Arama

Vietnam ve Vietnam Tarihi

Güncelleme: 9 Nisan 2013 Gösterim: 17.602 Cevap: 5
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
5 Ekim 2006       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
M.Ö. 3. yüzyılda Viet kabileleri, Çin'in Kanton şehrinden Orta Vietnam'a kadar uzanan Nam Viet Devletini kurdular. M.Ö. 111'de Nam Viet Devleti yıkılınca, Vietler Çin hakimiyeti altına girdiler. Uzun bir savaştan sonra Çinlileri Kızıl Nehir Vadisinden çıkaran Vietnamlılar M.S. 939'da bağımsızlıklarını kazandılar. Vietnam 15. asır başlarında Çin tarafından tekrar alındı ise de, kısa bir süre sonra 1427'de tekrar bağımsızlığına kavuştu. 1887'de Tonkin ve Annam'la birlikte Kamboçya ve Laos, Çinhindi Birliği içinde teşkilatlandı. Yönetim bir Fransız Genel Valisine verildi.

Sponsorlu Bağlantılar
Fransa'nın ülkeyi ekonomik yönden sömürmesi ve siyasi baskısı, Fransız yönetimine karşı kuvvetli bir milli direniş hareketine sebep oldu. 1930 ve 1945 yılları arasında Fransa'ya karşı hareketlerde komünistler en kuvvetli grup olarak ortaya çıktılar. Bunlar 1941'de Vietnam Bağımsızlık Cemiyetini (Vietminh) kurarak komünist olmayan birçok grupları da kendilerine çektiler.

İkinci Dünya Savaşında Vietnam'ı işgal eden Japonya 1945'te teslim olunca, Vietminh birlikleri Hanoi'de iktidarı ele geçirdiler. Liderleri Ho Chi Minh Vietnam'ın bağımsızlığını ilan etti. Fransa güneyde milli ihtilali bastırmayı başardı. Fakat kuzeyde sömürge rejimini yeniden kurmak istemesi, Çinhindi Savaşlarının patlak vermesine sebep oldu. 1946'dan 1954'e kadar devam eden savaş, Fransa Dienbienphu Muharebesinde bozguna uğrayınca son buldu.

21 Temmuz 1954'te Cenevre Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma kararlarına göre geçici olarak ülke, kuzeyde komünist kontrolündeki Demokratik VietnamCumhuriyeti, güneyde Vietnam Cumhuriyeti olmak üzere iki ayrı devlete bölündü. Bölünme hattı 17. paraleldi. Bu bölünme hattı 1956'da yapılacak olan genel seçimlerle kaldırılacaktı. Fakat genel seçimler yapılmadı. Bunun üzerine Kuzey Vietnam, Güney Vietnam hükümet başkanı Diem'i düşürmeyi hedef alan bir terör kampanyası başlattı.

1960'ta Diem ve Vietcong olarak bilinen komünist gerillalar arasındaki mücadele şiddetli bir iç savaşa dönüştü. Güney Vietnam ABD tarafından, Vietcong ise Kuzey Vietnam tarafından destekleniyordu. Diem komünistlerle baş edemeyince, 1963'te subaylar bir darbe yaparak hükümeti devirdi. Diem'in düşüşü birbirini takip eden birçok askeri darbeleri peşinden getirdi. Siyasi bir istikrarsızlık dönemi başladı.

Vietcong ve Kuzey Vietnam birlikleri baskısı altındaki Güney Vietnam'ın çöküşünü ancak ABD müdahalesi engelledi. Amerikan yardımıyla Güney Vietnam ordusunun kuvveti üç kat arttı. 1964'te ABD, komünist kuvvetlerin artan taarruzlarına cevap olarak Kuzey Vietnam'ı bombalamaya başladı. Nisan 1969'da 543.000'e ulaşan Vietnam'daki Amerikan kuvvetleri Başkan Nixon'un emriyle Temmuz 1969'dan itibaren yavaş yavaş çekilerek azaltılmaya başlandı. 27 Ocak 1973'te Paris'te ABD, Kuzey ve Güney Vietnam ve Vietcong arasında bir ateşkes antlaşması imzalandı. Fakat bu anlaşma kararlarına hiç uyulmadı.

1974'te Güney Vietnam'a Amerikan yardımı, ABD kongresi tarafından durduruldu. Çinhindi'nin her tarafında iki yıl boyunca çetin muharebeler devam etti. Kuzey Vietnam 1975'in ilk aylarında merkezi Vietnam'da kalan son Güney Vietnam kuvvetlerine taarruza başladı. Güney Vietnam'ın geri çekilme harekatı bozguna dönüştü. Saygon rejimi 30 Nisan'da teslim oldu. Geçici bir ihtilal hükümeti, kontrolü ele geçirdi ve komünizmi yerleştirmek için adımlar atıldı. Bütün işyerleri ve çiftlikler devletleştirildi.

165.000'i ABD'ye olmak üzere binlerce Vietnamlı diğer ülkelere iltica etti. Ülkenin iki tarafının Millet Meclisleri toplanarak 2 Temmuz 1976'da Vietnam tekrar birleştirildi. Kuzey Vietnam'ın başşehri, bayrağı, marşı, amblemi ve parası ülkede geçerli oldu. Hemen hemen yüksek hükümet kademelerinin hepsine eski Kuzey Vietnam hükümetinin görevlileri getirildi. Vietnam İç Savaşı bütün Vietnam'ın Rus peyki olmasıyla neticelendi. Güney Vietnam'daki ABD üsleri Rus üsleri oldu.

Sivillere karşı saldırı ve zulüm devam ederken 1977-1980'de Kamboçya ile şiddetli bir savaş patlak verdi. Vietnamlı azınlıkların deniz yolu ile veya karadan Kamboçya üzerinden artan kaçış hareketleri üzerine, 1983'te Vietnam, Kamboçya'daki mülteci kamplarına taarruzda bulundu. 140.000 Çin asıllı Vietnam'ı terk edince Çin ile münasebetler bozuldu ve Çin ekonomik yardımı kesti. Çin, Vietnam'ın dört sınır eyaletine taarruz etti. Birçok ekonomik hedefleri tahrip etti.

Vietnam, Çin saldırılarını püskürtmekle birlikte büyük ekonomik kayıplara uğradı. Parti genel sekreteri olan ve ülke yönetiminde ağırlığını koruyan Le Duan'ın ölümü üzerine, Vietnam'ın siyasetinde değişiklikler oldu. 1989 sonlarında Vietnam birlikleri Kamboçya'dan çekilmeye başladı. Buna bağlı olarak ABD ile ilişkilerin normale dönmesi gündeme geldi.

Nisan 1992'de Milli Meclis 1980'den beri yürürlükte olan anayasanın yerine yeni bir anayasa kabul etti. Yeni anayasayla devlet konseyi ve Bakanlar Kurulu kaldırıldı. Devlet Konseyi başkanından daha fazla yetkilere sahip Cumhurbaşkanlığı makamı kuruldu. Sandalye sayısı 496'dan 295'e indirilen meclis için Temmuz 1992'de seçimler yapıldı. Yeni meclis eski savunma bakanı Le Duc Anh'ı cumhurbaşkanlığına seçti. Ekonomi 1992'de hızlı bir gelişme gösterdi. Aynı sene Rusya burada bulunan üslerdeki gemilerini ve askeri danışmanlarının hepsini geri çekti. Amerika ve yakın komşuları ile diplomatik ilişkileri yeniden başladı.

*
Son düzenleyen kompetankedi; 17 Mart 2007 14:49
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
9 Ekim 2006       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Vietnam Savaşı denen ve 1965'de başlayıp 1973 yılı başlarına kadar sekiz yıl devam eden, Amerika'nın Kuzey Vietnam'la mücadelesi, Amerikan tarihi bakımından olduğu kadar, savaş sonrası milletlerarası münasebetlerin gelişmesi açısından son derece enteresan ve mühim bir hadise teşkil eder.

Sponsorlu Bağlantılar
Vietnam savaşı, bir süper-devlet'in, 17 milyonluk bir küçücük ülkede bataklığa nasıl saplandığının da bir hikayesidir. Bu, aynı zamanda, ağır tabiat şartlarından iyi yararlanan bir gerilla taktiğinin, en mükemmel konvansiyonel silahlar karşısındaki zaferinin de bir ifadesidir.

Nihayet, 1861-1865'den beri, yani son yüz yıl içerisinde ilk defa, Amerikan halkı, manasız ve amaçsız bulduğu bu savaş dolayısıyla federal hükümete karşı başkaldırmıştır. Amerika'nın Vietnam'a bulaşması birdenbire olmamış, yavaş yavaş gelişen bir politikanın neticesi olarak ortaya çıkmıştır.

1954 Temmuzundaki Cenevre anlaşmaları ile Laos, Kamboçya, Kuzey ve Güney Vietnam bağımsız devletler olmuşlardı. Yalnız, 17'nci enlemin kuzeyinde bulunan Kuzey Vietnam'da Ho Chi Minh liderliğinde bir komünist rejim bulunuyordu. Bu rejimin daha kuzeyinde ise Çin gibi bir komünist dev vardı. Onun da kuzeyinde, Sovyet Rusya gibi bir komünist süper-devlet bulunmaktaydı. Meseleye bu açıdan bakınca, Kuzey Vietnam Asya'daki büyük komünist blokun bir ileri ucu, bir ileri karakolu idi ve bu hali ile de bütün Hindiçini kıtası için muhtemel bir tehdit ve tehlike idi.

Bu sebeple Amerika, 1954'den sonra Vietnam'da ve genel olarak Hindiçini'de Fransa'nın yerine geçti ve Asya komünist bloku ile SEATO üyelerinin meydana getirdiği anti-komünist güney-doğu Asya arasında bir tampon teşkil eden Güney Vietnam ile yakından ilgilenmeye başladı.

