kuşatılanların gücü üstünde çok olumsuz bir hava meydana getirmiştir24. Barutun bu şekilde doğrudan kullanımı dışında top ve ateşli silahlarda kullanılmaya başlaması ise, savaş teknolojisini esastan değiştirecek bir ihtilâl niteliğinde idi.
alıntı