Arama

Kurtadam ve kurtadamlık nedir?

Güncelleme: 1 Şubat 2016 Gösterim: 8.666 Cevap: 9
alikum - avatarı
alikum
Ziyaretçi
19 Ekim 2009       Mesaj #1
alikum - avatarı
Ziyaretçi
Evet arkadaşlar şimdi diyecekseniz internet te bir sürüyer de var ordan bak bakmasına baktım da hepsi aynı yani bana ansiklopedik bilgi dışında kurtadamlık hakkında kitap vs. önerebilecek olan varsa çok iyi olur hep aynı şeylerden sıkıldım BEKLEMEDEYİM
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
19 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
alikum adlı kullanıcıdan alıntı

Evet arkadaşlar şimdi diyecekseniz internet te bir sürüyer de var ordan bak bakmasına baktım da hepsi aynı yani bana ansiklopedik bilgi dışında kurtadamlık hakkında kitap vs. önerebilecek olan varsa çok iyi olur hep aynı şeylerden sıkıldım BEKLEMEDEYİM

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar


Bir insanın bir hayvan, özellikle de kurt biçimine girebilmeye yetenekli olması, kurtadam söylencesinin çıkış kaynağı hakkında yeterli bir açıklama değildir. Çok eskiden beri çeşitli kaynaklarda ve toplumlarda kurtadam öykülerine rastlanmaktadır. Farklı coğrafyalarda yaşayan insan topluluklarında sadece kurtadamlık değil çeşitli insan hayvan karışımı yaratıklarada rastlanmaktadır. İskandinavların Ayı Adamları, Kızılderililerin Bizon Adamları, Afrikalıların Sırtlan Adamları, Türklerin İtbarak'ları, ve İstanbul’un Kedi Kadınları bunlara örnektir.

Eski Yunanlılar ve Karadeniz'in kuzey kıyılarına yerleşmiş Scythia soyu, bölge yerlileri Neurianları sihirbaz olarak kabul ediyorlardı. Bu olağan üstü büyücülerin her yıl birkaç gün için kurda dönüştükIerine inanıyorlardı. Tarihin babası olarak nitelendirilen M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan eski Yunanlı Herodot ise dilediklerinde kurda, dilediklerinde insana kolayca dönüşebilen bir insan türünden söz etmektedir..
Bir görüşe göre yüzyıllar önce, insanlığın erken tarihlerinde kurtadam doğal olmayan bir istekle insan etine açlık duyan bir canlı türü olarak kabul edilirdi.Bu insan, çeşitli büyülerin yardımıyla dilediğinde yırtıcı bir kurda dönüşmenin bir yolunu bulmuştu. Eskilerin söylediğine göre, kurda dönüşen kişi insan sesini ve insan gözlerini muhafaza eder. Ancak vahşi dört ayaklı kurdun kuvvet ve kurnazlığını taşırdı. Kurtadamın kim olduğunu ses ve gözlerinden tanımak mümkündü.
Biçim değiştirerek kurda dönüşmek olayından, Roma edebiyatında bir büyü işi olarak söz edilir. M.S. 1. yüzyılda eser vermiş Vergilius, bu söylenceden söz eden ilk Latin ozanıdır. Bunu Propertius, Servius, ve Petronius izlemiştir. Petronius, M.S. 54-68 yılları arasında Neron dönemi Roma'sının saray eğlence müdürüydü. Satyricos adlı kitabında hiciv, macera ve fantezi dolu bir kurtadam öyküsü de vardır.
Eski Yunan ve Roma geleneğinde bir insanın kurda dönüşmesi, bir ceza olarak simgeleniyor. Böyle bir olayı M.S. 64-113 yıllarında yaşamış olan Plinius şöyle anlatıyordu: "Tanrılara insan kurban etme törenlerinden birinde kurban gölün kıyısından alınır. Ancak kurban kaçarak karşı kıyıya yüzdü. Karaya çıktığında kurda dönüşmüştü. Bundan sonraki 9 yıl boyunca yanında bir grup insanla kırlarda dolaştı. Eğer bu süre içinde insan etine yaklaşmazsa yeniden insan olacaktı. Nitekim kurtuldu ama hayatının 9 yılını kurt olarak yaşadı. "
Günahı yüzünden ceza olarak kurtadama dönüşen birinin öyküsünü de M.Ö. 43-M.S. 18 tarihleri arasında yaşamış Ovidius anlatır. Metamorphoses (Değişimler) adlı uzun şiirinde, yaradılıştan Sezar'a dek olan dönemdeki mucizevi değişimlerden söz eder. Romalı ozan Ovidius, Arkadya'nın mitsel, kralı Lyeaon'un öyküsünü anlatır: "Tanrılar tanrısı Olimposlu Jupiter Lycaon'u denemek için kılık değiştirip onun sarayına yemeğe gider. Lycaon da onun Tanrı olup olmadığım anlamak için insan etinden yemek ikram eder. Jupiter bunu anlayınca ceza olarak Lycaon'u kurda çevirir. O da bu kimlikle sonsuza dek kalır ve çevreye korku salar." M.Ö. 4. yüzyıl civarında Eflatun ve M.S. 2. yüzyılda Pausanias da hemen hemen aynı türden değişim öyküleri anlatarak aynı noktada buluşuyorlardı.
15. ve 16. yüzyıllarda kurtadama dönüşme inancı, tüm Avrupa 'da büyücülük ve cadılıkla aynı kefeye konuyordu. Özellikle Fransa ve Almanya'da kurtadam olduğundan şüphe edilen biri, acımadan yakılır ya da asılırdı.
Nitekim kurtadam avı dinsel duygular adına yapılırdı. Büyücü ve "kurtadam mahkemeleri" bugün bile anlatılmaktadır. Sözgelimi 100 yıldan daha fazla bir süre, 1520-1630 yıllarında Fransa'nın yaklaşık 30.000 kurtadam olayıyla sarsıldığı bilinmektedir.



1573'te Fransa 'da Dijon yakınlarındaki Dôle' de, GilIes Garnier adında bir "kurtadam" köye zarar vermek ve küçük çocukları "yemekle" suçlanmıştı. Suçunu itiraf edince de kazığa geçirilerek yakılmıştı..
1598'de yine Fransa'da Caude yakınlarındaki ıssız ve vahşi bir yörede birkaç Fransız köylüsü, 15 yaşındaki bir erkek çocuğunun cesedini buldu. Çocuk.korkunç bir şekilde parçalanmıştı ve her yerinden kanlar fışkırıyordu. Bir çift kurt da cesedi yiyordu. Uzaktan köylüler görününce kaçıp ağaçlıkların arasında kayboldular. Köylüler "kurtları" izlediler ve bir çalılığın içinde sinmiş, yarı çıplak bir adam buldular. Uzun saçlıydı. Bakımsız, uzun bir sakalı, sanki pençe görünümünde uzun ve kirli tırnakları vardı. Aralarında pıhtılaşmış kanlar ve insan eti parçaları görülüyordu. Adam, Jacques Rollet adında bir ruh hastasıydı. Köylüler gelip de kaçmadan önce cesedi parçalıyordu. Aslında ortada kurt filan yoktu. Adamlar o andaki heyecanlı halleriyle bu ruh hastası adamı bir kurtadam olarak algılamış olabilirler. Fakat bunu anlayabilmek olanaksızdı. Ama şurası kesindi ki, Rollet kendini bir kurt gibi hissediyordu. Bu kuruntunun etkisi altındayken birçok insanı parçalayıp yemişti. Sonuçta ölüme mahkum edildi. Fakat Paris Mahkemesi kararı bozdu. Onu bir akıl hastanesine gönderdi. Burası idam edilmeyen kurtadamların kapatıldığı bir yerdi!
20. yüzyıl