Güney Vietnam'da 23 Ekim 1955'de yapılan bir referandumda İmparator Bao Dai düşürüldü ve Vietnam'ın başına Ngo Dinh Diem geçti. Koyu bir komünist aleyhtarı olan Diem'i Amerika hemen 26 Ekimde tanıdı ve Diem de ilk günden itibaren Amerika'ya dayanma yoluna gitti. Diem 8-10 Mayıs 1957'de Amerika'yı ziyaret etti ve yayınlanan ortak demeçte, Çin'in de adı zikredilerek, bölgede komünizmin yıkıcı faaliyetlerini gittikçe arttırmakta olduğuna dikkat çekildi.

Diğer taraftan, 1954 Cenevre anlaşmalarına göre, Kuzey ve Güney Vietnam seçimler yoluyla birleştirilecekti. Seçimler 1956 yılında yapılacaktı. O zamanki genel kanaat odur ki, eğer 1956 yılında seçimler yapılmış olsaydı, Ho Chi Minh Güney Vietnam'da da seçimleri kazanabilirdi. Bunu bildiği içindir ki, Güney Vietnam diktatörü, Katolik ve anti-komünist Diem bu seçimlere yanaşmadı. Amerika da Diem'i destekledi. Ho Chi Minh 1957 yılına kadar bekledi. Diem'in seçime yanaşmadığını görünce, Diem hükümetini devirmek için, Güney Vietnam'daki Viet Cong vasıtasıyla yoğun terörist faaliyetlerine ve gerilla mücadelelerine girişti.

Viet Cong'un Güney Vietnam'da yarattığı huzursuzluk o derece ciddi bir hal aldı ki, Başkan Eisenhower 4 Nisan 1959'da yaptığı bir konuşmada, 12 milyon nüfuslu Güney Vietnam'ın komünist kontrolü altına düşmesinin, 150 milyonluk bir bölgeyi tehlikeye sokacağını, Amerika için ve "hürriyet için" yıkıcı bir gelişmeyi başlatacağını, bundan dolayı Amerika'nın güvenliği ve milli menfaatleri için Güney Vietnam'a ekonomik ve askeri yardımın yapılması gerektiğini söylüyordu. Amerika'nın Vietnam'a bulaşması böyle başladı.

Başkan Eisenhower 1960 Kasımında görevden ayrıldığında ve Kennedy Başkanlık seçimlerini kazandığında, Amerika'nın Güney Vietnam'da 1000 "askeri danışman"ı bulunuyordu. Başkan Kennedy 22 Kasım 1963 günü öldürüldüğünde ise, bu danışmanların sayısı 17.000 olacaktır. Bu arada 70 danışman da öldürülmüştü. Amerika ilk kayıpları vermeye başlamıştı.

Amerika'nın yeni Başkanı John F. Kennedy 20 Ocak 1961'de görevine resmen başladığı zaman Viet Cong'un faaliyetleri ile Güney Vietnam'da durum daha da kötüleşmişti. Bu sebeple Kennedy, Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson'ı, durumu yerinde incelemek üzere; 1961 Mayısında Güney Vietnam'a gönderdi. Johnson ve Diem arasında yapılan görüşmeler sonunda, 13 Mayıs 1961'de yayınlanan ortak bildiride, Güney Vietnam'da mevcut olan gerilla savaşı ve "Komünist İmparatorluğu'nun" "Hür Vietnam"a yaptığı baskı karşısında alınması gereken tedbirler 8 madde halinde belirtiliyordu ki, bu tedbirler arasında Amerika'nın askeri yardımı ile uzman yani danışman yardımı başta geliyordu.

Bu durum karşısında Kennedy iki baskı arasında kalmıştır. Askerlere göre Güney Vietnam'a Amerikan askeri gönderilmeliydi. Dışişleri Bakanlığı ise, bunun tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ve Amerika'yı Vietnam'da Fransa'nın durumuna düşürebileceği görüşünü ileri sürdü. Başkan Kennedy bu iki görüşün arasında yer aldı ve Güney Vietnam'daki Amerikan askeri danışmanlarının sayısını arttırdı.

1963 Kasımında bir suikaste kurban gittiğinde, danışmanların sayısı 17.000'i bulmuştu. Fakat bu meseleye çare olmadı. Öte yandan, Güney Vietnam'da Diem'in diktatörlüğü her geçen gün halk için çekilmez hale gelmeye başlamıştı. Bu sebeple, siyasi reformlar yapabilecek bir idareyi işbaşına getirmek amacı ile ve Amerika'nın desteklediği bir darbe ile, Diem 1963 Aralık ayında iktidardan düşürüldü ve yerine General Duong Van Minh başkanlığında bir Askeri İhtilal Konseyi geçti.

Kennedy'nin öldürülmesinden sonra, Anayasa gereği, başkanlığa, Başkan Yardımcısı Johnson geçti. Johnson'la beraber Amerika'nın Vietnam politikası da yeni bir safhaya girdi. Daha doğrusu Amerika Vietnam savaşına fiilen bulaştı. Zira, 2 Ağustos 1964 günü Tonkin Körfezinde Amerikan donanmasına ait Maddox destroyeri Viet Minh (Kuzey Vietnam) gemilerinin saldırısına uğradı. 4 Ağustos günü bu saldırılar diğer Amerikan gemilerine de yöneldi.

Amerikan donanması bu saldırıları püskürtmekle ve iki Viet Minh gemisini batırmakla beraber, hukuken Viet Minh Amerika'ya saldırıda bulunmuş olmaktaydı. Bu sebeple, Başkan Johnson 5 Ağustos'ta Kongre'ye gönderdiği mesajda, komünizmin saldırılarına karşı Amerika'nın kararlılığını göstermesini ve bu saldırılara karşı koymada, asker kullanma da dahil; Başkana yetki verilmesini istedi. Kongre ise, 10 Ağustosta aldığı ortak kararında, Başkana, Amerikan silahlı kuvvetlerine karşı vuku bulacak her türlü saldırıyı defetmek ve Amerika'nın SEATO antlaşması çerçevesi içindeki taahhütlerini yerine getirmek için, Amerikan askerlerinin kullanılması da dahil, her türlü tedbiri alma yetkisini verdi.

Karar, Senato'da 2'ye karşı 88 ve Temsilciler Meclisinde de sıfıra karşı 416 oyla kabul edilmişti. Amerika'nın bu kararlılığı, Viet Minh'in cesaretini kıracağı yerde, güneydeki faaliyetlerini daha da arttırdı. Bunun üzerine Başkan Johnson Kuzey Vietnam'ı müzakere masasına oturtabilmek amacı ile 1965 Şubatından itibaren Kuzey Vietnam'ı bombalatmaya başladı. Maksat, Viet Minh gerillalarının gücünü kaynağında yok etmekti. Bu sebeple askeri hedefler bombardıman ediliyordu.

Bu bombardımanlar üç yıl sürecektir. Fakat bombardımanlar istenen neticeyi vermedi. Zira Ho Chi Minh, Amerika'nın havadan yaptığı baskıya, karada kendi baskısını arttırarak cevap verdi. Yani, Güney Vietnam'a sızmalar ve gerilla faaliyetleri büsbütün arttı. Bu ise Amerika'yı, Vietnam'ı Amerikan askeri ile savunmaya sevketti. 1965 Mayısında Güney Vietnam'a 80.000 asker gönderildi. Bu sayı giderek artacak ve 600 bine yaklaşacaktır.

Vietnam'a asker gönderilmesi Amerika'nın kendi içinde büyük çalkantıya sebep oldu. Zira Amerikan askeri ölmeye başlayınca Amerikan kamu oyunda tepkiler artmaya başladı. Büyük şehirlerde ve bilhassa üniversitelerde Vietnam savaşına karşı protesto gösterilerine girişti.

Gençlik Vietnam savaşının ve orada ölme gereğinin sebebini anlayamıyordu. Vietnam savaşı, Amerikan kamu oyu için sebebi anlaşılamayan manasız ve amaçsız bir savaş haline gelmişti. O kadar ki, Amerikan Kongresi de Başkan Johnson'ın aleyhine bir tutum almaya ve Johnson'ın yanlış değerlendirme ile kendilerini yanılttığını söylemeye başladı. Amerika'nın Avrupalı müttefikleri de Amerika'nın Vietnam macerasını tasvip etmediler.

Batı ittifakı Vietnam'da bir prestij yarası alırken, öte yandan Amerika kendi müttefiklerine yeteri kadar danışmadan bir maceraya girmişti ki, bu maceranın sonu Batı Avrupa'yı da işin içine çekebilirdi. Bu konuda en fazla tepki gösteren de Fransa oldu. Halbuki Amerika'nın bu savaşı değerlendirmesindeki faktörler şöyle idi. Amerika Güney-Doğu Asya ile Pasifiği kendi milli menfaatlerinin ve güvenliğinin hayati bir bölgesi olarak telakki ediyordu.

II. Dünya Savaşında Japonya ile çatışmaya sürüklenmesinin sebebi de, Çin'i korumaktan ziyade, Japonya'nın güneye sarkıp Güney-Doğu Asya ve Pasifiği tehdit etmesiydi. Kuzey Vietnam'a da bu sefer Çin açısından bakıyor ve Kuzey Vietnam'ı Çin'in bir uzantısı olarak görüyordu. Bilhassa Çin'in 1959 da Tibet'i işgali ve 1962'de de Hindistan'a saldırması, 1964'de Çin'in kendi atom bombasını yapması ve nihayet 1965'de Savunma Bakanı Lin Piao'nun Güney-Doğu Asya'dan söz etmesi, Amerika'nın bu konudaki endişelerini arttıran gelişmeler olmuştur.

Bütün bunlardan başka, Vietnam'ın yüzlerce yıl Çin hakimiyeti altında yaşamış olmasını ve ayrıca, Çin Vietnam'a hakim olduğu takdirde, bölgede yaşayan geniş Çin azınlıklarını da harekete geçirebileceğini de unutmamak gerekir. Bununla beraber, Başkan Johnson, bir yandan Vietnam savaşında tırmanmaya giderken, öte yandan da, çeşitli kanallardan barış için teşebbüslerini de eksik etmedi. Bu teşebbüsler 1966-1967'de yoğunlaştı. Bu gelişmelerin neticesi olarak 1968 Mayısında Paris'te Kuzey Vietnam ve Amerika arasında barış görüşmeleri başladı ve görüşmeler biraz ilerleyince de, Başkan Johnson 31 Ekim 1968 tarihinden itibaren Vietnam'ın bombardımanını durdurdu.

