Arama

Çanakkale'nin tarihi özellikleri ve önemi nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Kasım 2011 Gösterim: 11.031 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Eylül 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çanakkalenin tarihi özellikleri ve önemi
EN İYİ CEVABI SaKLI verdi
Çanakkale'nin tarihi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına kadar inmektedir ve pek çok medeniyet bu topraklarda barınarak, izler bırakmıştır. Mitolojiye göre Kral Athamas'ın çocukları Phryxus ve Helle üvey anneleri tarafından evlerinden uzaklaştırılınca, gerçek anneleri Bulut Tanrıçası Nephele tarafından gönderilen, uçabilen altın postlu bir koç üzerine bindirilirler. Prens ve prenses gökyüzünde koçun üzerinde uçarken, Prenses Helle suya düşer ve o günden sonra Boğaz, "Hellespont" adını alır.
Asya kıyısındaki Abydos ve Avrupa kıyısındaki Sestus, mitolojinin en hüzünlü aşkına sahne olmuştur. Leandros, Afrodit'in rahibelerinden Hero'ya aşık Abydos'lu yakışıklı bir gençtir. Her gece Hero'yu görmek için Abydos'tan Sestus'a yüzerek geçer. Bir gece kötü bir fırtına başlar ve Leandros asla Sestus'a ulaşamaz. Hero, onun boğulduğunu düşünerek büyük bir acı ile kendisini denize atar.
Sponsorlu Baglantilar
Dünya arkeoloji literatürünün önemli mekanlarından olan Truva, Neandria, Alexandria-Troas, Assos, Chryse, Dardanos ve Lampsakos, Çanakkale ili sınırları içindedir. Çanakkale'nin coğrafik konumundan dolayı taşıdığı stratejik önem, bu bölgede konumlanan devletler tarafından oldukça dikkate alınmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda Çanakkale Pers İmparatorluğu'nun hakimiyeti altında bulunmaktaydı. Pers Kralı Xerxes Avrupa'yı fethetmeyi planlıyordu ve 100.000 kişilik askeri birliğini Boğazın en dar noktasından Trakya'ya geçirebilmek için gemilerden köprü yaptırdı. O zamandan beri, Çanakkale, Marmara Denizine ve oradan da Karadeniz'e girişte olduğu gibi Avrupa ve Asya arasındaki geçişi de kontrol edecek çok önemli coğrafik bir dar geçit olarak kalmıştır. Makedonya Kralı Büyük İskender, M.Ö. 384 yılında Anadolu'nun Ege ve Akdeniz'de hakimiyetinin gerçekleştiği seferine, Boğazı geçerek başlamıştır.
Daha sonraki dönemlerde Roma'lılar, M.Ö.2. yüzyıldan M.S.395 yılına kadar ilin yönetimini ellerinde bulundurmuş, Roma egemenliğini takiben Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyeti yaşanmıştır.
Bizans İmparatorluğu'ndan sonraki yüzyıllarda bölgede Arap ve Haçlı istilaları olmuştur.
14. yüzyılda bir Türk Oymağı olan Karasioğulları yöreye gelmiş ve Balıkesir'i başkent yapmışlardır.
15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Padişahı Fatih Sultan Mehmet Boğazın her iki kenarına da kale inşa ederek "Çanakkale" şehrini kurmuştur.
1915 yılında Türk Ordusunun Komutanı Mustafa Kemal, İttifak Devletlerinin yöreden çıkmasına öncülük etmiştir.
Binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, imparatorlukların başkentleri olmuş kentleri barındıran Marmara Bölgesi, adeta bir açık hava müzesi gibi.
Her mevsim insanlara ayrı bir güzellik sunan Çanakkale, yakın ve uzak tarihin tanığı, içinden deniz geçen, toprağı bereketli, doğası eşsiz, modern bir kentir.
Antik dönemde, ''Dardanelles'' olarak anılan ve 671 kilometrelik kıyı şeridi bulunan Çanakkale'de Türk ve dünya savaş tarihinde önemli bir yere sahip Çanakkale Savaşları'nın geçtiği Gelibolu Yarımadası, Tarihi Milli Parkı, antik dünyanın batı Anadolu'daki önemli merkezleri, Truva ve Assos antik kentleri, kente gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerler olarak dikkati çekiyor.



Daha Fazla Bilgi için >>
TIKLAYINIZ
SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
29 Eylül 2011       Mesaj #2
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Çanakkale'nin tarihi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına kadar inmektedir ve pek çok medeniyet bu topraklarda barınarak, izler bırakmıştır. Mitolojiye göre Kral Athamas'ın çocukları Phryxus ve Helle üvey anneleri tarafından evlerinden uzaklaştırılınca, gerçek anneleri Bulut Tanrıçası Nephele tarafından gönderilen, uçabilen altın postlu bir koç üzerine bindirilirler. Prens ve prenses gökyüzünde koçun üzerinde uçarken, Prenses Helle suya düşer ve o günden sonra Boğaz, "Hellespont" adını alır.
Asya kıyısındaki Abydos ve Avrupa kıyısındaki Sestus, mitolojinin en hüzünlü aşkına sahne olmuştur. Leandros, Afrodit'in rahibelerinden Hero'ya aşık Abydos'lu yakışıklı bir gençtir. Her gece Hero'yu görmek için Abydos'tan Sestus'a yüzerek geçer. Bir gece kötü bir fırtına başlar ve Leandros asla Sestus'a ulaşamaz. Hero, onun boğulduğunu düşünerek büyük bir acı ile kendisini denize atar.
Sponsorlu Bağlantılar
Dünya arkeoloji literatürünün önemli mekanlarından olan Truva, Neandria, Alexandria-Troas, Assos, Chryse, Dardanos ve Lampsakos, Çanakkale ili sınırları içindedir. Çanakkale'nin coğrafik konumundan dolayı taşıdığı stratejik önem, bu bölgede konumlanan devletler tarafından oldukça dikkate alınmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda Çanakkale Pers İmparatorluğu'nun hakimiyeti altında bulunmaktaydı. Pers Kralı Xerxes Avrupa'yı fethetmeyi planlıyordu ve 100.000 kişilik askeri birliğini Boğazın en dar noktasından Trakya'ya geçirebilmek için gemilerden köprü yaptırdı. O zamandan beri, Çanakkale, Marmara Denizine ve oradan da Karadeniz'e girişte olduğu gibi Avrupa ve Asya arasındaki geçişi de kontrol edecek çok önemli coğrafik bir dar geçit olarak kalmıştır. Makedonya Kralı Büyük İskender, M.Ö. 384 yılında Anadolu'nun Ege ve Akdeniz'de hakimiyetinin gerçekleştiği seferine, Boğazı geçerek başlamıştır.
Daha sonraki dönemlerde Roma'lılar, M.Ö.2. yüzyıldan M.S.395 yılına kadar ilin yönetimini ellerinde bulundurmuş, Roma egemenliğini takiben Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyeti yaşanmıştır.
Bizans İmparatorluğu'ndan sonraki yüzyıllarda bölgede Arap ve Haçlı istilaları olmuştur.
14. yüzyılda bir Türk Oymağı olan Karasioğulları yöreye gelmiş ve Balıkesir'i başkent yapmışlardır.
15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Padişahı Fatih Sultan Mehmet Boğazın her iki kenarına da kale inşa ederek "Çanakkale" şehrini kurmuştur.
1915 yılında Türk Ordusunun Komutanı Mustafa Kemal, İttifak Devletlerinin yöreden çıkmasına öncülük etmiştir.
Binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, imparatorlukların başkentleri olmuş kentleri barındıran Marmara Bölgesi, adeta bir açık hava müzesi gibi.
Her mevsim insanlara ayrı bir güzellik sunan Çanakkale, yakın ve uzak tarihin tanığı, içinden deniz geçen, toprağı bereketli, doğası eşsiz, modern bir kentir.
Antik dönemde, ''Dardanelles'' olarak anılan ve 671 kilometrelik kıyı şeridi bulunan Çanakkale'de Türk ve dünya savaş tarihinde önemli bir yere sahip Çanakkale Savaşları'nın geçtiği Gelibolu Yarımadası, Tarihi Milli Parkı, antik dünyanın batı Anadolu'daki önemli merkezleri, Truva ve Assos antik kentleri, kente gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerler olarak dikkati çekiyor.



Daha Fazla Bilgi için >>
TIKLAYINIZ
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
..
crysis2alcatraz - avatarı
crysis2alcatraz
Ziyaretçi
13 Kasım 2011       Mesaj #3
crysis2alcatraz - avatarı
Ziyaretçi
  • Tarih:
Çanakkale, Anadolu’nun ve Ortadoğu’nun stratejik bir bölgesidir. Bu sebeple geçmişte pek çok istilalılara uğramıştır. Çanakkale il merkezine 30 km mesafede bulunan Truva harabeleri en eski yerleşim merkezlerindendir. Truva iki bin sene Anadolu’nun bir kültür merkezi olmuştur. Truva harabeleri 9 yerleşme katına sahiptir. M.Ö. 3200 ile M.S. 400 seneleri arasına aittir. M.Ö. 1200 tarihinde Akalılar (Akhaialılar) Truva Kalesini ele geçiremeyince gemilerine bindiler, kale dibinde ise tahtadan yapılmış büyük bir at bıraktılar. Bu atı kale içine alan Truvalılar, zafer şenlikleri yaparken, at içinde gizlenen Akalar, kale kapılarını açarak gemideki diğer askerlerle birlikte saldırıp şehri ele geçirdiler.

