Arama

Eskişehir nasıl bir şehirdir?

Bu Konuya Puan Verin:
En İyi Cevap Var Güncelleme: 24 Mart 2010 Gösterim: 9.492 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
es es nasıl bir yer?
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

es es nasıl bir yer?

ESKİŞEHİR ili, İçbatı Anadolu Eşiği'nden Sakarya Irmağı'nın doğ­duktan sonra çizdiği büyük yayın doğudaki iç kesimine kadar uzanır. Büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Eskişehir ilinin kuzey kesimi Karadeniz Bölgesi'nin, batı ve güneybatıdaki bazı kesimleri de Ege Bölgesi' nin sınırları içine taşar.
Çok eski bir yerleşme alanı olan Eskişe­hir'in Türkiye'nin tarihinde önemli bir yeri
Sponsorlu Baglantilar

eskisehr1hj9

ESKİŞEHİR İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 13.652 km2.
NÜFUS: 597.397 (1985).
İL TRAFİK NO: 26.
İLÇELER: Eskişehir (merkez), Alpu, Beylikova, Çifteler, inönü, Mahmudiye, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitga­zi, Sivrihisar.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Fidanlık, Musaözü, Mestan Pınarı, Kalburcu, Çatacık, Şoförler Çeşmesi ve Madensuyu orman içi dinlenme yerleri; Çardak Kaplıcası ve Gümele Ilıcası; Midas kenti ve Yazılıkaya; Pessinus; Seyitgazi Nekropolü; Seyitgazi ve Sivrihisar kaleleri; Seyit Battal Gazi ve Kurşunlu külliyeleri; Alaeddin, Bardakçı köyü, Hoşkadem, Kurşunlu, Hamamkarahi-sar ve Kılıç Mescit camileri; Sivrihisar ve Geçek köyü ulucamileri; Yunus Emre ve Şeyh Edebalı türbeleri; Himmet Dede, Alemşah ve Hoca Yunus kümbetleri; Mülk köyü ve Hazinedar mescitleri; Seyitgazi Ker­vansarayı; Eskişehir Arkeoloji, Eskişehir Etnografya, Eskişehir Atatürk ve Kültür, Yunus Emre, Seyitgazi, Yazılıkaya Açık Hava, Pessinus Arkeoloji müzelerivardır. Osmanlı Devleti'nin temellerinin atıl­dığı bu topraklarda, yüzyıllar sonra Anado­lu'yu işgal eden yabancı ordularla Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı çarpışmalar yapıldı. Bu çarpışmaların en önemlisi Sakarya Savaşı' dır. Birçok kaynak ünlü ozan Yunus Emre' nin bu yörede doğup büyüdüğü ve yaşadığı konusunda birleşmektedir. Yunus Emre'nin türbesi de Mihalıççık ilçesine bağlı Yunusemre köyündedir .

Doğal Yapı

Bir dikdörtgeni andıran Eskişehir ilinde top­rakların büyük bir bölümü orta yükseklikteki
dalgalı düzlüklerden oluşur. Bu topraklar Ege Bölgesi'nin doğusundaki İçbatı Anadolu Eşiği'nin İç Anadolu Bölgesi'nin ortasına doğru alçalmaya başladığı bir alanda yer alır. İlin kuzey kesimini Sündiken Dağlan (1.770 met­re), güneydoğu kesimini de Arayıt Dağı (1.819 metre) engebelendirir. Eskişehir top­raklarının en yüksek noktası, batıdaki Kü­tahya il sınırı yakınlarında 1.826 metreye yükselen Türkmen Dağı'dır. İlin güneybatı sınırı boyunca uzanan yüksek düzlüğe Yazılı­kaya Yaylası denir.
İl topraklarının suları Sakarya Irmağı aracılığıyla Karadeniz'e ula­şır. Sakarya'nın il topraklarını sulayan başlıca kolu Porsuk Çayı'dır. Bu akarsular ile kolları üzerinde çeşitli amaçlara yönelik olarak Sarı-yar, Gökçekaya, Musaözü, Porsuk, Kaymaz, Kunduzlar ve Çatören barajları kurulmuştur. Bu barajların ardında suların birikmesiyle küçüklü büyüklü birçok yapay göl oluş­muştur.
Eskişehir ilindeki başlıca alçak düzlükler Sakarya Irmağı'nın başlangıç kesimindeki ovalar ile Eskişehir Ovası'dır. İnönü (Sarısu) ve Alpu ovaları, Eskişehir Ovası'nın batı ve doğudaki uzantılarıdır. Önemli bir tarım alanı olan Eskişehir Ovası, Sakarya Irmağı'nın yukarı kesimlerindeki ovalara göre daha ve­rimlidir.
Kara ikliminin etkisi altında olan Eskişehir ilinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk, yağışlı ve daha çok da kar yağışlı geçer. Doğal bitki örtüsünü alçaklarda bozkırlar, dağlık kesimlerde meşe, ardıç, kızıl çam, kara çam ve sarı çam ormanları oluşturur.