Bu arada Johnson, 31 Mart 1968'de yaptığı bir konuşmada, Vietnam savaşı karşısında Amerikalıları birlik ve bütünlüğe davet etti ve bu birlik ve bütünlüğün korunması için, kendisinin 1968 Kasımındaki başkanlık seçimlerine adaylığını koymayacağını bildirdi.

1968 Kasımında yapılan Başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçi Partiden Richard Nixon kazandı. Nixon, 20 Ocak 1969'da Başbakanlık görevine başladığında Vietnam'da 540.000 Amerikan askeri bulunuyordu ve 31.000 Amerikan askeri de Vietnam'da ölmüştü. Bu sebeple Nixon ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Vietnam politikasına yeni bir şekil verdiler. Buna göre, Amerika bir yandan Vietnam'daki askerini yavaş yavaş geriye çekerken, bir yandan Kuzey Vietnam'ın bombalanması daha da arttırılacaktı. Bunun da sebebi, Kuzey Vietnam'ı barışa zorlamaktı. Nitekim, Nixon idaresi bütün bunları yaparken Paris'te devam etmekte olan barış görüşmelerini de hızlandırmaya çalıştı.

Nixon, Amerika'yı Vietnam bataklığından çekip çıkarmaya kararlı idi. Bundan dolayı, 1969 Haziranında 25.000 Amerikan askerini Vietnam'dan çekti. 1971 yılı sonlarında geri çekilen asker sayısı 200.000'i bulacaktır. Bu arada da, Nixon, 1969 Temmuzunda Pasifik bölgesinde yaptığı bir gezi sırasında, 25 Temmuzda Guam adasında yaptığı basın toplantısında, Guam Doktrini veya Nixon Doktrini denen görüşlerini ortaya attı.

"İşbirliği yolu ile barış" (peace through partnership) prensibine dayanan bu görüşlere göre, Amerika bundan böyle dünyanın neresinde olursa olsun, Vietnam örneği savaşlara girmeyip müttefiklerine Amerikan askerini kullanarak değil, ekonomik ve askeri yardım suretiyle destek olacaktı.

Nixon Doktrini, bir bakıma, 1957 Ocak tarihli Eisenhower Doktrinin tersi oluyordu. Çünkü Eisenhower Doktrini Amerikan askerinin kullanılması esasına dayanmaktaydı. Paris'te sürmekte olan barış görüşmeleri ancak 1973 yılı başında bir neticeye ulaşabildi. Bunda, 1972 yılında Amerika'nın Çin'le münasebetlerini düzeltmesi ve ayrıca Sovyet Rusya ile Amerika arasında 1972 Mayısında SALT-İ antlaşmasının imzası büyük rol oynamıştır. Çünkü, Kuzey Vietnam'ın iki destekçisi olan, hem Sovyetlerin ve hem de Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Amerika'nın Vietnam'da sıkışık bir durumda bulunduğu bir sırada, bu ülke ile münasebetlerini yumuşatması, Kuzey Vietnam için müspet bir gelişme değildi.

Ho Chi Minh, bir yalnızlık ihtimalinden endişe etti. Kaldı ki, Amerikan bombardımanlarının Kuzey Vietnam'da yaptığı tahribat da öyle kolay onarılacak cinsten değildi. Ülke gerçekten harap bir duruma girmişti. Bu faktörler, Ho Chi Minh'i savaşı sona erdirmeye sevketti. Amerika'ya 55.000 Amerikan askerinin ölümüne malolan Vietnam barışı Paris'te 27 Ocak 1973'de imzalandı.

Esas metni 23 maddeden ibaret olan bu barış ile, 1954 Cenevre anlaşmalarına dönülüyor, yani 17'nci enlem yine Kuzey ve Güney Vietnam arasında sınır oluyordu. Amerika altmış gün içinde Vietnam'daki bütün askerini ve malzemesini geri çekecek ve mevcut üslerini de tasfiye edecekti. Buna mukabil, Kuzey Vietnam da Güney Vietnam halkının kendi kaderini kendisinin tayin etmesine ve istediği siyasi rejime kendisinin karar vermesine müdahale etmeyecekti.

Kuzey ve Güney Vietnam'ın birleştirilmesi, kuvvet ve zor yoluyla değil, iki tarafın aralarında yapacakları müzakereler, karşılıklı anlaşma ve barış yoluyla gerçekleştirilecekti. Bundan başka, Kamboçya ve Laos'un tarafsızlığına ve bağımsızlığına taraflar tam saygı göstereceklerdi. Nihayet, Kuzey Vietnam ile Amerika arasında meydana gelen bu yeni münasebet düzeni dolayısıyla, savaş yaralarının sarılmasında ve kalkınmasında Amerika, Kuzey Vietnam'a yardım edecekti.

Amerika, bu barış ile nihayet yakasını Vietnam'dan kurtarmaya muvaffak olmuştu. Lakin Vietnam meselesi bu barış ile kapanmadı. Barış ancak 22 ay devam edebildi. Bu sürenin sonunda Güney Vietnam komünistlerin eline geçti. Amerika, Vietnam'dan çekildikten sonra, Güney Vietnam'ın yaklaşık 1 milyon kadar askeri, 1.600 uçağı ve 600 tankı vardı. Fakat, Viet Cong gerillalarının faaliyeti dolayısıyla, bu asker sabit mevkileri savunmakta idi. Saldırı gücü yoktu.

Diğer taraftan, Vietnam savaşının Amerikan kamu oyunda uyandırdığı tepki dolayısıyla, barıştan hemen sonra Amerikan Kongresi de Güney Vietnam'a yapılan yardımları, azaltmaya başladı. Askeri yardım 1 milyar Dolardan 700 milyona ve ekonomik yardım da 750 milyon Dolardan 425 milyona indirildi. Buna karşılık Güney Vietnam'daki askeri durum da iyi değildi.

Saygon rejimine karşı savaşan Vietnam Halk Ordusunun güneyde 200.000 askeri bulunuyordu. Viet Cong gerillalarının kuvveti de 100.000 civarında idi. Bütün bunlara bir de Saygon hükümeti içindeki suistimalleri ilave etmek gerekiyordu. Bu şartlardan yararlanan Kuzey Vietnam 1974 Aralık ayı başlarında Kamboçya'dan Mekong Nehri deltasından Güney Vietnam'a doğru saldırılara geçti. Bu saldırıları Kuzeyden ve diğer yerlerden de yapılan bir çok saldırılar takip etti. Bu saldırılar o kadar çabuk gelişti ki, Güney Vietnam başlıca birer birer komünistlerin eline geçmeye başladı. Güney Vietnam ordusu bu saldırılar karşısında çabucak çöktü.

En son 30 Nisan 1975'de başkent Saygon'un komünistlere teslim olması ile, bütün Vietnam, otuz yıllık bir mücadeleden sonra komünistlerin kontrolü altına girmiş oluyordu. Bu ise Güney-Doğu Asya bölgesindeki kuvvet münasebetlerinin yapısında mühim değişiklikler meydana getirerek yeni bir dönemi açacaktır.

Vietnam Savaşından Sonra

Kuzey Vietnam'ın Güneyi ele geçirmesi ve bu suretle, II. Dünya Savaşı'ndan sonra bölünmüş olan bu ülkeyi kendi kontrolu altında birleştirmiş olması, bir diğer bölünmüş ülkenin kuzeyi olan Kuzey Kore'yi de harekete geçirdi. Komünist Kuzey Kore'nin lideri Kim II Sung 1975 Nisanında Peking'i ziyaret ederek, Güney Kore'ye karşı girişeceği hareket için Çin'den destek istedi. Halbuki şimdi Çin'in güney-doğu Asya gelişmelerine bakışı çok farklı idi ve Çin'in değerlendirmelerinde Sovyet faktörü ağır basıyordu. Bu sebeple Çin, Kuzey Kore'nin girişmek istediği teşebbüsü desteklemeye yanaşmadı. Kaldı ki, Kuzey Kore'nin niyetini sezinleyen Birleşik Amerika, hemen ağırlığını Güney Kore'nin yanına koydu ve Güney Kore'ye herhangi bir saldırı halinde Amerika'nın her türlü yardımı yapacağını bildirdi.

Bu durum karşısında, Kim İİ Sung hevesinden vazgeçmek zorunda kaldı. Kuzey Vietnam'ın Güney Vietnam'ı işgali, güney-doğu Asya'nın diğer ülkelerinde büyük bir telaş ve korkuya sebep oldu ve tarafsızlık eğilimlerini kuvvetlendirdi. Bunun birinci sebebi, gerilla savaşı ve yıkıcı faaliyetlerde Kuzey Vietnam'ın gerçekten yetenekli olduğunun ortaya çıkması idi. İkincisi ise, Güney Vietnam'ın teslim olması çok miktarda Amerikan silah ve askeri malzemesinin komünistlerin eline geçmiş olmasıydı.

O zaman Amerikan Savunma Bakanlığının tahminlerine göre, 2 milyar Dolarlık Amerikan silahı komünistlerin eline geçmişti. Gerçekte, Vietnam'ın hemen yeni bir saldırıya geçecek hali yoktu. Fakat bölge ülkeleri, belirttiğimiz sebeplerden dolayı, korkuya kapıldılar.

1967'de kurulan ASEAN (Güney-Doğu Asya Devletleri Birliği- Association of South-East Asian Nations) üyelerinden Malaysia, Tayland ve Filipinler, hemen Çin'le diplomatik münasebetler kurdular. Vietnam'a karşı Çin'de bir denge unsuru arıyorlardı. Zira, biraz aşağıda açıklayacağımız üzere, Vietnam meselesi Sovyet Rusya ile Çin arasında daha 1975 Mayısından itibaren yeni bir mücadele konusu olduğu gibi, eski adı ile Kamboçya, fakat 1975'den itibaren yeni adı ile Kampuchea'nın Vietnam ile arası bozulacak ve Vietnam Sovyet Rusya'ya dayanma yoluna giderken, Kampuchea da güvenliğini Çin'in kanadının altında bulacaktır.