Bu bölgeyi Akalardan sonra Ispartalılar, M.Ö. 6. asırda Persler ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender işgal etti. İskender, M.Ö. 334’te Çanakkale Boğazından geçti. İskender ölünce Makedonyalı generaller, bu bölgeye sahip olmak için devamlı mücadele ettiler. Neticede Roma İmparatorluğu bölgeye hâkim oldu. Roma M.S. 395’te ikiye bölününce, bu bölge Doğu Roma’nın payına düştü. Bir ara Hun Türkleri geçici olarak bu bölgeye sahip oldular. İslâm orduları 668, 672 ve 717 senelerinde kudretli donanmalarıyla Çanakkale Boğazından geçerek İstanbul’u kuşattılar ve Çanakkale bölgesini üs olarak kullandılar.

Bizans, Lâtin, İtalyan cumhuriyetleri ortaklaşa bu bölgeye hâkim oldular. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Selçuklular Çanakkale’ye kadar geldiler. Fakat Çanakkale Boğazını tam olarak ele geçiremediler. 1097’de Haçlı seferlerinde İznik’i Haçlı ordusu işgal edince, Selçuklular Marmara ve Ege Denizi kıyılarından içlere doğru taktik icabı çekildiler.

1113’te Emir Muhammed komutasındaki Türk birlikleri Çanakkale’ye kadar geldilerse de, 1147-1149 İkinci Haçlı Seferi sebebiyle geri çekildiler. Anadolu Selçuklu Devletinden ayrılarak bağımsız olan Karesi Beyliği, Çanakkale’yi kesin olarak ele geçirdi. 1345’te Orhan Gazi zamanında Karesi Beyliği Osmanlı Devletine katıldı. Türkler Avrupa’ya Çanakkale’den geçerek çıktılar. Şehzade Süleyman Paşa tarafından 1349’da Gelibolu fethedildi. Birinci Murat zamanında 1362’den sonra Boğaz’ın bütün kıyılarını Osmanlılar fethettiler. Tazimata kadar Gelibolu Cezayir-i Bahri Sefid (Akdeniz Adaları)veya Kaptan Paşa eyaletinin merkeziydi. Çanakkale, Kocaeli, Rodos, On iki Ada, Asya adaları (Midilli, Sakız ve diğerleri), İyonya adaları (Korfus, Kefalonya ve diğerleri)Siklad adaları ve Egriboz Adası bu eyâlete bağlı idi. Çanakkale’nin Truva ile ilgisi yoktur. Çanakkale şehrini Fatih Sultan Mehmet Han kurmuş ve geliştirmiştir.

Fatih’ten sonra da coğrafî durumu itibariyle gelişmesine devam etmiştir.

Tanzimat tan sonra Biga bağımsız sancağının merkezi olmuştur. Cumhuriyet devrinde kendi ismini taşıyan ilin merkezi olmuştur. Birinci Dünya Savaşında İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları Çanakkale Boğazını geçip, İstanbul’u ele geçirmek, Rusya’ya boğazlar yolunu açmak için saldırdılar. Savaş 3 Kasım 1914’te İngilizlerin Seddülbahir’i denizden dövmesiyle başladı. 19 ve 23 Şubat 1915 saldırılarından netice alamayınca, 18 Mart 1915’te büyük bir saldırı yaptılar. Bu saldırıda düşman, 3’ü büyük zırhlı olmak üzere 9 savaş gemisi kaybetti. 11 savaş gemisi de ağır yaralandı. Denizden netice alamayan düşman kuvvetleri, 25 Nisan 1915’te Seddülbahir ve Arıburnu’na kuvvet çıkardılar.

Seddülbahir, Arıburnu, Morto Koyu, Alçıtepe, Kanlısırt, Conk Bayırı, Kabatepe, Kocaçimen ve Anafartalarda çok kanlı mevzi ve göğüs göğüse savaşlar oldu. Türk askeri kahramanlık destanları yazdı. “Çanakkale geçilmez!” fikrini kabullenen düşman kuvvetleri, hezîmetlerini sineye çekerek 9 Ocak 1916’da çekilip gittiler. Düşmanın çoğu müstemleke askeri olan 252.000 kaybına karşılık 253 bin kaybımız oldu. Bu savaşta Osmanlı Devleti en seçkin ve genç evlatlarını kaybetmiştir. (Bkz. Çanakkale Savaşları)

Benzer Konular

24 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
31 Temmuz 2011 / Misafir Cevaplanmış
6 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
27 Şubat 2011 / Misafir Soru-Cevap
7 Nisan 2015 / ahmetseydi Cevaplanmış