Dünya Doğayı Koruma Vakfı

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF), doğanın zarar görmesini durdurmayı ve verilen zararları onarmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. 1961'de World Wildlife Fund (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) olarak kurulan kuruluş, genişleyen çalışma alanıyla adını şimdiki haline değiştirmiştir. Ancak Kuzey Amerika ülkeleri hala eski halini kullanmaktadır.
WWF, dünya çapında desteklediği 2000 koruma projesi ve 4000'e yakın çalışanıyla dünyanın en büyük çevre kuruluşu konumundadır. Projelerini 100'ü aşkın ülkede, iklim değişikliği, ormanlar, tatlısular, denizler, türler ve sürdürülebilirlik ana başlıkları altında gerçekleştirmektedir.
WWF'nin temel amacı, dünyanın doğal ortamının bozulmasını durdurmak ve insanın doğayla uyumlu bir şekilde yaşadığı bir gelecek oluşturmaktır

WWF-Türkiye

1996'da kurulan Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 2001 yılında WWF'nin Türkiye ulusal kuruluşu haline gelerek WWF-Türkiye adını benimsemiştir. WWF-Türkiye, WWF'nin amaçlarına oldukça paralel haraket etse de bu amaçları ulusal bir seviyede gerçekleştirir.
WWF-Türkiye, projelerini, su kaynakları, orman ve deniz ve kıyı kategorileri altında gerçekleştirilmektedir. Bu projeleri bugüne kadar Kafkasya Ekolojik Bölgesi, Doğu Karadeniz Havzası, Konya Kapalı Havzası, Küre Dağları, Akyatan, Çıralı, Kaş, İğneada ve Susurluk Havzası'nda gerçekleştirmiştir.
WWF-Türkiye çalışmalarını bağışlar ve sponsorluklarla sürdürmekte olup, kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar kapsamına girer. Vakıf, kurumsal ilkelerini aşağıdaki başlıklar şeklinde açıklamaktadır:

• Bağımsız ve siyaset dışında olmak;
• Konuları irdelerken en yeni bilimsel verileri kullanmak ve tüm çalışmaları eleştirel bir yaklaşımla değerlendirmek;
• Alan projeleri, politik insiyatifler, kapasite geliştirme ve eğitim çalışmaları yoluyla somut koruma çözümleri oluşturmak;
• Diğer sivil toplum kuruluşları, hükümetler, iş dünyası ve yerel topluluklarla işbirlikleri oluşturmaya çalışmak;
• Çalışmalarını profesyonel bir yaklaşımla ve düşük maliyetle yürütürken, mali kaynaklarını dikkatli ve sorumlu kullanmak.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF-Türkiye, yapılan çeşitli bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanarak seçtiği 'öncelikli koruma alanları'nı Ramsar anlaşması'nda belirlenen ölçütlere göre değerlendirerek, temelde su kaynaklarının doğru kullanılmasına yönelik çalışmalar, orman alanlarının bozulmasını ve yok olmasını önlemek, orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve; kıyıların ve doğal kaynaklarımızın korunmasına yönelik deniz koruma alanlarının oluşturulması ve canlı türlerinin yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmaktadır.
Vakıf, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) başta olmak üzere; Lafarge, Microsoft, Canon, Unilever, HSBC, ABB gibi çokuluslu şirketlerle de işbirliği yapmaktadır.
Bugüne kadar Doğu Karadeniz Havzası, Konya Kapalı Havzası, Küre Dağları, Akyatan, Çıralı, Kaş, İğneada, Susurluk Havzası'nda çalışmalar yapmıştır. Doğal Hayatı Koruma Vakfı, WWF Türkiye'nin Genel Müdürü Filiz Demirayak 'tır.
WWF’nin yayınladığı '2006 Yaşayan Gezegen Raporu'na göre, gezegenimizdeki doğal kaynakları tarih boyunca görülmemiş bir hızla tüketilmektedir. Yine vakfın verilerine göre; günümüzde 1430 m³ olan kişibaşına düşen kullanılabilir su miktarı, 2030 yılında; Türkiye'nin nüfusunun yaklaşık 80 milyona çıkmasıyla 1100 m3'e düşecek ve Türkiye çok ciddi anlamda su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelecektir.

