Enerji krizinin kapıda olduğu şu dönemde elektriğin hayatınızdaki önemini hiç düşündünüz mü?
Mesela; evinizde elektrik yok, yani; televizyon yok, bilgisayar yok, bankada bir işlem yapacaksınız ama elektrik olmadığı için
banka görevlisi işinizi yapamıyor yada çamaşırlarınızı yıkayacaksınız ama makinayı çalıştıramıyosunuz, akşam kitap okumak istediğinizde
okuyamayacaksınız, cep telefonunuzu şarj edemiyeceksiniz, sanayi kuruluşları çalışamadığı için üretim olmayacak, 1 Liraya satın aldığınız makarnaya 100 Lira da ödemek isteseniz olmadığı için alamayacaksınız...
Türkiyede enerji sıkıntısının başlayabileceği şu dönemde elektriğimizi tasarruflu kullanalım, 3-5 lambayı aynı anda açmaktansa birini açalım, 5 saat klima çalıştırmaktansa çok bunaldığımızda açalım. Enerji gökten zembille inmiyor, her şeyin olduğu gibi enerji kaynaklarının da bir sonu olduğunu unutmayalım...
Enerji sektöründe çalışan ve işin iç yüzünü çoğu insandan daha iyi bilen birisi olduğum için sizleri bir nebze de olsa aydınlatmak
ve enerjinin insan hayatında ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatmak istedim... Saygılarmla...
Elektriğin yaşamımızdaki önemi ( Hayatımızdaki, yaşantımızdaki, günümüzdeki ) Elektrik , elektriksel yükün varlığı ve akışından meydana gelen çeşitli olguları tanımlayan sözcüktür. Mıknatıslık ile birlikte doğadaki temel etkileşimlerden biri olan elektromıknatıslığı oluşturur. Yıldırım, elektrik akımı ve alanı gibi yaygın olarak bilinen birçok olguyu bünyesinde barındırmanın yanı sıra, en önemli sanayisel uygulamaları arasında elektronik ve elektrik gücü sayılabilir. ELEKTRİĞİN EKONOMİDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Gelişmekte olan ülkelerde elektrik talebi ile ekonomik büyüme arasındaki güçlü ilişki, gelişmiş ülkelerde daha zayıftır. Gelişmekte olan ülkelerde elektrik kullanımı uluslararası standartların oldukça gerisinde kalmakla birlikte, bu ülkelerdeki sanayileşme çabaları, gelirin artması ve elektrikli ev aletlerinin kullanımının yaygınlaşmasıyla elektriğe olan talep artmıştır Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede ekonomik gelişme ile enerji kullanımı arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için hesaplanan esneklik katsayısı özellikle gelişmekte olan ülkeler için 1’e yakın değerler taşımaktadır. Esneklik katsayısının 1 olması, ekonomide yüzde 1’lik büyüme durumunda genel enerji talebinin de yüzde 1 oranında artacağı anlamına gelmektedir. Elektrik enerjisi ile GSMH arasındaki ilişki, genel enerji ile GSMH arasındaki ilişkiden daha güçlüdür. Bu kapsamda, hesaplanan ekonomik gelişme elektrik tüketimi arasındaki esneklik katsayısı genellikle 1’den büyüktür. Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi ile GSMH artışı arasında hesaplanan esneklik katsayısı genellikle 1’den düşüktür. Enerji kullanım yoğunluğu olarak da ifade edilen, her birim çıktı için kullanılan enerjinin, gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek gerçekleşmesinde, ekonomik kalkınma hızı ile birlikte ekonomideki etkinsizlik önemli rol oynamaktadır1. Gelişmekte olan ülkeler sanayileşme oranları geliştikçe daha fazla enerji tüketeceklerdir. Enerji kullanımında etkin teknolojik donanımın ve hizmet sektörünün gelişmemesi, çıktı başına enerji kullanımını artırmaktadır. ülkelere göre değişmekle birlikte, karşılanamayan her 1 kWh’lik elektrik enerjisi 0,40-1,25 $ arasında bir gelir kaybına neden olacaktır2. ELEKTRİK ENERJİSİ VE ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ Elektrik enerjisini, ekonominin ve sosyal yaşamın vazgeçilemez bir öğesi konumuna getirmiştir. Kullanım kolaylığı, rahatlığı ve kalitesi elektrik enerjisini diğer enerji türlerine kıyasla ön plana çıkarmaktadır. Elektrik enerjisi bir yönüyle nihai mal diğer yönüyle ise ara mal özelliği taşımakta olup, gerek nihai mal gerekse ara mal olarak büyük bir önem arz etmektedir. Elektrik enerjisi sektörü ekonomideki bütün kesimlere girdi veren, ancak bütün kesimlerden girdi almayan bir sektördür. Bu nedenle elektrik sektöründeki darboğazlar bütün kesimleri etkilemektedir. Elektrik enerjisi diğer enerji türlerinden farklı olarak tüketilmeden üretilemeyen bir enerjidir. Başka bir ifade ile elektriğin üretimi ile tüketimi birlikte gerçekleşir. Bu ise, sözkonusu sektörün girdi verdiği kesimlerden etkilenmesi anlamına gelir. . Elektrik normal bir ticari mal değildir. İkame edilmesi güç bir özelliğe sahip olan elektriğin, çok yüksek maliyetli olması ve fiziki olarak çok büyük mekanlar gerektirmesi nedeniyle stoklama olanağı bulunmamaktadır. Üretildiği an tüketilmesi gereken elektrik enerjisinde, tüketim aylara, günlere ve günün saatlerine göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle üretim yöntemi ne olursa olsun tüm elektrik santrallarının kurulu gücünün en yüksek talebi karşılayabilecek bir kapasiteye sahip olması gerekmektedir. Elektrik enerjisinin bir diğer özelliği de üretimin kesintisiz devam etmesinin zorunlu oluşudur. Bunun için üretimde daima belirli bir yedek kapasitenin hazır bulundurulması gerekmektedir. Satılan malın modaya bağlı olmaması, malın elde kalma riskinin olmaması, depo antrepo gibi ilave mekanlara, ambalaj gibi ilave masraflara ve geleneksel taşıma vasıtalarına gerek göstermemesi, müşterinin daima aynı yerde hazır ve sunulan elektriği satın almak zorunda olması, yatırımcıların gözünde sektörün cazibesini artırmaktadır. Bununla beraber, sadece kablolarla iletilebilir ve dağıtılabilir olması nedeniyle rekabetçi uygulama sağlanabilmesi en zor sektörlerden biridirElektriğin yaşamımızdaki önemi ( Hayatımızdaki, yaşantımızdaki, günümüzdeki ).
Kaynak:Elektriğin yaşamımızdaki önemi ( Hayatımızdaki, yaşantımızdaki, günümüzdeki )