Büyüme ve Üreme
Bütün canlılar büyür, yani yaşama ilk başladığı andakinden daha büyük boyutlara ulaşır. Büyümenin yolu, canlının dışarıdan bazı maddeleri alıp, bunları kendi dokularının bir parçası haline getirmesidir. Hayvanlar büyümelerini sağlayan besin maddelerini yedikleri öbür hayvanların ya da bitkilerin dokularından karşılarlar. Bitkiler ise havadan karbon dioksit, topraktan su ve çeşitli mineralleri alıp fotosentez denen bir süreçle kendi dokularını oluşturabilirler.
Bazı canlılarda, örneğin memelilerde gençlik döneminin belirli bir aşamasında büyüme durur. Ama saç, tırnak gibi bazı dokuların büyümesi ve bir kazada zarar gören vücut bölümlerinin kendi kendini onararak yenileme yeteneği yaşam boyu sürer. Örneğin derideki bir yara kapanır, kırılan kemikler yeniden birbirine kaynar. Buna karşılık yengeç ve istiridye gibi bazı hayvanlar yaşadıkları sürece yavaş yavaş büyürler; bitkilerde ise büyüme hiçbir zaman durmaz. Birçok bitki de kışın yalnızca kökünü toprakta bırakarak ölür; ama baharda yeni gövde ve yapraklarla donanır.
Canlıları cansızlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de üremedir. Her canlı kendisine benzeyen yeni ve ayrı bireylerin dünyaya gelmesini sağlayabilir. Oysa cansız varlıklar hiçbir zaman üreyemez ve hiçbir canlı cansız bir varlıktan türeyemez.
Birçok bitki, toprağa düştüğü zaman koşullar elverişliyse yeni bir bitki halinde gelişebilen tohumlarla ürer. Mantar gibi bazı canlılar ise spor denen üreme hücreleriyle çoğalır. Hayvanların çoğu bir yumurtadan gelişir ve ana babasına benzeyerek büyür. Bakteriler ve öbür tekhücreli canlılarda üreme olayı çok daha basittir. Bunların çoğu belli bir boyuta erişinceye kadar büyüdükten sonra ikiye bölünür; yeni hücreler de yeterince büyüyünce yeniden bölünür. Tekhücrelilerin çok az bir bölümü ile çokhücrelilerden bazı hayvanlar, özellikle mercanlar, denizanaları ve hidralar tomurcuklanmayla ürer. Bu hayvanlarda vücudun bir yerinden, tıpkı bir bitkinin tomurcuk vermesi gibi bir hücre yumrusu büyür ve bu tomurcuktan yeni bir birey gelişir.