Kurtadamlara ilişkin olaylar eskisi kadar yoğun olmamakla birlikte zaman zaman bu tür olaylardan söz edilmektedir. Örneğin I. Dünya Savaşı'ndan kısa bir süre önce üç kurt adamın ele geçirildiği öne sürülmektedir.
1925'te ise Fransa'nın Strazburg kenti yakınlarındaki bir köyün halkı, köyden bir çocuğun kurtadam olduğuna ilişkin tanıklık ettiler. 5 yıl sonra Bourg-Ia-Reine'de de bir kurtadam korku saldı. Pierre van Peasen, 1939'da yayımladığı, Bizim çağımızın Günleri adlı kitabında bu olaya değiniyordu.
1946'de Kuzey Amerika'nın en eski Kızılderili kabilelerinden biri olan Navajo'lara "dört ayaklı bir katil" musallat oldu. Bu garip yaratık hep dolunay zamanı ortaya çıkıyordu.
1949'da Roma'da bir polis ekibi, garip davranışlı bir adamı izlemekle görevlendirildi. Adam, kurtadam psikozu içindeydi. Düzenli olarak her dolunay döneminde kontrolünü kaybediyor ve ürkünç bir şekilde uluyordu.
1957'de Singapur'da polisler, benzeri bir olayı izlemek için görevlendirildiler. Çünkü, bir yatılı kız okuluna sürekli olarak bir kurtadamın saldırdığı iddia ediliyordu. Kızlardan biri bir gece, baş ucunda duran birisinin varlığıni hissederek gözlerini açtı. Karşısında saçları burnuna kadar düşen, uzun ve sivri dişli, korkunç görünüşlü bir adam duruyordu. Fakat olayın ardındaki gizem çözülemedi.
1975'te İngiliz gazeteleri, Staffordshire'ın Ecc1eshall köyünde yaşayan 17 yaşındaki bir gencin olağanüstü haberleriyle dolup taşıyordu. Delikanlı, kurtadama dönüştüğü inancı içindeydi. Bu zihinsel acılarına kalbine sapladığı bir bıçakla son verdi. Delikanlının yakınlarından biri şöyle diyordu: Ölmeden çok kısa bir süre önce bana telefon etti. Yüzünün ve ellerinin renk değiştirdiğini ve giderek kurtadama dönüştüğünü söyledi. Az sonra sesi giderek homurtuya dönüştü."
Sonuç

Halihazırdaki bilimsel bilgiler, kurtadam olayında olduğu gibi bir insan formunun bu kadar kısa zamanda bir başka biçime dönüşmesinin kesinlikle olanaksız olduğunu ortaya koyuyor. Ama bazı bilim adamları kurt adamların gerçek olabileceği konusunda diretiyor ve yüzlerce yıldır bildirilen bu tür olayların gözardı edilemeyeceği belirtiyorlar.
Likantrofi [değiştir]

Seri cinayet her zaman var olmuştur seri cinayet suçunu tarif etmek için kullanılan terminoloji, asırlarla beraber değişmiştir. Dört yüz yıl önce katiller, Avrupa’yı dolaşıp kurbanlarını hayvani bir hırsla öldürürlerdi. O zamanlar onlara “Psikopat” ya da “Cani manyak” veya “Şehvet katili” denmezdi. Onlara Likantrofi denirdi. Bu ifade, iki Yunanca kelimenin, Lykos (Kurt ) ve Antropos (Adam) birleşmesinden oluşmuştu.
Bu seri katillerin bazıları, o kadar sapkın adamlardı ki kendilerinin doğaüstü canavarla olduklarına gerçekten de inanıyorlardı. Avladıkları köylüler, zaten buna kesin olarak inanıyorlardı. Aynı şekilde, yetkililer de likantrofiye açıktan açığa inanıyor ve onu dönemin en önemli toplumsal sorunu olarak görüyorlardı.
1941 tarihli klasik Kurt Adam gibi eski filmlerde, likantrofi korkunç bir lanet olarak gösterilir. Lon Chaney Jr, bir kurt adama dönüşmekten hiç hoşlanmaz, fakat ister hoşlansın, ister hoşlanmasın, her dolunayda kılları ve pençeleri çıkıp dişleri sivrileşmeye başlar. On altıncı yüzyıl insanları, olaylara başka bir gözle bakıyorlardı. Kurt adamlar, şeytanla bilerek bir anlaşmaya giren kötü adamlar olarak görülürlerdi. Canavara dönmeyi kendileri istiyorlardı.
1500'lerin sonlarındaki Gilles Garnier adındaki Fransız bir münzevinin böyle şeytani bir anlaşma yaptığı rivayet edilir. Anlaşmanın karşılığında Garnier, onu aç ve insan yiyen bir kurda dönüştüren kara büyü içeren bir merhem almıştı. Aşağı yukarı aynı zamanlarda Peter Stubbe adında bir Alman, güya ona kurt adam güçleri veren efsunlu bir kemere karşılık ruhunu satmıştı.
Dönüşüm yöntemleri farklı olabilirdi, fakat bu iki manyak tarafından işlenen suçlar, şaşılacak derecede birbirlerine benziyordu ve aynı ölçüde mide bulandırıcıydı. Kurt adam filmlerinin sahte dehşetlerinden çok daha korkutucuydu. Hem Garnier hem de Stubbe, genelde çocukları avlayan şehvet katilleri ve yamyamlardı. Garnier, iki ay içinde dört küçük kurbana saldırmış ve onları çıplak elle ve dişleriyle parçalamıştı. Daha uzun bir zaman içinde Stubbe, aralarında öz oğlunun da bulunduğu en az beş kurbanı öldürmüştü. Söylendiğine göre Stubbe, oğlunun boynunu kopardıktan sonra kafatasını parçalayıp beynini yemişti.
Modern psikiyatri, ortaçağın kurt adamlığı yerine, bize “Anti sosyal kişilik bozukluğu” gibi kavramlar sunmuştur. Ancak bu yüzyılda bile, arada bir öyle bir katil çıkar ve suçları öylesine tüyler ürpertici olur ki bunlar doğaüstü bir canavarın işi gibi görünebilir. Örneğin 1920’lerde yamyam bir katil olan Albert Fish, on iki yaşındaki bir kız çocuğunu kandırıp Wisteria Köşkü diye anılan terk edilmiş bir eve götürmüş, onu orada öldürüp parçalamış ve etlerinin bir kısmını pişirip yemişti. Bu suç su yüzüne çıktığı zaman, bulvar gazeteleri bu işi yapan kişiyi tanımlayacak çarpıcı bir isim bulmak için çok düşünmüşlerdi.
Buldukları diğer iğrenç adların yanı sıra, onu “Wisteria Kurt Adamı” olarak da adlandırmışlardı.
  • Bu yazı A'dan Z'ye Seri Katiller Ansiklopedisi kitabının 184-185. sayfasından alınmıştır. Kitap hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen iç bağlantıyı kullanın.
Boris Vian'in Kurt Adamı

