
Ziyaretçi
es es nasıl bir yer?
Çok eski bir yerleşme alanı olan Eskişehir'in Türkiye'nin tarihinde önemli bir yeri
Sponsorlu Baglantilar

ESKİŞEHİR İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 13.652 km2.NÜFUS: 597.397 (1985).
İL TRAFİK NO: 26.
İLÇELER: Eskişehir (merkez), Alpu, Beylikova, Çifteler, inönü, Mahmudiye, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitgazi, Sivrihisar.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Fidanlık, Musaözü, Mestan Pınarı, Kalburcu, Çatacık, Şoförler Çeşmesi ve Madensuyu orman içi dinlenme yerleri; Çardak Kaplıcası ve Gümele Ilıcası; Midas kenti ve Yazılıkaya; Pessinus; Seyitgazi Nekropolü; Seyitgazi ve Sivrihisar kaleleri; Seyit Battal Gazi ve Kurşunlu külliyeleri; Alaeddin, Bardakçı köyü, Hoşkadem, Kurşunlu, Hamamkarahi-sar ve Kılıç Mescit camileri; Sivrihisar ve Geçek köyü ulucamileri; Yunus Emre ve Şeyh Edebalı türbeleri; Himmet Dede, Alemşah ve Hoca Yunus kümbetleri; Mülk köyü ve Hazinedar mescitleri; Seyitgazi Kervansarayı; Eskişehir Arkeoloji, Eskişehir Etnografya, Eskişehir Atatürk ve Kültür, Yunus Emre, Seyitgazi, Yazılıkaya Açık Hava, Pessinus Arkeoloji müzelerivardır. Osmanlı Devleti'nin temellerinin atıldığı bu topraklarda, yüzyıllar sonra Anadolu'yu işgal eden yabancı ordularla Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı çarpışmalar yapıldı. Bu çarpışmaların en önemlisi Sakarya Savaşı' dır. Birçok kaynak ünlü ozan Yunus Emre' nin bu yörede doğup büyüdüğü ve yaşadığı konusunda birleşmektedir. Yunus Emre'nin türbesi de Mihalıççık ilçesine bağlı Yunusemre köyündedir .
Doğal Yapı
dalgalı düzlüklerden oluşur. Bu topraklar Ege Bölgesi'nin doğusundaki İçbatı Anadolu Eşiği'nin İç Anadolu Bölgesi'nin ortasına doğru alçalmaya başladığı bir alanda yer alır. İlin kuzey kesimini Sündiken Dağlan (1.770 metre), güneydoğu kesimini de Arayıt Dağı (1.819 metre) engebelendirir. Eskişehir topraklarının en yüksek noktası, batıdaki Kütahya il sınırı yakınlarında 1.826 metreye yükselen Türkmen Dağı'dır. İlin güneybatı sınırı boyunca uzanan yüksek düzlüğe Yazılıkaya Yaylası denir.
İl topraklarının suları Sakarya Irmağı aracılığıyla Karadeniz'e ulaşır. Sakarya'nın il topraklarını sulayan başlıca kolu Porsuk Çayı'dır. Bu akarsular ile kolları üzerinde çeşitli amaçlara yönelik olarak Sarı-yar, Gökçekaya, Musaözü, Porsuk, Kaymaz, Kunduzlar ve Çatören barajları kurulmuştur. Bu barajların ardında suların birikmesiyle küçüklü büyüklü birçok yapay göl oluşmuştur.
Eskişehir ilindeki başlıca alçak düzlükler Sakarya Irmağı'nın başlangıç kesimindeki ovalar ile Eskişehir Ovası'dır. İnönü (Sarısu) ve Alpu ovaları, Eskişehir Ovası'nın batı ve doğudaki uzantılarıdır. Önemli bir tarım alanı olan Eskişehir Ovası, Sakarya Irmağı'nın yukarı kesimlerindeki ovalara göre daha verimlidir.
Kara ikliminin etkisi altında olan Eskişehir ilinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk, yağışlı ve daha çok da kar yağışlı geçer. Doğal bitki örtüsünü alçaklarda bozkırlar, dağlık kesimlerde meşe, ardıç, kızıl çam, kara çam ve sarı çam ormanları oluşturur.
Tarih
Hititler'in fazla etkili olamadığı yöre, İÖ 13. yüzyıldan sonra Frigler'in yurduydu. İÖ 10. yüzyılda kurdukları krallığın sınırlarını çok genişleten Frigler'in yöredeki egemenliği İÖ 7. yüzyılda başlayan Kimmer akınlarıyla sona erdi. İÖ 7. yüzyılda Lidyalılar'ın, İÖ 6. yüzyılda Persler'in, İÖ 4. yüzyılda Makedonyalılar'ın yönetimine giren yöreye İÖ 3. yüzyılda Avrupa'dan gelen Galatlar yerleşti. Burada devlet kuran Galatlar İÖ 1. yüzyılda Roma'ya bağlandı. 395'ten sonra Bizans İm-paratorluğu'nun sınırları içinde kalan Eskişehir yöresi 8. yüzyılda kısa bir süre Araplar tarafından işgal edildi. Daha sonra Selçuklular, Bizanslılar ve Haçlılar arasında el değiştiren Eskişehir yöresini, Anadolu Selçuklu Devleti 13. yüzyılın sonlarında Osman Gazi' ye verdi. Kısa bir süre Karamanlılar'ın yönetiminde kalıp I. Murad tarafından gene Osmanlı topraklarına katılan Eskişehir yöresi, 16. ve 17. yüzyıllarda Celali Ayaklanmalarından etkilendi (bak. Gelalİ ayaklanmaları). 19. yüzyılda Kırım, Romanya, Bulgaristan ve Kafkasya'dan Trakya ve Anadolu'ya gelen göçmenlerin bir bölümü Eskişehir'e yerleştirildi. I. Dünya Savaşı sonrasında ve Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz ve Yunan işgaline uğrayan Eskişehir toprakları birçok savaşa sahne oldu
Ekonomi
Tarımın büyük ölçüde makineleştiği Eskişehir ilinde buğday, şekerpancarı ve arpa başta gelen tarım ürünleridir. Ayrıca patates, soğan, baklagiller ve nohut da yetiştirilir. Eskişehir ilinde çok sayıda koyun, Ankara keçisi ve sığır beslenmektedir. Hayvansal ürünler et kombinası ve süt ürünleri fabrikasında değerlendirilir. İlde büyük tavuk çiftlikleri de kurulmuştur.
