Çevre ve okul temizliği
Çevre deyince, insanın içinde yaşadığı doğal ortam, yani diğer bütün canlı ve cansız varlığıyla insanı kuşatan tabiat parçası akla gelir. Çevre deyince aynı zamanda, insanın içinde yaşadığı mesken ve şehirden tutunuz da, orada ilişkide bulunduğu fabrikalar ve iş yerleri, yollar ve sokaklar, ulaşım vasıtaları ve araçlar gibi nesneler çevre tanımına dahildir.
Geleneklerimizde, evden başlayarak daire daire genişleyen sokak, mahalle, köy, kasaba ve şehri içine alan bir çevre anlayışı vardır. İnsanımız bu çevreyi kendine mahsus bir tarzda korur, temiz tutar ve güzelleştirir.
Eski Türk evlerinde sivil mimariden dini ve saray minaresine kadar bütün mekânımızın Türk’e ait özelikler taşıdığı Avrupalı seyyahlar tarafından da ifade edilir. Han, hamam, sebil, cami, medrese, imaret vb. yapılar, çarşılar, sokaklar Türk zevkinin, Türk inceliğinin ve hassasiyetinin, insan ve çevre uyumunun tanzim edilmiş örneklerini teşkil ederler. Mesire yerleri, bahçeler, akasyalar, ıhlamurlar, çınarlar, selviler ve söğütler bu anlayışın tamamlayıcı unsurlarıdır.
Türkler, çevre düzenlenmesinde tabiata karşı duydukları sevgi ve saygı ile insana karşı duydukları hürmeti daima ön planda tutmuşlardır. Bu gaye ile şehirler, korular, mesireler, bahçeler, çeşmeler ve sebiller şehri haline gelmiştir.
Bizlere düşen görev; evlerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi, okulumuzu, iş yerlerimizin çevresini temiz kullanmaktır. Bu amaçla Haziran ayının 5-11. günleri "Çevreyi Koruma Haftası" ilân edilmiştir. O halde bizler de havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletmekten vazgeçelim. Sağlığımız için, çevremizi güzel kullanma bilinci kazanalım.
Ne mutlu çevresini temiz tutup, tabiat varlıklarını koruma görevini yerine getirenlere!...
Öğretmenler için iyi çalışma koşullarını geliştirme ve sürekli kılma sorunu değil aynı zamanda öğrenme açısından (tüm yönleriyle) uygun koşullar yaratma sorunu da eğitimcilerin dikkatini çekmektedir. Öğretimsel liderler çocuklar açısından yeterli yaşantı ve öğrenmeyi kolaylaştıracak elverişli sınıf koşullarının önemini fark ettiler. Çağdaş okul yönetiminin belli başlı işlevlerinden biri öğrenmeye etki eden etkenler geliştirmektir. Çocukların sağlıklı, işlevsel öğrenmesine ve sağlıklı yaşamına yardım edecek çevre türünü elde etmede çaba gösterilmelidir. Öğretimsel gelişmenin doğrudan bir anlamı olmamasına karşın okul liderleri tarafından böyle koşullar yaratmak için kullanılan bütün çabalar okul koşullarındaki öğrenme ve öğretmenin gelişmesine pek çok katkıda bulunur. Öğretmeyi geliştirmek için hem doğrudan hem de dolaylı olarak kullanılan teknikler etkili öğretme ve öğrenmeye engel olan koşul ve durumları gidermeye yardım edebilen tüm etkinlik ve işlemleri karşılamalıdır. Bu sorumluluğu başarmak hiç de kolay değildir.
Öğrenci ve öğretmenin okul günleri boyunca yaşadığı çevrenin hem fiziksel hem de duygusal özelliği öğrenmenin niceliği ve niteliğini belirlemeye yardım eder. Bu sadece alan ve binaların fiziksel koşullarının sağlıklı ve güvenilir olması gerektiği anlamına gelmez. Ayrıca istenilir yaşantı, öğrenmeyi göstermesi ve iyi toplumsal tutumları teşvik etmesi gerektiği anlamına da gelir. Öğretimsel lider, ilgileri ve istekleri harekete geçirerek, öneriler sunarak ya da gerekli bilgiyi sağlayarak baştan başa öğretme, öğrenme çevresini geliştirecek çabalar içerisindedir. Öğretmene yardım edebilmelidir.