Diğer taraftan, Vietnam'ın tepkisini çekmemek için, Malaysia Güney-Doğu Asya'nın bir "tarafsızlık bölgesi" olmasını teklif ederken, Tayland ve Filipinler, ülkelerindeki Amerikan askerlerinin çekilmesini istediler. Bunun neticesi olarak, 24 Eylül 1975'de SEATO dağıtıldı. Bu ülkelerin içinde en fazla korkuya kapılanı, Laos ve Kamboçya'ya karadan ve Vietnam'a da denizden komşu olan Tayland idi. Hatta Tayland güney-doğu Asya'da kurulacak yeni bir gruplaşmaya Kamboçya, Laos ve Vietnam'ı da katmak gibi bazı tasarıların peşinde oldu ise de bu sırada Hanoi'nin meseleleri ve tasarıları bambaşka idi.

Mamafih 1975 yılı sonlarına doğru ortalık sakinleşmeye başlayınca güney-doğu Asya bölgesinin heyecanı da geçmeye başladı ve bu bölge ülkeleri yine güvenliklerini, Amerika'nın bölgeye olan alakasına bağlamaya başladılar. Çin yine bu ülkeler için bir dayanak unsuru olmaya devam etti. Zira, Vietnam'ın 1978 Aralık ayı sonundan itibaren Kampuchea'yı işgale başlaması, Çin ile bölge ülkeleri arasında dolaylı bir menfaat ortaklığı ortaya çıkardı.

Vietnam'ın Kampuchea'yı İşgali

Eski adı ile Kamboçya, yeni adı ile Kampuchea, 1954 Cenevre anlaşmaları ile bağımsız olmakla beraber, 1941-1970 arasında Prens Sihanouk'un idaresinde kalmış ve 1970 yılında da Mareşal Lon Nol'un yaptığı bir darbe ile Sihanouk iktidardan düşürülmüştür. Fakat Lon Nol'un diktatörlüğüne karşı, ordunun içinden de olmak üzere çeşitli çevrelerden muhalefet ortaya çıkmakla beraber, Kızıl Khmer'ler (Khmer Rouge) denen Komboçya komünistlerinin mücadelesi daha müessir olmuştur. Çünkü Kızıl Khmer'leri Kuzey Vietnam desteklemekteydi.

Yani, Kuzey Vietnam, Güney Vietnam'a karşı mücadele ederken Kamboçya'da da Kızıl Khmer'ler Lon Nol'rejimine karşı mücadele etmekte idiler. Fakat Kızıl Khmerlerin en büyük destekçisi Çin Halk Cumhuriyeti idi. Çin Kızıl Khmer'lere silah ve malzeme yardımı yaparken, Kuzey Vietnam da Vietnam Halk Ordusundan 30.000 kişilik bir kuvvetle Kızıl Khmer'lere yardım etmekteydi.

1973 Ocak ayında Kuzey Vietnam'ın Amerika ile barış yapması Kızıl Khmer'lerin hoşuna gitmese ise de; mücadelelerine devam ettiler ve 17 Nisan 1975'de başkent Phnom Penh'in Kızıl Khmerlerin eline geçmesi ile Kamboçya da komünistlerin kontrolü altına giriyor ve ülkenin yeni adı Kampuchea oluyordu. Çünkü Kamboçya Komünist Partisi 1973'de Kampuchen Komünist Partisi adını almıştı.

Kampuchea komünistlerinin 1975'te ülkeye hakim olmasından sonra, Kampuchea ile Vietnam'ın münasebetleri gittikçe bozularak 1977'den itibaren çatışmalara dönüşmeye başladı. Bu gelişmede iki sebep mühim rol oynamıştır. Birincisi, daha 1950'lerden itibaren Vietnam komünistlerinin Kamboçya komünist partisi üzerinde kurduğu hakimiyettir. Bu ise, Kamboçya komünistlerini, Kamboçyo'nın menfaatlerini bir tarafa bırakarak Vietnam Komünist Partisi'nin kendi çıkarlarına göre çizdiği çizgiye uyma zorunluluğunda bırakmıştır. Yani, bu işbirliği Kamboçya'nın değil, Kuzey Vietnam'ın menfaatlerine göre şekillenmiştir. Bu ise Kamboçya komünistlerini memnun etmemiştir. Burada ikinci faktör ortaya çıkmaktadır.

Vietnam'ın menfaatlerinin Kamboçya'nın menfaatlerinin üstünde tutulması Kamboçya komünistlerini memnun etmemiştir; çünkü, 17'inci yüzyıldan 19'uncu yüzyıla kadar, Kamboçya'daki Khmer Krallığı ile Vietnam Krallığı arasında daima rekabet ve mücadeleler olmuş ve bu sebepten de Khmer'lerin Vietnamlılara karşı bir sempatisi mevcut olmamıştır.

Khmerlerin Vietnamlılara karşı bu tarihi düşmanlığı iki ülke komünist partileri arasındaki münasebetleri de tesir altına almaktan geri kalmamıştır. Ayrıca Kuzey Vietnam, Güney Vietnam'a karşı yürüttüğü mücadele sırasında Kamboçya topraklarını da kullanmış, daha önce de belirttiğimiz gibi, buraya asker sokmuş ve 1975'den sonra da bu askerlerini Kamboçya topraklarından çekmediği için, bu sınır topraklarında Kampuchea ile Vietnam kuvvetleri arasında üç yıl sürecek bir çatışmalar dönemi başlamıştır.

Çatışmaların şiddetlenmesi 1977 Aralık ayının son günlerinde olmuştur. Vietnam bu çatışmalarda Kampuchea kuvvetlerine 8 bin kişilik bir kayıp verdirmiştir. Bu sebeple Vietnam 1978 Şubatında Kampuchea'ya çatışmaları durdurmayı, sınırın her iki tarafında 5 Km. genişliğinde askerden arınmış bölge tesisini ve birbirlerinin içişlerine karışmamayı öngören bir antlaşma yapmayı teklif etmiş ise de, bu tekiif Kampuchea tarafından reddedildiği gibi, Vietnam topraklarına Kampuchea saldırıları devam etti.

Bu sırada Çin'in sahneye girdiğini görmekteyiz. Çünkü Vietnam'ın Sovyet Rusya'ya kaymaya başlaması üzerine, Kampuchea da Çin'e yanaşmaya başladı. Çin başlangıçta Kampuchea'yı yatıştırarak bölgede yeni bir çatışmanın çıkmasını önlemek istedi. Çin'in baskısı üzerine Kampuchea 1978 Mayısında, Vietnam'a, çatışmaların durdurulmasını ve Vietnam'ın, Kampuchea'nın toprak bütünlüğü ile bağımsızlığına saygı göstermeyi taahhüt etmesini öngören bir anlaşma teklif etti. Bunu da Vietnam reddetti. Reddettiği gibi, Kampuchea'dan kaçan halkı eğiterek, Aralık 1978 başında Kamboçun Milli Selameti İçin Birleşik Cephe adı ile bir teşkilat kurdu.

Ayrıca Vietnam, Kampuchea sınırlarına 12 tümenlik yani 200.000 kişilik bir kuvvet yığmış bulunuyordu. Kampuchea ile Vietnam'ın münasebetleri bu şekilde kötüleşirken Çin-Vietnam münasebetleri de giderek bozulmakta idi. Vietnam Kampuchea sınırına asker yığarken Çin de Vietnam sınırına asker yığmaya başladı. Bu durum Vietnam'ı Sovyetler Birliğine daha çok yaklaştırdı ve 3 Kasım 1978'de Vietnam ile Sovyetler Birliği arasında bir Barış, Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandı.

Bu antlaşmanın 6'ncı maddesi ittifaka yakın bir hüküm taşımaktaydı. Çünkü bu maddeye göre, taraflardan biri saldırı veya saldırı tehdidi ile karşılaşırsa, taraflar gerekli tedbirleri almak amacı ile, derhal birbirlerine danışacaklardı. Bu suretle Vietnam, Çin'in karşısına Sovyetleri çıkarmak suretiyle dengeyi sağlıyor ve arkasından emin bir duruma geliyordu.

Vietnam, 27 Aralık 1978 günü, tanklarla ve zırhlı araçlarla desteklenen 120.000 kişilik bir kuvvetle Kampuchea'ya karşı saldırıya geçti. 1975'ten beri ülkeyi, diktatörlüğün ötesinde, tam bir zulüm ve işkence ile idare eden Pol Pot rejimi Vietnam'ın saldırısına fazla dayanamadı.

7 Ocak 1979 günü başkent Phnom Penh Vietnam kuvvetleri tarafından işgal edildi ve Pol Pot da yanına aldığı bir kısım kuvvetle Tayland sınırı yakınlarındaki dağlık ve ormanlık bölgelere kaçtı. Pol Pot'un komutasındaki 30 bin kadar Khmer Rouge (Kızıl Khmer) kuvveti, bundan sonra gerilla muharebelerine başlayacaktır ki, Tayland ve Çin Pol Pot'u destekleyeceklerdir. Başkent Phnom Penh'in düştüğünün ertesi günü, 8 Ocak 1979 da, Pol Pot'un muhaliflerinden Heng Samrin, kendi başkanlığında bir Kampuchea Halk İhtilal Konseyi kurdu ve Kampuchea Halk Cumhuriyeti'nin de kuruluşunu ilan etti. Bununla beraber, Vietnam'ın Kampuchea'yı istila ve işgali dünyada o kadar tepki uyandırdı ki, Sovyetlerin bütün çabalarına rağmen, Kampuchea'yı Birleşmiş Milletlerde Heng Samrin değil, Pol Pot rejimi temsil etmeye devam etti.

