Arama

Noktalama işaretleri hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 25 Kasım 2013 Gösterim: 8.835 Cevap: 14
AhmetShop - avatarı
AhmetShop
Ziyaretçi
8 Ocak 2010       Mesaj #1
AhmetShop - avatarı
Ziyaretçi
Noktalama işaretlerinin görevi nelerdir?Hepsinin.
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
Alıntı
AhmetShop adlı kullanıcıdan alıntı

Noktalama işaretlerinin görevi nelerdir?Hepsinin.

Noktalama İşaretleri

Sponsorlu Bağlantılar
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.
Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.

Noktalama İşaretleri
  • Nokta ( . )
  • Virgül ( , )
  • Noktalı virgül ( ; )
  • İki nokta ( : )
  • Üç nokta ( … )
  • Soru işareti ( ? )
  • Ünlem işareti ( ! )
  • Kısa çizgi ( - )
  • Uzun çizgi ( - )
  • Eğik çizgi ( / )
  • Tırnak işareti ( "…" )
  • Tek tırnak işareti ( '…' )
  • Denden işareti ( " )
  • Yay ayraç ( () )
  • Köşeli ayraç ( [ ] )
  • Kesme işareti ( ' )
  • İnceltme işareti ( ^ )
  • Nokta ( . )

    1. Cümlenin sonuna konur:
    Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.
    Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu.

    (Reşat Nuri Güntekin)
    2. Bazı kısaltmaların sonuna konur:
    Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa), sf. (sıfat), vb. (ve başkası, ve benzeri, ve bunun gibi), Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), İng. (İngilizce).
    UYARI: Ancak, bazı kısaltmalarda nokta kullanılmaz:
    TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu); KB (Kutadgu Bilig), TD (Türk Dili); B (batı), D (doğu), GB (güneybatı), GD (güneydoğu); m (metre), cm (santimetre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre); C (karbon), Fe (demir)
    3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur:
    3. (üçüncü), 15. (on beşinci); II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4. Levent.
    UYARI: Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur:
    3, 4 ve 7. maddeler; XII – XIV. yüzyıllar arasında.
    4. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:
    I. 1. A. a.
    II. 2. B. b.
    5. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
    29.5.1453, 29.X.1923.
    Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların­dan önce ve sonra nokta kullanılmaz:
    29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.
    6. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
    Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.
    Tören 17.30'da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır.

    (Tarık Buğra)
    7. Bibliyografik künyelerin sonuna konur:
    Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.
    8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:
    326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500.
    9. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 4.5=20

    10. Jeodezide NOKTA: Arazi ölçü çalışmalarında; araziye yerleştirilen hem koordinatları (x.y:z) ölçülen hem de koordinat ölçüsünde kullanılan sabit (beton blok, metal boru ya da çivi, ahşap kzık vb. gibi.) işaretlere veya ölçüsü yapılacak detayı belirleyen işaretlere verilen addır.

Virgül ( , )

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
(Halide Edip Adıvar)
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.
(Hüseyin Rahmi Gürpınar)
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Bir varmış, bir yokmuş.
Umduk, bekledik, düşündük.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez.
(Falih Rıfkı Atay)
3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
(Mustafa Kemal Atatürk)
4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.
(Mustafa Kemal Atatürk)
6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)
Kopar sonbahar tellerinden
Derinden, derinden, derinden
Biten yazla başlar keder musikisi
(Yahya Kemal Beyatlı)
7. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur:
Datça'ya yarın gideceğim, dedi.

Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.
– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
8. Konuşma çizgisinden önce konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi.
(Ömer Seyfettin)
9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur:
Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.
(Yahya Kemal Beyatlı)
10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
(Halit Ziya Uşaklıgil)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,
12. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
38,6 (otuz se­kiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş).
13. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.
Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:
Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı.
(Peyami Safa)
Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım.
(Burhan Felek)
Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül!
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
Hem gider hem ağlar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.
(Atasözü)
Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.
Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.
Ne kız verir ne dünürü küstürür.
UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konmaz:
İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil!
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamında zarf-fiil görevinde kulla­nılan mı / mi ekinden sonra virgül konmaz:
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense.
(Orhan Kemal)
Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.
(Attila İlhan)
UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:
Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.
(Reşat Nuri Güntekin)
Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete.
(Tarık Buğra)
UYARI: Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz:
Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
(Halide Edip Adıvar)

Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi.
(Yaşar Kemal)

Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı.
(Necati Cumalı)

Ancak yemekte bir karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.
(Samim Kocagöz)

Noktalı virgül ( ; )


1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur:
Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var, ne giden. İş işten geçti; artık gelse de olur, gelmese de.
3. Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur:
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakû.
4. Kendilerinden evvelki cümleyle ilgi kuran ancak, yalnız, fakat, lâkin, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse vb.cümle başı bağlaçlarından önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz.
(Yahya Kemal Beyatlı)
Bir millet ordusunu kaybedebilir, bağımsızlığını da kaybedebilir; fakat dilini sakladıkça o millet yaşıyor demektir.
(Nihal Atsız, Türk Ülküsü)
Sıralı cümleler arasında ancak, fakat, çünkü vb. cümle başı bağlayıcılarından önce yazar, araya nokta, virgül, noktalı virgül koymakta serbesttir. Bu husus, yazarın üslûptaki tercihiyle ilgilidir.
İki nokta ( : )


1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem.
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!
(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçı sayar:
– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün...
(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim.
(Falih Rıfkı Atay, Denizaşırı)
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük.
(Yahya Kemal Beyatlı)
3. Kütüphanecilik alanında yazar adı ile eser başlığı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz
Falih Rıfkı Atay: Çankaya
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Yaban
Faruk Nafiz Çamlıbel: Bir Ömür Böyle Geçti
4. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır:
a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.
5. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur:
Bilge Kağan:Türklerim, işitin! Üstten gök çökmedikçe altan yer delinmedikçe ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro: Göğe erer başımız başınla senin !
Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Türklerim Bilge Kağan der bana. Ben her şeyi onlar için bildim. Nöbetteyim !
(A. Turan Oflazoğlu, Anıtkabir)
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7, 100:2=50.
Üç nokta ( ... )


1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki, çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu yanı...
(Tarık Buğra, Dönemeçte)
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz. B..., 7 Nisan

(Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:
Mümtaz, bu dükkâna bakarken hiç farkında olmadan Mallarmé'nin mısraını hatırladı: "Meçhul bir felâketten buraya düşmüş..."
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
Alınmayan kelime ve bölümlerin yerine yay ayraç içinde üç nokta konması da mümkündür.

4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun muhayyilesine bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altındaki dağlar, korular, beyaz yalılar... Ve bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havaî hakikati gibi uçan martı sürüleri...
(Ömer Seyfettin, Bahar ve Kelebekler)
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medenî cihanda, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali... Koca Ali, be!...
(Ömer Seyfettin, Diyet)
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!...
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
— Hiç...
— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !...
— !...

(Ömer Seyfettin, Diyet)
UYARI: Türk imlâsında iki nokta yan yana kullanılmaz.

devamı için tıklayınız =https://www.msxlabs.org/forum/turkce-dil-bilgisi/73884-noktalama-isaretleri.html







_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
8 Ocak 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
AhmetShop adlı kullanıcıdan alıntı

Noktalama işaretlerinin görevi nelerdir?Hepsinin.

Noktalama İşaretleri

Sponsorlu Bağlantılar
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.
Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.

Noktalama İşaretleri
  • Nokta ( . )
  • Virgül ( , )
  • Noktalı virgül ( ; )
  • İki nokta ( : )
  • Üç nokta ( … )
  • Soru işareti ( ? )
  • Ünlem işareti ( ! )
  • Kısa çizgi ( - )
  • Uzun çizgi ( - )
  • Eğik çizgi ( / )
  • Tırnak işareti ( "…" )
  • Tek tırnak işareti ( '…' )
  • Denden işareti ( " )
  • Yay ayraç ( () )
  • Köşeli ayraç ( [ ] )
  • Kesme işareti ( ' )
  • İnceltme işareti ( ^ )
  • Nokta ( . )

    1. Cümlenin sonuna konur:
    Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.
    Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu.

