Arama

"will be able to.." ve "won't be able to.." kalıpları ile nasıl cümleler kurabilirim? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Nisan 2014 Gösterim: 40.116 Cevap: 44
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Nisan 2012       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
He won't go to do cinema
They won't be there at 6o2clock
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2012       Mesaj #42
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
should cümleleri

Sponsorlu Bağlantılar
"Should" gerekli olan bir durumu ya da olayı bildirir; çoğunlukla öğüt veya öneri niteliğinde olsa da olması/yapılması gerekeni ifade eder. Yapılması iyi olmayan durumları belirtmek için ise olumsuz hali, yani "should not", kısaca "shouldn't" kullanılmaktadır.

Aşağıda "should" ile yapılmış İngilizce should cümleleri örnekleri bulacaksınız:

He said that I should see a doctor. --> Doktoru görmem gerektiğini söyledi.

You should be ashamed of yourselves! --> Kendinden utanmalısın!

I should have written to her. --> Ona yazmalıydım.

One should not judge people by their appearance. --> İnsanlar görünüşleriyle yargılanmamalı! (Burada cümle etken [active] halde olsa da, "one" boş bir zamir olarak kullanılmakta ve anlam edilgen [passive] olmaktadır)

He shouldn't say things like that. --> O, bunları böyle söylememeliydi.

The car should be serviced every year. --> Araba her yıl bakıma alınmalı.

I recommend that there should be an investigation. --> Ben, bir araştırma yapılması gerektiğini öneriyorum.

İt's essential that the project should not be delayed any further. --> Asıl olan bu projenin daha fazla gecikmemesidir.

He has an ache. So he should take a pain killer. --> Ağrısı var. Öyleyse bir ağrı kesici alması gerekiyor.

People should eat enough fruits and vegetables in order to be healty. --> İnsanlar sağlıklı olabilmek için yeterince meyve ve sebze yemeliler.

If you want to pass your class, you should study hard. --> Sınıfını geçmek istiyorsan, sıkı çalışmalısın.

You shouldn't eat too much fast fast food. --> Bu kadar çok hazır yiyecek yememelisin.

You should drink daily at least two litres of water. --> Günde en az iki litre su içmelisin. (Türkçedeki litre kelimesi Amerikan İngilizcesinde "liter" olarak, İngiliz İngilizcesinde "litre" olarak yazılır)

The children should not play on the street. --> Çocuklar sokakta oynamamalı.

It shouldn't be forgotten that honesty is an virtue. --> Dürüstlüğün bir erdem olduğu unutulmamalı.

Pelin recommended me that I should take some days off. --> Pelin bana birkaç gün izin yapmamı önerdi.

Ayşe should have told Mehmet something. --> Ayşe, mehmet'e bir şey söylemeliydi.

That's not the way it should be. --> Bu olmamamsı gereken bir yol (yöntem).

There should be a comma here. --> Burada bir virgül olmalı.

There should be a way to do something. --> Bunu yapacak bir yol olmalı.

This should be made clear. --> Buna açıklık getirmeli.

This should usefully be reflected in the study. --> Bu, kullanışlı bir şekilde çalışmaya yansımalı.

We should never have done that. --> Bunu asla yapmamalıydık.

We should see the reality. --> Gerçeği görmemiz gerekiyor.

Ayşe should go on a diet for ten days. --> Ayşe on günlük bir diyete başlamalı.

You should do the right thing. --> Doğru olanı yapmalısın.

Ali should have done that. --> Ali bunu yapmalıydı.

Fatma should keep out of the sun for three days. --> Fatma üç gün güneşten uzak durmalı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2012       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
will ve won'tlu cümleee aciil
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ekim 2013       Mesaj #44
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
7. sınıf won't ile ilgili cümleler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Nisan 2014       Mesaj #45
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
will olumlu (-acak,-ecek) won't ise olumsuz (-acak,-ecek ) için kullanılır.

Benzer Konular

27 Mayıs 2014 / sdgsdg Soru-Cevap
13 Nisan 2015 / misafir Soru-Cevap
5 Haziran 2014 / While-When Soru-Cevap
28 Aralık 2013 / sempatiq19 Soru-Cevap
19 Haziran 2012 / Misafir Soru-Cevap