
Ziyaretçi
birey toplumda neden başkalarına ihtiyaç duyar?
İnsan tek başına da yaşayabilirse de toplu halde yaşamanın getirdiği avantajlar insanı toplumsal yaşamın içine dahil olmaya zorlar. Bu zorunluluktan dolayı insanları toplumun zorla değiştirdiğini söylemek doğru olmaz. Zira insan toplum olmadan da yaşayabiliyorsa aslolan toplum değil insan, bireydir sonucuna ulaşabiliriz. İnsan hayatını kolaylaştırmak için topluma girer. Dolayısıyla topluma uymak ya da uymamak insanın elinde olan bir durumdur. İnsan yaptıklarını başkasının zorlamasıyla yapmaz. Bireysel amaçlarına ulaşmak için başkalarının desteğine, yardımına ihtiyaç duyar. Bir işin yapılabilmesinde birden çok insanın katılımı o işin daha çabuk, daha kolay sonuçlandırılmasına yardım eder. Bireyin kendisi için koyduğu amaçların niteliği başkalarıyla bir araya gelmesindeki amaçlarını da belirler. Bireyler kendilerine iyi, güzel, doğru, yararlı amaçlar koyarsa bu ortak amaçlar çerçevesinde kişilerle bir araya gelir. Tersine kötü niyetlerle oluşturulmuş, belirlenmiş bir takım amaçlar bireyleri bir araya getirirse o zaman ortaya çıkacak insan grubunun davranış biçimi, bu davranış biçimlerinin sonucu olarak ortaya çıkan ürünler de olumsuz olacaktır.
Sponsorlu Baglantilar
İnsanlar içinde bulundukları toplumda yapılanlara, yaşananlara yönelik olarak her zaman zihinsel düzeyde de olsa bir yargılamaya tabi tutarlar. Eğitim seviyesi ne olursa olsun her insan mutlaka iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek düzeyde bir anlayışa sahiptir. Eğitim insana daha uzun vadeli, daha kapsamlı, daha kompleks düşünme biçimlerini öğretir. Ama hiçbir zaman eğitimsizlik doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü bir birinden ayırt etmede can alıcı bir faktör değildir. Bu nedenle toplumsal hayatın içinde var olan yanlışlıkları, kötülükleri eğitimsizliğe bağlamamak gerekir.