
Ziyaretçi
Adalet Partisi

Türk siyasal partisi. 1961- 80 arasında etkinlik gösterdi ve uzun süre iktidarda kaldı.
Sponsorlu Bağlantılar
Adalet Partisi (AP) 27 Mayıs müdahalesinin ardından üstü kapalı bir biçimde Demokrat Parti’nin (DP) mirasına sahip çıkarak Şubat 1961’de kuruldu. Kurucuları genellikle eski DP’nin yandaşlarıydı. İlk genel başkanı emekli orgeneral Ragıp Gümüşpala olan AP, 1961 seçimlerinde 27 Mayıs’a ılımlı bir biçimde karşı çıktı ve yüzde 34,4 oranında oy alarak ikinci parti oldu. Kasım 1961’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile koalisyona girdi, Mayıs 1962’de bu koalisyon dağılınca muhalefete geçti. Kasım 1964’te parti genel başkanlığına Süleyman Demirel seçildi ve 1981’de parti kapatılana değin aynı görevde kaldı. AP, Şubat 1965’te Suat Hayri Ürgüplü başkanlığındaki koalisyon hükümetine katıldı. 1965 seçimlerinde yüzde 52,9 oranında oy toplayarak tek başına iktidar oldu. Seçimlerde Yeni Türkiye Partisi’nin silinmesiyle DP çizgisinin tek mirasçısı durumuna geldi. Oyların yüzde 46,5’ini aldığı 1969 seçimleri sonrasında da gene tek başına iktidara geldi. 1970’te AP’de ilk bölünmeler başgösterdi. Dinci kanadın önemli bir bölümü partiden ayrılıp Necmettin Erbakan’ın kurduğu Milli Nizam Partisi’ne katılırken, eski DP’nin gerçek mirasçısı olma savındaki muhafazakâr bir grup da Demokratik Parti’yi kurdu.
AP’nin iktidarda olduğu 1968-71 arasında, öğrenci ve işçi hareketleriyle ve ordunun müdahale söylentileriyle kendini gösteren bir bunalım yaşandı. Bu bunalım 12 Mart 1971 müdahalesine yol açtı. Demirel hükümeti istifaya zorlandı. 12 Mart döneminde (1971-73) AP bir yandan “partilerüstü” denilen hükümetlere bakan verip kimi uygulamaları destekledi, bir yandan da parlamentodaki gücüne dayanarak askeri kesim karşısında üstünlük elde etmeye çalıştı. 1973 ilkbaharında CHP ile anlaşarak, Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler’in cumhurbaşkanı seçilmesini önledi. Bu göreve, iki partinin de üzerinde anlaştığı Fahri Korutürk getirildi.
1973 seçiminde AP özellikle sağdaki bölünme nedeniyle zayıfladı, yüzde 29,8 oranında oy alarak CHP’nin ardından ikinci parti olabildi. 1974’teki CHP-Milli Selâmet Partisi (MSP) koalisyonu döneminde muhalefete düştü. Mart 1975’te MSP, Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’yle (MHP) Demirel başkanlığında I. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Bu hükümet döneminde ülkede yeniden yoğun terör olayları ve toplumsal hareketler başladı; ülke dış ödemeler açığı ve hızlı enflasyondan kaynaklanan bir ekonomik bunalıma girdi. 1977 seçimlerinde AP bir derece güçlenmesine karşın, aldığı yüzde 36,9 oranında oyla CHP’nin ardından ikinci parti olabildi; Ağustos 1977’de MSP ve MHP ortaklığında II. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Ancak o yılın sonunda AP’ den ayrılmalar sonucu bu hükümet düştü. AP’den aynlanların da katıldığı CHP ağırlıklı bir hükümet kuruldu. Siyasal-toplumsal- ekonomik bunalımın derinleştiği bu hükümet döneminde AP sert bir muhalefet siyaseti izledi ve Ekim 1979’da yapılan ara seçimde kazandığı başarı, Kasım 1979’da MSP ve MHP’nin dışardan desteklediği AP azınlık hükümetinin kurulmasını sağladı.
