Alşimi(SİMYA):Ortaçağ Avrupa'sında yayılmış olan bir düşünce ve bilgi akımına verilen bir addır. Simya, kimyanın bir bilim olması ile hep küçümsenmiş, gerek felsefesine, gerekse sembolizmine gereği kadar değer verilmemiştir.
Simya, yaygın olarak, maddeden altın elde etmek için yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilinir. Simyacı ise vaktini altın elde etmek için geçiren kişidir.
Aslında Simya köken olarak çok eski zamanlara dayanır ve maddi olarak altın elde etmekten çok daha derin amaçları vardır.
Günümüzde simya artık mistik/ezoterik anlamı ile sürmektedir. Ezoterik düşünceler çağlara göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir, simya da bunun özel bir türüdür. Zamanın doldurmuş ancak ezoterik içeriği ve sembolizmi ile yaşayan, tarihçilerin ilgisini çeken bir düşüncedir.
simyanın kimya ile ilgisi:Madenler toprak ananın bağrından çıkan birtakım taşlardır ve ateşin etkisiyle gözler önünde nitelik değiştirmekte, şekil almakta ve değişmektedir. Bu gözlemler, o maddelere, o zamanın kavrama olanaklarıyla pek çok garip güçlerin izafe edilmesine yol açar. Örneğin insanlar, bir demir parçasını, o kuvveti kendi vücuduna geçirmesi için vücuduna bağlı olarak taşır ya da işine başlamadan önce kuvvet almak için ona dokunur. Bu tür algılama inançları bugün de bütün gücüyle etkindir. Örneğin Sam Yelinin neden olduğuna inanılan Eyyam-ı Bahur çarpmasına karşı vücuda paslı bir maden parçası bağlanır. İki mtalden yapılmış olan sağlık bilezikleri bir zaman Avrupa'da yaygınlaşmış ve halen de birçok insanın kolunda görülebilir
İşte simyanın dayandığı kimya bilgisi son derece basit, o çağlardan kalma metalurji bilgileriyle bu "cevher" bilgisine dayanmaktadır.
Simya bilgisinin temelinde yatan sözcük "değişim" yani Transmutasyon'dur. Simya bilgisi bu deyimle birçok şeyi kasteder. Maddelerin fizik ve kimyasal değişimleri, nitelik ve kullanım değiştirmeleri yanında örneğin hastalıktan sağlığa geçiş de simya için bir değişim olayıdır