Bu Dünya Günü, harekete geçmenin vakti !
Çalışmalar küresel ısınmanın var olduğunu ve öncelikle insan aktivitelerinden kaynaklandığını doğruluyor. Tek belirsizlik bunun bizim varlığımıza ne zaman ve ne şekillerde yıkıcı etkisi olacağı. Daha güçlü fırtınalar, sular altında kalan kıyılar, daha sert kuraklıklar, ya da daha fazla hastalık şeklinde mi? Su yollarımız, yiyeceklerimiz ve hava, yıllardır sağlığımızı ve yaşam kalitemizi etkileyecek şekilde kirlendiler bile... Ama harekete geçmek için hala vakit var, ve torunlarımızın torunları daha sürdürülebilir yaşayabildikleri için bize teşekkür edecekler. Atacağımız adımların çoğu, aslında kendi hayatlarımızı da güzelleştirebilir.
Aşağıda size bugün uygulayabileceğiniz 10 maddelik bir liste sunuyoruz. Bunlar ekolojik ayak izinizi azaltmakla kalmayacak, paradan tasarruf etmenizi ve daha mutlu ve sağlıklı bir hayat sürmenizi sağlayacak. (Biz buna bir pozitif feedback halkası diyoruz.)

Eve gidiş geliş yolunuzu yeniden gözden geçirin.

• İşe bisikletle veya yürüyerek gidin, hem benzin ve otopark parasından tasarruf edin, hem de kalp sağlığınızı koruyun ve obezite riskinizi azaltın.
• Eğer ofisinizden uzakta yaşıyorsanız, evden çalışma seçeneğini değerlendirin veya daha yakın bir yere taşının – bu, ev kiranızın artacağı demek olsa bile, uzun vadede tasarruf sağlayabilir.
• Eğer yollar bisiklete binmeye veya yürümeye elverişli değilse, belediye kaldırımları ve bisiklet yollarını artırmak konusunda başvuru yapın. Küçük bütçelerle yapılabilecek bu iyileştirmeler, trafik ve kirliliği ciddi miktarda azaltacaktır.

Kullanılmış ürünleri satın alın.

• Eğer yeni bir eve taşındıysanız veya eşyalarınızı değiştirmeyi planlıyorsanız, mobilya, araç-gereç, ve diğer ihtiyaçlarınız için, yenisini almak yerine, ikinci el almayı düşünün. Günlük kullandığınız kıyafet ve diğer ürünler için de ikinci el dükkanlara bakın.
• Birine hediye vereceğiniz zaman yaratıcılığınızı kullanın, el yapımı hediyeler yapmayı, yararlı bir iş için bağış yapmayı veya size hediye edilen ama kullanmadığınız bir ürünü hediye etmeyi deneyin ve de mümkün olduğunca doğa dostu ürünler hediye edin.
• Alışveriş alışkanlıklarınızın iyi veya kötü ciddi bir etkisi vardır. Bir şey satın alırken, neyin iyi (Good Stuff) neyin kötü olduğunu bildiğinizden emin olun.

Yerel ürünleri satın alın.

• Yerel çiftçi pazarınızdan alışveriş edin. Ürünler daha pahalı olsa bile, genel olarak daha yüksek kaliteli ürün alacağınızdan emin olabilirsini ve de ödediğiniz paranın tümü direkt olarak çiftçiye gidecektir. Yerel olarak üretilmiş ürünleri almanız, ürünlerin başka bir şehirden veya ülkeden taşınması için gereken fosil yakıt kullanımını azaltacağından, enerji tasarrufu sağlar.
• Şehrinizde bir yerel para birimi programı başlatın. Bu, paranın yerel ekonominizde kalmasını, yerel servislerin değerlenmesini ve yerel tüccarların desteklenmesini sağlar.

Yemek artıklarınızı kompostlayın.

• Kompostlaştırma, düzenli depolamaya gönderdiğiniz atık miktarını azaltmanızı sağlar, bu da eğer “attığın kadar öde” sistemi uygulanan bir belediyede yaşıyorsanız, para tasarrufu yapmanızı sağlar. Ayrıca, bahçeniz için, bedava ve sağlıklı gübre sağlamış olursunuz (veya komşunuzun bahçesi için – veya ortak bir bahçe için çalışın!)
• Eğer kompost yığını için bir bahçeniz veya alanınız yoksa, ev içinde kullanılan vermikültürvermiculture veya kurt kompostçuluğunu deneyin.

