Ziyaretçi
Zoran Simovic (1954)
Montenegro (Karadag) dogumlu Zoran Simovic, Yugoslav ekolunun dunyaya sundugu efsanevi kalecidir. 1984 Avrupa Futbol Sampiyonasinda kalesinde Hajduk Split’in kalecisi Simovic ile Yugoslavya cok iddialidir. Ancak Danimarka’dan 5 gol, Fransa’dan ceyrek finalde 3 gol yiyen Simovic turnuva sonunda gunah kecisi ilan edilir. Oysa turnuvanin en yetenekli kalecisidir Simovic, tek kusuru kendi evinde futbol resitali veren Platini’nin uc golune karsi koyamamasidir. Ancak Platini’den yedigi gollerin ilerde GS tarihine izi dusecegini kimseler bilemez. Turnuva sonrasi GS’in TD’lugune gecen Jupp Derwall, Nottingham Forest’in transferinden son anda vazgectigi Simovic’i alir Florya’ya getirir. Boylece turnuvanin iki basarisiz futbol adaminin yazgisi GS’da bulusur.
Ozellikle birebir pozisyonlardaki basarisi, libero gibi one cikislari, oyuna katkisiyla Turkiyede kalecilerin ufkunu acar. Yan toplarda cok basarılıdir, mukemmel bir zamanlaması ve yer tutusu vardır. Sert sutları tutamayacagini hissettigi an ucarak kornere celerdi. "Adeta bir libero gibi kalesinden cıkmak" deyisini futbol literaturune kazandiran kalecidir. Elle ve ayakla topu oyuna sokusta isabet orani yuksekti. Hicbir zaman cizgi kaleciligine pirim tanimayan Simovic, ceza alaninin tumunu kontrol altinda tutacak stratejiler uretirdi. Stili her ne kadar Taffarel’e benzese de Simovic cok daha yurekli ve cevikti. Taffarel’in aksine gol de atmistir. Efendi kisiligiyle taninirdi. En fanatik rakip taraftardan bile tepki gormedigi hatirlanir. Mavi-gri tonlarinda formalari meshurdu. O yillarda dogan GS'li cocuklarin mahalle aralarinda kalelerini hep minik Simovicler korurdu.
Turkiyeye ilk geldiginde basinda iddiali aciklamalar yapmis, kendisine gol atan ilk oyuncuya altin saat hediye edecegini soylemisti. Daha ilk haftada Denizlisporlu Mehmet attigi golle altin saati kapmisti. Ne zaman medyaya “Gol yok kardes!” diye demec verse kalesinde gol gormustu. Simovic’in ligin ozellikle ilk 3 haftasinda 6 gol yemesi zihinlerde soru isaretleri uyandirir. Kalitesini bilen Derwall Simovic’te israr eder. O yillarin GS'inda toprak sahada antreman yapmak zorunda kalan Simovic’in uyum sorunlari yasadigini kim bilebilirdi ki? Ardindan muthis bir form yakalayan Simovic, o yillarda GS’in abone oldugu Turkiye Kupasini kazandirir. Besiktas’la oynanan macta penalti kurtararak kupa tarihine gecer. 1985’teki Widzew Lodz macinda GS 1-0 gerideyken kurtardigi penaltiyla tur kapisini acar. 1989 Mart’inda kadrosunda Hataley, Weah, Fofona, Ettori, Batiston, Glenn Hoddle, Amaros gibi yildizlari bulunduran Monaco onunde Koln’de 1-1 ile bitirerek CL’nde ilk kez yarifinale yukselen bir Turk takimi olmada kamplarda oda arkadasligi yaptigi Cevad Prekazi’nin 40 metreden attigi gol kadar, Simovic’in kalesini Monaco forvetine kapatmasinin da payi buyuktur. Elinde Turk bayragiyla saha icinde coskuyla kosan Simovic artik bir efsane olur. Futbolu istemeyerek de olsa 1990 yilinda jubile yaparak GS’da birakmistir.
Simovic ayni zamanda penalti kullanan kalecilerdendir. Adanademirspor macinda sag ayaginin iciyle kaleciyi ters koseye yatirarak attigi penalti vurusu ilk genclik yillarimizin unutulmaz anilarindandir. Ancak 1985 yilinda Cumhurbaskanligi Kupasinda FB’ye karsi kullandigi penaltiyi kacirir ve kupa FB’ye kaptirilir. GS taraftari arasindaki lakabi “At Kafa Simo”dur.
Sirbistandaki Ic Savas sirasinda hukumet mal varligina el koydugu icin Mehmet Ali Erbil’in TV sovunda fuar kaleciligi yapmak zorunda kalan Simo'nun daramina GS taraftari ancak uzuntu duyar. Derwall’in anilarinda “O donemde GS’daki en duygusal oyuncu” olarak yer bulan Simovic’i her zaman saygiyla ve sevgiyle kucakliyoruz.
Montenegro (Karadag) dogumlu Zoran Simovic, Yugoslav ekolunun dunyaya sundugu efsanevi kalecidir. 1984 Avrupa Futbol Sampiyonasinda kalesinde Hajduk Split’in kalecisi Simovic ile Yugoslavya cok iddialidir. Ancak Danimarka’dan 5 gol, Fransa’dan ceyrek finalde 3 gol yiyen Simovic turnuva sonunda gunah kecisi ilan edilir. Oysa turnuvanin en yetenekli kalecisidir Simovic, tek kusuru kendi evinde futbol resitali veren Platini’nin uc golune karsi koyamamasidir. Ancak Platini’den yedigi gollerin ilerde GS tarihine izi dusecegini kimseler bilemez. Turnuva sonrasi GS’in TD’lugune gecen Jupp Derwall, Nottingham Forest’in transferinden son anda vazgectigi Simovic’i alir Florya’ya getirir. Boylece turnuvanin iki basarisiz futbol adaminin yazgisi GS’da bulusur.
Sponsorlu Bağlantılar
Ozellikle birebir pozisyonlardaki basarisi, libero gibi one cikislari, oyuna katkisiyla Turkiyede kalecilerin ufkunu acar. Yan toplarda cok basarılıdir, mukemmel bir zamanlaması ve yer tutusu vardır. Sert sutları tutamayacagini hissettigi an ucarak kornere celerdi. "Adeta bir libero gibi kalesinden cıkmak" deyisini futbol literaturune kazandiran kalecidir. Elle ve ayakla topu oyuna sokusta isabet orani yuksekti. Hicbir zaman cizgi kaleciligine pirim tanimayan Simovic, ceza alaninin tumunu kontrol altinda tutacak stratejiler uretirdi. Stili her ne kadar Taffarel’e benzese de Simovic cok daha yurekli ve cevikti. Taffarel’in aksine gol de atmistir. Efendi kisiligiyle taninirdi. En fanatik rakip taraftardan bile tepki gormedigi hatirlanir. Mavi-gri tonlarinda formalari meshurdu. O yillarda dogan GS'li cocuklarin mahalle aralarinda kalelerini hep minik Simovicler korurdu.
Turkiyeye ilk geldiginde basinda iddiali aciklamalar yapmis, kendisine gol atan ilk oyuncuya altin saat hediye edecegini soylemisti. Daha ilk haftada Denizlisporlu Mehmet attigi golle altin saati kapmisti. Ne zaman medyaya “Gol yok kardes!” diye demec verse kalesinde gol gormustu. Simovic’in ligin ozellikle ilk 3 haftasinda 6 gol yemesi zihinlerde soru isaretleri uyandirir. Kalitesini bilen Derwall Simovic’te israr eder. O yillarin GS'inda toprak sahada antreman yapmak zorunda kalan Simovic’in uyum sorunlari yasadigini kim bilebilirdi ki? Ardindan muthis bir form yakalayan Simovic, o yillarda GS’in abone oldugu Turkiye Kupasini kazandirir. Besiktas’la oynanan macta penalti kurtararak kupa tarihine gecer. 1985’teki Widzew Lodz macinda GS 1-0 gerideyken kurtardigi penaltiyla tur kapisini acar. 1989 Mart’inda kadrosunda Hataley, Weah, Fofona, Ettori, Batiston, Glenn Hoddle, Amaros gibi yildizlari bulunduran Monaco onunde Koln’de 1-1 ile bitirerek CL’nde ilk kez yarifinale yukselen bir Turk takimi olmada kamplarda oda arkadasligi yaptigi Cevad Prekazi’nin 40 metreden attigi gol kadar, Simovic’in kalesini Monaco forvetine kapatmasinin da payi buyuktur. Elinde Turk bayragiyla saha icinde coskuyla kosan Simovic artik bir efsane olur. Futbolu istemeyerek de olsa 1990 yilinda jubile yaparak GS’da birakmistir.
Simovic ayni zamanda penalti kullanan kalecilerdendir. Adanademirspor macinda sag ayaginin iciyle kaleciyi ters koseye yatirarak attigi penalti vurusu ilk genclik yillarimizin unutulmaz anilarindandir. Ancak 1985 yilinda Cumhurbaskanligi Kupasinda FB’ye karsi kullandigi penaltiyi kacirir ve kupa FB’ye kaptirilir. GS taraftari arasindaki lakabi “At Kafa Simo”dur.
Sirbistandaki Ic Savas sirasinda hukumet mal varligina el koydugu icin Mehmet Ali Erbil’in TV sovunda fuar kaleciligi yapmak zorunda kalan Simo'nun daramina GS taraftari ancak uzuntu duyar. Derwall’in anilarinda “O donemde GS’daki en duygusal oyuncu” olarak yer bulan Simovic’i her zaman saygiyla ve sevgiyle kucakliyoruz.
Son düzenleyen Jumong; 21 Temmuz 2015 16:20
Biyografi Konusu: Zoran Simovic nereli hayatı kimdir.