İl topraklarında magnezit, bor mineralleri, eskişehirtaşı olarak da adlandırılan lületaşı yatakları vardır. Bor mineralleri Etibank'ın kurduğu bir işletmede değerlendirilir. Eskiden ham olarak yurtdışına satılan lületaşını günümüzde Eskişehirli zanaatçılar işlemektedir. "Beyaz altın" da denen lületaşından yapılan çeşitli hediyelik eşyalar yurtiçi ve yurtdışında aranan, ülkeye önemli ölçüde döviz kazandıran bir üründür.Yörede yaşayan geyikleri korumak için Mihalıççık ilçesindeki Çatacık'ta bir av koruma ve üretme alanı kurulmuştur.
Toplum ve Kültür

İlin başlıca geleneksel el sanatları dokumacılık ve daha kısa bir geçmişi olan lületaşı işlemeciliğidir. Karakeçili Yörükleri'nin dokuduğu halılar, çoraplar ve eldivenler renk ve desen açısından ilgi çeker. Sarıya çalan beyaz renkte olan ve yerin derin katlarından çıkartılan lületaşından, yumuşak ve kolay işlenebilir olduğu için çeşitli süs eşyaları yapılır. Ayrıca lületaşı, nikotini emme özelliğinden ötürü çubuk, sigara ağızlığı ve pipo yapımında da kullanılır.
Kurtuluş Savaşı'nın sonunda Yunanlılar'ca yakılan Eskişehir kentinin yalnızca Odun Pazarı semtinde bazı eski konutlara rastlanır. Tarihsel Eskişehir evlerinin bulunduğu bu semt koruma altına alınmıştır. Bu semtte etnografya müzesi olarak düzenlenen Yeşil Efendi Konağı'nda yöreden derlenen etno-grafik yapıtlar sergilenir.
İl Merkezi: Eskişehir
Eskiçağda Frigya Krallığı'nın başlıca kentlerinden biri, bugünkü Eskişehir kentinin kuzeydoğusunda kurulduğu sanılan Dorylaion' du. Tarih boyunca yöreyi ele geçirmek isteyenlerin saldırılanna uğrayan bu kentin surlan pek çok kez onarılmış ya da yeniden yapılmıştır. İS 8. yüzyılda yöreye gelen Araplar bu kente Düriliya ya da Druliya adını verdi. Daha sonra Anadolu Selçukluları, Bizanslılar ve Haçlılar arasında savaşlara neden olan Dorylaion, 12. yüzyıl sonlarına gelindiğinde yıkıntı durumunda eski bir kent görünümündeydi. Yöreyi ele geçiren II. Kılıç Arslan Dorylaion'un güneyinde yeni bir kent kurdurdu. Artık Dorylaion "eski şehir" diye adlandırılıyordu. Bir söylentiye göre, zamanla yeni kent de "eski şehir" diye adlandırılmaya başladı ve böylece kentin adı Eskişehir olarak yerleşti. Sonraları bir konaklama ve ticaret merkezi olarak gelişen kent, 19. yüzyılda demiryolunun gelmesiyle daha da önem kazandı. I. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu'nun paylaşılması sırasında demiryolunu denetleme bahanesiyle 1919'da kenti işgal eden İngilizler 1920'ye kadar Eskişehir'de kaldı. 20 Temmuz 1921'de Yunan ordularının eline geçen Eskişehir kenti, 2 Eylül 1922'de işgalden kurtulduğunda, 750 yıl önceki Dorylaion gibi yanmış ve yıkılmış bir durumdaydı.
İstanbul-Ankara, Kütahya üzerinden Balıkesir ve İzmir, Afyonkarahisar üzerinden Konya demiryolları Eskişehir kentinde birleşir. Türkiye'nin bu illerini birbirine bağlayan karayolları da kentten ve Eskişehir ili topraklarından geçer. Önemli bir sanayi, ticaret, hizmet ve kültür merkezi olan kentte Hava Kuv-vetleri'nin çeşitli tesisleri vardır. Ankara, Konya ve Kayseri'den sonra İç Anadolu Bölgesi' nin dördüncü büyük kenti olan Eskişehir kentinde birçok eğitim, kültür ve sağlık kurumu vardır. Eskişehir'in en büyük eğitim ve kültür kurumu Anadolu Üniversitesi'dir.Kentin nüfusu 366.765'tir (1985).
Kaynak: Msxlabs & Temel Britannica