Çin'in Vietnam'a Saldırısı

Vietnam'ın Kampuchea'yı işgali, Çin-Vietnam münasebetlerinde bardağı taşıran damla oldu. Vietnam'ın 1978 Kasımında Sovyetlerle ittifaka yakın bir antlaşma imzalaması ve arkasından da Kampuchea'yı işgali, Çin'i son derece sinirlendirdi. Çünkü Vietnam şimdi bütün güney-doğu Asya'ya hakim olma yolundaydı. Şu halde, Çin'e göre, meydanın boş olmadığını ve Sovyetlere dayanmanın da pek işe yaramayacağını Vietnam'a göstermek gerekliydi. Yani Vietnam'a bir "ders" verilmeliydi.

Çin 17 Şubat 1979 günü 100 bin kişilik bir kuvvetle Vietnam sınırlarından içeri girmeye başladı. Kuzey Vietnam'da bir kısım toprakları işgal ettikten sonra, bu askeri harekatla tasarlanan amacın gerçekleşmiş olduğunu bildirerek 16 Martta kuvvetlerini geri çekti. Çin'in Vietnam'a yaptığı saldırının Vietnam üzerinde çok fazla müessir olduğu söylenemez. Belki Vietnam'a bir Çin faktörünün varlığını gösterdi, lakin Vietnam'ın politikasında mühim değişiklik meydana getirmedi. Aksine, Vietnam'ın dış politikası, Çin'e rağmen iki istikamette gelişme gösterdi. Bunlardan biri, Vietnam ile Sovyetler Birliği arasındaki münasebetlerin daha da sıkılaşmasıdır.

Çin-Vietnam savaşı sırasında, bir tanesi füze taşıyıcısı olmak üzere, 14 Sovyet savaş gemisi Vietnam'ın Cam Ranh körfezine geldi. 1979 Mayısında da bir Sovyet denizaltısı yine aynı körfeze geldi ki, ilk defa bu sularda bir Sovyet denizaltısı görünmekteydi.

Vietnam, Sovyetlere bu kıyılarda resmen herhangi bir deniz üssü vermemekle beraber, Sovyet savaş gemileri bilhassa Danang deniz üssünün kolaylıklarından yararlanmaya başlamışlardı. Vietnam-Sovyet münasebetlerinin gelişmesi bu kadarla da kalmadı. Vietnam ekonomik bakımdan da her geçen gün Sovyetlere dayanmak zorunda kaldı. Daha önce de belirttiğimiz gibi; Vietnam savaşı 1975'de sona erdiği zaman, bilhassa Kuzey Vietnam bir harabe halinde idi.

Savaşın yıkıntılarını tamir etmek ve ülkenin kalkınmasını hızlandırabilmek için Sovyetlerden yardım aldı. Kampuchea'nın işgali ise, Vietnam'a yeni ekonomik dertler çıkardı. Çünkü üç yıldır iktidarı elinde tutan Pol Pot ve rejimi, ülkede tam bir zulüm idaresi tatbik etti. Bu zulüm bilhassa aydınlara yönelmişti. Bir çok aydın öldürüldüğü gibi, bir çoğu da kırsal alanlarda çok güç şartlarda çalışmaya zorlanmıştı. Daktilo, televizyon, otomobil gibi medeni vasıtalar, yozlaşmış bir hayatın unsurları olarak yasaklanmıştı.

Kısacası, Vietnam'ın Kampuchea'ya saldırısı ne kadar gayri insani ve medeniyetten uzak bir hareket olmuş ise, Pol Pot rejimi de o kadar gayri insani ve gayri medeni idi. dolayısıyla, Vietnam Kampuchea'yı tam bir perişanlık içinde buldu. Yeni lider, Vietnam'ın kuklası Heng Samrin ve Vietnam, Kampuchea'nın ekonomik problemlerinin çözümü için de sırtını Sovyet Rusya'ya dayamak zorunda kaldı.

Bütün bu sıkıntılara rağmen, Vietnam Hindiçini bölgesindeki yayılma ve genişlemesini arttırmaktan da geri kalmadı. Dış politikasındaki ikinci mühim gelişme buydu. Bu gelişme de iki istikamette oldu. Laos'ta da bir komünist rejim olmakla ve bu rejim de Sovyet Rusya'ya dayanmakla beraber, Laos'un içinde de mevcut rejime karşı bir hareket başlamıştı. Bu sebeple Vietnam, 1979 yılında Laos'a 50.000 kişilik bir kuvvet sevketmiş bulunuyordu. Yani Laos da Vietnam'ın kontrolü altına girmişti.

Mamafih, 1980 Eylülünde Laos'un Champassak eyaletinde Laos Halkının Milli Kurtuluş Birleşik Cephesi kurulmuş ise de, bu kuruluş kuvvetli ve müessir bir organizasyon olamamıştır. Diğer taraftan Vietnam Pol Pot'un Tayland'dan ve Tayland vasıtasıyla Çin'den devamlı yardım alması sebebiyle, 1979 yılından itibaren Tayland üzerindeki baskısını arttırdı. Zira, Tayland, 1975 Vietnam şokunu atlattıktan ve bilhassa Vietnam'ın Kampuchea'yı işgalinden sonra, üç istikamette faaliyette bulundu. Birincisi, Pol Pot'un Kızıl Khmerlerine yardım ettiği gibi, Çin'den gelen yardımları da Kızıl Khmer'lere geçirdi. İkincisi, Çin'le olan münasebetlerini geliştirdi. Üçüncüsü ASEAN ülkeleri Tayland'ı destekledikleri gibi, aynı zamanda Amerika ile de tekrar eski münasebetlere dönme zaruretini hissettiler.

Bilhassa Amerika Tayland'a askeri yardımını arttırdı. Zira Tayland'ın Kızıl Khmer'lere yardım etmesi Vietnam'ı büsbütün sinirlendirdi. Bu sebeple, Vietnam Tayland sınırlarına asker yığdığı gibi, bilhassa 1980 yılında Tayland sınırlarından içeri girmeye başlamıştı.

Vietnam'ın amacı, Kızıl Khmer'leri Kampuchea topraklarından tamamen sürmek ve aynı zamanda da Tayland'daki rejimi devirmekti. Kampuchea'daki Heng Samrin rejimi, ülkeye Vietnam tarafından yani dışardan zorla kabul ettirilmiş bir rejim olduğu için Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadığı gibi, gerek Batılılar ve gerek ASEAN ülkeleri, Heng Samrin rejimine karşı mücadele eden grupları ve kuruluşları biraraya getirip birleştirmek suretiyle güçlü bir mücadele yaratmaya çalışmışlardır.

Bunlar, Pol Pot'un liderliğindeki Kızıl Khmer'ler, Son Sann liderliğindeki Khmer Halkının Milli Kurtuluş Cephesi ve Prens Sihanouk taraftarlarıdır. Lakin bugüne kadar Heng Samrin rejimine ve Vietnam'a meydan okuyacak kadar güçlü bir kuvvetin ortaya çıktığı söylenemez.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Haziran 2008       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
VİETNAM

DEVLETİN ADI: Sosyalist Vietnam Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Hanoi
YÜZÖLÇÜMÜ: 331.688 km2
NÜFUSU: 69.050.000
RESMİ DİLİ: Vietnam Dili
DİNİ: Budizm, Taoizm
PARA BİRİMİ: Dong
Güneydoğu Asya’daki Çinhindi Yarımadasının doğu kısmında yer alan bağımsız bir devlet. Vietnam’ın kuzeyde Çin, batıda Kamboçya ve Laos ile hudutları vardır. Vietnam’ın uzun kıyı hattı doğuda Güney Çin Denizine bakar, güneyde ise Siyam Körfezine ulaşır. Ülke 8°34’ ve 23°23’ kuzey enlemleriyle 102°09’ ve 109°28’ doğu boylamları arasında bulunur.

Târihi

M.Ö. 3. yüzyılda Viet kabileleri, Çin’in Kanton şehrinden Orta Vietnam’a kadar uzanan Nam Viet Devletini kurdular. M.Ö. 111’de Nam Viet Devleti yıkılınca, Vietler Çin hâkimiyeti altına girdiler. Uzun bir savaştan sonra Çinlileri Kızıl Nehir Vâdisinden çıkaran Vietnamlılar M.S. 939’da bağımsızlıklarını kazandılar. Vietnam 15. asır başlarında Çin tarafından tekrar alındı ise de, kısa bir süre sonra 1427’de tekrar bağımsızlığına kavuştu. 1887’de Tonkin ve Annam’la birlikte Kamboçya ve Laos, Çinhindi Birliği içinde teşkilatlandı. Yönetim bir Fransız Genel Vâlisine verildi.

Fransa’nın ülkeyi ekonomik yönden sömürmesi ve siyâsî baskısı, Fransız yönetimine karşı kuvvetli bir millî direniş hareketine sebep oldu. 1930 ve 1945 yılları arasında Fransa’ya karşı hareketlerde komünistler en kuvvetli grup olarak ortaya çıktılar. Bunlar 1941’de Vietnam Bağımsızlık Cemiyetini (Vietminh) kurarak komünist olmayan birçok grupları da kendilerine çektiler.

İkinci Dünyâ Savaşında Vietnam’ı işgâl eden Japonya 1945’te teslim olunca, Vietminh birlikleri Hanoi’de iktidarı ele geçirdiler. Liderleri Ho Chi Minh Vietnam’ın bağımsızlığını îlân etti. Fransa güneyde millî ihtilâli bastırmayı başardı. Fakat kuzeyde sömürge rejimini yeniden kurmak istemesi, Çinhindi Savaşlarının patlak vermesine sebep oldu. 1946’dan 1954’e kadar devam eden savaş, Fransa Dienbienphu Muhârebesinde bozguna uğrayınca son buldu.

