Arama

Enerji kaynaklarının oluşumu hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 25 Nisan 2012 Gösterim: 9.709 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana enerji kaynaklarının nasıl oluştuğunu cevaplayabilir misiniz????
EN İYİ CEVABI Hilla verdi
Enerji Kaynakları Nasıl Oluştu Bir iş yapabilme yeteneğine enerji adı verilir. Bir merminin, bir yakıtın ya da bir ışınımın enerjisi gibi çok kullanılan terimler enerjiyi bazı cisim ya da bazı maddelerin sahip oldukları bir güç olarak gösterirler. Yan sanki bu cisimlerin enerji içerdiklerinden söz edilmiş olur. Ayrıca bu söyleyiş biçimi cisimlerin kimi özellikleriyle bağıntılı olarak, enerjinin çeşitli biçimler alabileceğini ortaya koymaktadır.
Nitekim gergin bir yayın gerilmeden doğan bir enerjiye, bir yakıtın kimyasal enerjiye, uranyumun nükleer enerjiye ve sıcak bir cismin ısı enerjisine sahip olduğundan söz ederiz. Yani cisimlerin enerji içeriğini, onların bazı dış (yayın şeklinin bozulması) ve çoğu kere de iç özelliklerine (yakıtın kimyasal enerjisi ya da bir cismin sıcaklığı) bağlarız. Sıkıştırılmış bir yay, serbest bırakılmadığı sürece hareketsiz kalır ve enerjisini sonsuza dek korur.
Sponsorlu Bağlantılar

Motorun özel .bölümünde yanmadıkça, otomobilin benzini için de aynı durum söz konusudur. Benzin ancak yandığında, pistonlar üzerine etki ederek enerji içeriğini ortaya koyar. Fakat bu işlem sırasında benzin kimyasal değişmeye uğrar ve sonradan egzoz borusundan çıkan gazlara dönüşür. O halde benzinin enerji içeriğinin kimyasal olduğu söylenebilir.

Çünkü benzinin çevresindeki cisimler üzerine etki yapması için uğrayacağı dönüşüm kimyasaldır. Bunun gibi yayın da esnekliğinden doğan bir enerjisi vardır. Çünkü diğer cisimler'üzerine etki yapabilmesi için (saatin mekanizması) yayın serbest kalarak uzaması gerekir. Bu da yayın uğrayacağı dönüşüm esnek türde olduğunu gösterir.

Bu basit düşünceler özetlenecek ve genelleştirilecek olursa dönüşüme uğrayabilen bir cismin enerji içeriği olduğundan söz edilir. Bu dönüşmeler nedeniyle, cisim diğer cisimler üzerine etki ederek bu kez başka dönüşümlere yol açar. Dönüşümler ne kadar önemli ölçüde olursa, cismin enerji içeriği o kadar fazladır.
Enerjinin çeşitli türleri: Hareket halindeki bir cismin karşılaşabileceği en basit dönüşüm cismin durmasıdır. Kuşkusuz bunun gerçekleşmesi için, cismin bir başka cisimle karşılıklı etkileşme halinde olması gerekir, örneğin bir mermi hedefe çarparak, bir tekerlek ise frenin etkisiyle durur. Hepimiz çarpmada merminin hedefin şeklini boz-duğnuu ve tekerleğin sürtünme nedeniyle fren balatasını aşındırdığını ve ısıttığını biliriz. Bu etkiler, mermi ya da tekerleğin dönmesinin başlangıç hızı ne kadar büyükse o kadar artar.

O halde hareket halindeki her cisim, onu durduran işlemler sırasında açığa çıkan bir enerji içerir. Bu tür enerjiye kinetik enerji denir. Kinetik sözcüğü Yunancada hareket anlamına gelir. Bir binanın zemin katının penceresine konmuş bir saksı bizi endişelendirmez; fakat aynı saksı eğer beşinci katta ise bizi düşündürür. Yüksekte bulunduğu için, sahip olduğu enerjiyle düşerek bizi etkimesinden korkarız. Yerçekiminin etkisiyle cismin uğrayacağı konum değişikliği ne kadar büyükse, enerjisi o kadar fazladır (yani cisim ne kadar yüksekteyse enerjisi o kadar fazladır.)