    (Reşat Nuri Güntekin)
    2. Bazı kısaltmaların sonuna konur:
    Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa), sf. (sıfat), vb. (ve başkası, ve benzeri, ve bunun gibi), Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), İng. (İngilizce).
    UYARI: Ancak, bazı kısaltmalarda nokta kullanılmaz:
    TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu); KB (Kutadgu Bilig), TD (Türk Dili); B (batı), D (doğu), GB (güneybatı), GD (güneydoğu); m (metre), cm (santimetre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre); C (karbon), Fe (demir)
    3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur:
    3. (üçüncü), 15. (on beşinci); II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4. Levent.
    UYARI: Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur:
    3, 4 ve 7. maddeler; XII – XIV. yüzyıllar arasında.
    4. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:
    I. 1. A. a.
    II. 2. B. b.
    5. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
    29.5.1453, 29.X.1923.
    Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların­dan önce ve sonra nokta kullanılmaz:
    29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.
    6. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
    Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.
    Tören 17.30'da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır.

    (Tarık Buğra)
    7. Bibliyografik künyelerin sonuna konur:
    Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.
    8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:
    326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500.
    9. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 4.5=20

    10. Jeodezide NOKTA: Arazi ölçü çalışmalarında; araziye yerleştirilen hem koordinatları (x.y:z) ölçülen hem de koordinat ölçüsünde kullanılan sabit (beton blok, metal boru ya da çivi, ahşap kzık vb. gibi.) işaretlere veya ölçüsü yapılacak detayı belirleyen işaretlere verilen addır.

Virgül ( , )

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
(Halide Edip Adıvar)
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.
(Hüseyin Rahmi Gürpınar)
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Bir varmış, bir yokmuş.
Umduk, bekledik, düşündük.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez.
(Falih Rıfkı Atay)
3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
(Mustafa Kemal Atatürk)
4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.
(Mustafa Kemal Atatürk)
6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)
Kopar sonbahar tellerinden
Derinden, derinden, derinden
Biten yazla başlar keder musikisi
(Yahya Kemal Beyatlı)
7. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur:
Datça'ya yarın gideceğim, dedi.

Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.
– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
8. Konuşma çizgisinden önce konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi.
(Ömer Seyfettin)
9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur:
Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.
(Yahya Kemal Beyatlı)
10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
(Halit Ziya Uşaklıgil)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,
12. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
38,6 (otuz se­kiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş).
13. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.
Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:
Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı.
(Peyami Safa)
Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım.
(Burhan Felek)
Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül!
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
Hem gider hem ağlar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.
(Atasözü)
Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.
Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.
Ne kız verir ne dünürü küstürür.
UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konmaz:
İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil!
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamında zarf-fiil görevinde kulla­nılan mı / mi ekinden sonra virgül konmaz:
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense.
(Orhan Kemal)
Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.
(Attila İlhan)
UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:
Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.
(Reşat Nuri Güntekin)
Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete.
(Tarık Buğra)
UYARI: Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz:
Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
(Halide Edip Adıvar)

Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi.
(Yaşar Kemal)

Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı.
(Necati Cumalı)

Ancak yemekte bir karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.
(Samim Kocagöz)

Noktalı virgül ( ; )


1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur:
Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var, ne giden. İş işten geçti; artık gelse de olur, gelmese de.
3. Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur:
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakû.
4. Kendilerinden evvelki cümleyle ilgi kuran ancak, yalnız, fakat, lâkin, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse vb.cümle başı bağlaçlarından önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz.
(Yahya Kemal Beyatlı)
Bir millet ordusunu kaybedebilir, bağımsızlığını da kaybedebilir; fakat dilini sakladıkça o millet yaşıyor demektir.
(Nihal Atsız, Türk Ülküsü)
Sıralı cümleler arasında ancak, fakat, çünkü vb. cümle başı bağlayıcılarından önce yazar, araya nokta, virgül, noktalı virgül koymakta serbesttir. Bu husus, yazarın üslûptaki tercihiyle ilgilidir.
İki nokta ( : )


