Arama

İnsanın çevreye etkisi nedir? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Mayıs 2014 Gösterim: 59.504 Cevap: 46
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mayıs 2011       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bencede çok kısa yazın
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ekim 2011       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sadece kirlilikten söz etmişsiniz.peki sizce insanın doğayla ilişkisi sadece verdiği kirlilik midir ?
doğal çevrenin insan üzerindeki etkisine de örnekler verebilir misiniz ?
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2011       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
insanların çevreye olumsuz etkileri nedir ? lütfen çooooo..k acill
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2012       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir. Kişisel hırslarla, daha çok kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini gözardı etmişlerdir. Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan çok çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından önemli bir kısmında) çok yeni sayılır. 1970'li yıllardan sonra Dünya'da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir duyarlılık oluşmuş ve bu olgu çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.

ÇEVREYE VERİLEN ZARARLAR
Çevre kirliliğinin doruğa ulaşmasında 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nin büyük etkisi olduğu doğrudur. Fakat çevre kirliliğinin bu tarihte başladığını zannetmek büyük bir hatadır. çevre kirliliği çok eski çağlardan beri vardır. Fakat çevre biliminin ve ciddi bir ekolojik bilincin oluşması yenidir. örneğin ormanların bilerek yakılması insanoğlunun çevreye çağlar boyunca verdiği zararın bir örneğidir. Orman yangını, çağlar öncesinde insanların sık sık yakalandığı sinüzit ve antrakoz (akciğerlerde siyahlaşma) gibi hastalıkların başlıca nedenidir. Fakat bunu yapan insanların, bu hastalıkların sebebinin, doğaya kendi elleriyle verdikleri zararlar olduğunu anladıklarını hiç sanmıyoruz.

Ortaçağ'da da çevre kirliliğinin önemli bir sorun olduğu anlaşılmaktadır. İngiltere'de evlerinin önüne insanların dışkılarını atmaları o kadar büyük bir sorun olmuştur ki 1345 yılında bunu yapanlar 2 şilin para cezasına çarptırılmaya başlanmıştır. 12. yüzyılda ise Fransa'da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını ilk emreden kral oldu. Bunun üzerine dışkılarını akarsulara atan halk kendi ana içme suyu kaynaklarını kirletti. çevre kirliliği hakkında ilk bilinen yasa 1388'de İngiltere Parlementosu'nda kabul edildi. Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı. Yasayı uygulamayan yönetici, o çevrede yaşayanlarca kralın mühürdarına şikayet edilecekti. İnsanların kendi elleriyle doğayı kirletmelerinin sonucunda, kendilerinin gördükleri zararın dayanılmaz boyuta ulaşmasıyla, ancak devlet yasasıyla kendilerini koruyacakları kanaatine vararak oluşturdukları ilk yasa, bahsettiğimiz yasadır.


19. yüzyıl sanayileşmesinde ise ortaya çıkan tablo korkunçtur. Tüm sanayi bölgelerinde met@lurji ve demir çelik kuruluşları karaları, suları, havayı kirlettiler. Charles Dickens'in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels'in yazıları, Londra'nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en bilinen delilleridir. 1930'da hava kirliliğinden Belçika'nın Mosa Vadisi'nde 63 kişi öldü. 1952 yılında ise Londra'da yaşanan felaket çok daha büyüktü. 4000'i aşkın kişi nefes alma zorluğundan, insanların doğayı tahribinin bir sonucu olarak öldü.


Günümüzde de durum pek parlak değildir. Belki böyle toplu ölümlere rastlanmıyor ama Dünya Sağlık örgütü'nün açıklamalarına göre bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin doğrudan tehdidi altındadır. Yıllarca toplanan çöplerin denizlere dökülmesi sonucunda bu pislikten geçmişte ne kadar insanın zarar gördüğünü tespit etmek ise mümkün değildir. üstelik günümüzde de denizlere çöp dökülmesi şeklindeki uygulama tamamen terkedilmiş değildir. Gerek deniz altı canlılarını öldüren, gerekse bunların vücutlarında zararlı maddeler birikmesine yol açan deniz kirliliği, sonuçta yine insanoğluna zarar vermektedir. Günümüzde, sayamadığımız tüm bu kirliliklerin kanser gibi birçok hastalıkta önemli etkisi olduğu kabul edilmektedir

Kaynak: İnsanın çevreye etkisi nedir?
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
23 Şubat 2012       Mesaj #25
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir. Kişisel hırslarla, daha çok kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini gözardı etmişlerdir. Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan çok çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından önemli bir kısmında) çok yeni sayılır. 1970'li yıllardan sonra Dünya'da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir duyarlılık oluşmuş ve bu olgu çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.

ÇEVREYE VERİLEN ZARARLAR
Çevre kirliliğinin doruğa ulaşmasında 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nin büyük etkisi olduğu doğrudur. Fakat çevre kirliliğinin bu tarihte başladığını zannetmek büyük bir hatadır. çevre kirliliği çok eski çağlardan beri vardır. Fakat çevre biliminin ve ciddi bir ekolojik bilincin oluşması yenidir. örneğin ormanların bilerek yakılması insanoğlunun çevreye çağlar boyunca verdiği zararın bir örneğidir. Orman yangını, çağlar öncesinde insanların sık sık yakalandığı sinüzit ve antrakoz (akciğerlerde siyahlaşma) gibi hastalıkların başlıca nedenidir. Fakat bunu yapan insanların, bu hastalıkların sebebinin, doğaya kendi elleriyle verdikleri zararlar olduğunu anladıklarını hiç sanmıyoruz.

Ortaçağ'da da çevre kirliliğinin önemli bir sorun olduğu anlaşılmaktadır. İngiltere'de evlerinin önüne insanların dışkılarını atmaları o kadar büyük bir sorun olmuştur ki 1345 yılında bunu yapanlar 2 şilin para cezasına çarptırılmaya başlanmıştır. 12. yüzyılda ise Fransa'da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını ilk emreden kral oldu. Bunun üzerine dışkılarını akarsulara atan halk kendi ana içme suyu kaynaklarını kirletti. çevre kirliliği hakkında ilk bilinen yasa 1388'de İngiltere Parlementosu'nda kabul edildi. Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı. Yasayı uygulamayan yönetici, o çevrede yaşayanlarca kralın mühürdarına şikayet edilecekti. İnsanların kendi elleriyle doğayı kirletmelerinin sonucunda, kendilerinin gördükleri zararın dayanılmaz boyuta ulaşmasıyla, ancak devlet yasasıyla kendilerini koruyacakları kanaatine vararak oluşturdukları ilk yasa, bahsettiğimiz yasadır.


19. yüzyıl sanayileşmesinde ise ortaya çıkan tablo korkunçtur. Tüm sanayi bölgelerinde met@lurji ve demir çelik kuruluşları karaları, suları, havayı kirlettiler. Charles Dickens'in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels'in yazıları, Londra'nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en bilinen delilleridir. 1930'da hava kirliliğinden Belçika'nın Mosa Vadisi'nde 63 kişi öldü. 1952 yılında ise Londra'da yaşanan felaket çok daha büyüktü. 4000'i aşkın kişi nefes alma zorluğundan, insanların doğayı tahribinin bir sonucu olarak öldü.


Günümüzde de durum pek parlak değildir. Belki böyle toplu ölümlere rastlanmıyor ama Dünya Sağlık örgütü'nün açıklamalarına göre bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin doğrudan tehdidi altındadır. Yıllarca toplanan çöplerin denizlere dökülmesi sonucunda bu pislikten geçmişte ne kadar insanın zarar gördüğünü tespit etmek ise mümkün değildir. üstelik günümüzde de denizlere çöp dökülmesi şeklindeki uygulama tamamen terkedilmiş değildir. Gerek deniz altı canlılarını öldüren, gerekse bunların vücutlarında zararlı maddeler birikmesine yol açan deniz kirliliği, sonuçta yine insanoğluna zarar vermektedir. Günümüzde, sayamadığımız tüm bu kirliliklerin kanser gibi birçok hastalıkta önemli etkisi olduğu kabul edilmektedir

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2012       Mesaj #26
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanların çevreye olan etkilerini ve insanların etkisi ile nesli tükenen veya tükenecek olan bitki ve hayvanları söylermisiniz ?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2012       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
• İnsan etkisi ile çevre hızla değişmektedir.
• Yakın çevremizde ve ülkemizde pek çok çevre sorunu vardır.
• Ülkemizde ve Dünya'da insan etkisi ile nesli tükenen veya tükenmekte olan pek çok bitki ve hayvan türü vardır.
• Yakın çevremizde çevreyi bozan, doğal yaşam alanlarına zarar veren kişileri uyarmalıyız.
• Besinleri mikroskobik canlıların zararlı etkilerinden korumak ve uzun süre saklayabilmek için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerin başlıcaları tuzlama, konserve yapma, pastörize etme, buzdolabında saklama, dondurma ve yüksek sıcaklıkta pişirmedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Mart 2012       Mesaj #28
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir. Kişisel hırslarla, daha çok kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini gözardı etmişlerdir. Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan çok çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından önemli bir kısmında) çok yeni sayılır. 1970'li yıllardan sonra Dünya'da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir duyarlılık oluşmuş ve bu olgu çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.

ÇEVREYE VERİLEN ZARARLAR
Çevre kirliliğinin doruğa ulaşmasında 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nin büyük etkisi olduğu doğrudur. Fakat çevre kirliliğinin bu tarihte başladığını zannetmek büyük bir hatadır. çevre kirliliği çok eski çağlardan beri vardır. Fakat çevre biliminin ve ciddi bir ekolojik bilincin oluşması yenidir. örneğin ormanların bilerek yakılması insanoğlunun çevreye çağlar boyunca verdiği zararın bir örneğidir. Orman yangını, çağlar öncesinde insanların sık sık yakalandığı sinüzit ve antrakoz (akciğerlerde siyahlaşma) gibi hastalıkların başlıca nedenidir. Fakat bunu yapan insanların, bu hastalıkların sebebinin, doğaya kendi elleriyle verdikleri zararlar olduğunu anladıklarını hiç sanmıyoruz.

Ortaçağ'da da çevre kirliliğinin önemli bir sorun olduğu anlaşılmaktadır. İngiltere'de evlerinin önüne insanların dışkılarını atmaları o kadar büyük bir sorun olmuştur ki 1345 yılında bunu yapanlar 2 şilin para cezasına çarptırılmaya başlanmıştır. 12. yüzyılda ise Fransa'da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını ilk emreden kral oldu. Bunun üzerine dışkılarını akarsulara atan halk kendi ana içme suyu kaynaklarını kirletti. çevre kirliliği hakkında ilk bilinen yasa 1388'de İngiltere Parlementosu'nda kabul edildi. Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı. Yasayı uygulamayan yönetici, o çevrede yaşayanlarca kralın mühürdarına şikayet edilecekti. İnsanların kendi elleriyle doğayı kirletmelerinin sonucunda, kendilerinin gördükleri zararın dayanılmaz boyuta ulaşmasıyla, ancak devlet yasasıyla kendilerini koruyacakları kanaatine vararak oluşturdukları ilk yasa, bahsettiğimiz yasadır.


19. yüzyıl sanayileşmesinde ise ortaya çıkan tablo korkunçtur. Tüm sanayi bölgelerinde met@lurji ve demir çelik kuruluşları karaları, suları, havayı kirlettiler. Charles Dickens'in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels'in yazıları, Londra'nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en bilinen delilleridir. 1930'da hava kirliliğinden Belçika'nın Mosa Vadisi'nde 63 kişi öldü. 1952 yılında ise Londra'da yaşanan felaket çok daha büyüktü. 4000'i aşkın kişi nefes alma zorluğundan, insanların doğayı tahribinin bir sonucu olarak öldü.


Günümüzde de durum pek parlak değildir. Belki böyle toplu ölümlere rastlanmıyor ama Dünya Sağlık örgütü'nün açıklamalarına göre bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin doğrudan tehdidi altındadır. Yıllarca toplanan çöplerin denizlere dökülmesi sonucunda bu pislikten geçmişte ne kadar insanın zarar gördüğünü tespit etmek ise mümkün değildir. üstelik günümüzde de denizlere çöp dökülmesi şeklindeki uygulama tamamen terkedilmiş değildir. Gerek deniz altı canlılarını öldüren, gerekse bunların vücutlarında zararlı maddeler birikmesine yol açan deniz kirliliği, sonuçta yine insanoğluna zarar vermektedir. Günümüzde, sayamadığımız tüm bu kirliliklerin kanser gibi birçok hastalıkta önemli etkisi olduğu kabul edilmektedir


Kaynak: İnsanın çevreye etkisi nedir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mart 2012       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İNSANLARIN ÇEVREYE ETKİLERİ
Kullandığımız yakıtlardan kül ve zehirli gaz gibi atıklar açığa çıkar. Baca ve egzozlardan çıkan zehirli gazların birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşur.
Asit yağmurları temas ettiği bitki örtüsünün yok olmasına,insanlarda deri ve akciğer hastalıklarına neden olur. Çevre kirliliğini azaltmak için yüksek kalorili,kül ve zehirli gaz çıkışı az olan yakıtlar kullanılmalıdır.(doğal gaz,taş kömürü...)Deniz kazaları ile denize dökülen petrol,su üzerine yayılır. Su üzerine yayılan petrol kısa sürede temizlenmediğinde suyun güneş ışığı ve hava ile temasının kesilmesine neden olur. Bu olay suda yaşayan canlıları olumsuz etkiler.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2012       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yardım edin kısa ama güzel olsun

Benzer Konular

8 Ocak 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Şubat 2010 / Misafir Soru-Cevap
25 Şubat 2013 / Misafir 2011 Soru-Cevap