Tarih

Eskişehir yöresindeki Demircihöyük'te yapı­lan kazılarda ele geçen buluntular, buraya günümüzden yaklaşık 6.000 yıl önce yerleşil-diğini göstermiştir. Midas kentine ise Erken Tunç Çağı'nda yerleşildiği anlaşılmıştır.
Hititler'in fazla etkili olamadığı yöre, İÖ 13. yüzyıldan sonra Frigler'in yurduydu. İÖ 10. yüzyılda kurdukları krallığın sınırlarını çok genişleten Frigler'in yöredeki egemenliği İÖ 7. yüzyılda başlayan Kimmer akınlarıyla sona erdi. İÖ 7. yüzyılda Lidyalılar'ın, İÖ 6. yüzyılda Persler'in, İÖ 4. yüzyılda Makedonyalılar'ın yönetimine giren yöreye İÖ 3. yüzyılda Avrupa'dan gelen Galatlar yerleşti. Burada devlet kuran Galatlar İÖ 1. yüzyılda Roma'ya bağlandı. 395'ten sonra Bizans İm-paratorluğu'nun sınırları içinde kalan Eskişe­hir yöresi 8. yüzyılda kısa bir süre Araplar tarafından işgal edildi. Daha sonra Selçuklu­lar, Bizanslılar ve Haçlılar arasında el değişti­ren Eskişehir yöresini, Anadolu Selçuklu Devleti 13. yüzyılın sonlarında Osman Gazi' ye verdi. Kısa bir süre Karamanlılar'ın yöne­timinde kalıp I. Murad tarafından gene Os­manlı topraklarına katılan Eskişehir yöresi, 16. ve 17. yüzyıllarda Celali Ayaklanmaların­dan etkilendi (bak. Gelalİ ayaklanmaları). 19. yüzyılda Kırım, Romanya, Bulgaristan ve Kafkasya'dan Trakya ve Anadolu'ya gelen göçmenlerin bir bölümü Eskişehir'e yerleşti­rildi. I. Dünya Savaşı sonrasında ve Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz ve Yunan işgaline uğrayan Eskişehir toprakları birçok savaşa sahne oldu