Termostat ayarlarınızı değiştirin ve enerji tasarrufu yapan aygıtlar döşeyin.

• Termostatınızı kış aylarında birkaç derece düşüğe ve yaz aylarında birkaç derece yükseğe ayarlamanız yakıt faturalarınızda kayda değer düşüşler sağlayabilir.
• Su ve ısıtılmasında kullanılan enerjiden tasarruf sağlamak için düşük debili duş başlıkları kullanın ve duş sürenizi azaltın. Veya, evinize güneş enerjisi sistemi kurmayı düşünün.
• Kıyafetlerinizi mümkün olduğunca soğuk suyla yıkayın ve kurutma makinası kullanmak yerine asarak kurutun.
• Ampullerinizi daha uzun süre dayanan, düşük enerji harcayan kompakt florasan lambalarla değiştirin.
• Bütün bu değişiklikleri yaparak tasarruf ettiğiniz parayla yerel kamu hizmet kurumundan rüzgar enerjisi satın alın, veya yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanın. Yenilenebilir kaynaklar sera gazları ve diğer kirletici emisyonlarının azaltılması için en büyük umudumuz. Bazı durumlarda “yeşil enerji” seçenekleri geleneksel kaynaklardan daha ucuz olabiliyor!

Marketten şişelenmiş içme suyu almayın.

• Şişelenmiş içme suyu almaktansa musluk suyunuzu arıtmayı tercih edin. Şişelenmiş içme suyu pahalı olduğu kadar, çok fazla miktarda atık üretimine sebep olur.

Kendi temizlik maddelerinizi yapın.

• Karbonat, sabun, ve sirke gibi basit maddeler kullanarak ucuz, kolay ve toksik olmayan temizlik maddeleri yapabilirsiniz. Paranızı, zamanınızı ve ev içi hava kalitesini koruyun.

Yeni elektronik ürün satın alırken bir kez daha düşünün.

• Cep telefonları ve bilgisayarlar kaynaklı elektronik atıklar büyüyen bir çevre problemi teşkil ediyor. Yığınlar halinde elektronik atık, taşıdığı civa ve diğer toksik maddelere karşı çok az korunan işçiler tarafından parçalara ayrılmak üzere, yasadışı olarak yurt dışına gönderiliyor.
• Elektronik aletlerinizi mümkün olduğu kadar uzun sure kullanın ve zamanı geldiğinde sorumlu bir şekilde bertaraf edin.
• Yüksek kaliteli ürünler alın ve ‘psikolojik eskime-modası geçme’ pazarlama kampanyalarına aldanmayın.
• Cep telefonunuzu geri kazandırın.
• Yerel yönetiminizden geri dönüşüm ve tehlikeli atık toplama aktivitesi yapmalarını isteyin.

Haftada bir kez etsiz bir öğün yiyin.

• Katı vejetaryenlik herkesin yapabileceği bir şey olmasa da, en bağlı etoburlar bile et tüketimlerini azaltabilirler – aynı zamanda para tasarrufu yapabilirler. Endüstriyel et üretimi yüksek enerji gerektirir ve ciddi atık sorunları yaratır. Endüstriyel çiftliklerin artması çevreye zarar verir, ayrıca endüstrinin koşulları kuş gribi gibi halka milyarlara mal olan hastalıkların yayılması için elverişlidir.

Yerel kütüphanenizi ve diğer kamu servislerini kullanın.

• Kitapları ve filmleri satın almak yerine kütüphanelerden ödünç almak, hem para hem de baskı malzemesi tasarrufu sağlar. Tasarruf ettiğiniz parayı yerel kütüphanenize bağışlayabilirsiniz.
• Aktif bir katılımcı olun ve şehrinizdeki kamu alanlarının ve hizmetlerinin iyi halde tutulmasını sağlayın. Bu sağlıklı ve sürdürülebilir bir toplumu destekleyecektir.