1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem.
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!
(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçı sayar:
– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün...
(Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim.
(Falih Rıfkı Atay, Denizaşırı)
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük.
(Yahya Kemal Beyatlı)
3. Kütüphanecilik alanında yazar adı ile eser başlığı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz
Falih Rıfkı Atay: Çankaya
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Yaban
Faruk Nafiz Çamlıbel: Bir Ömür Böyle Geçti
4. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır:
a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.
5. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur:
Bilge Kağan:Türklerim, işitin! Üstten gök çökmedikçe altan yer delinmedikçe ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro: Göğe erer başımız başınla senin !
Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Türklerim Bilge Kağan der bana. Ben her şeyi onlar için bildim. Nöbetteyim !
(A. Turan Oflazoğlu, Anıtkabir)
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7, 100:2=50.
Üç nokta ( ... )


1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki, çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu yanı...
(Tarık Buğra, Dönemeçte)
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz. B..., 7 Nisan

(Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu)
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:
Mümtaz, bu dükkâna bakarken hiç farkında olmadan Mallarmé'nin mısraını hatırladı: "Meçhul bir felâketten buraya düşmüş..."
(Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)
Alınmayan kelime ve bölümlerin yerine yay ayraç içinde üç nokta konması da mümkündür.

4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun muhayyilesine bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altındaki dağlar, korular, beyaz yalılar... Ve bütün bunların üzerinde bir esatir rüyasının havaî hakikati gibi uçan martı sürüleri...
(Ömer Seyfettin, Bahar ve Kelebekler)
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medenî cihanda, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali... Koca Ali, be!...
(Ömer Seyfettin, Diyet)
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!...
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
— Hiç...
— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !...
— !...

(Ömer Seyfettin, Diyet)
UYARI: Türk imlâsında iki nokta yan yana kullanılmaz.

devamı için tıklayınız =https://www.msxlabs.org/forum/turkce-dil-bilgisi/73884-noktalama-isaretleri.html







Teamoore - avatarı
Teamoore
Ziyaretçi
12 Ekim 2010       Mesaj #3
Teamoore - avatarı
Ziyaretçi
Noktalı virgül nerede kullanılır?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Kasım 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen nokt<lama işaretlerini düzgün yazınız daha belirgin olsunnnnnnnnnn<3<3<3<3<3<3<3Msn GrinMsn GrinMsn GrinMsn HappyMsn HappyMsn Happy)))))))))))))))))))
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
23 Kasım 2010       Mesaj #5
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

lütfen nokt<lama işaretlerini düzgün yazınız daha belirgin olsunnnnnnnnnn<3<3<3<3<3<3<3Msn GrinMsn GrinMsn GrinMsn HappyMsn HappyMsn Happy)))))))))))))))))))

inceleyiniz >> Noktalama işaretleri hakkında bilgi verir misiniz?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ocak 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kisaca noktalama isaretleri ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum çünkü yazılıya çalışıp yazılıdan 100 almam ve karnemin hepsi 5 gelsin istiyorum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
NOKTALAMA İŞARETLERİ

1)NOKTA (.):



a)Tamamlanmış cümle sonlarında kullanılır:

*Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ,ağlardım.

*Beni sevmiyordun,bilirdim.



b)Kısaltmalardan sonra kullanılır:

* vb. *Prof. *Dr. *Cad. *Alm. *Ar. İng.



c)Sıra gösteren rakamlardan sonra “-inci” eki yerine kullanılır.

*Senin çocuk 1. sınıfta mı okuyor.

*Dün 25. yaşıma bastım.



d)Tarihlerin yazılışında gün,ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:

*21.03.1978 *29.X.1925



e)Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:

*Yarın 08.45’te gideceğim.



2)VİRGÜL (,):



a)Yazıda sıralanan eş görevli sözcükler ya da söz gruplarını ayırmada kullanılır:

*O kitabı aradım , buldum.

*Fırat,Dicle önemli nehirlerimizdendir.