Öğretmenler, daha iyi bir eğitimsel süreç anlayışı ve deneyimi ile, öğrenme için dinamik bir güç olan bir sınıf çevresini öğrencilerine yaratmada yeteneklerini geliştirirler. Hem eğitimsel hem de hoş olan sınıf koşullarının gelişmesinde müdür ve öğretmenler tarafından dikkatle göz önüne alınması ve anlaşılması gereken belli başlı önemli etkenler vardır. Atak müdür, sınıf ikliminin yalnızca fiziksel koşulları ve çevreyi değil, ayrıca duygusal iklim, entelektüel iklim ve sosyal çevreyi de içerdiğini kabul eder.
Eğer çocuklar etkili bir biçimde öğrenerek güçlü, sağlıklı olacaksa ve istenilen tutumları geliştirecekse, onların uygun çevrelerde yetişmeleri gerekir.
Çağdaş sınıf, mükemmel bir öğrenmenin gelişmesine eğilim gösteren çarpıcı, rahat bir iklime sahip olabilmelidir. Okul müdürlerinin öğrenme için uygun sınıf koşullarını yaratacak öğretmenlere yardım etmek için daha çok çabada bulunabilirler. Eğer bu gerçekleşebilirse, öğretmenin birlikte çalıştığı çocuğun çevresinin beklentilerinin ne olduğunu daha açık biçimde anlaması gerekir. Öğretmen ya da müdür istenilir öğrenme koşullarının niteliğini anlamalıdır. Öğrenme için elverişli koşullara ek olarak, maddi kaynaklar araştırma bulguları, öğretmenlerin ve öğretimsel liderlerin tutum ve teknikleri önemli etkenlerdir.
Bir problem durumunda öğrencilerin çoğunluğunun çabasını destekleyen bir sınıf iklimi öğretme öğrenmeyi kolaylaştırır. Olumlu bir ilişki öğrenme çevresi ve öğrenenlerin performansı arasında ve daha yakın bir ilişki öğrenci tutum ve güdülenmesi arasında oluşur. Öğrenciler öğrenme için güçlü bir tutum geliştirmelerinde daha çok ilgiyi gösterirler. Daha çok çabayı sarf ederler. Tutumdaki değişiklikler öğrenme davranışını etkileyen öğrenme koşullarını geliştiren olumlu etkenlerdir. Doyum getirecek davranış örüntüleri öğrenmeyi etkiler. Başarının getirdiği haz, öğrencilerin gelecekteki başarıları açısından umut ve beklentilerini artırmada gerekli olan güdüleme ve yönlendirmeyi sağlar. Çocuklar, olumlu biçimde öğretmene yönlendirildiğinde ve öğretmen, öğrenci arasında yakın bir ilişki oluştuğu zaman öğrenme için koşullar geliştirir.
John’a göre bir sınıf ikliminde öğrenmenin rolü öğrencinin benimsendiğini hissettiği bir koşulu sağlama ve davranış üzerindeki sınırları belirlemektir. Öğrenmeyi etkileyen etkenlere olgular verilerek, öğrenme koşulları geliştirilir. Bu etkenlerden bazıları şunları kapsamaktadır: Temel gereksinmeler, hazır bulunuşluk, olgunluk, akıllılık, ilk deneyimler ve amaçlar.
Öğrenme, kazanılan olgulardan daha çoğunu kapsar. Öğrenme mantıklı ve duygusal süreçleri kapsar. En etkili öğrenme için çevre en iyisi olmalıdır. Öğrenmeyi engelleyen çoğu engeller hedef tanınır tanınmaz ve olumlu eylem alınır alınmaz giderilir.
Aşağıda sırayla verilen durumlar var olduğunda öğrenme koşulları geliştirilir.
