Bir kelimenin gerçek anlamından tamamiyle uzaklaşarak kazanmış olduğu yeni anlama mecaz anlam denir. Farklı bir söylemle bir sözcüğün, gerçek anlamı dışında, başka bir sözcüğün yerine kullanılması sonucu ortaya çıkan anlamdır. Mecaz anlamda anlatımı renklendirmek ve kuvvetlendirmek esastır. Mecaz anlamda iki sözcük bir yönüyle benzerlik ilgisi kurularak birbirine benzetilmiştir.
Mecaz Anlamın Cümle İçerisinde Kullanımı
İnce işlere aklım pek ermiyor.
Bu konuyu bir daha açmayacağım.
İşsizlik sorunu hükümeti terletecek.
Derdim çoktur, hangisine yanayım.
Bu şarkıya bayılıyorum.
Kitapları taşırken kolum koptu.
Tatlı sözlerle babasının gönlünü aldı.
Onun pişkinliğine bir anlam veremedik.
Yakında savaş patlayacak.
Hepimiz onun hafif biri olduğunu biliyorduk.
Doktora boş gözlerle bakıyordu.
İlk damlalardan sonra yağmur birden coştu.
Bu söze gençlerden biri ince bir karşılık verdi.
Cesaretinin kırılmasına sen sebep oldun.
Mecaz anlamlar, benzetme ve ilgi yollarıyla yapılır. Benzetme yoluyla yapılanlardan biri istiaredir. İstiare açık ve kapalı olmak üzere ikiye ayrılır. Edebiyat dersinde söz sanatları arasında incelenir. Eğretileme ve deyim aktarması da denir.
“Kurban olam, kurban olam Beşikte yatan kuzuya” (açık istiare)
“Tekerlekler yollara bir şeyle anlatıyor.” (kapalı istiare)
İlgi yoluyla yapılanlara ad aktarması denir. Ad aktarmasında benzetme amacı olmaz. İç-dış, parça-bütün, neden-sonuç, sanatçı-yapıt, yer-insan, yer-olay gibi ilgiler vardır. Aşağıdaki cümleler ad aktarmasına örnektir. (Ad aktarması ayrıca mecaz-ı mürsel adıyla söz sanatlarında da işlenir.)
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl
Saçını kestir demedim mi?
Bereket yağıyor; çiftçinin yüzü gülecek.
Ayağını çıkarmadan girebilirsin.
Bu olaylara Ankara sessiz kalıyor.
Orhan Veli’yi okur musun?

))