*Çalıkuşu’nu ,Huzur’u ,İntibah’ı okudun mu?

*Kitabı açtı ,birkaç sayfa çevirdi , yüksek sesle okumaya başladı.

*Yakında yine bahar gelecek, ağaçlar çiçek açacak ,kediler damlara çıkacak.

b)Anlama güç katmak için tekrarlanan sözler arasına konur:

*Oğlunu , kadersiz oğlunu bir daha göğsüne bastı.

*Akşam,yine akşam ,yine akşam

c)Hitaplardan sonra kullanılır:

*Sevgili Kızım, *Değerli Öğretmenim, * Saygıdeğer Müdürüm,

d)Yüklemden uzak kalmış özneden sonra konur:



*Ahmet Haşim, şiirde anlamın kapalı olmasına ve musikiye önem vermiş bir şairimizdir.

*İşte bu adam, Türkiye’yi pislikten kurtaracak tek adamdır.

*Tatlılar,kalorisi fazla ;fakat vitamini az besinlerdir.



e)Cümlede vurgulanmak istenen ögelerden sonra konur.

*Yarın,buraya geleceksin ve bu işi çabucak bitireceksin.



f)Anlam karışıklığına meydan vermemek için adlaşmış sıfatlardan sonra kullanılır:

*Genç, adama ters ters baktı.

*Hırsız, çocuğu kovaladı.

*Yaralı, kadının yüzüne bakıyordu.

*İhtiyar, adamın suratına tükürdü.





g)Bazı cümlelerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:

*Oku; adam ol baban gibi ,eşek olma.

*Siz de kazançlı çıkmak istiyorsanız benim gibi, hanımları alışverişe gönderin.



ğ)Bir addan önce gelen zamirlerden sonra kullanılır:

*O, şiiri niçin ezberlememiş?

*O ,güzel günlerine yeniden dönebilse.

*Bu, kadını bir daha görmemiş.

*Şu ,bahçeye dikilecekmiş.



h)Arasözlerin başında ve sonunda kullanılır.

*Bu büyük komutanı, Atatürk’ü ,saygıyla anıyoruz.

*Bu yöre, Sibirya ve çevresi,alabildiğine soğuktur.

*Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum.

*Bir kuş, bir çiçek, bir böcek ,ne bileyim ben, her şey onun ilgisini çekiyordu.

*Ben de Ankara’da, o güzelim başkentte, beş yıl kaldım.



I)Yazıda tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerin sonunda tırnak işareti yerine kullanılır:

*Minareyi çalan kılıfını hazırlar, diyordu.

*Artık sevmeyeceğim,dedi.

i)Cümle başında kullanılan “evet,hayır,yok,yoo,peki,tamam,hayhay,olur,

haydi,elbette…” gibi sözcüklerden sonra kullanılır:

*Hayır, bu işi sevmedim. *Evet, yarın sınavsınız. *Yoo,işte bunu yapamam, dedi.



3.NOKTALI VİRGÜL(Msn Wink:



a)Birbirine bağlı olmakla birlikte her biri kendi içinde bağımsız cümlelerin arasında kullanılır.Bu tip cümleler birbirini açıklayan,güçlendiren ,biri diğerine örnek olan cümlelerdir.Bu kullanım özellikle atasözlerinde görülür.

*Yer üst üste iki kez sarsıldı; halk korkuyla sokaklara fırladı.

*Kısa bir konuşma yaptı; dinleyiciler onu uzun uzun alkışladı.

*Horoz ölür; gözü çöplükte kalır.

*Yalancının evi yanmış;kimse inanmamış



b)Virgülle ayrılmış sözleri ya da söz gruplarını farklı sözlerden ya da söz gruplarından ayırmak için konur.

*Sayısal derslerden matematiği,fiziği; sözel derslerden Türkçeyi, coğrafyayı çok seviyorum.

*Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin sembolist; Tevfik Fikret ,Yahya Kemal parnasyen şairlerdendir.

*Erkek çocuklara Ali,Murat,Serhat; kız çocuklarına ise Yeşim,Senem,Serpil adları verilir.



c)Ögeleri arasına virgül konmuş sıralı cümleleri ayırmada kullanılır:

*Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak,kahkahalar atmak,ağlamak istiyorum.