Bu dönemde ekonomik bunalımın üstesinden gelmeye ve ekonomiyi yeniden yapılandırmaya yönelik 24 Ocak 1980 Kararlan alındı. Siyasal bunalım ise cumhurbaşkanlığı seçimindeki tıkanmayla daha da yoğunlaştı.
12 Eylül 1980 müdahalesiyle AP hükümeti devrildi. 12 Eylül döneminde resmi tutum siyasal partileri de hedef aldı, Ekim 1981’de AP de öbür partiler gibi feshedildi, yöneticilerine siyaset yasağı getirildi. 1983 seçimleri öncesinde kurulan Büyük Türkiye Partisi, onun kapatılması üzerine de Doğru Yol Partisi (DYP) AP’nin mirasçısı olarak ortaya çıktılar. Eski AP genel başkanı Demirel, 1987’de siyaset yasağının kaldırılmasından sonra DYP’nin genel başkanlığına seçildi. Ekim 1991 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan DYP, Demirel’in başkanlığında, Sosyaldemokrat Halkçı Parti ile bir koalisyon hükümeti kurdu.
AP sağda yer alan muhafazakâr-liberal bir partiydi. Parti yapısı içinde liderin özel bir ağırlığı vardı. Başlangıçta özellikle kentlerde ve pazar ekonomisinin gelişkin olduğu kırsal yörelerde güçlüydü. 1969’dan sonra büyük kentlerde CHP karşısında giderek güç yitirdi. Böylece kırsal desteği kentsel desteğine göre daha güçlü bir parti haline geldi. AP’nin (büyük-küçük) iş çevreleriyle ve eşrafla yakın ilişkileri vardı; bu kesimlerin meslek örgütlerinde de etkili olan parti, politikalarıyla onların gelişmelerine katkıda bulunuyordu. Ekonomik kalkınmayı, milli iradeyi ve kimi geleneksel değerleri vurgulayan popülist-muhafazakâr tutumuyla AP, toplumda geniş bir destek kazandı. İktidar olanaklarından da yararlanarak, parti örgütü ve bürokrasi aracılığıyla seçmenlerine sağladığı maddi ve manevi hizmetler de (iş, yol, cami vb) oylarını artırmasında etkili oldu.
1961-80 arasında aralıklarla, yaklaşık llyıl, tek başına ya da koalisyon ortağı olarak iktidarda bulundu. Bunun dışında da ya muhalefette oldu ya da 12 Mart dönemindeki gibi hükümete dışardan bakan verdi.
Dolayısıyla döneme belirgin bir biçimde damgasını vurdu.
AP’nin uyguladığı ekonomi politjkası, devlet desteği ve korumacılığı altında iç pazara yönelik ithal ikâmeci sanayileşmeye dayalı büyüme hedefine ağırlık tanıyordu. Ayrıca hızlı büyümenin yarattığı elverişli koşullarla gerek tarımda, gerekse tarım dışında temelde küçük üreticilik korundu, gerçek ücretlerde artış sağlandı. Ancak 1970’lerin ikinci yarısında bu model tıkandı. 1980’de 24 Ocak Kararlan’yla liberal, özel kesime ve dışa açılmaya önem veren, ücretleri ve küçük üretici gelirlerini kısan bir politika benimsendi. 12 Eylül döneminde de bu yeni model tam anlamıyla uygulandı.
Siyasal alanda AP, liberalizm ile otoriter yönelimli muhafazakârlık arasında bir konumdaydı. Bir yandan öteki iktidar odaklarına karşı parlamentonun ve bakanlar kurulunun üstünlüğünü, bir yandan da bazı düşünce ve örgütlenme yasaklarını savunuyordu. Kültürel planda dinsel kurum ve öğeleri gözetmekle birlikte temelde laik bir partiydi.
kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 24 Şubat 2017 05:34