Arama

Elektromanyetik dalgaların teknoloji, sosyal yaşam ve çevre üzerinde etkileri nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 8 Aralık 2009 Gösterim: 5.811 Cevap: 1
cadııııı - avatarı
cadııııı
Ziyaretçi
8 Aralık 2009       Mesaj #1
cadııııı - avatarı
Ziyaretçi
elelktromanyetik dalgaların teknoloji,sosyal yaşam ve çevre üzerindeki olmlu ce olumsuz etkileri nedir
Sponsorlu Bağlantılar
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
8 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Elektromanyetik Dalgaların İnsan Biyokimyası Üzerine Etkileri
Dr. Fatih Yağmur*, Arif Bozbıyık**, Dr. İ. Hamit Hancı***
Sponsorlu Bağlantılar


Elektromanyetik dalga bir radyo frekans
kaynağından üretilen ve boşlukta yayılan bir
alandır. Günlük yaşantımızda ne kadar sık ve
uzun süreli kullandığımızın farkına bile
varmadığımız elektronik cihazlar
elektromanyetik alan (EMA) yaratmaktadır.
Elektronik cihazlardan üretilen
elektromanyetik dalgaların gücü ister yüksek,
ister düşük olsun, bu dalgalar insan vücudunda
etkili olmaktadır. Elektromanyetik dalgalar
(EMD) vücuttaki dokulara (1) ısıtarak ve
/ya da (2) kimyasal değişimlere yol açarak zarar
verirler. Yüksek güçlü EMD ısıya bağlı zarar
verirken, düşük watt'lı EMD'nin uzun süre
alınmasıyla dokularda kimyasal değişmeler
nedeniyle zararlı etkiler ortaya çıkar.
Elektromanyetik radyasyonlar boşlukta
yayılma özelliğine sahiptir. Bu tür dalgalar dalga
boyları ve frekansları ile belirlenir. Tüm EMD,
boşlukta aynı hızla yayılır. Bu hız ışık hızına eşit
olup saniyede 300.000 km'dir.
Dalga boyu son derece küçüldüğünde
elektromanyetik radyasyon (EMR), madde ile
karşılaştığında, dalga olmaktan çok bir enerji
kümesi gibi davranır. Bu enerji kümelerine
"kuantum" ya da “foton” denir. Bu tipteki
EMR'ler, X ve gamma ışınlarıdır. Bu ışınlar
hücrelerdeki molekülleri bir arada tutan atomik
bağları kırarak atomları ya da molekül
parçalarını pozitif ya da negatif yüklü duruma
getirebilecek yeterli enerjiye sahiptirler.
Enerjileri çok yükselen bu ışınlar moleküllere
çarptığında onları iyonlaştırarak, molekül
yapısını, yani yaşamsal işlevlerini bozar ve
böylece olumsuz biyokimyasal tepkimeler
sonucunda kanser oluşumunu kolaylaştırır.
Yapılan çalışmalarda X ve gamma ışınlarına
maruz kalan insanlarda, kanserlerin oluşumu
artmıştır. Bu nedenle bu ışınlar "iyonlaştırıcı
elektromanyetik radyasyon" olarak tanımlanır.
Bir diğer EMR grubu ise, noniyonize
radyasyon, yani iyonlaştırmayan EMR grubudur.
Noniyonize radyasyon (NIR) atomik bağları
kırmak için yeterli enerjiye sahip olmayan
fotonları içeren elektromanyetik parçalar için
genel bir terimdir. Bu gruba giren dalgalar, az
enerjiden yüksek enerjiye doğru, radyo
dalgaları, mikro dalgalar, infrared radyasyon,
görünür ışınlar, laser ışınları, ultraviyole ışınları
olmak üzere sıralanırlar. Yüksek yoğunluktaki
NIR biyolojik sistemde iyonizasyona neden
olmayabilir. Bununla birlikte başka biyolojik
etkileri görülebilir. Örneğin ısınmaya, kimyasal
reaksiyonlarda değişmeye ya da hücreler ve
dokularda elektrik akımının indüklenmesine
neden olabilirler. Farklı frekanslardaki EMD
hücre, bitki, hayvan ya da insanlar gibi farklı
biyolojik sistemleri değişik biçimlerde etkilerler.