Bu enerjiye potansiyel (gizil) enerji denir. Kinetik ve potansiyel enerjiyle, önceden sözünü ettiğimiz, yayın esnek enerjisi, cisimlerdeki mekanik (yani dış) dönüşümlerle ilgilidirler. Çünkü sadece durum, biçim ve hız değişikliklerine yol açarlar. Bu yüzden mekanik enerji adım alırlar. Çok bilinen başka bir enerji türü de çoğu kez ısı olarak adlandırılan termik enerjidir.

Bir cismi oluşturan atom ve moleküller ne kadar düzensiz ve hızlı bir biçimde hareket ederlerse cisim o kadar sıcaktır. Diğer bir deyişle ısı, bu mikros-kopik bileşenlerin kinetik enerjilerinin toplamıdır. Sıcak bir cismin enerji yaymasıyla ortaya çıkan etkin dönüşümler çeşitlidir. Bir lokomotifin pistonunuhareket ettirirken genleşen ve soğuyan buhar ya da modern bir santralın türbünü bunun tipik örnekleridir.
Bu örnekler bize enerjinin temel bir niteliğinden söz etme olanağını verir. Buhar, türbüne yüksek bir sıcaklık ve basınç altında girer. Çıkarken daha soğuk ve basıncı daha azdır. Yani enerjisinin bir kısmını kaybetmiştir. Kaybolan bu enerji ne olmuştur? Bu enerji makinenin hareketine yani kinetik enerjiye dönüştürmüş.

Çıkan buharın son sıcaklığı ne kadar düşükse kaybettiği ısı miktarı, dolayısıyla makinenin kazandığı kinetik enerji o kadar büyüktür. Fakat buharın geri kalan enerjisiyle makine tarafından kazanılan enerjinin toplamı buharın başlangıçta sahip olduğu enerjiye eşittir. O halde bir cisimden diğerine geçmesine ve dönüşümlere uğramasına karşın, enerji bütünüyle korunmuştur.

Bu özelilk bir cismin karşılaşabileceği bütün enerji süreçlerinde görülen genel bir niteliktir, örneğin yanmada açığa çıkan kimyasal enerji, oluşan gazlarla ve alevin çevreye saçtığı ışıklı ve kızılötesi ışınımlarla ısı enerjisine dönüşür. Uranyumun reaktörlerde uğradığı parçalanma reaksiyonlarında da atom çekirdeğinden açığa çıkan enerji, çekirdeği taneciklerin hareket enerjisine ve parçalanma sırasmda yayılan ışınım ve nötronların enerjisi haline dönüşmüştür.
Elektrik enerjisi: Enerjinin, korunumdan başka bir özelliği de, bir türden başka bir türe dönü-şebilmesidir.Enerjinin en değerli türlerinden biri de elektrik enerjisidir. Kolaylıkla nakledilebilir ve tümüyle diğer enerji türlerine çevrilebilir, örneğin elektrik ampullerinde ışığa, motorlarda mekanik enerjiye dönüşür.

Santrallar-daki jeneratörler aracılığıyla tümüyle elektrik enerjisine ya da sürtünmeyle ısı enerjisine dönüşen mekanik enerji de çok değerlidir. Oysa ısı enerjisi için durum farklıdır. Çünkü ısı enerjisini yararlı enerjiye dönüştüren türbünlerden ve motorlardan, ısının bir kısmı zorunlu olarak fire verir.

KAYNAK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben enerji kaynaklarının oluşumu nu istiyorum yarına yetiştirmem lazım lütfen yardım edin bütün bilgileri sunun
Sponsorlu Bağlantılar
Hilla - avatarı
Hilla
Ziyaretçi
1 Mayıs 2011       Mesaj #3
Hilla - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Enerji Kaynakları Nasıl Oluştu Bir iş yapabilme yeteneğine enerji adı verilir. Bir merminin, bir yakıtın ya da bir ışınımın enerjisi gibi çok kullanılan terimler enerjiyi bazı cisim ya da bazı maddelerin sahip oldukları bir güç olarak gösterirler. Yan sanki bu cisimlerin enerji içerdiklerinden söz edilmiş olur. Ayrıca bu söyleyiş biçimi cisimlerin kimi özellikleriyle bağıntılı olarak, enerjinin çeşitli biçimler alabileceğini ortaya koymaktadır.
Nitekim gergin bir yayın gerilmeden doğan bir enerjiye, bir yakıtın kimyasal enerjiye, uranyumun nükleer enerjiye ve sıcak bir cismin ısı enerjisine sahip olduğundan söz ederiz. Yani cisimlerin enerji içeriğini, onların bazı dış (yayın şeklinin bozulması) ve çoğu kere de iç özelliklerine (yakıtın kimyasal enerjisi ya da bir cismin sıcaklığı) bağlarız. Sıkıştırılmış bir yay, serbest bırakılmadığı sürece hareketsiz kalır ve enerjisini sonsuza dek korur.