Ekonomi

Eskişehir, Türkiye'nin ekonomik açıdan ge­lişmiş illerindendir. Nüfusun üçte ikisinden çoğu kasaba ve kentlerde yaşar. İl halkı geçimini genellikle sanayi ve tarım etkinlikle­rinden sağlar. Eskiden beri İstanbul'u Anado­lu'nun öteki kesimlerine bağlayan çeşitli yol­ların birleştiği bir kesimde yer alan Eskişe­hir'in daha 19. yüzyılda demiryoluyla ulaşım olanağına kavuşmuş olması, gelişmesini sağla­yan başlıca etmendir. 20. yüzyıl başlarında un, tuğla ve kiremit fabrikaları ile bir uçak onarım atölyesi kurulması, 19. yüzyıl sonla­rında demiryolu araç ve gereçlerinin bakım ve onarımı amacıyla kurulan Cer Atölyesi il sa­nayisinin temellerini oluşturdu. İldeki başlı­ca sanayi kuruluşları lokomotif ve motor, dokuma (basma), çimento, tuğla ve kiremit, yem, kâğıt, orman ürünleri, süt ürünleri, şeker ve ispirto, un ve unlu ürünler fabrikala­rıdır. Ayrıca Hava Kuvvetleri'nin jet bakım ve onarım tesisleri vardır.
Tarımın büyük ölçüde makineleştiği Eski­şehir ilinde buğday, şekerpancarı ve arpa başta gelen tarım ürünleridir. Ayrıca patates, soğan, baklagiller ve nohut da yetiştirilir. Eskişehir ilinde çok sayıda koyun, Ankara keçisi ve sığır beslenmektedir. Hayvansal ürünler et kombinası ve süt ürünleri fabrika­sında değerlendirilir. İlde büyük tavuk çiftlik­leri de kurulmuştur.
İl topraklarında magnezit, bor mineralleri, eskişehirtaşı olarak da adlandırılan lületaşı yatakları vardır. Bor mineralleri Etibank'ın kurduğu bir işletmede değerlendirilir. Eski­den ham olarak yurtdışına satılan lületaşını günümüzde Eskişehirli zanaatçılar işlemekte­dir. "Beyaz altın" da denen lületaşından yapılan çeşitli hediyelik eşyalar yurtiçi ve yurtdışında aranan, ülkeye önemli ölçüde dö­viz kazandıran bir üründür.Yörede yaşayan geyikleri korumak için Mihalıççık ilçesindeki Çatacık'ta bir av koru­ma ve üretme alanı kurulmuştur.

Toplum ve Kültür

Kafkas, Kırım, Balkan göçmenlerinin, Türk­menler ve Yörükler'in kendilerine özgü yaşa­ma biçimlerini koruyarak gelenek ve göre­neklerini sürdürmeleri Eskişehir'in toplumsal yapısına renkli bir görünüm kazandırır. Eski­şehir'e yerleştirilen bu göçmen toplulukları ile "manav" adı verilen yerli halk arasında yoğun bir kültür alışverişi olmuştur.

eskiehirty3

İlin başlıca geleneksel el sanatları dokuma­cılık ve daha kısa bir geçmişi olan lületaşı işlemeciliğidir. Karakeçili Yörükleri'nin do­kuduğu halılar, çoraplar ve eldivenler renk ve desen açısından ilgi çeker. Sarıya çalan beyaz renkte olan ve yerin derin katlarından çıkartı­lan lületaşından, yumuşak ve kolay işlenebilir olduğu için çeşitli süs eşyaları yapılır. Ayrıca lületaşı, nikotini emme özelliğinden ötürü çubuk, sigara ağızlığı ve pipo yapımında da kullanılır.
Kurtuluş Savaşı'nın sonunda Yunanlılar'ca yakılan Eskişehir kentinin yalnızca Odun Pazarı semtinde bazı eski konutlara rastlanır. Tarihsel Eskişehir evlerinin bulunduğu bu semt koruma altına alınmıştır. Bu semtte etnografya müzesi olarak düzenlenen Yeşil Efendi Konağı'nda yöreden derlenen etno-grafik yapıtlar sergilenir.

İl Merkezi: Eskişehir

Eskiçağda Frigya Krallığı'nın başlıca kentle­rinden biri, bugünkü Eskişehir kentinin ku­zeydoğusunda kurulduğu sanılan Dorylaion' du. Tarih boyunca yöreyi ele geçirmek iste­yenlerin saldırılanna uğrayan bu kentin surlan pek çok kez onarılmış ya da yeniden yapılmış­tır. İS 8. yüzyılda yöreye gelen Araplar bu kente Düriliya ya da Druliya adını verdi. Daha sonra Anadolu Selçukluları, Bizanslılar ve Haçlılar arasında savaşlara neden olan Dorylaion, 12. yüzyıl sonlarına gelindiğinde yıkıntı durumunda eski bir kent görünümün­deydi. Yöreyi ele geçiren II. Kılıç Arslan Dorylaion'un güneyinde yeni bir kent kurdur­du. Artık Dorylaion "eski şehir" diye adlandı­rılıyordu. Bir söylentiye göre, zamanla yeni kent de "eski şehir" diye adlandırılmaya baş­ladı ve böylece kentin adı Eskişehir olarak yerleşti. Sonraları bir konaklama ve ticaret merkezi olarak gelişen kent, 19. yüzyılda de­miryolunun gelmesiyle daha da önem kazan­dı. I. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu'nun paylaşılması sırasında demiryolunu denetleme bahanesiyle 1919'da kenti işgal eden İngi­lizler 1920'ye kadar Eskişehir'de kaldı. 20 Temmuz 1921'de Yunan ordularının eline ge­çen Eskişehir kenti, 2 Eylül 1922'de işgalden kurtulduğunda, 750 yıl önceki Dorylaion gibi yanmış ve yıkılmış bir durumdaydı.
İstanbul-Ankara, Kütahya üzerinden Balı­kesir ve İzmir, Afyonkarahisar üzerinden Kon­ya demiryolları Eskişehir kentinde birleşir. Türkiye'nin bu illerini birbirine bağlayan ka­rayolları da kentten ve Eskişehir ili toprakla­rından geçer. Önemli bir sanayi, ticaret, hiz­met ve kültür merkezi olan kentte Hava Kuv-vetleri'nin çeşitli tesisleri vardır. Ankara, Kon­ya ve Kayseri'den sonra İç Anadolu Bölgesi' nin dördüncü büyük kenti olan Eskişehir ken­tinde birçok eğitim, kültür ve sağlık kurumu vardır. Eskişehir'in en büyük eğitim ve kültür kurumu Anadolu Üniversitesi'dir.
Kentin nüfusu 366.765'tir (1985).

Kaynak: Msxlabs & Temel Britannica

_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
24 Mart 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

es es nasıl bir yer?

ESKİŞEHİR ili, İçbatı Anadolu Eşiği'nden Sakarya Irmağı'nın doğ­duktan sonra çizdiği büyük yayın doğudaki iç kesimine kadar uzanır. Büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Eskişehir ilinin kuzey kesimi Karadeniz Bölgesi'nin, batı ve güneybatıdaki bazı kesimleri de Ege Bölgesi' nin sınırları içine taşar.
Çok eski bir yerleşme alanı olan Eskişe­hir'in Türkiye'nin tarihinde önemli bir yeri
Sponsorlu Bağlantılar

eskisehr1hj9

ESKİŞEHİR İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 13.652 km2.
NÜFUS: 597.397 (1985).
İL TRAFİK NO: 26.
İLÇELER: Eskişehir (merkez), Alpu, Beylikova, Çifteler, inönü, Mahmudiye, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitga­zi, Sivrihisar.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Fidanlık, Musaözü, Mestan Pınarı, Kalburcu, Çatacık, Şoförler Çeşmesi ve Madensuyu orman içi dinlenme yerleri; Çardak Kaplıcası ve Gümele Ilıcası; Midas kenti ve Yazılıkaya; Pessinus; Seyitgazi Nekropolü; Seyitgazi ve Sivrihisar kaleleri; Seyit Battal Gazi ve Kurşunlu külliyeleri; Alaeddin, Bardakçı köyü, Hoşkadem, Kurşunlu, Hamamkarahi-sar ve Kılıç Mescit camileri; Sivrihisar ve Geçek köyü ulucamileri; Yunus Emre ve Şeyh Edebalı türbeleri; Himmet Dede, Alemşah ve Hoca Yunus kümbetleri; Mülk köyü ve Hazinedar mescitleri; Seyitgazi Ker­vansarayı; Eskişehir Arkeoloji, Eskişehir Etnografya, Eskişehir Atatürk ve Kültür, Yunus Emre, Seyitgazi, Yazılıkaya Açık Hava, Pessinus Arkeoloji müzelerivardır. Osmanlı Devleti'nin temellerinin atıl­dığı bu topraklarda, yüzyıllar sonra Anado­lu'yu işgal eden yabancı ordularla Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı çarpışmalar yapıldı. Bu çarpışmaların en önemlisi Sakarya Savaşı' dır. Birçok kaynak ünlü ozan Yunus Emre' nin bu yörede doğup büyüdüğü ve yaşadığı konusunda birleşmektedir. Yunus Emre'nin türbesi de Mihalıççık ilçesine bağlı Yunusemre köyündedir .

Doğal Yapı

Bir dikdörtgeni andıran Eskişehir ilinde top­rakların büyük bir bölümü orta yükseklikteki
dalgalı düzlüklerden oluşur. Bu topraklar Ege Bölgesi'nin doğusundaki İçbatı Anadolu Eşiği'nin İç Anadolu Bölgesi'nin ortasına doğru alçalmaya başladığı bir alanda yer alır. İlin kuzey kesimini Sündiken Dağlan (1.770 met­re), güneydoğu kesimini de Arayıt Dağı (1.819 metre) engebelendirir. Eskişehir top­raklarının en yüksek noktası, batıdaki Kü­tahya il sınırı yakınlarında 1.826 metreye yükselen Türkmen Dağı'dır. İlin güneybatı sınırı boyunca uzanan yüksek düzlüğe Yazılı­kaya Yaylası denir.
İl topraklarının suları Sakarya Irmağı aracılığıyla Karadeniz'e ula­şır. Sakarya'nın il topraklarını sulayan başlıca kolu Porsuk Çayı'dır. Bu akarsular ile kolları üzerinde çeşitli amaçlara yönelik olarak Sarı-yar, Gökçekaya, Musaözü, Porsuk, Kaymaz, Kunduzlar ve Çatören barajları kurulmuştur. Bu barajların ardında suların birikmesiyle küçüklü büyüklü birçok yapay göl oluş­muştur.
Eskişehir ilindeki başlıca alçak düzlükler Sakarya Irmağı'nın başlangıç kesimindeki ovalar ile Eskişehir Ovası'dır. İnönü (Sarısu) ve Alpu ovaları, Eskişehir Ovası'nın batı ve doğudaki uzantılarıdır. Önemli bir tarım alanı olan Eskişehir Ovası, Sakarya Irmağı'nın yukarı kesimlerindeki ovalara göre daha ve­rimlidir.
Kara ikliminin etkisi altında olan Eskişehir ilinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk, yağışlı ve daha çok da kar yağışlı geçer. Doğal bitki örtüsünü alçaklarda bozkırlar, dağlık kesimlerde meşe, ardıç, kızıl çam, kara çam ve sarı çam ormanları oluşturur.

Tarih

Eskişehir yöresindeki Demircihöyük'te yapı­lan kazılarda ele geçen buluntular, buraya günümüzden yaklaşık 6.000 yıl önce yerleşil-diğini göstermiştir. Midas kentine ise Erken Tunç Çağı'nda yerleşildiği anlaşılmıştır.
Hititler'in fazla etkili olamadığı yöre, İÖ 13. yüzyıldan sonra Frigler'in yurduydu. İÖ 10. yüzyılda kurdukları krallığın sınırlarını çok genişleten Frigler'in yöredeki egemenliği İÖ 7. yüzyılda başlayan Kimmer akınlarıyla sona erdi. İÖ 7. yüzyılda Lidyalılar'ın, İÖ 6. yüzyılda Persler'in, İÖ 4. yüzyılda Makedonyalılar'ın yönetimine giren yöreye İÖ 3. yüzyılda Avrupa'dan gelen Galatlar yerleşti. Burada devlet kuran Galatlar İÖ 1. yüzyılda Roma'ya bağlandı. 395'ten sonra Bizans İm-paratorluğu'nun sınırları içinde kalan Eskişe­hir yöresi 8. yüzyılda kısa bir süre Araplar tarafından işgal edildi. Daha sonra Selçuklu­lar, Bizanslılar ve Haçlılar arasında el değişti­ren Eskişehir yöresini, Anadolu Selçuklu Devleti 13. yüzyılın sonlarında Osman Gazi' ye verdi. Kısa bir süre Karamanlılar'ın yöne­timinde kalıp I. Murad tarafından gene Os­manlı topraklarına katılan Eskişehir yöresi, 16. ve 17. yüzyıllarda Celali Ayaklanmaların­dan etkilendi (bak. Gelalİ ayaklanmaları). 19. yüzyılda Kırım, Romanya, Bulgaristan ve Kafkasya'dan Trakya ve Anadolu'ya gelen göçmenlerin bir bölümü Eskişehir'e yerleşti­rildi. I. Dünya Savaşı sonrasında ve Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz ve Yunan işgaline uğrayan Eskişehir toprakları birçok savaşa sahne oldu

Ekonomi

Eskişehir, Türkiye'nin ekonomik açıdan ge­lişmiş illerindendir. Nüfusun üçte ikisinden çoğu kasaba ve kentlerde yaşar. İl halkı geçimini genellikle sanayi ve tarım etkinlikle­rinden sağlar. Eskiden beri İstanbul'u Anado­lu'nun öteki kesimlerine bağlayan çeşitli yol­ların birleştiği bir kesimde yer alan Eskişe­hir'in daha 19. yüzyılda demiryoluyla ulaşım olanağına kavuşmuş olması, gelişmesini sağla­yan başlıca etmendir. 20. yüzyıl başlarında un, tuğla ve kiremit fabrikaları ile bir uçak onarım atölyesi kurulması, 19. yüzyıl sonla­rında demiryolu araç ve gereçlerinin bakım ve onarımı amacıyla kurulan Cer Atölyesi il sa­nayisinin temellerini oluşturdu. İldeki başlı­ca sanayi kuruluşları lokomotif ve motor, dokuma (basma), çimento, tuğla ve kiremit, yem, kâğıt, orman ürünleri, süt ürünleri, şeker ve ispirto, un ve unlu ürünler fabrikala­rıdır. Ayrıca Hava Kuvvetleri'nin jet bakım ve onarım tesisleri vardır.
Tarımın büyük ölçüde makineleştiği Eski­şehir ilinde buğday, şekerpancarı ve arpa başta gelen tarım ürünleridir. Ayrıca patates, soğan, baklagiller ve nohut da yetiştirilir. Eskişehir ilinde çok sayıda koyun, Ankara keçisi ve sığır beslenmektedir. Hayvansal ürünler et kombinası ve süt ürünleri fabrika­sında değerlendirilir. İlde büyük tavuk çiftlik­leri de kurulmuştur.
İl topraklarında magnezit, bor mineralleri, eskişehirtaşı olarak da adlandırılan lületaşı yatakları vardır. Bor mineralleri Etibank'ın kurduğu bir işletmede değerlendirilir. Eski­den ham olarak yurtdışına satılan lületaşını günümüzde Eskişehirli zanaatçılar işlemekte­dir. "Beyaz altın" da denen lületaşından yapılan çeşitli hediyelik eşyalar yurtiçi ve yurtdışında aranan, ülkeye önemli ölçüde dö­viz kazandıran bir üründür.Yörede yaşayan geyikleri korumak için Mihalıççık ilçesindeki Çatacık'ta bir av koru­ma ve üretme alanı kurulmuştur.

Toplum ve Kültür

Kafkas, Kırım, Balkan göçmenlerinin, Türk­menler ve Yörükler'in kendilerine özgü yaşa­ma biçimlerini koruyarak gelenek ve göre­neklerini sürdürmeleri Eskişehir'in toplumsal yapısına renkli bir görünüm kazandırır. Eski­şehir'e yerleştirilen bu göçmen toplulukları ile "manav" adı verilen yerli halk arasında yoğun bir kültür alışverişi olmuştur.

eskiehirty3

İlin başlıca geleneksel el sanatları dokuma­cılık ve daha kısa bir geçmişi olan lületaşı işlemeciliğidir. Karakeçili Yörükleri'nin do­kuduğu halılar, çoraplar ve eldivenler renk ve desen açısından ilgi çeker. Sarıya çalan beyaz renkte olan ve yerin derin katlarından çıkartı­lan lületaşından, yumuşak ve kolay işlenebilir olduğu için çeşitli süs eşyaları yapılır. Ayrıca lületaşı, nikotini emme özelliğinden ötürü çubuk, sigara ağızlığı ve pipo yapımında da kullanılır.
Kurtuluş Savaşı'nın sonunda Yunanlılar'ca yakılan Eskişehir kentinin yalnızca Odun Pazarı semtinde bazı eski konutlara rastlanır. Tarihsel Eskişehir evlerinin bulunduğu bu semt koruma altına alınmıştır. Bu semtte etnografya müzesi olarak düzenlenen Yeşil Efendi Konağı'nda yöreden derlenen etno-grafik yapıtlar sergilenir.

İl Merkezi: Eskişehir

Eskiçağda Frigya Krallığı'nın başlıca kentle­rinden biri, bugünkü Eskişehir kentinin ku­zeydoğusunda kurulduğu sanılan Dorylaion' du. Tarih boyunca yöreyi ele geçirmek iste­yenlerin saldırılanna uğrayan bu kentin surlan pek çok kez onarılmış ya da yeniden yapılmış­tır. İS 8. yüzyılda yöreye gelen Araplar bu kente Düriliya ya da Druliya adını verdi. Daha sonra Anadolu Selçukluları, Bizanslılar ve Haçlılar arasında savaşlara neden olan Dorylaion, 12. yüzyıl sonlarına gelindiğinde yıkıntı durumunda eski bir kent görünümün­deydi. Yöreyi ele geçiren II. Kılıç Arslan Dorylaion'un güneyinde yeni bir kent kurdur­du. Artık Dorylaion "eski şehir" diye adlandı­rılıyordu. Bir söylentiye göre, zamanla yeni kent de "eski şehir" diye adlandırılmaya baş­ladı ve böylece kentin adı Eskişehir olarak yerleşti. Sonraları bir konaklama ve ticaret merkezi olarak gelişen kent, 19. yüzyılda de­miryolunun gelmesiyle daha da önem kazan­dı. I. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu'nun paylaşılması sırasında demiryolunu denetleme bahanesiyle 1919'da kenti işgal eden İngi­lizler 1920'ye kadar Eskişehir'de kaldı. 20 Temmuz 1921'de Yunan ordularının eline ge­çen Eskişehir kenti, 2 Eylül 1922'de işgalden kurtulduğunda, 750 yıl önceki Dorylaion gibi yanmış ve yıkılmış bir durumdaydı.
İstanbul-Ankara, Kütahya üzerinden Balı­kesir ve İzmir, Afyonkarahisar üzerinden Kon­ya demiryolları Eskişehir kentinde birleşir. Türkiye'nin bu illerini birbirine bağlayan ka­rayolları da kentten ve Eskişehir ili toprakla­rından geçer. Önemli bir sanayi, ticaret, hiz­met ve kültür merkezi olan kentte Hava Kuv-vetleri'nin çeşitli tesisleri vardır. Ankara, Kon­ya ve Kayseri'den sonra İç Anadolu Bölgesi' nin dördüncü büyük kenti olan Eskişehir ken­tinde birçok eğitim, kültür ve sağlık kurumu vardır. Eskişehir'in en büyük eğitim ve kültür kurumu Anadolu Üniversitesi'dir.
Kentin nüfusu 366.765'tir (1985).

Kaynak: Msxlabs & Temel Britannica


Benzer Konular

11 Eylül 2008 / Bia Eğitim Bilimleri
18 Şubat 2013 / Misafir ömer Soru-Cevap
14 Şubat 2019 / RümeySa Cevaplanmış
29 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış
27 Eylül 2009 / Misafir Soru-Cevap