21 Temmuz 1954’te Cenevre Antlaşması imzâlandı. Bu antlaşma kararlarına göre geçici olarak ülke, kuzeyde komünist kontrolündeki Demokratik VietnamCumhûriyeti, güneyde Vietnam Cumhûriyeti olmak üzere iki ayrı devlete bölündü. Bölünme hattı 17. paraleldi. Bu bölünme hattı 1956’da yapılacak olan genel seçimlerle kaldırılacaktı. Fakat genel seçimler yapılmadı. Bunun üzerine Kuzey Vietnam, Güney Vietnam hükümet başkanı Diem’i düşürmeyi hedef alan bir terör kampanyası başlattı. 1960’ta Diem ve Vietcong olarak bilinen komünist gerillalar arasındaki mücâdele şiddetli bir iç savaşa dönüştü. Güney Vietnam ABD tarafından, Vietcong ise Kuzey Vietnam tarafından destekleniyordu. Diem komünistlerle baş edemeyince, 1963’te subaylar bir darbe yaparak hükümeti devirdi. Diem’in düşüşü birbirini tâkip eden birçok askerî darbeleri peşinden getirdi. Siyâsî bir istikrarsızlık dönemi başladı.

Vietcong ve Kuzey Vietnam birlikleri baskısı altındaki Güney Vietnam’ın çöküşünü ancak ABD müdâhalesi engelledi. Amerikan yardımıyla Güney Vietnam ordusunun kuvveti üç kat arttı. 1964’te ABD, komünist kuvvetlerin artan taarruzlarına cevap olarak Kuzey Vietnam’ı bombalamaya başladı. Nisan 1969’da 543.000’e ulaşan Vietnam’daki Amerikan kuvvetleri Başkan Nixon’un emriyle Temmuz 1969’dan îtibâren yavaş yavaş çekilerek azaltılmaya başlandı. 27 Ocak 1973’te Paris’te ABD, Kuzey ve Güney Vietnam ve Vietcong arasında bir ateşkes antlaşması imzâlandı. Fakat bu anlaşma kararlarına hiç uyulmadı.

1974’te Güney Vietnam’a Amerikan yardımı, ABD kongresi tarafından durduruldu. Çinhindi’nin her tarafında iki yıl boyunca çetin muhârebeler devam etti. Kuzey Vietnam 1975’in ilk aylarında merkezi Vietnam’da kalan son Güney Vietnam kuvvetlerine taarruza başladı. Güney Vietnam’ın geri çekilme harekâtı bozguna dönüştü. Saygon rejimi 30 Nisan’da teslim oldu. Geçici bir ihtilâl hükümeti, kontrolü ele geçirdi ve komünizmi yerleştirmek için adımlar atıldı. Bütün işyerleri ve çiftlikler devletleştirildi. 165.000’i ABD’ye olmak üzere binlerce Vietnamlı diğer ülkelere iltica etti. Ülkenin iki tarafının Millet Meclisleri toplanarak 2 Temmuz 1976’da Vietnam tekrar birleştirildi. Kuzey Vietnam’ın başşehri, bayrağı, marşı, amblemi ve parası ülkede geçerli oldu. Hemen hemen yüksek hükümet kademelerinin hepsine eski Kuzey Vietnam hükümetinin görevlileri getirildi. Vietnam İç Savaşı bütün Vietnam’ın Rus peyki olmasıyla neticelendi. Güney Vietnam’daki ABD üsleri Rus üsleri oldu.

Sivillere karşı saldırı ve zulüm devam ederken 1977-1980’de Kamboçya ile şiddetli bir savaş patlak verdi. Vietnamlı azınlıkların deniz yolu ile veya karadan Kamboçya üzerinden artan kaçış hareketleri üzerine, 1983’te Vietnam, Kamboçya’daki mülteci kamplarına taarruzda bulundu. 140.000 Çin asıllı Vietnam’ı terk edince Çin ile münâsebetler bozuldu ve Çin ekonomik yardımı kesti. Çin, Vietnam’ın dört sınır eyâletine taarruz etti. Birçok ekonomik hedefleri tahrip etti. Vietnam, Çin saldırılarını püskürtmekle birlikte büyük ekonomik kayıplara uğradı. Parti genel sekreteri olan ve ülke yönetiminde ağırlığını koruyan Le Duan’ın ölümü üzerine, Vietnam’ın siyâsetinde değişiklikler oldu. 1989 sonlarında Vietnam birlikleri Kamboçya’dan çekilmeye başladı. Buna bağlı olarak ABD ile ilişkilerin normale dönmesi gündeme geldi. Nisan 1992’de Millî Meclis 1980’den beri yürürlükte olan anayasanın yerine yeni bir anayasa kabul etti. Yeni anayasayla devlet konseyi ve Bakanlar Kurulu kaldırıldı. Devlet Konseyi başkanından daha fazla yetkilere sâhip Cumhurbaşkanlığı makâmı kuruldu. Sandalye sayısı 496’dan 295’e indirilen meclis için Temmuz 1992’de seçimler yapıldı. Yeni meclis eski savunma bakanı Le Duc Anh’ı cumhurbaşkanlığına seçti. Ekonomi 1992’de hızlı bir gelişme gösterdi.

Aynı sene Rusya burada bulunan üslerdeki gemilerini ve askerî danışmanlarının hepsini geri çekti. Amerika ve yakın komşuları ile diplomatik ilişkileri yeniden başladı.

Fizikî Yapı

2240 km’lik bir kıyı hattına sâhip olan Vietnam uzun ve dar bir ülke olup, yaklaşık bir S şeklinde Çin sınırından Siyam Körfezine kadar uzanır. Ülkenin sâdece % 25’i verimli delta ve ovalardan meydana gelmiştir. Kalanı kıraç dağları ve kısmen ekilebilir yüksek yaylaları ihtivâ eder. Ülkenin en geniş yeri olan kuzey kesimde, dağlık kısımlarla Kızıl Nehir Vâdisi büyük ölçüde birbirine zıttır. Kızıl Nehir Çin’den doğarak, güneydoğu istikâmetinde akar ve Tonkin Körfezine dökülür. Vietnam’ın dar merkezî kısmı kıyıda ancak birkaç tâne verimli toprak parçasına sâhiptir. Merkezî kısmın uzunluğunun 800 km’den fazlası, kolları doğu istikâmetinde okyanusa uzanan Annam Sıradağları ile kaplıdır. Vietnam, güneydeMekong Nehri tarafından meydana getirilen ve bunun getirdiği topraklarla sürekli olarak zenginleşen büyük bir ova hâlindedir.

İklim

Vietnam’da tropikal bir iklim hüküm sürer. Yazın kuzeydeki sıcaklıklar güneydekinden pek farklı değildir. Bu mevsimde sıcaklıklar Hanoi ve Saygon’da 27°C ilâ 38°C arasında değişir. Fakat kışın sıcaklıklar kuzeyde daha düşüktür. Güney ise bütün yıl boyunca sıcaktır. Vietnam’da yağışlar sâdece bölgeye göre değişmez, aynı zamanda seneden seneye değişir. Yıllık yağış ortalaması Saygon ve Hanoi’de 1830 mm’dir. Fakat Vietnam’ın sık sık karşılaştığı kuraklık ve su taşkınlarına bağlı olarak, yağış miktarı yılda 1220 mm ve 2240 mm arasında değişir.

Tabiî Kaynakları

Vietnam bambu, Japon sediri, meşe, rodendron (açalyaya benzer bir bitki), mahun ağacı, abanoz ağacı ve tik ağacı gibi ağaçları ihtivâ eden ormanlara sâhiptir. Fakat bu ormanlar henüz kâfi derecede işletilmemektedir. Ülkedeki başlıca vahşî hayvanlar kaplan, panter, ayı, yabânî domuz ve maymundur. Fosfat, mâden kömürü, demir, manganez, boksit, antimon, volfram, tungsten ve çinko Vietnam’ın belli başlı yeraltı zenginlikleridir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Vietnam halkının % 84’ü Vietnam asıllı, % 2’si Çinli, geri kalanı Muong, Thai, Meo, Khmer, Man ve Cham’dır. Çok sayıda azınlık gruplar olmakla birlikte, Vietnam halkı kültür birliğine sâhiptir. Dil ve âdetlerde, kuzeydeki ve güneydeki halk arasında pek az fark vardır. Ayrıca etnik gruplar arasında fizikî görünüm bakımından pek fark yoktur.

69.050.000 kişilik Vietnam nüfûsu aşırı derecede düzensiz olarak dağılmıştır. Aşağı yukarı nüfûsun % 80’i toprakların % 20’lik bir bölümünde yaşar. Halkın büyük çoğunluğu kuzeyde Kızıl Nehir deltasında, güneyde verimli kıyı ovalarında ve Mekong Deltasında toplanmıştır. Kilometrekareye düşen kişi sayısı ortalama 173 kişi civârındadır. Vietnam’ın büyük nüfus merkezleri güneyde 3.500.000 nüfuslu Ho Chi Minh (Saygon) ve 2.000.000 nüfuslu başşehir Hanoi’dir.

Vietnamlıların çoğunluğu Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsizm gibi bozuk inançlara mensuptur. Diğerleri Katolik, Putperest, Müslümandır.

Vietnam dili tek heceli kelimelerden meydana gelmiştir. Aynı kelime ses tonu seviyesine göre farklı mânâlar almaktadır. Vietnam dili Çin’in edebiyat, felsefe ve teknik terimleriyle zenginleşmişse de, temelde Çince ile bağıntısı yoktur. Sömürge döneminde resmî dil olan Fransızca hâlâ tahsilli Vietnamlılar tarafından konuşulmaktadır. Fakat Fransızca yavaş yavaş yerini ikinci dil olarak İngilizceye bırakmaktadır. Vietnam halkının % 78’i okuma-yazma bilmektedir.

Siyâsî Hayat

1992’de yürürlüğe giren yeni anayasayla, Devlet Konseyi başkanlığı kaldırıldı. Yerine ondan daha fazla yetkilere sâhip Cumhurbaşkanlığı makâmı kuruldu. Cumhurbaşkanı meclis tarafından seçilir. Meclis 395 üyeden meydana gelmektedir. Vietnam 39 eyâlete ayrılmış olup, 1977’den îtibâren Birleşmiş Milletler Teşkilâtına üyedir.

