Ziyaretçi
lütfen cevaplayın
Sponsorlu Bağlantılar
“Ağızlıkçılık” veya “Çubukçuluk” ismiyle anılan el sanatının başlangıcı 1800’lü yıllara kadar iner. Sivas ağızlıklarının yapımında Tokat- Erzincan- Kars ve Ağrı yörelerinden temin edilen “Germişek ya da karamuk” denilen ağaç cinsleri kullanılır.
Germişek çubukları istenilen boyda kesilir, bunlar uzunluklarına göre “Lüleli, topcık başlı, yanma başlı, ufak lüleli ağızlık, arabalı ağızlık (birbirine geçmeli)” gibi çeşitli adlar alır. Tomruk makinesinde kabukları sorulan çubuklar tornaya bağlanır, keski yatay yada dikey tutularak desenin dış çizgileri çizilir. Sonra kalemle (ince uçlu işleme ve kakma gereci) desenler oluşturulur. Bu işleme “nakış keskisi” denir. İşlemleri bitirilen ağızlık kezzaba batırılır.
Ateşe tuttuktan sonra zımparalanır. Yeniden tornaya bağlanır ve matkapla ağız bölümü (sigara konulan yeri) açılır. Çakıyla yassılaştıran bu bölüm de kezzaba batırma, kızartma ve cilalama işlemlerinden geçirilir.
Son zamanlarda Sivas’taki ağızlıklar kalem, kalemlik, tığ sapı, şamdan ve minare maketi gibi hediyelik eşyalar da yapmaktadırlar. Üretilen ağızlık ve kalemin üzerine ince renkli ipeklerden yararlanılarak “Sivas Hatırası” veya kişi adları yazılır.