Biyolojik sistemlerdeki etkileri EMD’nin
yoğunluğuna, biraz da fotonların sahip
oldukları enerji miktarına bağlıdır.
Elektromanyetik Radyasyonun Biyolojik
Etkileri
Biyolojik etki ile yan etki arasındaki farkı
anlamak önemlidir. Biyolojik etki, sistemde
EMD'ye maruziyet sonucunda ölçülebilir ya da
dikkate değer fiziksel değişiklikler olduğunda
ortaya çıkar. Yan etki ise biyolojik etkinin
vücudun tolere etme sınırlarının dışına
çıktığında oluşur ve sonuçta zararlı etkilere yol
açar.
Bugün üzerinde çalışılan konulardan biri de
radyo dalgalarının ve cep telefonlarının
kullanım frekanslarının yükseltilmesi ve mikro
dalga özelliği göstermesidir. Halkın bu tipteki
dalgalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması
kuşkular oluşturmuştur. Ülkemizde, cep
telefonu pazarlayan şirket ve kurulan baz
istasyonu sayısındaki artış ve bunların düzensiz
olarak her yere konuşlandırılması, denetimsizlik,
bu tedirginliği giderek artırmaktadır.
Diğer yandan, alternatif akımla çalışan
bütün cihazların çevresinde ya da üzerinden
alternatif akım geçen yüksek gerilim hatlarının
çevresinde bir elektromanyetik alan oluşur.
Yapılan çalışmalarda, EM alanla karşılaşan
deney hayvanlarında çeşitli olumsuz etkiler
belirlenmiştir. Ayrıca EM alan bulunan yerlerde
çalışanlarda, depresyon, lösemi, santral sinir
sistemi kanserleri, melanom ve akciğer kanseri
gibi bazı hastalıklar ile ilişkinin belirlenmesi için
çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla yapılan
bir çok deneyde, yinelenebilirlik konusunda
sorunlarla karşılaşılmaktadır. EM frekans ile
hücre biyolojisi arasındaki ilişki konusundaki
bilgimiz çok sınırlıdır. Bütün doğru etmenlerin
kontrol edilip edilmediği konusunda kesin bir
yargıya varmak zordur.
Elekromanyetik dalgaların etkileri virüsler,
bitkiler, domuzlar, böcekler, kuşlar ve
kurbağalarda kas-sinir preparatları üzerinde
incelenmiştir. Bu değişik deney hayvanlarından
elde edilen bulgular kısa dalgalar ile
mikrodalgalar arasındaki frekansa sahip olan
elekromanyetik dalgaların biyolojik etkilerinin
etki alanı ile doğru orantılı, dalga uzunluğu ile
ters orantılı olduğunu göstermiştir.
Elektromanyetik radyasyonların (radyo
frekansları, mikro dalgalar, infrared, görünür ve
UV ışınları) ve bu ışınları kullanan ya da
yayınlayan cihazların çevreye yaydığı EM
alanının, biyolojik sistemler ve insan sağlığı
üzerine olumsuz etkileri, yapılan çok sayıda
deneysel çalışmayla kanıtlamaya çalışılmaktadır.
Cep telefonları ve baz istasyonları gibi EM
radyasyon ve EM alan oluşturan cihazların
etkilerinin toplum sağlığı açısından çok ciddi
sağlık riskleri oluşturabileceğini; bu
olumsuzlukların ortaya konmasının uzun yıllar
alabileceğini, bu nedenle, bugünden önlem
alınarak ileride ortaya çıkması olası zararların
engellenebileceğini değerlendirmek doğru bir
yaklaşım olacaktır.
Cep telefonu baz istasyonları, oluşturduğu
sağlık riskleri dolayısıyla, okul bahçeleri,kreşler,
hastaneler, parklar gibi çocukların, hastaların ve
yaşlıların daha çok bulunduğu toplu yaşam ve
kullanım alanlarına kesinlikle kurulmamalıdır.
İnsanların toplu yaşadığı bina tepelerine baz
istasyonlarının kurulması işlemi, kat sahiplerinin
kararına bırakılmamalıdır.