Boris Vian'in anlattığı, dolunay vakti insana dönüşen kurdun hikâyesi, çeşitli Kurt Adam hikâyelerine çok güzel bir alternatiftir.
Buffy the Vampire Slayer'da kurt adamlar

Kurtadamlar, Buffy the vampire slayer adlı dizide ilk defa Phases adlı bölümde, Oz’un kurtadam olduğunu keşfetmesiyle ortaya çıktı. Buffy the Vampire Slayer dünyasında kurtadamlar sadece dolunay zamanı üç geceliğine kurta dönüşür. Yaratığın insan tarafı, kurta dönüştüğünde neler olduğunu hatırlamaz. Bir insanın kurtadama dönüşmesi için bir kurtadam tarafından ısırılması gerekir. Oz, kuzeni Geordie tarafından ısırılmıştı. Sevgilisi Willow ve arkadaşları Oz’un kontrol edemediği ikinci benliğini öğrenince ona yardım etme kararı aldılar. O, kurta dönüştüğü üç gece boyunca kendini kütüphanedeki kafese kilitler. Lover’s Walk adlı bölümde Oz’un, Willow’un kokusunu çok uzaklardan alması kurtadam duyularına insan şeklindeyken de sahip olduğunu gösteriyor. Kurtadam avcıları onları öldürmek için gümüş kurşun kullanır. Buffy Phases adlı bölümde Caine adında bir avcıyı avlamaya çalıştığı kurtun aslında bir insan olduğuna ikna etmeye çalışmıştı.
Kaynak: CNBC-e
werewolfgirl349 - avatarı
werewolfgirl349
Ziyaretçi
24 Eylül 2012       Mesaj #3
werewolfgirl349 - avatarı
Ziyaretçi
Kurtadam:
Şekil değiştiren varlık.Bir çok yörede lanetli fakat türk ve moğol yörelerinde güzel bir yetenektir.

kurt adam klanları


BLACK FURIES:
bu klanın en büyük özelliği tamamen dişilerden oluşmasıdır. Kabile içinde doğan erkek çocukları eski bir gelenek yüzünden çoğunlukla öldürülür. Erkeklere karşı çok önyargılı olan üyeler, kadınların Toprak Ana'yla özel bir bağı olduğuna inanırlar. Fenris'in çocukları ile aralarında çok eski ve çok güçlü bir düşmanlık vardır.