Motorun özel .bölümünde yanmadıkça, otomobilin benzini için de aynı durum söz konusudur. Benzin ancak yandığında, pistonlar üzerine etki ederek enerji içeriğini ortaya koyar. Fakat bu işlem sırasında benzin kimyasal değişmeye uğrar ve sonradan egzoz borusundan çıkan gazlara dönüşür. O halde benzinin enerji içeriğinin kimyasal olduğu söylenebilir.

Çünkü benzinin çevresindeki cisimler üzerine etki yapması için uğrayacağı dönüşüm kimyasaldır. Bunun gibi yayın da esnekliğinden doğan bir enerjisi vardır. Çünkü diğer cisimler'üzerine etki yapabilmesi için (saatin mekanizması) yayın serbest kalarak uzaması gerekir. Bu da yayın uğrayacağı dönüşüm esnek türde olduğunu gösterir.

Bu basit düşünceler özetlenecek ve genelleştirilecek olursa dönüşüme uğrayabilen bir cismin enerji içeriği olduğundan söz edilir. Bu dönüşmeler nedeniyle, cisim diğer cisimler üzerine etki ederek bu kez başka dönüşümlere yol açar. Dönüşümler ne kadar önemli ölçüde olursa, cismin enerji içeriği o kadar fazladır.
Enerjinin çeşitli türleri: Hareket halindeki bir cismin karşılaşabileceği en basit dönüşüm cismin durmasıdır. Kuşkusuz bunun gerçekleşmesi için, cismin bir başka cisimle karşılıklı etkileşme halinde olması gerekir, örneğin bir mermi hedefe çarparak, bir tekerlek ise frenin etkisiyle durur. Hepimiz çarpmada merminin hedefin şeklini boz-duğnuu ve tekerleğin sürtünme nedeniyle fren balatasını aşındırdığını ve ısıttığını biliriz. Bu etkiler, mermi ya da tekerleğin dönmesinin başlangıç hızı ne kadar büyükse o kadar artar.

O halde hareket halindeki her cisim, onu durduran işlemler sırasında açığa çıkan bir enerji içerir. Bu tür enerjiye kinetik enerji denir. Kinetik sözcüğü Yunancada hareket anlamına gelir. Bir binanın zemin katının penceresine konmuş bir saksı bizi endişelendirmez; fakat aynı saksı eğer beşinci katta ise bizi düşündürür. Yüksekte bulunduğu için, sahip olduğu enerjiyle düşerek bizi etkimesinden korkarız. Yerçekiminin etkisiyle cismin uğrayacağı konum değişikliği ne kadar büyükse, enerjisi o kadar fazladır (yani cisim ne kadar yüksekteyse enerjisi o kadar fazladır.)

Bu enerjiye potansiyel (gizil) enerji denir. Kinetik ve potansiyel enerjiyle, önceden sözünü ettiğimiz, yayın esnek enerjisi, cisimlerdeki mekanik (yani dış) dönüşümlerle ilgilidirler. Çünkü sadece durum, biçim ve hız değişikliklerine yol açarlar. Bu yüzden mekanik enerji adım alırlar. Çok bilinen başka bir enerji türü de çoğu kez ısı olarak adlandırılan termik enerjidir.

Bir cismi oluşturan atom ve moleküller ne kadar düzensiz ve hızlı bir biçimde hareket ederlerse cisim o kadar sıcaktır. Diğer bir deyişle ısı, bu mikros-kopik bileşenlerin kinetik enerjilerinin toplamıdır. Sıcak bir cismin enerji yaymasıyla ortaya çıkan etkin dönüşümler çeşitlidir. Bir lokomotifin pistonunuhareket ettirirken genleşen ve soğuyan buhar ya da modern bir santralın türbünü bunun tipik örnekleridir.
Bu örnekler bize enerjinin temel bir niteliğinden söz etme olanağını verir. Buhar, türbüne yüksek bir sıcaklık ve basınç altında girer. Çıkarken daha soğuk ve basıncı daha azdır. Yani enerjisinin bir kısmını kaybetmiştir. Kaybolan bu enerji ne olmuştur? Bu enerji makinenin hareketine yani kinetik enerjiye dönüştürmüş.