*At ölür, meydan kalır;yiğit ölür , şan kalır.

*Kel ölür , sırma saçlı olur ; kör ölür , badem gözlü olur.



d)Önceki cümleye “fakat,oysa ,lakin,ancak,çünkü…” gibi bağlaçlarla bağlanan cümlelerde bağlaçlardan önce kullanılır:

*Bu romanı inceledim ;fakat pek beğendiğimi söyleyemem.

*Köye sen git;ancak orada çok fazla kalma.

*Kazanacağım ;çünkü çok çalışıyorum.

NOT: Noktalı virgül, yukarıda sayılan bağlaçlardan önce kullanıldığı gibi bunların yerine de kullanılabilir.



*Bugün erken yatmalıyım;yarın sınav var.

*İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki tek dayanağın odur.

*Sıkı giyinin ;dışarısı çok soğuk.



e)Öğeler arasında anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:

*Murat;Hasan ,Ali ve Osman’dan daha çalışkanmış.

*Elma;armut,muz ve üzümden yararlıdır.



f)Özneden sonra virgüllerle ayrılan eş görevli sözcükler varsa ,özne noktalı virgülle ayrılır.

*1.yeni grubunun en ünlü temsilcilerinden olan Orhan Veli ; dili çok iyi kullanan ,okuyucuyu değişik bir romantizme sürükleyen , güçlü bir şairdir.



Not: Noktalı virgülden ve virgülden sonra gelen sözcükler – özel isim değil iseler- küçük harfle başlar.Diğer noktalama işaretlerinden sonra gelen sözcükler büyük harfle başlar.



4.İKİ NOKTA(Msn Happy :



a)Bir cümle veya sözcükten sonra yapılacak açıklamalardan önce kullanılır.

*Şimdi herkes ona şöyle sesleniyordu:Atmaca Kamil.

*Bence bu cinayetin iki nedeni olabilir:Birincisi namus meselesi,ikincisi çıkar kavgasıdır.

*Demokrasinin tek dayanağı vardır: O da özgürlüktür.



b)Alıntı cümlelerden önce kullanılır.

*Bu sanatçının romanla ilgili şu sözünü anmadan geçemeyeceğim:“Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır.”

*Hacı Bektaş-ı Veli:“Eline,beline,diline sahip ol.” demiş.



b)Öykü ve romanlarda konuşma çizgisinden önce kullanılır:

*Süleyman Çavuş:

---- Bırak açma o bahsi ,dedi .

Kooperatif katibi kaşlarını çattı:

---- Yoo, böyle deme Süleyman Çavuş.

Not:İki noktadan sonra yapılacak açıklama bir cümle niteliğinde değilse küçük harfle başlar.

*En çok sevdiğim meyvelerden bazıları şunlardır:muz,elma,portakal…



5.KESME İŞARETİ( ’):



a)Özel adlardan sonra gelen çekim eklerini ayırmada kullanılır:

*Yakup Kadri’nin Yaban’ı Kurtuluş Savaşı dönemini anlatır.



b)Kısaltmalardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır

*KKTC’yi her alanda destekliyoruz.

*Yarın ABD’ye gidecek.



NOT:Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu;büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır.

*kg’dan *PTT’ye



NOTMsn Confusedonunda nokta bulunan kısaltmalar, kesme işaretiyle ayrılmaz.

* vb.leri *mad.si *Alm.dan *İng.yi



c)Her türlü rakamdan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.

*36’nın ortak bölenleri nelerdir?

*Sen 9’uncu sınıfta mı okuyorsun?



UYARI: Özel isimler yapım eki aldıklarında kesme işaretiyle ayrılmaz.Yapım ekinden sonra gelen çekim ekleri de ayrılmaz.

*Ankaralıdan *Konyalım *Amerikalılar *İslamcı *Aligil



NOT:-ler eki –gil yapım ekinin yerini tutarsa kesme işaretiyle ayrılmaz.

