Uzunluk Ölçme Aletleri
Uzunluk ölçmek için 10, 20, 30, 50 m boylarında bez, muşamba veya çelikten yapılmış şeritler kullanılıyordu

Uzunluk ölçmede 3 m uzunluğunda tahta latalar ve 10 veya 20 m uzunluğunda ölçme zincirileri de kullanılmıştır

Bu zincirler birbirlerine demir halkalarla bağlı demir çubuklardan oluşmuştur

Çubukların boyları halkaların yarıçapları da dahil 20 cm dir

Metreler bakır veya pirinç halkalar ile ve her beş metre pirinç levha ile belirlenmiştir

Santimetre okumaları, birlikte kullanılan 20 cm lik cetveller ile yapılmaktaydı
Astrolab
Daha çok bir astronomi aleti olarak yıldız yakalayan anlamına gelen bu alete usturlab da denmektedir

Eski Yunanlılılar zamanında yapılmış ve daha sonra Araplar tarafından geliştirilmiştir

Yuvarlak daire biçiminde bir şekli olup serbest el ile kulpundan asıldığında kendi ağırlığı ile düşey durumunda iken üzerindeki bir kadranı yardımı ile gök cisimlerinin yükseklik açılarını ölçmeğe yarayan bir alet olup bulunulan yerin enlemine uygun olarak takılan ek daire biçimindeki halkalar ve usturlab üzerine çizilen grafikler ile yerel zamana ait bilgileri söz gelimi Güneşin doğuşu ve batışı, namaz saatleri, kıble yönü vb işlerde kullanıldılar

Bu alet yatay bir biçimde tutularak yatay bir düzlemdeki açıların ölçümünde de yararlanıldı 79) (şekil -2

11)
Rubu Tahtası
Kuadrant da denilen bu alet bir dairenin çeyreği şeklinde olup gök cisimlerinin veya yüksekliği ölçülecek bina, kule gibi bir objenin eğim açısını ölçmek için kullanıldı

Alet düşey düzlemde tutularak bir kenarı üzerinde gözleme düzeni ile hedefe bakılmakta ve daire merkezinden aşağıya doğru sarkan bir çekülün bölümlemedeki değeri okunmaktadır 80) (şekil-2

12)
???
Şekil-2

11:Astrolab (Usturlab)
???
Şekil- 2

12:Rubu tahtası
???
Şekil- 2

13: Sekstant
Sekstant
İlkesi kuadrant (Rubu tahtası) denilen çeyrek daireden kaynaklanan bu alet dairenin altıda biri olmasından ismini almıştır ve günümüzde özellikle denizcilikte uzun süre kullanılmıştır (şekil-2

13)81)

A, hareketli ayna ve ** kolu yay üzerinde hareket ettikçe bu kola sabit olan A aynası da birlikte döner

B aynası ise sabitttir ve ortasında bir delik bulunmaktadır

Bu ayna AH koluna paralel olacak şekilde takılmıştır

C noktasındaki
ölçücü Güneş veya objeden gelen ışının A ve B aynalarından kırılarak dürbün içerisindeki görüntüsünü görecek şekilde ** hareketli kolunu hareket ettirir

Bu şekilde BD ve AH paralel olduğundan ölçülecek açı α = 2β olur

60o lik HN yayı 120 ye bölündüğünde 2 ile çarpmağa gerek kalmadan M noktasında okunan açı objenin yatayla yaptığı a açısıdır
Alidat Nivellatris (Hedefeli mıstıra)82)
1:200 000 ölçekli istikşaf haritalarının yapılmasında kullanılan bu alet plançete sehpası üzerinde bulunan bir cetvel ve bu cetvelin her iki ucunda düşey durumda bulunan madeni gözlem hedefelerinden yararlanarak eğim ölçmektedir (şekil-2

14)

Göze yakın hedefede 3 delik ve cetvelin ucundaki hedefede dikdörtgen biçiminde yukardan aşağıya doğru dar bir pencere olup bu pencerenin ortasında yukardan aşağıya doğru gerilmiş bir kıl vardır

Pencerenin iki tarafında 0-40 arasında eşit aralıklı bölümleme vardır

Noktanın konumuna göre uygun deliklerin birinden bakarak cetvelde k değeri okunur ve a/k =S/h ilişkisinde a değeri sabit olduğundan grafik önden kestirme ile bulunan S uzaklıkları ile h = S

k/a (k/a=tan α) ilişkisinden yükseklik farkları bulunur
???
Şekil-2

14: Alidat Nivelatris
Küçük ölçekli haritalarda alet yüksekliği dikkate alınmaz

1:200 000 ölçekli harita nirengisine seri nirengi yani istikşaf nirengisi denir

Bu nirengi sisteminde arazi üzerinde işaret konulmaz

Tepeler doğrudan doğruya nirengi noktası olarak kestirilmiştir

Çünkü bu ölçekte yatay hata sınır 50 m olduğundan bir işaretin gözleme için dikilmesi gereksiz kabul edilmiştir