1. Öğrencilerin öğrenme yaşantılarının planlanmasında ve seçimine katıldıklarında
2. Öğrenme yükümlülüklerinin çok kolay ve zor olmadığı durumlarda
3. Doyumun başarılardan meydana geldiği durumlarda
4. Endişe ve korkunun giderildiği durumlarda
5. Yaşantıları harekete geçirmede fırsatlar sağlandığı durumlarda
6. Demokratik liderlik sağlandığında
7. İlgi çeken yükümlülükler yaratıcı düşünce ve problem çözmeye yol gösterdiği durumda
8. Okul koşulları, başarı hazzını yaşamak için çocuklara fırsatlar sağlanmalıdır.
9. Öğrenciler kendi gerçekliklerine yönelik amaç ve çalışmayı saptamaya güdülenmelidirler.
10. Davranışların ödüllendirildiği durumlarda.
Fiziksel çevre
Öğrenme sürecinin başarılmasında önemli bir etken uygun bir fiziksel çevredir. Bununla birlikte sınıf iklimi, doğrudan maddi şeylere bağlı değildir. Gerçekte öğrenme etkinlikleri, elverişsiz kitaplar ve diğer elverişsiz öğretim materyallerinin söz konusu olduğu koşullarda, binalarda sürdürülebilir. Fakat bu koşullar istenilmemektedir. Fiziksel çevrede oluşan ilişkilerin niteliği önemlidir. Bununla birlikte, çekici kullanışlı elverişli araç gerece sahip olan iyi planlanmış, konforlu sınıflar istenilir bir eğitim programı için mükemmel bir katkı sağlarlar. Bu tür bir sınıf öğrenciyi okulu daha çekici bularak okula devamını ve etkili öğrenme ve öğretme için çok daha elverişli bir yer sağlar ve sınıfta iyi bir fiziksel çevrenin gelişmesi büyük ölçüde öğretmenin girişken eğitimsel liderliğin başlamasına bağlıdır.
İlköğretim okulları öğretimsel programın amaçlarını gerçekleştirmek için uygun teçhizat araç gereçlere sahip olmalıdır. Bu şu anlama gelmektedir; öğretme teknikleri ve süreçlerinde çeşitliliğe esnek biçimde olanak tanıyan ve yardım eden, özendiren araç gereçlerin olması gerekir. Kullanışlı yerlerdeki sabit sıralara sahip sınıflar istenilir etkinliklere ve sıraların yaratıcı kullanımına olanak tanımaz. Yeterli nitelikte okuma materyalleri gibi gereçlere sahip olmayan sınıflar öğretimsel olanakları kısıtlar.
Sınıflar grubun çeşitli etkinliklerinin hepsinde grubun gelişmesi ve rahatının sağlanmasında yeterli büyüklükte olmalıdır. Eğer istenirse sınıfların eski ve dökülecek gibi olan durumlarında, araç gereçler okul personeli tarafından boyanarak bu istek yerine getirilebilir. Sınıflar eski olduğunda mutlaka onların sıkıcı, çirkin ve basit olarak sağlıksız olmalarının gereği yoktur. Çoğu durumlarda çekici kitaplıklar, renkli resimler, dolaplar ve ilan tahtası sınıfın fiziksel çevresinin gelişmesini büyük ölçüde artırabilir. Belki bunlara ek olarak ucuz perdeler ve odadaki sandalye ve diğer mobilyaların yeniden düzenlenmesi karanlık ve kasvetli bir sınıf görüntüsünü biraz daha hafifletebilir. Okul müdürü sınıfın havalandırma, ışıklandırma ve sınıfın temizliği gibi sorumlulukları yüklenir. Bunlar elverişli fiziksel bir sınıf çevresini sağlama açısından önemli etkenlerdir. Öğretmenler istenmeyen sıcaklık ve yetersiz havalandırma koşullarından kaynaklanan sorunları ilgililere haber vermelidir. Böylece bu düzenlemeler bu koşulları giderebilirler.