*Dün Alilere gittim.

*Sınıftaki Ali’ler ayağa kalksın.



NOT:Özel adlar yerine kullanılan ‘o’ zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.

*Ben onun ne kadar kibirli biri olduğunu bilmez miyim?



d)Bazı sözcüklerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:

*Osmanlılarda kadı’nın önemli bir yeri vardır.

*Pencereden kar’ı seyrediyorum.



e)Seslerin konuşma sırasında ya da şiirde vezin gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:

*N’apalım *N’eylersin *N’etsin *Vardı m’ola sevdiğim yurduna



6.SORU İŞARETİ(?):



a)Soru bildiren cümle veya sözcüklerin sonunda kullanılır, cümle sözde soru cümlesi de olsa yani karşıdan bir cevap beklenmese de cümlenin sonuna soru işareti konur.

*Türk edebiyatının ilk yazılı belgesi nedir? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)

*Bu havada dışarı mı çıkılır? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)

*Böyle bir adama nasıl güvenirsin? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)

*Seni hiç sevmez olur muyum? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)

*Bu kitapları ona mı vereceğim? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)



b)Kuşku duyulan bilgilerin yanına ya da bilinmeyen bilgiler yerine parantez içinde konulur.

*Kayıkçı Kul Mustafa (?-1658?) halk edebiyatımızın destan şairlerinden biridir.

*Karacaoğlan’ın Güneydoğu Anadolu’da (?) yaşadığını söylüyor.



UYARI: İçinde soru sözcüğü olsa bile , bir cümle soru anlamı taşımıyorsa sonuna soru işareti konulmaz.

*Neden gittiğini bilmiyoruz. *Bana nasıl çalışacağımı söylemedin.



7.ÜNLEM(!):



a)Şaşma , korku, kızma ,heyecan,sevinme… gibi duyguları dile getiren cümlelerin sonunda kullanılır:

*Dur,bir yanlışlık yapmayalım!

*Git başımdan seni görmek istemiyorum!

*Eh, hayırlısı neyse o olsun!

*Lanet olsun böylesi işe!

*Böyle maç olmaz olsun!

*Yaşasın ,sınavı kazanmışım!

b)Küçümseme , yerme,alay etme amacıyla parantez içinde kullanılır:

*Akla durgunluk verecek reklam kampanyalarıyla büyük(!) sanatçılar yaratılıyor.

*Bu kasabada onun ne kadar akıllı(!) olduğunu bilmeyen mi var?



8.ÜÇ NOKTA(…):



a)Herhangi bir nedenle bitmemiş ya da okuyucunun anlayışına bırakmak için bitirilmemiş cümlelerin sonuna konur.

*Şu bahar yağmurları bir gelse…

*Birdenbire karşımıza çıkıveren yeşillik denizi…

*Karşı sahilde mor,fark olunmaz sisler altındaki dağlar,korular, beyaz yalılar…Bunları seyretmek bana huzur veriyor.



b)Birtakım örnekler sayıldıktan sonra “vb” anlamında kullanılır:

*Binanın tepesinden neler görünmüyordu ki:caddeler,sokaklar,evler,insanlar…

*Bu köyün insanları konukseverdir,alçakgönüllüdür,iyidir…



c)Söz arasında söylenmek istenmeyen sözler yerine kullanılır:

*Şu … adamı gözüm görmese iyi olacak.

*Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz.



9.TIRNAK İŞARETİ( “… ”):



a)Aktarma söz ya da cümleler tırnak içinde gösterilebilir.

*Sanatçının şu sözünü unutmamak gerekir:“Gerçek uygarlık insanın yüreğinde değilse hiçbir yerde yoktur.”



b)Önemi belirtilmek istenen sözcükler , terimler tırnak içinde gösterilir.

* “Bayrak” bir ulusun bağımsızlığını simgeler.

*Günümüzün en önemli sorunlarından biri de “çevre kirliliği”dir.

c)Yazıda geçen eser adları tırnak içine alınabilir:

* “Çalıkuşu” Anadolu gerçeğinin tüm çıplaklığıyla anlatıldığı bir romandır.



