Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı Ege bölgesindeki kiz isteme adetleri konuusnda bilgisi olan varsa, lütfen bana yazabilir mi? Mesela damat adayinin kahvesine tuz hangi duurmda katilir?
Kız isteme esnasında gelin olacak hanım damat beye kahve pişirir ve kahveye tuz koyar. Damat beyde kahveyi yudumlar ve kızı o kadar seviyordur ki gülümseyerek çok güzel olduğunu söyler. Daha sonra yıllar geçer ve kadın sürekli eşine tuzlu kahve pişirir.Bu yıllarca devam eder. Eşinin tuzlu kahveyi çok sevdiğini düşünür. Günün birinde adam öleceği zaman eşinden kahve yapmasını ister, kadın hemen tuzlu kahveyi yapar getirir. Adam son nefesinde aslında kahveyi tatlı sevdiğini ama eşini kırmamak için hep yaptığı kahveyi içtiğini söyler.
Sanırım sevgi ve saygıyıda anlatıyor bu hikaye. Tuzlu kahveyi damat ses çıkarmadan içerse ne şekilde olursa olsun sevgisini gösteriyor gibi bir anlam olabilir.
Alıntı
DÜNÜR BAŞILIK
Bir millet, kendi değerlerini koruduğu müddetçe millet olma vasfını devam ettirir. Ne zaman özenti ve taklitçilik tarafını tutarsa, taklit ettiği milletin şekline' dönmeye başlar. Bu süreç bir kere başladı mı, artık önü alınamaz bir yola girilmiş olur. Sonuçta, ilim yapamaz tercümelerle meşguldür, sanayi kuramaz montajcılıkla uğraşır durur. Bu süreç taklit edilen milletlerin sömürgesi olma ve esaret halkasının boynuna geçmesine kadar devam eder.
Taklitçi bir millette artık ne vatan anlayışı, ne millet ve nede bayrak sevgisi kalmamıştır. Üstün görerek taklit ettiği milletin bayrağı altında yaşamak taklitçinin en büyük ideali haline gelir. (Bizim, AB-Avrupa Birliği hayranlarının kulakları çınlasın)
Millet olma, milli değerlerine sahip olma çabası, bir şahsiyettir, izzettir, şereftir. Bizim milletimiz, kendisine uydurma tarih edinmeye çalışan ve şu anda dünyanın jandarm211ğına soyunan Amerika'da.n bile çok üstün değerlere sahip bulunmaktadır.
Tarihimiz şanla, şerefle doludur. Her sahada mümtaz şahsiyetler yetiştirmiş ve onların fikirlerinden bütün dünya etkilenmiştir.
Milli değerler, eğitim ve' öğretim alanından tutunuz da, askerlik ve vatanın müdafaasına, ticaret hayatından tutunuz da evlendirme ve yuva kurma alanına kadar her sahada kendini gösterir.
Birkaç senedir üzerinde çalıştığımız konu "Evlendirme konusu" olduğu için bu konuda milli değerlerimize ve özellikle "Dünür Başılık" konusuna bir bakış yapmamız faydalı olacaktır.
Dünür başılık, Flört usulü ile yuvasını kuracaklar için geçerli olmayıp, Görücü usulü ile evleneceklerin baş vuracakları bir müessesedir.
Flört usulü ile Görücü usulü evlenmelerdeki en önemli fark, evlenme ve yuva kurma gibi gayet ciddi ve hayat boyu devam edecek bir konuda, hisleri öne çıkartarak karar verme veya aklı öne çıkartarak karar verme şekillerinden birisini getirmektedir.
Hislerin baskısı altında alınan karar çoğu kez yanılmalara neden olmakta, akıl terazisi . ile yapılan evlenmelerde kurulan yuva genellikle bir ömür boyu sürmekte boşanma olayları gayet mahdut kalmaktadır.
işte, Dünür başı oğlan (erkek) tarafınca belirlenen, ancak kız tarafınca da kabul edebileceği tahmin edilen güvenilir, emin ve sözü dinlenir bir insandan seçilir. Öyle ki, "kız isteme" maksadıyla "Kız evine" gidildiği zaman; kız tarafı dünür başının talebini uygun bulsun da talep "Evet" cevabı alınsın istenir.
Bilhassa doğu illerimizde "Kirve" diye bir tabir vardır. Kirve sünnet çocuklarına yardım eden insandır. Ancak ailenin tüm fertleri bu kirveye hayatı boyunca sevgi gösterir ve onu sayarlar. işte "Dünür başılık” da hayat boyunca böyle sevilen sayılan bir insandır.
Dünür başı Güvenilir olmalıdır, çünkü her iki tarafın da ilk anda birbirlerine açamayacakları ama dünür başına, söyleyebileceği sırları olabilir. O, her iki tarafın da sırlarını saklayabilmeli, uygun olanları uygun zamanlarda karşı tarafa, usulüne uygun olarak söylemelidir. . Ankara'dan büromuza müracaat eden bir Gelin adayımız, kendisine uygun bir Damat adayımız ile karşılaşınca, büromuza gelerek, "Ben kalp ameliyatı geçirdim.
İleriki safhalarda durum nasıl olsa anlaşılacak. Ancak ilk zamanlarda karşı tarafa söylemeye çekiniyorum. Zaman geçince de, söylemek daha zorlaşacak. Bu konu da yardımınıza ihtiyacım var" dediği zaman, kendisinin bu sırrı uygun bir zamanda uygun bir şekilde Damat adayına iletildi. Sonuçta mutlu bir evlilik yapıldı. Bu gün her iki tarafta büromuza. şükranlıklarını bildirmektedirler.
Dünür başının sözü her iki tarafça da dinlenir olmalıdır ki, kız isteme talebinden başlayarak evliliğin ilk birkaç yılı dahil, taraflarca ortaya çıkartılan bazı olumsuzluklar Dünür başının aracılığıyla tatlıya bağlansın ve aile birlikteliği devam etsin. Hatta bazen boşanma derecesine varan durumlarda, dünür başının teşebbüsleri sonucu iş tatlıya bağlansın ve yuvanın mutluluğu devam etsin.
Dünür başının bu önemli mevkiinde dolayı her iki taraf da birbirlerine "dürü" adıyla ifade edilen hediye verirken mutlaka dünür başına da vermektedirler.
Zamanımızın materyalist anlayışıyla hareket eden büyük çoğunluk artık "Dünür başına, Çöp çatan" diyerek alaya almakta. "Aman kardeşim. Derdin mi yok? iyi çıkarlarsa kendilerinden, kötü çıkarlarsa dünür başından oldu" derler diyerek, dünür başı görevlerini yürütmekten kaçınmaktadırlar. Dünür başılık müessesesinin alaya veya en azından hafife alınması toplum içersinde bu görevi yapacak insanların sayısını azaltmakta, görücü usulü evlenmek isteyen gençlerimiz bile, istemeye istemeye flört usulüne yönelmektedirler. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kendi milli değerlerimizden biri olan "Görücü usulü" evlenebilmeyi bekleyen gençlerimizin, ellerinden tutacak kendilerine yardımcı olacak kimse olmayınca ileri yaşlarına kadar evlenememekte, yuvalarını kurarak çoluk-çocuk sahibi olmaktadırlar.
O halde, bugün toplumun değer yargıları ne olursa olsun, biz yaptığımız işin doğru olup olmadığına bakmalı, gençlerimizin ellerinden tutarak onların yuva kurmalarına yardım etmeliyiz.
kaynak