Çıkan buharın son sıcaklığı ne kadar düşükse kaybettiği ısı miktarı, dolayısıyla makinenin kazandığı kinetik enerji o kadar büyüktür. Fakat buharın geri kalan enerjisiyle makine tarafından kazanılan enerjinin toplamı buharın başlangıçta sahip olduğu enerjiye eşittir. O halde bir cisimden diğerine geçmesine ve dönüşümlere uğramasına karşın, enerji bütünüyle korunmuştur.

Bu özelilk bir cismin karşılaşabileceği bütün enerji süreçlerinde görülen genel bir niteliktir, örneğin yanmada açığa çıkan kimyasal enerji, oluşan gazlarla ve alevin çevreye saçtığı ışıklı ve kızılötesi ışınımlarla ısı enerjisine dönüşür. Uranyumun reaktörlerde uğradığı parçalanma reaksiyonlarında da atom çekirdeğinden açığa çıkan enerji, çekirdeği taneciklerin hareket enerjisine ve parçalanma sırasmda yayılan ışınım ve nötronların enerjisi haline dönüşmüştür.
Elektrik enerjisi: Enerjinin, korunumdan başka bir özelliği de, bir türden başka bir türe dönü-şebilmesidir.Enerjinin en değerli türlerinden biri de elektrik enerjisidir. Kolaylıkla nakledilebilir ve tümüyle diğer enerji türlerine çevrilebilir, örneğin elektrik ampullerinde ışığa, motorlarda mekanik enerjiye dönüşür.

Santrallar-daki jeneratörler aracılığıyla tümüyle elektrik enerjisine ya da sürtünmeyle ısı enerjisine dönüşen mekanik enerji de çok değerlidir. Oysa ısı enerjisi için durum farklıdır. Çünkü ısı enerjisini yararlı enerjiye dönüştüren türbünlerden ve motorlardan, ısının bir kısmı zorunlu olarak fire verir.