Ekonomi

Vietnam esas îtibâriyle bir tarım ülkesi olup, çalışan nüfûsun % 70’i tarımla uğraşmaktadır. Ülkenin ana ürünleri pirinç, kauçuk ve mâden kömürüdür. Güneyde pirinç ve kauçuk, kuzeyde ise mâden kömürü başlıca ihraç mallarıdır. Önem bakımından ikinci derecede olan bitkileri geliştirmek için büyük gayret sarf edilmektedir. Bunlar mısır, çay, kahve, tarçın, biber, şekerkamışı, büyük hindistancevizi, tütün, ham ipek ve pamuktur.

Gıdâ, tekstil, mâden, kimyevî gübre, cam ve lâstik sanâyileri Vietnam’ın başlıca gelişmiş sanâyileridir. Sömürge rejiminin zamânında şiddetle sınırladığı sanâyi üretimi daha ziyâde iç tüketime yöneliktir. BDT ve Japonya Vietnam’ın en çok ticâret yaptığı ülkelerdir.

Vietnam karayollarının uzunluğu 15.000 km’nin üzerindedir. Demiryolu ağı ise 1900 km civârındadır. Ülkenin belli başlı havaalanları Saygon, Hanoi ve Hayfong’dadır.


dragonPagoda7

800px HCM City Verkehr

ho20chi20minh20city
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
12 Kasım 2008       Mesaj #4
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye
Vietnam
Güneydoğu Asya'da, Çinhindi Yanmadası'nın doğusunu kaplayan bir ülke­dir. Uzun, dar bir kara parçası üzerinde yer alan Vietnam'ı, kuzeyde Çin, batıda Kampuçya ile Laos, güneyde ve doğuda Güney Çin Denizi ile Tonkin Körfezi çevreler. Daha önce Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam olarak iki ayrı cumhuriyete bölünmüş olan ülke, 1976'da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti olarak birleşti.

Vietnam dağlık bir ülkedir. Halkın büyük çoğunluğu, arazinin düz ve toprağın verimli olduğu alçak düzlüklerdeki iki deltada yaşar. Kuzeyde, Tonkin'deki deltayı Song-Koi Ir­mağı (Kızıl Irmak) ile kolları oluşturur. Baş­kent Hanoi ile liman kenti Haifong bu delta üzerindedir. Güneydeki Mekong deltası Song-Koi deltasından çok daha büyük ve kalabalık bir yerleşim bölgesi­dir. Ülkenin en eski ve en önemli kentlerinden biri olan Ho Şi Minh de (eskiden Saygon) Mekong de İt aşırıdadır. Vietnam topraklarının yaklaşık üçte ikisini ülkenin ortasında denize paralel olarak uzanan Annam Sıradağları kaplar. Vietnam'da yazların sıcak, kışların ılıman geçtiği tropik bir muson iklimi vardır. Ülke sık ormanlarla kaplıdır ve yoğun yağış alır. Ülkenin kuzey ve güneybatı bölgelerinde musonlann etkisiyle yaz sonlarında ve sonba­harda sık sık tayfunlar görülür.

Önceleri, ülke topraklarının büyük bir bö­lümü orman, bambu ve mangrov bitki örtüsü ile kaplıydı. Uygulanan ilkel tarım yöntemleri ve daha sonra, Vietnam Savaşı'nda kullanılan bombalar ve çıkan yangınlar bu bitki örtüsü­nün büyük ölçüde yok olmasına neden oldu. Yüksek dağlık alanlar daha çok çalılar ve çayırlarla örtülüdür. Yabanıl hayvan varlığı fil, kaplan, ayı, piton, timsah, yaban domuzu, geyik, leopar ve çakal gibi birçok değişik türü kapsar.Vietnamlılar görünüş olarak daha çok Çinlilere benzerler. Dinleri Budacılık, Taoculuk ve Konfüçyüsçülük'ün bir karışımıdır. Nüfusun dörtte üçü tarımla uğraşır ve genellikle köylerde yaşar. Ekili alanların büyük bölümü pirinç üretimine ayrılmıştır ve tarımsal üreti­min yandan fazlasını pirinç oluşturur. Bazı bölgelerde yılda iki kez pirinç ekimi yapılır. Öteki önemli ürünleri arasında kauçuk, mısır, şeker, muz, hindistancevizi, biber, çay, tütün ve tatlı patates sayılabilir. Balıkçılık ülke eko­nomisinde önemli bir yer tutar. Hayvancılık, özellikle de domuz ve sığır besiciliği yapılır. Ülkenin güneyindeki topraklar tarıma daha elverişlidir. Kuzey ise daha çok bir sanayi bölgesidir ve kömür, tuz, kalay, demir, çinko gibi mineral kaynakları vardır.

Tarih
Vietnam tarihi, tarihöncesinde ülkenin kuze­yinde kurulmuş eski ve efsanevi Hong Bang hanedanına kadar iner. Bölge, İÖ 2. yüzyıl­dan, bağımsız bir krallığın kurulduğu İS 10. yüzyıla kadar Çin yönetiminde kaldı. Fransız ve Portekizli misyonerler 16. yüzyılda Viet­nam'a geldiler. Fransızlar aynı dönemde ticari ilişkilerini de geliştirmeye başladılar. 1802'de güneydeki hanedan Fransızların yardımıyla tüm ülkenin denetimini ele geçirdi. 1862'de as­keri bir harekât başlatan Fransızlar Saygon'u ve çevresini aldılar. 1867'de Cochinchine denen bütün Güney Vietnam Fransız kolonisi ilan edildi. Fransa sonraki 40 yıl içinde, Vietnam, Kampuçya ve Laos'u Fransız Çin-hindi adı altında birleştirdi. Vietnam tarihinin en güç yılları II. Dünya Savaşı (1939-45) sonrasında yaşandı. Savaş sırasında bölge Japonya'nın denetimine girmişti. 1945'te ise Japonya Müttefiklere yenilince, uzun süredir bağımsızlık mücadelesi sürdüren Viet Minh adlı birleşik cephe Ho Şi Minh'in önderliğin­de Hanoi'de yeni bir hükümet kurdu ve eylülde bağımsızlık ilan edildi. Ama Potsdam Konferansı'nda Müttefikler Vietnam'ı 17° ku­zey enleminden ikiye böldü. Ülkenin kuzeyi­ne Çin, güneyine ise İngilizlerin yardımıyla Fransızlar egemen oldu.

Bu durum, güneyde, Kuzey Vietnam hükü­metinden destek gören yeni bir gerilla hare­ketinin başlamasına yol açtı. 1946-54 arasında kuzey ve güney arasında yürütülen bu savaş Cenevre'de bir anlaşmaya varılmasıyla sonuç­landı. Güneyde başa geçen Ngo Dinh Diem güç kullanarak baskıcı bir yönetim kurmaya çalıştı, ama güçlü bir direnişle karşılaştı. 1960'larda giderek büyüyen bu direniş hükü­met kuvvetleriyle, Kuzey Vietnam ve Çin tarafından desteklenen Vietkong gerillaları arasında bir iç savaşa dönüştü. Daha önce askeri danışmanlar, silah ve para desteğiyle Güney Vietnam yönetiminin yanında yer alan ABD, 1965'ten sonra yoğun bir askeri hare­kât başlattı, ama önemli bir zafer kazana­madı.

Dünya ve ABD kamuoyunda Vietnam Savaşı'na karşı giderek artan hoşnutsuzluğu da dikkate alan ABD yönetimi, 1969'da birliklerini geri çekmeye başladı. 1973'te varı­lan ateşkes antlaşmasından sonra ABD'nin Vietnam'dan geri çekilmesiyle savaş sona erdi. Ama ateşkes uzun sürmedi ve kuzeyli güçler 1975'te Güney Vietnam'ın başkenti Saygon'u ele geçirdi. Bu savaşa ilişkin ayrıntı­lı bilgileri VİETNAM SAVAŞI maddesinde bulabilirsiniz. Kuzey Vietnam ile Güney Vietnam 1976'da tek ülke olarak birleşti, ama yıllarca süren savaş ve bombardıman sonucu büyük bir yıkıma uğramıştı. 1978'den sonra SSCB ile ilişkilerini geliştiren Vietnam yönetiminin Kampuçya ve Çin ile arası açıldı. Vietnam birlikleri, 1979'da Kampuçya'yı işgal ederek orada yeni bir hükümet kurdu. Vietnam'a "bir ders vermek" amacıyla Çin, Vietnam topraklarına girdi, ama bu savaşta hiçbir taraf kesin bir zafer kazanamadı. Ardından, Viet­nam'da yaşayan Çin kökenli binlerce insan ülkeyi terke zorlandı. Birçoğu denizi küçük teknelerle geçmeye çalıştı. Yaklaşık 250 bin göçmen ABD, Kanada, Avustralya ve İngil­tere gibi ülkelere ulaştı. Vietnam'ın Kampuç­ya'yı istilası yalnız Çin ile değil, başka bazı Güneydoğu Asya ülkeleri ile de arasının açılmasına yol açtı. 1989'da Paris'te toplanan uluslararası konferans, Kampuçya sorununa tam bir çözüm bulamadıysa da, Vietnam aynı yılın sonlarında Kampuçya'daki birliklerini çekmeye başladı.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
20 Haziran 2011       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
VİETNAM SOSYALİST CUMHURİYETİ

208943742a2c891d1ff

Güneydoğu Asya'da devlet.

Çinhindi Yarımadası'nın doğu ve güney kıyıları boyunca uzanır. Kuzeyinde Çin Halk Cumhuriyeti, doğusunda ve güneyinde Güney Çin Denizi, batısında Laos ve Kamboçya yer alır. Yüzölçümü 332.556 km2, nüfusu 73.355.000(dir (1996). Dili Vietnamca, resmî dini olmamakla birlikte, nüfusun büyük kısmı Budist, az bir kısmı Katolik'tir (%5-6).

Başkenti Hanoi'nin nüfusu 2.961.000'dir. Diğer önemli kentleri arasında Ho Şi Minh, Hayfong, Da Nang, Oui Nhon yer alır. Ülkenin ortası, batı ve kuzey kısımları dağlıktır; Bu dağların arasında da kuzeyden güneye doğru iki düzlük yer alır. Kuzeyde en yüksek doruk Fansipan, 3.045 m.'dir.

Ülkenin iklimi, kışları serin, nemli tropikal bir iklim olduğundan ülkede yoğun bir bitki örtüsü ve ormanlar yer alır. Vietnam bir tarım ülkesidir. Nüfusun % 81'i kırsal kesimde yerleşmiştir. Mekong ve Kızıl Irmak deltaları tarıma en elverişli bölgelerdir. Bu deltalarda ve diğer akarsuların elverişli alanlarında pirinç yetiştirilir ve yılda 2 kez ürün alınır. Pirinçten başka, şekerkamışı, mısır, pamuk, tütün, yerfıstığı önemli ürünleridir.

Yeraltı kaynakları arasında kömür, kalay, çinko ve fosfat yer alır. Dokuma, çimento, kâğıt ve kimyasal gübre başlıca sanayi kollarıdır. Kuzey Çin kökenli olduğu sanılan Vietnamlılar, İ.Ö. 3. yüzyılda Çin'deki baskılardan kaçarak Kızıl Irmak deltasına yerleştilerse de kısa bir süre sonra Çin'in egemenliğine girdiler. Vietnam, İ.S. 938'de bağımsız bir krallık hâlini aldı; ancak 1884'te Fransız sömürgesi oldu.

Fransa, 1887'de Çinhindi Yarımadası'nda yer alan Vietnam'ın üç bölümüyle (kuzeyde Tonkin, ortada Annam, güneyde Koşinşin) ülkenin doğusundaki Laos ve Kampuçya'yı uzun süren politik ve askerî olaylardan sonra bir yönetim altında toplayarak Çinhindi Birliği'ni kurdu. 20. yüzyılda bir yandan bağımsızlık için Fransa'ya, diğer yandan da krallığa karşı kuzeyde örgütlenmeler başladı. Bazı ayaklanmalar çıktı; 1927'den sonra partiler kuruldu. 1931'de Ho Şi Minh, Vietnam Komünist Partisi'ni kurdu. II. Dünya Savaşı'nda ülke Japon ordularınca işgal edildi. İşgal sırasında kuzeyde Japonlar ile gerilla savaşı yürüten Ho Şi Minh'in önderliğinde Vietnam Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. Fransızlar bu devleti yıkmak için 8 yıl savaştılar (1946-1954).

Ancak Fransa, 1954'te, Dien Bien Fu'da ağır bir yenilgiye uğradı. Yapılan Cenevre Konferansı ile Veitnam, 17. kuzey paralelinden, geçici olarak Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölündü. Antlaşmaya göre 1956 yılında birleşmek için genel bir seçim yapılacaktı; ancak seçim yapılamadı ve böylece ülke iki ayrı devlete bölünmüş oldu. 1955'te Güney'de Başbakan Ngo Dinh Diem, Cenevre antlaşmalarını tanımayarak İmparator Bao Dai'yi tahttan indirdi, cumhuriyet ilân etti ve cumhurbaşkanı oldu.

Baskıcı bir rejim kurdu. Ngo Dinh Diem bir darbeyle öldürüldü, daha sonra çıkan olaylar sonucunda Güney Vietnam'ın yanında yer alan ABD ile Kuzey Vietnam arasında savaş çıktı. Çok kanlı ve yıkım içinde geçen savaş 10 yıl sürdü; binlerce insan öldü ve ülke harabeye döndü. Savaş 1973'te ABD'nin yenilgisiyle son buldu. Paris Antlaşması ile ABD, birliklerini çekti. 1974'te Güney Vietnam Cumhuriyeti Geçici Devrimci Hükümeti'nin askerî birlikleri ile Kuzey Vietnam birlikleri Güney Vietnam'a saldırıya geçtiler. 30 Nisan 1975'te Saygon düştü ve Güney Vietnam Devleti ortadan kalktı.

1976'da yapılan genel seçimler sonucunda Vietnam Ulusal Meclisi toplandı ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. Ülke tek bir devletin yönetiminde Kuzey ve Güney olmak üzere 2 coğrafî bölgeye ayrıldı. Birleşmiş Milletler'e üyelik için başvuran Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti, 1976'da ABD'nin vetosuna uğradı; ancak 1977'de üyeliği kabul edildi. 1979'da Çin orduları, aralarında süren anlaşmazlık sonucunda, Vietnam'ın 80 km. kadar içlerine girdi; kısa bir süre sonra geri çekildi. Vietnam, Çinhindi Yarımadası'nda bir federasyon hâlinde birleşme politikası güttü.

Bu nedenle Kampuçya ve Laos'a askerî birlikler gönderdi. 14 Ekim 1980'de, Kampuçya'da Kızıl Khmer yönetimi devrildi; yerine Vietnam yanlısı Heng Samrin yönetimi kuruldu. BM Genel Kurulu, Vietnam'dan, Laos ve Kampuçya'daki birliklerini çekmesini istedi. 19 Kasım 1980'de yeni anayasayla proletarya diktatörlüğü ve Komünist Parti'nin, ülkenin tek politik partisi olduğu kabul edildi.1982'de Le Duan, Merkez Komitesi sekreteri oldu; aralarında Vo Nguyen-Giap'ın da bulunduğu 6 üye politbürodan çıkarıldı. Vietnam 1982'den itibaren Kampuçya'daki askerlerini çekmeye başladı. 1985'te parti merkez komitesi bir ekonomik reform programını onayladı. Bu programla merkezî plânlama yumuşatıldı.

Aralık 1986'da toplanan parti kongresinde reform yanlıları başarı kazandı. Parti genel sekreterliğine Nguyen Van Linh getirildi. Haziran 1987'de ise Pham Hung başbakan oldu. %700'leri aşan enflasyon karşısında devlet harcamalarında tasarrufa gidildi, yabancı sermayenin ülkede yatırım yapabilmesi için kolaylıklar sağlandı ve Mart 1988'de sanayide özel girişime izin verildi. Haziran 1988'de Başbakanlığa Do Muoi seçildi. Nisan 1989'da ise Vietnam, Kampuçya ve Laos, ortak bir bildiri yayınlayarak, 30 Eylül 1989'a kadar, Vietnam birliklerinin Kampuçya'dan çekileceğini açıkladılar.

Ve 25 Eylül'de 11 yıl süren işgalden sonra son Vietnam askerî de Kamboçya'dan çekildi. 1992'deki anayasa reformu, Devlet ile Komünist Parti arasında bir güç ayrımına gidilmesiyle sonuçlandı. Le Duc Anh ve Vo Van Kist, Eylül 1992'de yeni meclis tarafından cumhurbaşkanı ve başbakan seçildiler; VII. Kongre'den bu yana Komünist Parti genel sekreteri ise Do Muoi'dir. Çin'le diplomatik ilişkilerin normalleşmesi Çin-Vietnam sınırının açılmasıyla sonuçlanırken Kamboçya'da barış yolunda uluslararası bir uzlaşmaya varılmasını kolaylaştırdı. Böylelikle Vietnam, uluslararası arenada yerini bulurken ekonomik yenileşme hareketini de başlatabildi.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
9 Nisan 2013       Mesaj #6
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
VİETNAM DEVRİMİ

Vietnam halkı önce Fransızlarla daha sonra Güney Vietnam rejimiyle mücadele etti. Devrime Vietnamlı komünistler öncülük ediyordu. Devrimcilerin amaçları ulusal kurtuluştu. Bu devrimin en önemli özelliği komünistlerin öncülüğünde başarılı olan nadir olaylardan biri olmasıdır. Ulusal egemenlik için mücadele veren ülkeler için iyi bir örnektir. Vietnamlılar bir taraftan da Fransızlarla yaşadıkları problemlere çözüm yolu bulmaya çalışıyorlardı. Ülkelerini Fransız sömürüsünden kurtarmak istiyorlardı. Bunun için ilk olarak yazı sistemlerini değiştirdiler. Aynı zamanda devrimi gerçekleştirebilmek için Devrimci Gençler Birliğini kurdular. Bu birliğin amacı ulusal bağımsızlığa kavuşmak ve sınıf ayrımına son vermekti. Birçok Vietnamlı sömürge rejiminden nefret etse de ulusal bağımsızlık umutları azalıyordu. Ağustos ayında gerçekleştirilen devrimde geçicide olsa sömürü rejimi etkisizleştirildi.

Vietminh adlı kişi iktidarı ele geçirdi ve Vietnam bağımsızlığını kazandı. Bu olumlu gelişmeye rağmen birçok olumsuzlukta vardı. Güneyde Japonları teslim almak isteyen İngilizler vardı. İngilizler aynı zamanda Fransızları da silahlandırıyorlardı. Vietnamlı milliyetçiler ile Fransız rejimi arasındaki anlaşmazlıklar gün geçtikçe arttı ve Vietnamlılar cephede kazandıklarını masada kaybederek Cenevre Konferansıyla ikiye bölündüler. Artık iki Vietnam vardı. Güney Vietnamlılar tarafsızdı ve bir çoğu komünist değildi.Güney Vietnam ordusu genişletildi.Nixon ise Kuzey Vietnam bir saldırı gerçekleştirirse Güney Vietnam’a yardım edeceğini söyledi. Sözünde durmadığı için Güney Vietnam bozguna uğratıldı

Vietnam Devrimi’nin öncüleri ülkeyi birleştirmek için uğraşsalar bile bazı eksiklikler sebebiyle başarılı olamadılar. Sonuç olarak Vietnam Devrimi’nde bir tarih yazıldı.

kaynak: . Devrimler

Benzer Konular

29 Eylül 2014 / Misafir Soru-Cevap
6 Ekim 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
17 Ocak 2017 / Misafir Tarih
12 Ocak 2010 / RuffRyders Oyunlar