Bu alet 1911-1930 arasında kullanılmıştır
Alidat Holometrik (Olometrik) 83)
1:25 000 ölçekli haritaların yersel yapımında genellikle kullanılan plançeteli aletlerden mükemmel mıstıra ya da dürbünlü mıstıra da denilen bu alet (Alm

:Kipregel), biri doğru dürbünlü diğeri dirsekli olmak üzere iki türdür

Dirsekli dürbünlü aletler her ne kadar engebeli ve çok eğimli arazide kolaylık sağlamak için yapılmış ise de Türkiye'de haritaların yapımında yalnızca doğru dürbünlü aletler kullanılmıştır

Doğru dürbünlü alidatlar da biri Fransız tipi, diğeri Türk harita subaylarının önerileri ile ordumuz için yaptırılan ve Türk tipi denilen alet olmak üzere iki türdür

Sehpa üzerinde bir küre başlık olup Plançete tahtası bu başlık üzerine monte edilir

Plançete tahtası genellikle 8 köşelidir

Arazide dolaştırılan üç hedef levhalı bir miradan okunan eğik uzaklıklar Montalan cetvellerinden yataya çevrilir

Bu yöntemle 600 metreye kadar uzaktaki noktalar dürbün eksenine paralel hareket eden bir cetvelle (mıstıra) grafik olarak konur ve eklimetrede okunan düşey açı ile hedef ile alet arasındaki yükseklik farkı hesaplanır

Bu şekilde takeometrik alıma benzeyen ancak daha uzak mesafelerin okunduğu kutupsal alımın grafik olarak çizilmesi esasına dayanır

İstikşaf haritalarımız uzun süre bu yöntemle yapılmışlardır

Daha sonraları bütünleme ve revizyon çalışmalarında kullanılmıştır
Mimari Gönyeler
Birbirlerine dik yöndeki dört yüzünde bir yarık bulunan dik açı aplikasyonu için yararlanılan aletlerdir

Şekilleri, küre, silindir, kesik koni, sekizgen biçiminde olanları vardır

Bazılarının üzerine pusula oturtulmuştur

Bir çubuk sehpa üzerinde kullanılırlar
???
Şekil-2

15 :Mimari Gönyeler
Pantometre Aleti
Bu aletler dürbünsüz veya dürbünlü olmak üzere iki türdür

Dürbünsüzlerde üzerinde 0-360 derece bölümü olan bir silindir üzerinde gözleme için yarıklar vardır

Bu alet bir çubuk sehpa üzerinde elle tutularak yarıklardan gözlem yapılır ve verniyerli bölümlemede yatay açı okunur

Ayrıca silindirin üstüne bir de pusula konmuştur

Dürbünlü pantometrelerde ise gözlemler yarıklardan bakma yerine dürbünle yapılır (şekil-2

16)
Grafometre 84)
Prinçten yapılmış 16-24 cm çapında yarım daire biçiminde derece ve yarım derecelere bölümlenmiş bir iletki (açı ölçer, minkale) biçimindedir

Bölümleme hem sağdan sola doğru ve hem soldan sağa doğru yapılmıştır

Çap yönündeki kol sabit olup merkezde oynak olan bir başka kol hareketlidir

Bu hareketli kolun her iki tarafında verniyer düzeni vardır

Böylelikle derece dakikaları okunabilmektedir

Her iki kolda diopter (gözleme düzeni) vardır

Açının bir kolu sabit olan cetvel ile gözlenmek üzere alet döndürülür ve gözleme düzeninden hedefe yönlendirilerek aletin açı tablası sıkıştırılır

Diğer hareketli kol da döndürülerek açının diğer kolu gözlenir ve bölümlemede açı okunur

Alet bir sehpa üzerine kurulmaktadır

Ek olarak düzeç ve pusulası vardır (şekil-2

17)
???
Şekil-2

16

antometre Şekil-2

17 :Grafometre
Takeometre ve Teodolit
Optik bir düzende yapılmış bu aletler sehpa üzerine kurulup düzeçlenebilmekte, yatay ve düşey açı okumaları yapılabilmektedir

Teodolitlerin dürbün büyütmeleri daha büyük, açı okumaları daha hassastır

Takeometrelerde ise açı okumaları dakika inceliğindedir

Dürbünde bulunan çizgilerle mira okumaları yapılarak uzaklık hesaplanabilmektedir

Takeometrelerin plançeteli, döner çizim masalı, diyağramlı, tanjant vidalı vb

gibi çok çeşitleri vardır

20

yüzyılın son yarısında yapılan elektronik uzaklık ölçerler ve elektronik açı ölçerler bir aletde birleştirilerek (total station) yapılan ölçüler bir kayıt ortamına alınabilmekte ve bilgisayarlar aracılığı ile ara değerler hesaplanarak haritalar çizilebilmektedir

Aşağıda bazı eski teodolit ve takeometrelerin resimleri verilmiştir (şekil-2

18)
???
Şekil-2

18:Eski tip teodolit ve takeometreler