KAYNAK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen bana yardım edin bugüne ödevim var (enerji kaynaklarının oluşumu)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ENERJİ KAYNAKLARININ OLUŞUMU NASILDIR-Enerji Kaynakları Nasıl Oluşur
Elektrik kullanan bir güç istasyonu, ya bir türbün, motor ve su tekeri yada bir elektrik jeneratörünü çalıştıracak diğer benzer makinaları yada mekanik yada kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürmek için, bir aleti kullanır. Buhar türbünleri, içten yanmalı motorlar, benzin kullanan motorlar, su türbünleri ve rüzgar türbünleri, elektrik üretmek için en yaygın metotlardır. Dünyadaki elektrik üretimin çoğunda buhar türbünleri kullanılmaktadır.
Bir türbün hareketli bir sıvının (sıvı yada gaz) kinetik enerjisini mekanik enerjiye dönüştürmek için kullanılır. Buhar türbünleri şaft üstüne monte edilmiş jeneratörle bağlantılı şaftı döndürmek için buharın zorladığı bir seri kanatlara sahiptir. Fosil yakıtlı bir buhar türbününde, bir fırın içinde yanan yakıt bir kaynatıcı içindeki suyu ısıtmak ve buhar haline getirmek için kullanılır.
Bir jeneratöre bağlı bir türbünü döndürmek için düşen su kullanmak da bir yöntemdir. Elektrik üreten hidro- elektrik sistemlerinin iki temel tipi vardır. Birincisinde akan su bir barajda biriktirilir, Borular vasıtasıyla su yüksekten düşürülerek elektrik üretecek jeneratörü çalıştırmak için türbün kanatları üstüne bir basınç uygulanır. İkinci sistemde, elektrik üretmek için türbün kanatlarına basınç uygulayan düşen su değil doğrudan ırmak akımının gücüdür.
Diğer üretim kaynakları
Jeotermal güç, yeraltındaki suyun ısınmış bir halde yeryüzüne çıkmasıdır. Bu sıcak su, bazı alanlarda buhar türbün santrallerinde kullanılan buharı üretmekte kullanılır. Dünyada jeotermal güçten elektrik üretiminde yararlanılması halen elektrik üretiminin ancak %5 i kadardır.
Solar güç, güneş enerjisinden türetilir. Ancak, güneş enerjisi tüm gün boyunca yoktur ve oldukça dağınık durumdadır. Bu sebeple elektrik üretiminde kullanılması tarihsel olarak fosil yakıtlardan pahalıdır. Fotovoltaik çevrim, bir fotovoltaik güneş pilinde güneş ışığından direkt olarak elektrik üretir. Solar-termal elektrik jeneratörleri, türbünleri çalıştıracak buhar üretiminde direk güneş radyasyonunu kullanır. Solar bazda elektrik üretimi son yıllarda fotovoltaiklerin kullanılmasıyla artmaya devam etmektedir.
Rüzgar gücü, rüzgar hızının sağlamış olduğu enerjinin elektriğe dönüştürülmesidir. Rüzgar gücü hızla büyüyen bir elektrik kaynağıdır. Bir rüzgar türbünü, tip olarak bir rüzgar miline benzemektedir.
Biyomas, odun, kentsel atıklar, tarımsal artıklar, mısır sapları ve buğday samanları,.., gibi kaynakları içine alır. Bunlar elektrik üretimi için diğer enerji kaynaklarının bazılarıdır. Bu kaynaklar kaynatıcılarda kullanılan fosil yakıtların yerine kullanılır. Odun yada atıkların yanmasıyla oluşan buhar, alışılmış buharlı elektrik santrallerinde kullanılır.
Bir jeneratörün ürettiği elektrik, bir tranformatöre gelinceye kadar kablolar ile taşınır. Burada düşük voltajdan yüksek voltaja değiştirilir. Elektrik bu yüksek voltaj sayesinde çok uzaklara verimli bir şekilde taşınır. Elektriği uzaklara taşımakta alt istasyonlardaki iletim hatları kullanılır. Bu alt istasyonlarda transformatörler vardır. Bunlar yüksek voltajı daha düşük elektrik voltajına çevirirler. Alt istasyonlardan iletim hatları ile elektrik düşük voltaja gerek duyan evlere ve işyerlerine taşınmış olur.




Tüm müzik ve ses sistemi fırsatları için tıklayın !



Anahtar Kelimeler:
enerji kaynaklarının oluşumu vikipedi, enerji kaynaklarinin olusumu nasil olmustur vikipedi, enerji kaynakları oluşumu hakkında bilgi, enerji kaynaklarının oluşumu nasıl olmuştur, enerji kaynaklarının oluşumu hakkında bilgiler, enerji kaynaklarıolusumu


Kaynak: Enerji Kaynaklarının Oluşumu Hakkında Bilgi | İsimsizSevda.Net
İsimsiz Sevda- İsimsiz Sevda
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Nisan 2012       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Enerji kaynakları, herhangi bir yolla enerji üretilmesini sağlayan kaynaklardır. Dünya üzerindeki enerji kaynakları, klasik ve alternatif kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Alternatif Enerji Kaynakları

Klasik enerji kaynaklarına alternatif olarak sunulan kaynaklardır. Güneş, rüzgar, hidrojen, hidroelektrik ve jeotermal kaynaklar buna örnektir. Doğada sürekli var olan faktörlere dayalı olan bu kaynakların en önemli özelliği ise yenilenebilir olmaları ve doğaya zarar vermemeleridir.

Güneş Enerjisi

Güneş enerjisi' güneş ışığından enerji elde edilmesine dayalı teknolojidir. Güneşin yaydığı ve dünyamıza da ulaşan enerji, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır. Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir. Dünyada yararlanılan ene eski enerji kaynağı güneş enerjisidir. Güneş enerjisinin de diğer enerjiler gibi kullanım sorunları ve koşulları vardır. Güneş enerjisi her tüketim modelinde kolaylıkla kullanılamaz. Her tüketim dalında kullanılabilmesi için bu sorunlarının tüketim modellerine göre çözülmesi gerekmektedir. Güneş enerjisinin depolanması ya da diğer enerjilere dönüşebilmesi, ısıl, mekanik, kimyasal ve elektrik yöntemlerle olur. Güneş enerjisinin, diğere enerjilere çevriminde kullanılan çevrimler;

Güneş enerjisinden doğrudan ısı enerjisi
Güneş enerjisinden doğrudan elektrik enerjisi
Güneş enerjisinden hidrojen enerjisi elde edilmesi olarak sıralanabilir.

Ekoloji bilimi açısından temel enerji güneş enerjisidir. Fosil yakıtlar dahil, rüzgâr gücü, hidrolik enerji, biyogaz, alkol, deniz, termik, dalga gibi tüm enerji kaynakları güneş enerjisinin türevleridir. Fizikçi Capra’ya göre fozil yakıtlar ve çeşitli sorunlar yaratan nükleer enerji geçmiş dönemin enerji kaynaklarıdır. Buna karşılık güneş ve türevleri geleceğin enerji kaynaklarıdır. Günlük güneş enerjisinden yararlanılması, dünyada günlük 300 trilyon ton kömür yakılmasına eşdeğerdir. Başka bir hesaplamayla dünyamıza bir yılda düşen güneş enerjisi, dünyadaki çıkarılabilir fosil yakıt kaynakları rezervlerinin tamamından elde edilecek enerjin yaklaşık 15-20 katına eşdeğerdir.


Ülkemiz güneş enerjisi açısından diğer ülkelere nazaran daha şanslıdır. Türkiye düşen güneş enerjisi miktarı tüm Avrupa ülkelerine düşen enerjinin toplamına eşittir. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan 1966-1982 yıllarında ölçülen güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti verilerinden yararlanarak EİE tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye'nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl (günlük toplam 3,6 kWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.Çeşitli kaynaklara göre ülkemizin yılda almış olduğu güneş enerjisi ; bilinen kömür rezervimizin 32, bilinen petrol rezervimizin 2200 katıdır.

Rüzgâr Enerjisi

Alternatif enerji kaynakları içersinde en az hidrojen enerjisi kadar faydalı olabilecek bir enerji kaynağı da rüzgârdır. Temiz, bol, yenilenebilir olmasının yanısıra hemen hemen tüm dünya genelinde faydalanma imkânı olan bir kaynaktır. Rüzgâr tarlasında inşa edilen ve rüzgâr türbinirüzgâr gücü, elektrik enerjisineuçan rüzgâr türbini, yüzen rüzgâr türbini gibi hem yerde hem de havada olabilir. Ayrıca rüzgâr tarlaları denizde, karada, ve sahilde yapılabilir. Az sayıda, büyük enerji üretim merkezleri kurmak yerine, ülke geneline küçük üniteler halinde yayılmış rüzgâr türbinleri kurmak çok daha avantajlıdır. Rüzgâr tarlası kurulacak bölgelerin rüzgâr atlasırüzgâr hızı ve rüzgâr yönü gibi bilgiler bulunur. Rüzgâr, elektrik üretiminin yanısıra hidrojen üretiminde de söz sahibi olabilir. Rüzgârdan elde edilecek elektrikle suyun hidroliz edilmesi sonucunda; su, oksijen ve hidrojen elementlerine ayrılarak çok ucuz bir yolla hidrojen elde edilmiş olacaktır.

1990'lı yıllarda kullanımı en hızlı artan enerji kaynağı olan rüzgâr enerjisi, bu avantajları sayesinde tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Danimarka toplam elektrik enerjisinin yaklaşık %20'sini rüzgârdan elde ederek oran olarak dünyada birinci sıradayken, Almanya da 2007 yılındaki verilere göre, 22.247 megawatt kurulu güç ile rüzgâr enerjisi kullanımında en ön sıralardadır. Almanya'yı en yakından takip eden ABD'nin kurulu gücü ise yaklaşık 2.316.818 megawatt civarındadır.

Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji, yeryüzünün kabuğunda bulunan ısıdır. Bu enerjiden, yer yüzeyine çıkan sıcak sular aracılığıyla yararlanılır. En eski çağlardan bu yana kullanılan kaplıcalar jeotermal enerjinin ilk kullanım alanlarıdır. Jeotermal enerjiden, kaynağın sıcaklığına bağlı olarak ısıtma uygulamalarında kullanılabilir ya da elektrik üretiminde yararlanılır. Elektrik enerjisi üretimi amaçlı santrallar 20. yüzyılın başlarından itibaren kurulmaya başlanmıştır. Ama yeterince tanınmadığı için Dünya genel enerji üretimininden yanlızca %0.05 lik bir pay alır.