NOT:Tırnak içindeki söze ek gelirse tırnaktan sonra gelir, kesme işareti kullanılmaz.

*Reşat Nuri Güntekin’in “Acımak”ını okumanızı tavsiye ediyorum.

NOT:Tırnak içindeki cümlenin içinde bir tırnak daha kullanmak gerekirse ikinci tırnak tekli olur.

* “Ahmet Mithat Efendi halkı eğitmek istediğinden:‘Sanat toplum içindir.’der.”



10.PARANTEZ(AYRAÇ) ( ):



a)Cümle içindeki açıklamalar parantez içinde gösterilebilir:

*Adana ve yöresi (Çukurova) ülkemizin pamuk ambarıdır.

*Böyle sözcüklere (yansımalara) her dilde rastlanır.

b)Bir sözcüğün eş anlamlısı parantez içinde verilebilir:

*Türk Dil Kurumu yerbilim (jeoloji) ile ilgili terimleri bir kitapta toplamış.

*Tezat (abartma) edebiyatta en çok kullanılan sanatlardan biridir.



c)Bir kişiden söz edilirken doğum ve ölüm tarihleri parantez içine alınır:

*Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974) teknik yönden kusursuz romanlar yazdı.



d)Yabancı sözcüklerin okunuşu parantez içinde gösterilir:

*Bacon (Beykın) denemeleriyle ün kazanmıştır.



e)Tiyatro metinlerinde hareketleri anlatan bölümler parantez içinde gösterilir:

*Adam—(Yerinden kalkar ,suratını asarak)Msn Confuseden ne diyorsun beyefendi?



NOTMsn Tonguearantez içine alınan bölüm içinde tekrar parantez açılması gerekirse ilk önce köşeli parantez açılır ve sonra köşeli parantez kapatılır.Aradaki parantez normal olur.

*Tasavvuf edebiyatının bu çok önemli sanatçısı[Yunus Emre(13.-14.yy)] yaşadığı dönemde evrenselliği yakalamıştır.



11.KISA ÇİZGİ(-):



a)Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur.

*Bu savaş 1859-1870 yılları arasında olmuştur.

b)Birbiriyle ilgili ülke,şehir ya da kavramlar arasına konur.

*Adana-Ceyhan arası kaç kilometre?

*Türkiye-İran ilişkileri gelişiyor.



c)Cümle içindeki arasözlerin ve aracümlelerin başında ve sonunda virgül,parantez kullanılabileceği gibi kısa çizgi de kullanılabilir.

*Şiir ve romanla ilgili düşüncelerimi –sen de bilirsin ki- ona uzun uzun anlatmıştım.



d)Cümle sonunda satıra sığmayan sözcüklerin bölünmesinde kullanılır.

…………………………………………söyledik-

lerimi unutma.

e)Dilbilgisinde eklerden önce ve mastar halindeki fiillerden sonra kullanılır.

* “Kulaklık” sözcüğündeki –lık yapım eki bir alet ismi yapmıştır.

*Işık sözcüğü, ışı- fiilinden türemiştir.



f)Osmanlıca tamlamalarda kullanılır.

*Aslında Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati dönemi ,edebiyatımızda yeni bir soluktur.



12.UZUN ÇİZGİ(---):



Konuşma metinlerinde konuşmaların başında kullanılır.

----Bu kitabı okudun mu?

----Hayır okumadım.

----Okumanı tavsiye ederim ,çok güzel.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Nisan 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben noktalama işaretleri hakkında daha ayrıntılı bilgiler istiyorum. şimdiden saolun...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Nisan 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sevgili sayfa görevlisi sayfanızı sewdim ama bu bilgi bana yet mi yo r r bil ginize arz eder m
,
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Eylül 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atilla ilhan ( ) ( ) düşünmekden cok yaşamaya müsayit bir şehirdir ( ) ( ) der izmir için ( ) noktalama işaretlerinin yerine hangi ifadeler gelicek söleye bilirmisiniz

Benzer Konular

4 Nisan 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
16 Ekim 2011 / Misafir71 Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış