Ziyaretçi
Kıskançlığın toplumda oluşturacağı olumsuzluklar ?
Haset, önce haset edene zarar verir
“Haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsut hakkında zararı ya azdır veya yoktur.” (Mektubat)
Muaviye (ra) diyor ki:
“Şer hasletler içinde haset (kıskançlık) kadar âdili yoktur. O, haset edilen kimseye dokunmadan evvel sahibini öldürür.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Abdülhamid diyor ki:
“Hasetçi, zehir içen kimse gibidir. Zehir vücuda yayılınca, zehir içen ölüp acıdan kurtulduğu gibi, hasetçi de ancak ölürse hasedin acısından kurtulur.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Kıskançlık önce kıskanan kimseye zarar verir. Başkasında gördüğü her nimet onu rahatsız eder. Ancak asıl büyük zarar, kıskananın böyle bir hissi içinde taşımakla yetinmeyip, arzusunu gerçekleştirmek üzere, onun gereği olan hile, söz ve fiillere yer vererek faaliyete geçmesiyle meydana gelir. Bilindiği gibi Felak suresinde “kıskananın” kıskandığı zamanki şerrinden Allah'a (cc) sığınmak emredilmiştir. (Kütüb-i Sitte)
“Kıskananın içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisine haset edildikçe Allah (cc) onun nimetini artırır. Onun nimetinin artması da kıskananın kıskançlığını, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Kıskananın göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Kıskanılanın perişanlığı istenirken, kıskanan perişan olur.” (İmâm-ı Şâfî)
Haset eden kimse hem dünyada hem ahirette büyük zarardadır
“Hasetçi kişi meclislerde, zillet ve yerilmekten başka bir şeye nail olmaz. Meleklerden ancak, lânet ve kine; halktan sertlik ve kedere; kıyamet gününde rezalet ve tenkide nail olur.” (Zübdet’ül-İhya)
Haset bir hastalıktır
“Benim ümmetime de diğer ümmetlerin hastalığı isabet edecektir. Ashâb-ı Kiram:
"O ümmetlerin hastalığı nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Kibir, zulüm, malıyla veya soyuyla böbürlenmek dünya hakkında münafese ve mücadele etmek, uzaklaşmak, birbirlerine haset etmek (kıskanmak), öyle ki sonu zulüm sonra karmakarışık olur.” (İbn Ebi'd Dünya)
Seleften biri buyurdu:
“Yeryüzünde ilk vuku bulan hata hasettir. İblis'in, Adem’in (as) rütbesinden dolayı, Adem’e (as) haset etmesi ve ona tazim secdesinde bulunmamasıdır. Binaenaleyh, haset İblis'i isyana zorladı. (İhya-yı Ulumiddin)
“Haset, beden hastalığıdır.” (İbn-i Mu’tez)
"Haset eden kişi, ardı arkası gelmeyen hasret ve üzüntü ile şifası umulmayan bedeni hastalığa düçar olur." (Edeb-i Dünya ve Din)
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.” (Mensûr'ul Hikem)
Haset edenin, insanlar arasındaki mevki ve mertebesi düşer; çünkü halk ondan yüz çevirip nefret eder.
Haset edene, insanlar buğzedip düşmanlık yapar. Hatta insanlar içinde bir dost ve arkadaş bulamaz bir hale gelir. Böylece insanların buğuz ve düşmanlığına maruz kalıp hüsrana düçar olur. Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların en kötüsü, sevmeyen ve sevilmeyendir.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Haset eden kaderi tenkit eder
Haset eden kadere karşı çıktığı için, Allah’ın (cc) gazabına maruz kalır. Hem de Allah’ın (cc) emirlerine muhalefet ettiği için günah kazanır. Çünkü insanları kıskanan kimse, Allah’ın (cc) taksimatını adaletli bulmuyor ve insanları o nimetlere lâyık görmüyor, demektir. (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Bazı hikmet âlimleri diyor ki: “İlâhî kazaya razı olan, kimseye öfkelenmez. Allah’ın (cc) verdiğine kanaat eden de haset etmez.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Kıskançlık; kin ve düşmanlık uyandırır
“Hem Allah’ın (cc), bazınızı bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)dığı şeyleri temenni etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır; kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O halde Allah’tan (cc) lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah (cc), herşeyi hakkıyla bilendir.” (Nisa, 32)
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti şöyle tefsir eder: “Allah'ın (cc) bazınıza diğer bazınızdan fazla olarak bağışladığı şeyleri temenni etmeye de kalkışmayınız. Birbirinizin malına, makamına ve sahip olduğu, Allah (cc) tarafından verilmiş veya çalışmakla elde edilen, nimetlerine göz dikmeyiniz. Çünkü bu gibi temenniler, ilk önce haset (kıskançlık), kin ve düşmanlık uyandırır.”
Haset, güzel amelleri yok eder
“Hasetten kaçının; çünkü o, ateşin odunu (veya kuru otu) yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.” (Ebu Davud)
“Haset ve kin, tıraş eder; ama saçı değil, dini tıraş eder.” (Bezzar)
“ Haset (çekememezlik) hayırları yer bitirir; tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz mü’minin nurudur; oruç ateşe karşı perdedir.” (Kütüb-i Sitte)
Haset ehli, cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırılacaktır
Allah (cc), göğüslerinizin ve kalplerinizin mü’minlere karşı içerdiği ve gizlediği öfke, kıskançlık ve düşmanlığı iyi bilir. Dünyada umduklarınızın tersini size göstermekle, ahirette de asla çıkmayarak ebediyen kalacağınız cehennemin şiddetli azabıyla sizi cezalandıracak. (İbn-i Kesir Tefsiri)
Haset eden âlim, hesaptan bir sene evvel cehenneme girer
Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki:
"Altı sınıf vardır. Hesaptan bir sene evvel cehenneme girerler. Denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimlerdir?"
"Zalim idareciler, kavmiyet güden Araplar, büyüklük taslayan ağalar, hainlik yapan tüccarlar, cahil köylüler, haset eden âlimlerdir." (Ebu Mansur Ed-Deylemî)
Peygamber Efendimiz (asm), hasetçiyi ümmetinden kabul etmemiştir
"Ümmetim için endişe duyduğum şey, aralarında servetin çoğalıp, birbirlerine haset ederek dövüşecek olmalarıdır." (İbn-i Ebi’d-dünya)
"Hasetçi, koğucu ve falcı bizden değildir." (Nesai)
"İnsan ya âlim, ya talebe ya da onları seven olmalıdır. Haset eden, her üçünden de mahrumdur." (Kimya-yı Saadet)
Sponsorlu Bağlantılar
Muaviye (ra) diyor ki:
“Şer hasletler içinde haset (kıskançlık) kadar âdili yoktur. O, haset edilen kimseye dokunmadan evvel sahibini öldürür.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Abdülhamid diyor ki:
“Hasetçi, zehir içen kimse gibidir. Zehir vücuda yayılınca, zehir içen ölüp acıdan kurtulduğu gibi, hasetçi de ancak ölürse hasedin acısından kurtulur.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Kıskançlık önce kıskanan kimseye zarar verir. Başkasında gördüğü her nimet onu rahatsız eder. Ancak asıl büyük zarar, kıskananın böyle bir hissi içinde taşımakla yetinmeyip, arzusunu gerçekleştirmek üzere, onun gereği olan hile, söz ve fiillere yer vererek faaliyete geçmesiyle meydana gelir. Bilindiği gibi Felak suresinde “kıskananın” kıskandığı zamanki şerrinden Allah'a (cc) sığınmak emredilmiştir. (Kütüb-i Sitte)
“Kıskananın içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisine haset edildikçe Allah (cc) onun nimetini artırır. Onun nimetinin artması da kıskananın kıskançlığını, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Kıskananın göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Kıskanılanın perişanlığı istenirken, kıskanan perişan olur.” (İmâm-ı Şâfî)
Haset eden kimse hem dünyada hem ahirette büyük zarardadır
“Hasetçi kişi meclislerde, zillet ve yerilmekten başka bir şeye nail olmaz. Meleklerden ancak, lânet ve kine; halktan sertlik ve kedere; kıyamet gününde rezalet ve tenkide nail olur.” (Zübdet’ül-İhya)
Haset bir hastalıktır
“Benim ümmetime de diğer ümmetlerin hastalığı isabet edecektir. Ashâb-ı Kiram:
"O ümmetlerin hastalığı nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Kibir, zulüm, malıyla veya soyuyla böbürlenmek dünya hakkında münafese ve mücadele etmek, uzaklaşmak, birbirlerine haset etmek (kıskanmak), öyle ki sonu zulüm sonra karmakarışık olur.” (İbn Ebi'd Dünya)
Seleften biri buyurdu:
“Yeryüzünde ilk vuku bulan hata hasettir. İblis'in, Adem’in (as) rütbesinden dolayı, Adem’e (as) haset etmesi ve ona tazim secdesinde bulunmamasıdır. Binaenaleyh, haset İblis'i isyana zorladı. (İhya-yı Ulumiddin)
“Haset, beden hastalığıdır.” (İbn-i Mu’tez)
"Haset eden kişi, ardı arkası gelmeyen hasret ve üzüntü ile şifası umulmayan bedeni hastalığa düçar olur." (Edeb-i Dünya ve Din)
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.” (Mensûr'ul Hikem)
Haset edenin, insanlar arasındaki mevki ve mertebesi düşer; çünkü halk ondan yüz çevirip nefret eder.
Haset edene, insanlar buğzedip düşmanlık yapar. Hatta insanlar içinde bir dost ve arkadaş bulamaz bir hale gelir. Böylece insanların buğuz ve düşmanlığına maruz kalıp hüsrana düçar olur. Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların en kötüsü, sevmeyen ve sevilmeyendir.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Haset eden kaderi tenkit eder
Haset eden kadere karşı çıktığı için, Allah’ın (cc) gazabına maruz kalır. Hem de Allah’ın (cc) emirlerine muhalefet ettiği için günah kazanır. Çünkü insanları kıskanan kimse, Allah’ın (cc) taksimatını adaletli bulmuyor ve insanları o nimetlere lâyık görmüyor, demektir. (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Bazı hikmet âlimleri diyor ki: “İlâhî kazaya razı olan, kimseye öfkelenmez. Allah’ın (cc) verdiğine kanaat eden de haset etmez.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Kıskançlık; kin ve düşmanlık uyandırır
“Hem Allah’ın (cc), bazınızı bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)dığı şeyleri temenni etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır; kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O halde Allah’tan (cc) lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah (cc), herşeyi hakkıyla bilendir.” (Nisa, 32)
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti şöyle tefsir eder: “Allah'ın (cc) bazınıza diğer bazınızdan fazla olarak bağışladığı şeyleri temenni etmeye de kalkışmayınız. Birbirinizin malına, makamına ve sahip olduğu, Allah (cc) tarafından verilmiş veya çalışmakla elde edilen, nimetlerine göz dikmeyiniz. Çünkü bu gibi temenniler, ilk önce haset (kıskançlık), kin ve düşmanlık uyandırır.”
Haset, güzel amelleri yok eder
“Hasetten kaçının; çünkü o, ateşin odunu (veya kuru otu) yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.” (Ebu Davud)
“Haset ve kin, tıraş eder; ama saçı değil, dini tıraş eder.” (Bezzar)
“ Haset (çekememezlik) hayırları yer bitirir; tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz mü’minin nurudur; oruç ateşe karşı perdedir.” (Kütüb-i Sitte)
Haset ehli, cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırılacaktır
Allah (cc), göğüslerinizin ve kalplerinizin mü’minlere karşı içerdiği ve gizlediği öfke, kıskançlık ve düşmanlığı iyi bilir. Dünyada umduklarınızın tersini size göstermekle, ahirette de asla çıkmayarak ebediyen kalacağınız cehennemin şiddetli azabıyla sizi cezalandıracak. (İbn-i Kesir Tefsiri)
Haset eden âlim, hesaptan bir sene evvel cehenneme girer
Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki:
"Altı sınıf vardır. Hesaptan bir sene evvel cehenneme girerler. Denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimlerdir?"
"Zalim idareciler, kavmiyet güden Araplar, büyüklük taslayan ağalar, hainlik yapan tüccarlar, cahil köylüler, haset eden âlimlerdir." (Ebu Mansur Ed-Deylemî)
Peygamber Efendimiz (asm), hasetçiyi ümmetinden kabul etmemiştir
"Ümmetim için endişe duyduğum şey, aralarında servetin çoğalıp, birbirlerine haset ederek dövüşecek olmalarıdır." (İbn-i Ebi’d-dünya)
"Hasetçi, koğucu ve falcı bizden değildir." (Nesai)
"İnsan ya âlim, ya talebe ya da onları seven olmalıdır. Haset eden, her üçünden de mahrumdur." (Kimya-yı Saadet)