Jeotermal enerji; kaynağın, dünya enerji tüketimine kıyasla çok büyük olması nedeniyle ve kullanılan sıcak suyun reenjeksiyon ile tekrar yer altına verilmesi koşuluyla yenilenebilir enerjiler arasında sayılır.

Dalga Enerjileri

Okyanus denizler gibi büyük su kütlelerinde meydana gelen dalgaların enerjisinden yararlanabilmektir. Yenilenebilir enerji formlarından bir tanesidir.
Üretilmesindeki zorluklar:

Dalgaların yüksek gücüne karşın düşük hızlarda ve farklı yönlerde hareket etmesi
En güçlü fırtınalara ve tuzlu suyun neden olacağı paslanmaya dayanabilecek yapıların yüksek maliyeti
Kurulum ve bakım giderlerinin yüksekliğidir.

Dalga enerjisinin toplam enerji potansiyeli, toplam enerji büyüklüğü 2.5 terawat olarak hesaplanan gel-git enerjisinden çok daha fazladır. Sahilleri güçlü rüzgarlara maruz kalan ülkeler, enerji ihtiyaçlarının %5 veya daha fazlasını dalga enerjisinden karşılayabilirler.

Gel-Git ve Akıntı Enerjileri

Gel-git veya okyanus akıntısı nedeniyle yer değiştiren su kütlelerinin sahip olduğu kinetik veya potansiyel enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesidir.
Gel-git enerjisini elektriğe dönüştürmek için yaygın olarak, uygun bulunan koyların ağzının bir barajla kapatılarak, gelen suyun tutulması, çekilme sonrasında da yükseklik farkından yararlanılarak türbinler aracılığı ile elektrik üretilmesi hedeflenir. Suyun potansiyel enerjisinin %80'ini elektrik enerjisine dönüştürebilen gel-git enerjisi, güneş enerjisi gibi diğer alternatif enerji kaynaklarına göre daha yüksek bir verimliliğe sahiptir. Deniz ve okyanuslardaki düzenli akıntıların kinetik enerjisinin, deniz tabanına yerleştirilen türbinler aracılığı ile elektrik enerjisine dönüştürülmesi akıntı enerjisi olarak anılır.
Diğer Alternatifler

Hidroenerji

Hidrojen birincil enerji kaynaklarından üretilen bir yakıt olup temiz bir enerji kaynağı olarak kullanılabilecek önemli bir elementtir. Fakat dünyada tek başına bulunmadığından önce üretilmesi gerekir. Halihazırda çok pahalı olan bu üretim, su ve doğalgaz gibi elementlerdeki hidrojenin ayrıştırılmasıyla yapılır. Bu şekilde elde edilen hidrojen pillerine yakıt hücresi adı verilmektedir. Şu anda bazı otomobiller hem benzin, hem de hidrojenin kullanıldığı hibrid (melez) yakıt yöntemiyle çalışmaktadır. Böylece açığa çıkan kirli havanın miktarı %30–40 oranında azaltılabilmektedir.


Hidrojenin, 20 yıl içersinde çok daha aktif olarak kullanılması planlanmaktadır. Şu anda hidrojen yakıt konusunda elde edilen en önemli ilerleme İzlanda’da yaşanmaktadır. 1999 yılında, akaryakıt firması Shell ve otomobil firması Daimler-Chrysler ile İzlanda hükümeti arasında imzalanan anlaşma, İzlanda'yı hidrojen yakıtlı bir ülke haline getirmeyi amaçlamaktadır. 9Daimler-Chrysler İzlanda için, hidrojenle çalışan otobüs ve otomobiller üretirken, Shell de İzlanda genelinde hidrojen istasyonları açmayı planlamıştır. İzlanda'da elde edilecek muhtemel bir başarı, hidrojenli otomobillerde seri üretime geçilmesini son derece hızlandıracaktır.

Benzer Konular

31 Aralık 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Nisan 2018 / Misafir Cevaplanmış
30 Mart 2016 / cemresmarda Cevaplanmış
30 Aralık 2012 / elifaydin Soru-Cevap