BONE GNAWERS:
İnsanların şehirlerinde varlığını sürdürebilmiş iki kabileden biridir. Genellikle şehirlerin fakir ve harap bölgelerinde sefalet içinde yaşarlar. Son derece kurnazdırlar. Fiziksel görünüşleri çok kötü, hatta acındırıcı olan bu kurtadamlar içlerinde Toprak Ana'nın şefkatini ve ezilmişlerin nefretini taşırlar.

CHILDREN OF GAIA:
Garou (kurtadam) ların belki de en bilge klanıdır. Savaşın her zaman gerekli olmadığına, vahşeti kabullenmenin sadece düşmanın işine yarıyacağına inanırlar. Diğer bütün kabileler onları biraz pasif bulmakla beraber, iyileştirici ve birleştirici doğalarına saygı duyarlar.

FIANNA:
Ozanları ve hikayecileri ile bilinen bu klan ayrıca bir çok büyük savaşçı yetiştirmiş ve efsaneleştirmiştir. Şarkları ve hikayeleri kurtadamların unutulmuş tarihini içinde saklar.
İrlanda onların ata toprağıdır.

GET OF FENRIS:
Eğer bir gün bir kurtadam kanlı pençeleriyle Wyrm'ı öldürmeyi başarırsa, bu kurtadam herhalde bir Get of Fenris olacaktır. Vahşi ve saldırgan olan kabile üyeleri, Wyrm'a karşı olan savaşın en ön saflarını işgal ederler. Hiç bir Get kavgadan geri çekilmez, onlar için hayatın değeri yoktur çünkü onlar ölümün bir başlangıç olduğuna inanırlar. Şunu da belirtmek lazım ki, bitmek bilmeyen nefretleri nordik kökenli bu kurtadamların bir çok hata yapmalarına sebep olmuştur.

GLASS WALKERS:
Glass Walker'ların doğal ortamı şehirdir. Uygarlıkla eskiden beri yakın bir bağı olan klan, diğer klanlar tarafından yoldan sapmakla ve toprağı terketmekle suçlanır. Onlar ise şehirleri orman, binaları ise ağaç olarak görürler. Gerçek olan bir şey varsa o da insan toplumu içinde güçlü konumda olan klan üyelerinin, Wyrm'ın başına büyük belalar açtıklarıdır.

RED TALONS:
Red Talon'ların hepsi saf kurt ırkından gelir ve doğal olarak hepsi Lupus'tur. Sayıları son asırda çok azalan bu klan üyeleri insanlardan nefret ederler ve bu nefret haksız bir nefret değildir, sonuçta insanlar bu günkü durumu yaratmışlardır ve bazıları ölmeyi haketmektedirler. Ne yazık ki Red Talon'lar pek seçici değildirler...

SHADOW LORDS:
bu klanın büyük ideali, biraz klişe ancak, önce kurtdamları, sonrasında da dünyayı yönetmektir. Bu amaç için gereken her çeşit yola başvuran klan üyeleri, bu yolların bazen onları yozlaştırmasına pek aldırmazlar. Gölgelerden saldırmayı onursuz bulmazlar ve entrika çevirmeyi sanat haline getirmişlerdir. Bütün bunlar bir yana, asırlar süren çabaları sayesinde Shadow Lord'lar bir çok önemli savaşın kazanılmasını sağlamış, özellikle Doğu Avrupa' da vampirlerle yaptıkları mücadele kan emicilere önemli dersler vermiştir.

SILENT STRIDERS:
Garouların gezginleri. Kökenleri Afrika ve Mısır'a uzanır. Bilinmeyen bir zamanda anayurtlarından ayrılan bu klanın üyeleri sürekli dünyayı (ve başka yerleri) dolaşırlar ve diğer kurtadamlara bilgi taşırlar,
hikaye anlatmayı en az Fianna'lar kadar severler. Bir Silent Strider gittiği her yerde saygı görür çünkü onların fedakarlığı ve çektikleri acılar diğer kurtadamlar arasında artık efsaneleşmiştir.

SILVER FANGS:
Her topluluğun yöneticileri, liderleri vardır. Silver Fang'ler Garou toplumunda bu boşluğu doldururlar. bu klan, soyu en köklü ve en eski kabiledir. Kurtadamların efsanevi fiziksel güzelliği ve yüceliği onlarda vücut bulur. Eski zamanlarda dünyayı kontrol edebilecek güce sahip klan, yapılan yanlışlar ve kaybedilen mücadeleler sonucu bu gücünün büyük bir kısmını yitirmiş ve bu günkü haline kavuşmuştur. Ne olursa olsun diğer bütün klanlar onların gücüne ve otoritesine hala saygı göstermektedirler.

STARGAZERS:
Kurtadamların filozof klanıdır, çoğunlukla uzakdoğudan gelirler. Bilgelikleri ve iç dengelerini koruma yöntemleri diğer Garouların onlara saygı duymalarını için yeterlidir. Yalnız yaşamayı tercih ederler, belki de kimsenin onları dinlemeyeceğini ve anlamayacağını bildikleri için. Sürekli bir arayış içindedirler ama bu arayışları onlara dövüşmeyi unutturmamıştır.

UKTENA:
Amerika kökenli varlığını sürdüren iki klandan biridir. Kökleri Maya ve Azteklere dayanır fakat daha sonra Amerika kıtasına gelen asyalı ve afrikalıları da kabilelerine kabul etmişlerdir. Tüm Uktena'lar karanlık bir yol izler. Hiç bir Garou onların sırlarını tam olarak bilemez. Bilinen, onların Wyrm la özel bir savaşlarının olduğu ve bir şekilde onun karşısında bir bariyer olduklarıdır. Tabi ki düşmana bu kadar yakın olmak onlara karanlık bir taraf vermiş, diğer kurtadamlar tarafından dışlanmalarına
sebep olmuştur

WENDIGO:
Amerikanın bu ikinci aktif klanıdır, kızılderili ırkından gelir. Topraklarını avrupadan gelen vampirlere kaptıran Wendigo'ların içinde hala kaybettikleri savaşın acısı vardır. Son derece gelenekçi olan bu klan, atalarının toprağını temizlemek için umutsuz bir savaş vermektedir. yabancılara karşı olan önyargıları bu güne kadar klanın saf kanını korumuşsa da, onları çok zorlu bir savaşın içine sürüklemiştir.

ATA KURTLAR (Ancestor Wolves)
KurtAdamların Atası Ata Kurtlar Bir Türk Klandır.Bir çok kitapta,ansiklopedide ve internette yazmamasının nedeni avrupalıların türk tarihini örtme çabalarıdır ve başarılıda olmuşlardır.Bu bilgileri Fransız kütüphanesinden bir Mitoloji konusunda profesör arkadaşımdan aldım.Neyse ben özelliklere geçeyim;


Türklerin Kurtadam Klanıdır.En köklü ve Soylu kurt klanıdır.Bütün KurtAdamların atalarıdırlar.Ve diğerlerinin aksine onlar insan boyunda 4 ayaklı kurda dönüşüyorlar.(Diğerleri 2 ayakta bi kurt adam Msn Grin) Doğuştan dövüşçülerdir.Vücutları mükemmeldir.Güçlerini Öfkeden alırlar.Safkandırlar.Hiç bir wampir onlara yaklaşma cesaretini gösteremez,gösterse bile hayatı söner.Bu kurtadam kabilesi mensupları şu türk boylarındandır;
1-Nogay Türkleri (Sadece bazıları)

2-Oğuz Türkleri (Sadece bazıları)
3-Türkmenler (Sadece bazıları)
4-Türkiye Türkleri (Neredeyse Hiç Yok Denecek Kadar Az)
:!!!!!!!!!!!!!!!!Msn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn Happy
Msn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn HappyMsn Happy:!!!!!!!!!!!!!!!!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Şubat 2013       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bakın sizin bu anlattığınız şeylerin hepsi yalan ve yanlıştır. kurtadamların vampirlerin cadıların ve şekildeğiştirenlerin hepsinin kökü mısır dan gelmektadir dedemin anlattıklarına göre hatta bu yaratıkların mısır da yaşadıklarına bir kanıt ise piramitlerdir. araştırmacılar diyor ki her bir piramit tuğlası insanların taşıyamayacağı kadar ağırrdır. vampirler ve kurtlar kas cadılar zihin gücüyle şekildeğiştirenler ise başka bir hayvan kralın moduna girerek taşımışlardır. kurtlar istedikleri zaman dönüşürler. vampirler kan içerler ama bu içilen 3 deamla kan onları 30 yıl yaşatır ve normal besin yiyebilirler. cadılar kocakarı değillerdir gayet güzel ve alımlıdırlar ayrıca hem erkek hem de kadın cadı vardır. biliyorum şu an bunu okuduğunuzda duyulmadık birşeylerden bahsettiğimi biliyorsunuz. şekildeğiştirenler ilk duyuşunuz olabilir. onlarda normal insan gibi görünürler. ama hayvana uzun süre baktığında hayvan moduna girer. ama insan moduna girmek şekildeğiştirenler için hayatlarını tehlikeye atmaktır. GERÇEK BU Msn Happy Msn Sad
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Şubat 2013       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
[QUOTE=Misafir;2579046]meraba ben bana ne oldunu anlamiyorum kan.gordugum zaman kendimi kotu hisediyorum.kendi kanimi iciyorum bazen.ise cok atik davraniyorum.ve hizli kisamazken hizli kosuyorum. Kurtlari da,seviyorum goz rengim de kan veya sinirlenince deyisiyor ben neyim insan mi kurt mu yoksa wampir mi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mayıs 2014       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
[QUOTE=Misafir;2580140]
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

meraba ben bana ne oldunu anlamiyorum kan.gordugum zaman kendimi kotu hisediyorum.kendi kanimi iciyorum bazen.ise cok atik davraniyorum.ve hizli kisamazken hizli kosuyorum. Kurtlari da,seviyorum goz rengim de kan veya sinirlenince deyisiyor ben neyim insan mi kurt mu yoksa wampir mi

bana da benzer şeyler oluyor kardeş bir dolunay gecesi kendimi hiç iyi hissetmedim... artık ellerimde damarlarım daha belirgin, reflekslerim daha güçlü ve ben son zamanlarda duvarlara yumruk atmaya başladım sinirden bu da güçle ilgili...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Temmuz 2014       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gençler inanmayın bunlar mısır tanrıları iris ra gibidir. Ve sizde fimlerin etkisinde kalıyosunuz. Bu kurtadamlık vb. Size hoş bişey geliyo güçleniyosunuz vb. Ancak bunların hepsi uydurma.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2015       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Selam adim zehra ben pek kur adam yada vampir filimi izlemem ama kendimi bildim bileli cocuklugumdan beri kurtlara ilgi duyuyorum sicak kanli et yiyorum pismemis et yani cok hizliyim dolunayda kemiklerim birbirine geciyo sanki uyuyamiyorum uluyorum ve ilgincide odada uyuyan kardesimin kalp atislarini odada yanki halinde duyuyorum sinirlenince gozumun rengi donuyo kimseyi duymaz hale geliyorum annemde soyluyo sinirlenince rengin falan dehisiyo diye su anda on bes yasindayim ve daha da farkli bir bardak dolusu kan icmedigim halde o hazzi yogunlugu daha onceden icmis gibi biliyorum ve kendi kanimi iciyorum bazen korkuyorumda azcik sizce ben gercekten kurta donusuyo olabilirmiyim lutfen Allah sahidim yalan soylemiyorum biln biri varsa cevap vrsin
yeşil böcek - avatarı
yeşil böcek
Ziyaretçi
19 Ekim 2015       Mesaj #9
yeşil böcek - avatarı
Ziyaretçi
banada bazı şeyler oluyor. dolunayda çok sinirli oluyorum sinirlendiğim kişinin kafasını parçalamak istiyorum kendi kanımı içiyorum. çiğ et yiyorum. tırnaklarım eskisinden daha hızlı uzuyor. insanların kalp atışlarını duyabiliyorum. evimiz dublex benim odamda yukarı katta aşağı kattaki saatin çalışma sesini yukarı kattan duyabiliyorum. lütfen bir şey biliyorsanız söyleyin çünkü bana neler olduğunu öğrenmek istiyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Şubat 2016       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
şimdi şöyle başlayayım eğer bunu okuyorsan gerçekten yardıma ihtiyacım var .Bende de dediklerinin aynısı oluyo ve nasıl dönüşülceğini bilmiyorum.

Benzer Konular

13 Nisan 2016 / Teamoore Soru-Cevap