Ziyaretçi
arkadaslar lütven cevabı söleyin KURANI KİM ÇOĞALTTI ??
lk defa 3. Halife Hz. Osman zamanında ilk cilde uygun olarak beş (veya yedi) adet Kur'an yazdırılmış, bunlardan biri Medi'ne'de Hz. Osman'ın nezdinde bırakılıp diğerleri merkezden uzak vilayetlerde yaşayan Müslümanların Kur'an'ın okunmasındaki tereddütlerini gidermek için bu vilayetlere gönderilmiştir. Hz. Osman'ın çoğalttırdığı nüshalardan kendinde bırakılana "örnek", "numune" nüsha anlamında "İmam Mushaf" denmiştir. Çünkü Hz. Osman, Hz. Ebubekir'in meydana getirdiği ilk cilde uygun olarak yazdırdığı bu Kur'an'larda Kureyş lehçesini esas alan bir imlâ birliği sağlanmayı amaç edinmişti. Bazı kimselerin Kur'an’dan bazı harf ve kelimeleri değişik okuduğu, değişik telaffuz ettiği görülüyordu. Hz. Osman bu konudaki şikâyetleri de göz önüne alarak Kur'an üzerinde her yönden birleşmesini istedi. Bu iş için kurduğu komisyon gerçekten değişik okumaya konu olan kelime ve harflerin okunmasındaki ayrılıkları giderme ve Kur'an'ın bütününde bir imlâ birliği sağlama yetkinliğini göstermiş, Halife'nin de takdirlerini kazanmıştır. Hz. Osman'ın yazımında sağladığı bu imlâ birliği bundan sonra hep korunmuş, Kur'an'ın imlâsı Arap imlâsında sonradan meydana gelen değişikliklerden etkilenmemiştir. Kur'an'ın bu özel imlâsına "Resm-i Hatt-ı Osmanî" denmiştir (Osman Keskioğlu, son ilâhî Kitap Kur'an, s. 53).
Hz. Osman tarafından yazdırılan Kur'an'lardan biri bugün Taşkent'tedir. Taşkent'teki bu Kur'an'la, günümüzde basılmış milyonlarca Kur'an-ı Kerim arasında bir fark yoktur. Hicretin 1. yüzyılından zamanımıza ulaşmış tam veya parça Kur'an'larla günümüzde basılanlar arasında bir ayrılık bulunmadığı da gözlenmiştir (Muhammed Hamidullah, İslama Giriş s. 27).
Hz. Ömer devrinde Kur'an öğretimine hız verildi. Gerek Medine'de gerekse sınırları günden güne genişleyen İslam Devleti'nin diğer merkezlerinde en sıhhatli kaynak olan hâfız sahabelerin öğretmen ve gözetmenliğinde pek çok hâfız yetiştirilmiştir.
Zamanla fetihlerin hız kazanması ve yeni fethedilen yerlerde ortaya çıkan kavim ve kabilelerin müslüman oluşu farklı şive ve lehçelere göre okuyuş ayrılıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu durum M. 648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin yan yana gelmesi ile farklı okuyuşların su yüzüne çıkmasını sağladı. Bu tartışma ortamının daha fazla büyümesine engel olmak için Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Halife Osman, Hz. Muhammed'in diğer ashabı ile de istişare ederek, İslâm dünyasında yalnızca Hz. Ebu Bekr'in emriyle derlenmiş olan onaylı Kur'an mushaflarının kullanılmasını ve bir başka lehçe yahut ağız ile yazılmış tüm diğer nüshaların kullanılmasının yasaklanmasını kararlaştırdı. Hz. Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaşa yahut yanlış anlamaya meydan vermemek için başka tüm yazılı nesneleri yaktırarak ortadan kaldırma yoluna gitti. Hz. Ebû Bekir zamanında yazılan İmam Mushaf, Hz. Ömer'in ölümünden sonra kızı ve Hz. Muhammed'in hanımlarından olan Hafsa'ya geçmişti. Hz. Osman zamanında çoğaltılan mushafların yedi nüsha olduğu söylenir. Bunlar Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar arasında çıkabilecek farklı okuyuşlar önlenmiş oldu. Hatta Hz. Ali'nin Hz. Osman için "Eğer Osman Kuran'ın tek kitap halinde toplatılarak çoğaltılması işini yapmasaydı ben yapardım" dediği ileri sürülür.
Hz. Osman tarafından değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asırların geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı Müzesi'nde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır. Çarlık Rus hükümeti onun faksimile ile reprodüksiyonunu (fotoğraf veya fotokopi ile tam kopyasını) yayınlamıştır.
Kaynak: Kur'an-ı Kerim'in Çoğaltılması
Hz. Osman tarafından yazdırılan Kur'an'lardan biri bugün Taşkent'tedir. Taşkent'teki bu Kur'an'la, günümüzde basılmış milyonlarca Kur'an-ı Kerim arasında bir fark yoktur. Hicretin 1. yüzyılından zamanımıza ulaşmış tam veya parça Kur'an'larla günümüzde basılanlar arasında bir ayrılık bulunmadığı da gözlenmiştir (Muhammed Hamidullah, İslama Giriş s. 27).
Sponsorlu Bağlantılar
Zamanla fetihlerin hız kazanması ve yeni fethedilen yerlerde ortaya çıkan kavim ve kabilelerin müslüman oluşu farklı şive ve lehçelere göre okuyuş ayrılıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu durum M. 648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin yan yana gelmesi ile farklı okuyuşların su yüzüne çıkmasını sağladı. Bu tartışma ortamının daha fazla büyümesine engel olmak için Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Halife Osman, Hz. Muhammed'in diğer ashabı ile de istişare ederek, İslâm dünyasında yalnızca Hz. Ebu Bekr'in emriyle derlenmiş olan onaylı Kur'an mushaflarının kullanılmasını ve bir başka lehçe yahut ağız ile yazılmış tüm diğer nüshaların kullanılmasının yasaklanmasını kararlaştırdı. Hz. Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaşa yahut yanlış anlamaya meydan vermemek için başka tüm yazılı nesneleri yaktırarak ortadan kaldırma yoluna gitti. Hz. Ebû Bekir zamanında yazılan İmam Mushaf, Hz. Ömer'in ölümünden sonra kızı ve Hz. Muhammed'in hanımlarından olan Hafsa'ya geçmişti. Hz. Osman zamanında çoğaltılan mushafların yedi nüsha olduğu söylenir. Bunlar Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar arasında çıkabilecek farklı okuyuşlar önlenmiş oldu. Hatta Hz. Ali'nin Hz. Osman için "Eğer Osman Kuran'ın tek kitap halinde toplatılarak çoğaltılması işini yapmasaydı ben yapardım" dediği ileri sürülür.
Hz. Osman tarafından değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asırların geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı Müzesi'nde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır. Çarlık Rus hükümeti onun faksimile ile reprodüksiyonunu (fotoğraf veya fotokopi ile tam kopyasını) yayınlamıştır.
Kaynak: Kur'an-ı Kerim'in Çoğaltılması