
Ziyaretçi
Emilio Butragueno, attığı gollerden sonra Real Madrid'de efsaneleşmiş büyük bir forvetti.Ceza sahasının içinde sürekli doğru noktalarda durması ona "Akbaba" lakabını kazandırmıştı, çünkü sürekli serseri toplardan yararlanıyordu.
Butragueno zamanında, Real Madrid üst üste altı defa lig şampiyonu olarak kırılması zor bir rekor elde ettiler.Butragueno ve golcü ortağı Hugo Sanchez, İspanya'da korkulan bir ikili haline geldiler.
"Akbaba" kariyerinin ilk yıllarında ceza sahası içinde gol pozisyonlarını değerlendirmede son derece başarılıydı.Öyle ki, golleri o kadar sakin bir şekilde atan bir oyuncuya az rastlanırdı.Yıllar geçtikçe Butragueno daha geriye çekildi ve ileri topalara pek fazla cıkmayan bir forvet olarak kariyerini sürdürdü.
Ondaki gol atma dürtüsü, zamanla yerini oyun kavrayışına bıraktı ve zamanla başkaları için fırsat yaratmayı da gol atmak kadar kolay bulmaya başaldı.Ne var ki, İspanya büyük turnuvalarda başarılı olamadığı için asla uluslararası düzeyde bir başarı elde edemedi.
Butragueno, 1986 Dünya Kupası'nda Danimarka ile yaptıkları maçın ikinci yarısında çok güçlü bir performans sergiledi.Danimarkalılıar, önceki maçlarda son derece başarılı oyunlar çıkarmışlardı ve Jesper Olsson'un sükunetle kullandığı bir penaltı atışıyla maçı önde götürüyorlardı.Ama birden "Akbaba" ortaya çıktı ve Vikingler'in zafer naralarını yarıda kesti.
Emilio Butragueno, devre arasından hemen önce defansın bir açığından yaralanmıştı, ikinci yarının onuncu dakikasında da İspanya'ya 2-1 öne geçirmişti.Ardından Goicoechea'nın penaltı atışıyla skor 3-1 olmuştu.Danimarkalılar memleketlerinde yaşamadıkları soğuk bir duş etkisi yaşıyorlardı.
Butragueno sonucu önce 4-1 e daha sonra 5-1'e yükseltti.Butragueno, 1966 'da Eusebio'dan sonra hiç kimsenin kıramdığı rekoru egale etti -yani bir dünya kupası maçında dört atttı- ve İspanya'yı çeyrek finallere taşıdı.
Ama penaltı vuruşları sonucunda çeyrek finallerde başarılı Belçika takımının karşısında işler tıkandı.Belçika'nın Trabzonsporlu kalecisi Jean Marie Pfaff acımasızdı ve İspanyollar bir kez daha büyük umutlarına veda etmek zorunda kaldılar.
Sahip olduğu müthiş gol atma dürtüsü ve sükuneti sayesinde Butragueno, Real Madrid'in kaptanlığına getirildi ve Santiago Barnebue Stadyumu'nda çok sevilen bir isin oldu.Zaman geçtikçe daha geride oynayan bir forvet olmayı ve verdiği paslarla eski ortağı Hugo Sanchez ile Julio Salinas'a destek olmayı tercih etti.
1990'ların ortalarına doğru Butragueno ilk onbir içinde daha az yer almaya başladı, ama o oynamak istiyordu.Anak başka bir İspanyol takımına gitmeye gönü yoktu.Bunun yerine bir Meksika takımı olan Atlitico Celaya'yı tercih etti.O günlerde, Real Madrid için 341 maçta 123 gol atmıştı.
Emilio Butragueno, Meksika'da üç yıl oyuncu olarak toplam beş yıl kaldıktan sonra İspanya'ya, Rela Madird'e geri döndü.Real Madrid'de spordan sorumlu yönetici konumuna geçti, fakat başkan değiştikten sonra bu görevi Jorge Valdano devraldı."Akbaba" sahip olduğu gol dürtüsü,sükuneti ve asaletiyle Santiago Barnebeu'de hep hatırlanacak
Butragueno zamanında, Real Madrid üst üste altı defa lig şampiyonu olarak kırılması zor bir rekor elde ettiler.Butragueno ve golcü ortağı Hugo Sanchez, İspanya'da korkulan bir ikili haline geldiler.
Sponsorlu Bağlantılar
Ondaki gol atma dürtüsü, zamanla yerini oyun kavrayışına bıraktı ve zamanla başkaları için fırsat yaratmayı da gol atmak kadar kolay bulmaya başaldı.Ne var ki, İspanya büyük turnuvalarda başarılı olamadığı için asla uluslararası düzeyde bir başarı elde edemedi.
Butragueno, 1986 Dünya Kupası'nda Danimarka ile yaptıkları maçın ikinci yarısında çok güçlü bir performans sergiledi.Danimarkalılıar, önceki maçlarda son derece başarılı oyunlar çıkarmışlardı ve Jesper Olsson'un sükunetle kullandığı bir penaltı atışıyla maçı önde götürüyorlardı.Ama birden "Akbaba" ortaya çıktı ve Vikingler'in zafer naralarını yarıda kesti.
Emilio Butragueno, devre arasından hemen önce defansın bir açığından yaralanmıştı, ikinci yarının onuncu dakikasında da İspanya'ya 2-1 öne geçirmişti.Ardından Goicoechea'nın penaltı atışıyla skor 3-1 olmuştu.Danimarkalılar memleketlerinde yaşamadıkları soğuk bir duş etkisi yaşıyorlardı.
Butragueno sonucu önce 4-1 e daha sonra 5-1'e yükseltti.Butragueno, 1966 'da Eusebio'dan sonra hiç kimsenin kıramdığı rekoru egale etti -yani bir dünya kupası maçında dört atttı- ve İspanya'yı çeyrek finallere taşıdı.
Ama penaltı vuruşları sonucunda çeyrek finallerde başarılı Belçika takımının karşısında işler tıkandı.Belçika'nın Trabzonsporlu kalecisi Jean Marie Pfaff acımasızdı ve İspanyollar bir kez daha büyük umutlarına veda etmek zorunda kaldılar.
Sahip olduğu müthiş gol atma dürtüsü ve sükuneti sayesinde Butragueno, Real Madrid'in kaptanlığına getirildi ve Santiago Barnebue Stadyumu'nda çok sevilen bir isin oldu.Zaman geçtikçe daha geride oynayan bir forvet olmayı ve verdiği paslarla eski ortağı Hugo Sanchez ile Julio Salinas'a destek olmayı tercih etti.
1990'ların ortalarına doğru Butragueno ilk onbir içinde daha az yer almaya başladı, ama o oynamak istiyordu.Anak başka bir İspanyol takımına gitmeye gönü yoktu.Bunun yerine bir Meksika takımı olan Atlitico Celaya'yı tercih etti.O günlerde, Real Madrid için 341 maçta 123 gol atmıştı.
Emilio Butragueno, Meksika'da üç yıl oyuncu olarak toplam beş yıl kaldıktan sonra İspanya'ya, Rela Madird'e geri döndü.Real Madrid'de spordan sorumlu yönetici konumuna geçti, fakat başkan değiştikten sonra bu görevi Jorge Valdano devraldı."Akbaba" sahip olduğu gol dürtüsü,sükuneti ve asaletiyle Santiago Barnebeu'de hep hatırlanacak
Biyografi Konusu: Emilio Butragueno nereli hayatı kimdir.