Özellikle EM radyasyon ve EM alana maruz
kalan çalışanlarda, ortaya çıkacak
olumsuzlukların saptanabilmesi için işyeri
hekimleri tarafından periyodik incelemelerin ve
çalışma çevresi ölçümlerinin yapılması
gerekmektedir.
Belki de EM radyasyona ve EM alana en
fazla maruz kalan meslek gruplarından birisi
hekim grubudur. Uzun süre kısa dalga cihazları
ile temas halinde bulunan fizik tedavi
çalışanları, genel keyifsizlik, halsizlik, apati,
anksiyete ve baş ağrılarından yakınmaktadırlar.
Bu nedenle sağlık çalışanlarının da bu
maruziyetler konusunda hızla bilinçlendirilmesi
gerekmektedir. Hatta sağlık çalışanlarının
çalışma alanlarındaki sağlık risklerinin
belirlenmesi için hastanelerde "işyeri hekimliği
kurumu" en kısa sürede oluşturulmalıdır.
Hastanelerde, ameliyathane ve yoğun bakım
birimleri gibi yaşamsal önem taşıyan elektronik
cihazların bulunduğu yerlerde cep telefonlarının
kullanılması, hastanın yaşamsal
işlevlerini denetleyen cihazlarda yaratabileceği
etkileşim nedeniyle kesinlikle yasaklanmalıdır.
Cep telefonlarının toplu taşıma araçlarında,
elektronik haberleşme yapan sistemleri,
olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle, kazaların
önlenmesi amacıyla, cep telefonlarının bu tür
araçlarda kesinlikle kapalı tutulması gerekir. Bu
konudaki uyarıların, görsel olarak ve araçlarda
anonslar yapılarak, halkın uyarılması ve
bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Güvenlik Standartları
EM radyasyon kirliliği daha çok gelişmiş
bölge ve ülkelerin ciddi bir sorunudur. BM
İnsan Çevre Koruma Konferansı
elektromanyetik dalga radyasyonunu "kontrol
altına alınması gereken" bir kirlilik olarak
belirlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün
Uluslararası EMF Projesi, statik elektrik,
manyetik alanlar, düşük frekanslı alanlar,
mikrodalga alanları, radyo frekansı konusunda,
beliren sağlıkla ilgili endişeleri dile
getirmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü ve bazı kuruluşlar ile
kimi ülkeler güvenlikli radyo frekansı
radyasyonu üzerinde çalışmalar yapmakta ve
öneriler geliştirmektedir. Maruz kalınan EMF'nin
insan sağlığına olumsuz etki yapıp yapmadığını
ve insan yapımı EM alan oluşturan araçların
kullanımının güvenli olup almadığını
belirleyebilmek için uluslararası çeşitli kılavuzlar
ve standartlar geliştirilmiştir. Bu standartlar, bu
yenilenebilir etkileri araştıran çeşitli araştırmacı
gruplarının bulguları kullanılarak geliştirilmiştir.
Amerikan Ordusu Radar İstasyonlarında
10-2 W/cm2 lik bir değere uzun süre maruz
kalmadan sonra herhangi bir yan etki
kaydedilmemiştir. Nato da güvenlik sınırı olarak
-5x10-4 W/cm2 değerini kabul etmiştir.
Sovyetlerde maksimum izin verilen miktar
10-5/cm2dir.
Dünya Sağlık Örgütü noniyonize
radyasyondan korunması alanında çalışan bir
sivil toplum örgütü olarak Uluslararası Noniyonize
Radyasyondan Korunma Komisyonunu
(ICNIRP) resmi olarak tanımıştır. ICNIRP
ultraviole radyasyon, görünür ışık, kızılötesi
radyasyon, radyo dalgaları ve mikro dalgalarını
da içine alan tüm elektromanyetik alanlardan
etkilenme limitlerini belirleyen uluslararası bir
kılavuz hazırlamıştır. Her ne kadar farklı
frekanslarda ve etkilenme düzeylerinde çeşitli
biyolojik etkileri gözlenmiş olsa da,
elektromanyetik dalgaların tehlikeli mi yoksa
güvenilir mi olduğu konusunda ki çelişki
sürmektedir.

Benzer Konular

25 Kasım 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
4 Temmuz 2018 / ThinkerBeLL Fizik
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Taslak Konular
20 Eylül 2011 / misafir Soru-Cevap
6 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap