Ziyaretçi
GAZİ FASIL BEY KİMDİR?LÜTFEN YARDIM.
(Kahraman Türk Havacı)
Sponsorlu Bağlantılar
Binbaşı Fazıl Bey
Türk havacıları bugüne kadar birçok şehit vermiştir.Şimdi bunlardan birinin nasıl şehit düştüğünü öğreneceksiniz.
İlk havacılarımızdan olan Binbaşı Fazıl Bey, son derece yurtsever, olağan üstü cesur, mesleğine açık ve bilgili bir havacıydı.Birinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde İstanbul üzerine gelen beş İngiliz uçağı ile tek başına savaşması onu milli kahraman yapmıştı. Fazıl Bey bu saldırıda bir düşman uçağını hasara uğratmış, kendi uçağı da ağır şekilde yaralanmıştı. Buna rağmen, benzini tükenen uçağını alana indirmeyi başarmıştı. Kurtuluş Savaşı başında o da birçok arkadaşı ile Anadolu'ya kaçmış, savaş boyunca Uçak Bölüğü komutanı olarak hizmet görmüş, 5 Eylül 1922 günü de binbaşı^lığa yükselmişti
27 Ocak 1923 günü idi. Binbaşı Fazıl, öğrencisi Deniz Astsubayı Emin ile havalanmıştı. Motor üst üste arıza yaptı.Binbaşı Fazıl alana inmek için dönmek istedi. Fakat hızı azalan ve yerden sadece 35 metre yükseklikte olan uçak bu dönüşe dayanamadı, yere çakıldı. Öğrenci Astsubay Emin hemen şehit oldu. Beyin kanaması geçiren Binbaşı Fazıl da, hastaneye kaldırıldıktan altı saat sonra hayata gözlerini yumdu
Binbaşı Fazıl'ın şehit düştüğü gün, yani 27 Ocak, Hava Şehitlerini Anma Günü olarak kabul edildi. Bu anma günü yıllarca devam ettikten sonra. Ocak ayında havaların genellikle kötü olması, bu yüzden törenlere gerektiği kadar kalabalığın katılmaması göz önünde bulundurularak Hava Şehitlerini Anma Günü 15 Mayısa alındı.
Ayrıca hakkında şu bilgileride buldum belki işine yarar
Süleyman Pasa, 1354'ten itibaren Rumeli'de (Gelibolu) kendisi için yaptirdigi sarayda oturmaya basladi.Orhan Bey, ogluna büyük bir selahiyet ve yetki vermisti.Bu arada Orhan Bey'in ikinci oglu ve Süleyman Pasa'niri ana baba bir kardesi Murad Bey, Haci Ilbeyi, Lala Sahin pasa, Evrenos Gazi, Gazi Fazil ve Ece Yakub Bey gibi degerli komutanlar, Süleyman Pasa'nin kurmay heyetini teskil ediyorlardi.
"Han'im düsünceye daldin" dedi. Süleyman Pasa: "Bu denizi geçmeyi düsünüyorum, öyle geçsem ki kâfirin haberi olmaya" dedi. Ece Beg ve Gazi Fazil: "Biz ikimiz geçelim, Han'im görsün" dediler.Süleyman Pasa: "Nereden geçersiniz" dedi. Dedtier ki "Han'im! Burada bir yer var ki yakindir.Geçecek yerlerdir." Gittiler. O yere vardilar ki orasi Görece'den asagi deniz kenarinda Viranca Hisar'dir.
Çimbi'nin karsisinda Ece Beg ile Gazi Fazil çabucak bir sal yaptilar. Bindiler, Çimbi Hisari'nin civarina çiktilar Baglarinin arasinda bir kâfir ele girdi. Getirdiler, sala koydular.Hemen Süleyman Pasa'ya getirdiler.
Birgün, Gelibolu'nun kâfirleri bunlarin üzerine gelmek için toplandi. Bunlar da hemen karsiladilar. Savas oldu, kâfirleri kirdilar.Hisarin kapisini yaptirdilar. Yakub Ece'ye ve Gazi Fazil'a yoldaslar verdiler. Bunlari Gelibolu'ya havale ettiler.Gece, gündüz bunlar Gelibolu kâfirlerine huzur vermez oldular. Iskelesine dahi gemi birakmaz oldular ki çika. Bu iki gaziye hayli yarar gaziler verdiler. Onlari Gelibolu ucuna koydular. Bolayir'da oturdular."
Bu tarihî metinden anlasildigina göre Osmanli, daha o dönemlerde bile müslüman olmayan ve hatta kendileri ile mücadele eden bu insanlara karsi gerçek bir hosgörü ile muamele etmisti. Osmanlilarin, hareket ve davranislarindaki basarinin sirrini bu anlayista aramak gerekir.