Arama

Hegel ve Marx'ın diyalektiğinin farkı nedir?

Güncelleme: 15 Ocak 2013 Gösterim: 12.670 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hegel ve Marx'ın diyalektiği nasıldır? Farkları nelerdir? -Cevaplarsanız sevinirim Msn Happy
Sponsorlu Bağlantılar
bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
15 Ocak 2013       Mesaj #2
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
Marx’ın sosyolojisini anlamak için neden Hegel’in diyalektiğinden hareket etmek gerekir?

Sponsorlu Bağlantılar
Karl Marx’ın (1818-1883) Hegel’in düşüncesine karşı çıkan tutumunun Saint-Simon’da temellendiği görüşü bugün artık genel olarak kabul edilmektedir. Üstelik bu normaldir de. Çünkü,Marx’tan önce sosyolojide,temsilcileri Saint-Simon ve Comte olmak üzere iki belirgin görüş vardır. Comte,toplumsal evrimini düşüncenin evrimine göre yorumlamakla idealist tutumun dışına çıkamıyordu. Oysa Saint-Simon ,sanayinin ilerlemelerine göre toplumsal evrimi açıklamak istiyordu. Saint-Simon’un bu düşünce biçimi ,Marx’ı etkilemişti.
Marx’ın 1884’e doğru okuyacağı Hukuk Felsefesini Hegel,(1770-1831) 1821’de yayınlamıştı. Hegel ,bu incelemesinde ,bireyi biçimsel demokrasi kurallarına göre değerlendirerek şöyle özetleyebileceğimiz sonuçlara varıyordu. Birey,dört ya da beş yılda bir oy veren yurttaştır. Ancak ‘sivil toplum’ olarak tanımlanan meslek faaliyetlerinin bütünü içinde de yerini almalıdır (Hegel sivil toplumu böyle adlandırıyor ve tanımlıyordu);birey,toplumun tümüyle ilişki halinde olmalıdır. Kısacası Hegel,Hukuk Felsefesi başlığını taşıyan incelemesinde ,toplumun bireylerinin bütününün yaşantısı ve iş koşullarını dikkate almıyordu. Bu onun biçimsel demokrasi anlayışının gerekli bir sonucuydu.

Hegel’in Hukuk Felsefesi’ni 1884’e doğru inceleyen Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisi Üstüne adlı kitabında (1859). Hegel’in kitabıyla ilgili eleştiri ve tepkisini şu cümlelerle belirtiyordu: “Siyasal biçimler gibi hukuksal ilişkilerde ne kendilerinden ,ne de insan düşüncesinin sözde genel gelişmesiyle açıklanabilir.” Marx,aynı kitabında ,toplumun anatomisinin ekonomik alt yapıda ,özellekli üretim güçlerinin durumunda aranması gerektiğini belirtiyordu. Aslında Marx,toplumun,daha doğrusu bir toplumdaki toplumsal grupların evriminin bireysel bilinçlerle (bireylerin düşünceleriyle) değil,toplumsal nedenlerle açıklanması gerektiğini ileri sürüyordu. Marksizme kesinlikle karşı çıkmış olan bir Durkheim bile ,”Toplumsal yaşantı,içinde yaşayan bireylerin toplumsal yaşantı hakkında edindikleri anlayışla değil ,gözden kaçan derin nedenlerle açıklanmalıdır” düşüncesi verimli bir düşüncedir diyerek Marx’ın toplumsal nedenlerle verdiği önceliği onaylayacaktı. Görülüyor ki Marx sosyolojinin kurucularından biri olduğu önceleri de bilinmekteydi. Kısacası Marx,üstyapı olguları denen olguların (hukuk sistemleri ,siyasal rejimler,ahlak,din,sanat,bilim ve felsefenin),soyut bir biçimde,yani somut koşulların özelliklede toplumsal koşulların dışında ,bağımsız olarak incelenmesine karşı çıkıyordu. Oysa Hegel’in özel olarak Hukuk Felsefesi’nde,genel olarak da bütün kitaplarında insan düşüncesinin gelişmesine öncelik vermesi ,yani tarihsel evrimi düşüncenin evrimi olarak kabul etmesi,onun idealist diyalektiğinin gerekli bir sonucu oluyordu.


kaynak: 100 soruda sosyoloji

Benzer Konular

25 Mart 2013 / GusinapsE Felsefe ww
25 Mart 2013 / Misafir Felsefe ww
3 Haziran 2008 / KisukE UraharA Edebiyat ww
8 Kasım 2015 / Jumong Müzik ww